GEZİYORUM
Heybeliada
 |
Prens Adaları içinde Türkler'in en yoğun olarak yaşadığı
adaların biri. Deniz Lisesi, Harp Okulu ve senatoryumu ile
bilinip ünlenen Heybeliada Büyükada'dan sonra ikinci büyüklükte.
Adanın Değirmen Tepesi, Ümit Tepesi, Domuz Tepe en yüksek
yerlerini oluşturuyor.
Burgazada'ya bakan yönündeki Değirmenli alan Değirmen Mevkii
piknik alanı ve plajı en çok rağbet gören yerlerin başında
geliyor.
Sonradan müze haline getirilen İsmet İnönü'nün evi ve bir
restorasyon sonucu, yeniden hizmete giren Halki Palas isimli
lüks otel hayranlık duyulan yerler arasında yer alıyor.
Heybeliada'nın arka yüzünde Ege ve Akdeniz'in kıyılarını
aratmayacak güzellikte koylar bulunuyor.
Çam ağaçlarını denizle kucaklaştığı "Çam Limanı" ve "Alman
Koyu" tekne ve yatların hafta sonu denize açılanların önemli
huzur sığınaklarından sayılıyor. Doğal liman Çam Limanı
plajının yanısıra amatör balıkçıları da memnun edecek miktarda
mezgit, istavrit, dil, kırlangıç, tekir gibi balıkların
tutulabildiği balık yuvası olarak tanınıyor.
 |
Heybeliada Deniz Lisesi
Mühendishane-i Bahri-i Hümayün tersane ve donanmanın geliştirilmesi
amacıyla Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa Osmanlı
İmparatorluğunun ilk yüksek öğretim kurumu olarak 18 Kasım
1773 yılında kurulmuş. Kasımpaşa’da faaliyete başlayan okul
1851 yılında Heybeliada’ya taşınmış. 1924’te Eğitim Birliğinin
yasasının kabulü ile Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu olarak
iki kısma ayrılmış, okulun adı 1928’de Deniz Harp Okulu
ve Deniz Lisesi Komutanlığı olarak değiştirilmiş. Deniz
Harp Okulu 1985’te Tuzla kampüsüne taşınmış. Deniz Lisesi
ise 1985 yılından bu yana tarihi tesislerde eğitim ve öğretime
devam ediyor.
 |
|
 |
Heybeliada
Turu
Büyük tur için 58 TL ödeniyor keyifli bir fayton turu yapmak
isterseniz, çarşının içinden geçip tura başlıyor, batıya
doğru yol alıyorsunuz. Heybelidanın konakları, önemli yapılarını
görerek ismet İnönü Müzesini ve Halki Palas Otelini geride
bırakıp, Alman Koyuna, devamında Çam Limanı Koyuna varıyorsunuz.
Plaj işletmeleri olan koyun açıkları yatların demirledikleri
mola yerleri. Yarımadanın uç burnunda eskiden senatoryum
iken son yıllarda faaliyetine son verilen ve boş olarak
duran hastane binası görülüyor. Çam Limanı yokuşu çıkılıyor
ve bir süre düz yolda gidip Katolik kilisesi arkasından
dönerek bu defa yolun iniş kısmı başlıyor. Fayton atlarının
adım adım inişine faytoncu da frenle yardım ediyor. Bahriye
çeşmesi, Deniz Lisesi önünden geçilen güzergah, çarşının
arkasında 35 dakika sonra bitiyor.
Aynı güzergâhı saati beş liradan kiralanan bisikletle yapmak
isterseniz, birkaç yokuş, bisiklet vitesli olsa da sizi
zorlayacak gibi görünüyor. Bisiklet ve yürüyerek yapılan
gezilerde konakları, daha uzun seyir, bu konaklardan çıkan
antikaların satıldığı eski kokulu antika dükkânlarını görme,
istenilen yerde durma, fotoğraf çekme, ana yoldan ayrılıp,
ara sokaklarda dolaşma imkânı daha fazla oluyor. Şimdikte
detaylarıyla
Heybeliada'da görülmesi gereken yerlere ve özelliklerine
bakıyoruz.
Halki Palas Oteli
 1880
tarihli otelin ilk sahibi Romanya uyruklu un tüccarı Aristodimos
Kozmetos bir çok kez el değiştirmiş. 1916 yılından sonra
bazı eklemeler yapılan otel1987 yılında büyük bir restorasyon
geçirmiş ve Ağustos ayında hizmete açılmış. Ne var ki Halki
Palas Oteli 27 Ekim 1991’de şömine bölümünde çıkan yangın
sonucu yangın görmüş. Günümüzde dört katlı, bahçeli, havuzlu
ahşap bina otel yeniden inşa edilerek Heybeliada’nın tek
oteli olarak hizmet vermesi sağlanmış.
Halki Palas’ın renkli, bol çiçekli süslü kapı ve bahçesinden
girdiğiniz anda huzurlu sakin sessiz bir ortamla karşılaşıyorsunuz
resepsiyon ve geniş salondan geçip balkon terasa çıktığınız
zaman kademeli geniş bahçeyi, havuzu, Heybeliada Su Sporları
Kulübü, Green Beach Club ve İstanbul kıyılarına uzanan geniş
bir panoramaya karşı seyir imkanınız oluyor.
Salonda büyük bir kafes içinde papağan ve oturma üniteleri
seçenekleri sunuluyor. Alt kata inen merdivenler sizi yüzme
havuzuna restorana, toplantı salonuna ve bahçeye çıkmanızı
sağlıyor. Üst katlarda ki odalar ise enfes manzarasıyla
gerçek dinlenme vaat ediyor.
Heybeliada Su Sporları Kulübü
Heybeliada’nın en ferah, temiz, bakımlı yerlerinin başında
Heybeliada Su Sporları Kulübü geliyor. Bir taraftan Halki
Palas yamaçları, Ruban Okulu diğer taraftan Burgazada manzaralı
kulüp sadece üyelerine hizmet verirken, yüzme havuzunda
su topu maçları, çeşitli etkinlikler, plaj müdavimleri ile
canlılığını koruyor. Kulübün yanı başında bulunan Green
Beach Clup için giriş ücreti ödeyerek girilebiliyor.
Green Beach Club'ın plajından, soyunma kabinleri, iskelesinden,
yüzer salından, restoranı, bahçesinden, spor alanından yararlanma,
İstanbul'a yakın bir yerde tatil yapma, dinlenme, eğlenme
imkanı veriyor.
Değirmen
1911 tarihli değirmen, Heybeliada’nın Değirmen Burnunda
yer alıyor ve adanın ilgi gören önemli mesire yerlerinden
biri. Adada arpa, buğday yetiştirildiği yıllarda biri
plajın yanında, diğeri Değirmen Burnunun ucunda olmak
üzere iki değirmen hizmet vermiş. 50 yıl önce yıkılıp
devre dışı kalan değirmen Heybeliada Ruhban Okuluna ait
olup okul tarafından 1900’ların sonuna dek işletilmiş.
Önceki yıllara kadar içine girilen üst kattan çevreye
seyir imkanı olan değirmenin çatısı sökülmüş, kapısı kapatılmış.
Değirmen Burnu Mesire Yeri
Heybeliadaya gelenlerin büyük bölümü arkadaş grupları
ve aileler olduğu için genellikle Değirmen Burnu Mesire
Alanına gidiyorlar. Giriş ücreti 4 TL olan piknik sahası
çam ağaçları gölgesinde konumlanmış piknik masalarından
ve yol oyunca sıralanmış çay bahçesi, kafe ve kır lokantası
türü yemek yenecek yerler barındırıyor.
Piknik amaçlı gelenler arzu ederlerse kömürlü mangallardan,
semaverlerden, hamaklardan kiralayabiliyorlar.
Piknik alanı iskeleden çıkışta 10 dakikalık yürüme mesafesinde
bulunmasına rağmen çoğu kişi kiralık bisikletlerle geliyor,
piknik boyunca bisikletlerini masanın yanına koyuyorlar,
beraberlerinde getirdikleri köfteler, etler, tavuklar,
balıklar ızgarada pişirilip iştahla yeniyor, kalan lokmalar
güvercinlere martılara ikram ediliyor, piknik bitince
bisikletlerle adayı turluyorlar. Bisiklet kiralama saati
beş lira olmasına karşın tam gün için kiralamak istenirse
yedi buçuk TL ödeniyor.
 Bahriye
Çeşmesi
1917 tarihli olup Lozan Meydanında yer alan çeşme, Bahriye
Nazırı Cemal (Ahmet) Paşa tarafından kesme taş ve mermerden,
hazneli, üç kanatlı meydan çeşmesi olarak yaptırılmış.
Günümüze dek korumaya yönelik çeşitli sağlamlaştırma ve
onarım amaçlı uygulamalar geçirmiş.
Vapur İskelesinin karşısında yer alan tarihi çeşme ada
ziyaretcilerin en çok fotoğraf çektirdikleri yerlerden
biri. Çeşmenin sırasında yer alan konaklar adanın en görkemli
yapılarını oluşturuyor.
Mavromatis Köşkü – İsmet İnönü Müzesi
 1920
inşa tarihli olan Mavromatis Köşkü 1894 yılında deprem
sonucu yıkılmış olan Kostaki Antapulos Paşanın köşkünün
bulunduğu yerde Mavromatis tarafından yaptırılmış. Tütün
tüccarı olan Mavromatis’in ülkeyi terk ederek Yunanistan’a
gitmesi üzerine bina 1934 yılında İsmet İnönü’ye geçmiş,
yaz aylarında İnönü ailesi tarafından kullanılmış.
Dört katlı, bahçeli, mahzeni bulunan taş ev günümüzde
İsmet İnönü Müzesi olarak hizmet veriyor.
İnönü Müzesi sadece Pazartesi kapalı günü dışında hergün
saat 10.00-17.00 arası ücretsiz olarak geziliyor.
Müzenin girişinde İnönü büstü yer alıyor sağ tarafta çalışma
odası, oturma odası, eşyalar, salon duvarlarına asılan
fotoğraflar, dönemeışık tutuyor, müzenin üst katında yatak
odaları, banyo görülebiliyor.
 Hüseyin
Rahmi Gürpınar Müze Evi
1918 tarihli yapıda birçok sahip değiştirdikten sonra,
ünlü şair ve yazar Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 1912-1944
yılları arasında yaşamış. Kültür Bakanlığınca restore
edilen dört katlı, bahçeli, ahşap köşk Adalar Vakfının
katkılarıyla müzeye dönüştürülmüş.
Barba Evi
Mesken amaçlı olarak Mazolto Barba tarafından iki katlı,
müstakil, bahçeli ahşap ev olarak yaptırılmış.
Aya Triada Manastırı ve Kilisesi (Ruhban Okulu)
1896 tarihli yapı Ümitler Tepesi (Papazlar Dağı) Despotlar
Manastırının yerinde bulunuyor.
İlk adı Sina Kilisesine bağlı anlamı taşıyan Sion iken,
sonradan Hıristiyanlığın temel ilkesi olan (Teslis Baba-Oğul
Kutsal Ruh) anlamına gelen Triada olmuş. Kaynaklara göre
ilk yapımı 809 yılına dek uzanan yapı, defalarca onarım
ve 1821’de ise yangın geçirmiş, yeniden inşa edilerek
Ortadoks din adamı yetiştirmek üzere Ruhban Okulu olarak
öğretime açılmış. 1894 yılında deprem nedeniyle tamamen
yıkılan bina Pavlos Stefanovik tarafından Fotiadis Kalfa’ya
yaptırılarak son haliyle günümüze ulaşmış. Manastırın,
1268-1278 yıllarında Patrik İosif’in gayretiyle yapılmış
bir kütüphanesi, yazma kitap koleksiyonlarıyla Hıristiyan
dünyasında önemli bir yer tutuyor.
Ayyıldız Caddesi
Restoranlar Heybeliada’nın en canlı, yürüyüş ve seyrangah
yeri Ayyıldız Caddesi olan iskelelerle fayton durağı arasında
kalan sahil bandı. Burada sırayla yan yana dizilmiş, restoranlar,
pizzacı, lahmacun, kebap, pastane, çay bahçeleri, dondurmacılar,
mısırcılar, hediyelik eşya satış tezgahları yer alıyor.
İskeleye yanaşan vapurları, Büyükada’dan gelen yolcu motorlarını
seyrederek oturuyor, gemi veya motorun hareketine yakın
zamanında kalkabiliyorsunuz.
|
ClioTest
Symbol
Test Turu
Scenic
Test Turu
Fiat
Palio Test
Fiat Albea 1.4 
1.4
Fire Active
1.3 16V Multijet
Albea
Fiat
Linea Test
