Anadolu'nun
Lezzet Haritası
|
|
|
|
|
Ö |
yle
lezzetler vardır ki yöreler, kentler onlarla anılır, kendine
çeker, güzergah değiştirir, bulundukları yerle özdeşleşir, hatta
bazı yerlere heykelleri bile dikilir. |
|
Türkiye'nin
ünlü yiyeceklerinin haritasını çıkarmaya kalksak sayfalara sığacak
gibi görünmüyor. Küçücük bir çerez tabağına göz atsak, ayçekirdeğinin
Edirne'den, leblebinin Çorum'dan, fındığın Giresun'dan yola
çıkıp minicik tabakta bir araya gelişlerine tanık oluyoruz.
Oysa birde birbirleriyle uzak yakın ilişkisi olmayan yiyecekler
var.
Edirne'den badem ezmesi, İzmit'ten pişmaniye, sarayhelvası ,
Kastamonu'ndan çekme helva almadan nasıl geçemiyorsak, Bursa'dan
da kestane şekeri almadan, iskender kebabı yemeden yapamıyoruz
çoğu zaman.
Bir çok köy, ilçe ekmeğini şehirlerarası yolculuk yapanlardan
kazanıyor.
Yol boyunca kurdukları tezgahlarda yörenin simgesi olmuş ürünlerini
pazarlıyorlar.
Aslında satılanları her yerde buluyorsunuz da, yerinden almanın
veya orada tatmanın anısı da, yaşattığı keyfi de bir başka oluyor.
sihirlitur.com'un bu bölümünde Türkiye'de tatlarıyla ünlenen
yerleri, "Nerede ne yenir", "Nerenin
nesi meşhur" sorularına cevaplar bulacaksınız. |
Afyon
sucuklu yumurta, Afyon kaymaklı vişneli
ekmek
kadayıfı.
Afyon'a
uğrayanlar vişneli ekmek kadayıfının Afyon kaymaklısını yemeden geçmiyorlar.
Sucuklarından, kaymaklı lokumlarından tadıyor, beraberlerinde hediyelik
olarak da götürüyorlar. Özellikle Afyon çıkışı Antalya Kavşağı adeta
bir lezzet kavşağı durumunda. Sucuk döneri, sucuk ızgarası, köftesi
ve değişik mönüleri, Antalya, ısparta, Burdur yönüne gidenlerin, güzergahın
yolcularıyla dolup taşıyor, lezzetleriyle Afyon ününe ün katıyor.
Doğal
soğuk hava depoları
Mevsime göre değişiklik gösteren ürünler arasında tüm Akdeniz'in narenciye
deposu olarak bilinen doğal soğuk hava depoları Nevşehir Ortahisar'da
yer alıyor. Turistik olmasa da, kapısında taze portakal suyu satılmasa
da, yer
altında aylarca limon, portakal bozulmadan saklanıp, bünyesinde nem
toplayıp sulanması sağlanıyor.
Nevşehir Ürgüp küçük ama lezzetli kabak çekirdekleri, testi kebabı,
şaraplarıyla tanınıyor.
Mola
verdiren lezzetlerin bir başkası da Susurluk İlçesi.
Kaptan kaba defalarca boşaltılarak içine hava girip lezzetlenmesini
ve köpürmesini sağladığı ayranı için, yol boyunca "ayran evleri" yapılarak
yolcuların mola vermesini sağlamış. Krema haline gelmiş bol köpüklü
soğuk ayran dolu bardaklar yanında bir kaşık bir de pipet ile servis
ediliyor.
Bol kaşarlı tost ile bu ikili, yöresel tatların vazgeçilmezi olarak
Susurluk'un ününe ün katıyor.
Mihaliç de aynı isimle satılan peynirini, Balıkesir’e mal olan höşmerim
tatlısını satmanın yollarını bulmuş...
Tosya'dan geçenler pirinç, Selçuk, Aydın yolcuları incir, Kula'dan
geçenler nar, ilçe merkezine girenler ise acılı, soyalı, karanfilli,
tuzlu, şekerli çeşitleriyle leblebi satıcılarıyla tanışıyorlar.
Koçarlı
pideleri, Salihli Odun köfte, Tire kebabı.
Konya, etli ekmeği ile senede bir hafta, bir mevsim değil, yıl boyunca
anılıyor, peynir şekeri, dilden dile dolaşıyor.
Gelibolu'nun ızgara sardalyesi, tuzlu balık konserveleri ağız sulandırmaya
devam ediyor...
Tekirdağ
deyince önce yeni rakı, Tekirdağ köftesi akla gelir, ayçiçeği
de vardır,
kaybolmaya yüz tutmuş lezzetlerden yamaçta büyüyüp, havanın nemiyle
beslenen Barbaros karpuzu,
bir de kirazı vardır dillere destan ama yarışmalık bu tür kiraza pazarda,
manavda, markette değil, ancak ürünün tamamını alan İstanbul’da beş
yıldızlı bir iki otelinde rastlayabiliriz.
İnegöl aynı isimle anılan köftesini, Salihli odun köftesini, Adapazarı
ise ıslama köfteyi çağrıştırıyor.
Köfte cenneti Türkiye’nin Antalya’sı şiş köftesiyle, Akçaabat ünlü
köftesi, Hayrabolu pabuç köftesi, Eskişehir Balaban Köftesi, Akhisar
Ramiz Köfte, Tire Kebabı köfte çeşitlerinde başı çekiyorlar.
Balkabağı satıcıları ile patatesçilerin işgalindeki Adapazarı yollarından
ayrılıp, Karacabey'e dönsek soğancılar dikine dikine dizdikleri renkli
soğan çuvalları ile aklımızı çeliyor.
Kapıdağ Yarımadası, Türkiye’de tek kırmızı soğan yetiştiren köyleri
ile meşhurdur.
Kütahya, Bilecik arasını geçenler ise porsuk Baraj Gölü yanında yayın,
sazan balıkları için mola veriyorlar. Eskişehir ci börek, çekme helvası,
Kabalak kaynak suyu ile de anılıyor.
Bursa
Kestane şekeri,
Selçuk, Ortaklar Kavşağı çöp kebabı, Manisa
Mesir macunu.
Zeytin'den
Ege'nin otlarına...
Zeytinyağı
denince ilk akla gelen Ege kıyılarında yetişen yemelik ve yağlık zeytinler
oluyor.
Özellikle
ilaç yerine geçen şifalı sayılan soğuk sıkım sızma yağlar bölgenin
ve insanların can damarı haline gelmiş. Altınoluk
Edremit çevresi başta olmak üzere yörenin sakinleri sabah kahvaltılarında
bir tabağa konan sızma zeytinyağı üzerine sevilen baharatlardan kekik,
pul biber, sumak, nane serpiliyor, arzu edenler kurutulmuş domates,
ceviz bile koyuyor,
bu karışıma kızartılmış ekmek dilimleri batrırılıp büyük iştahla yeniyor.
Mustafa Kemal Paşa aynı isimli tatlısı ve kasap köftesiyle, Edremit
Körfezi, Küçükkuyu, Altınoluk, Altınova, Ayvalık sızma zeytinyağları
ve zeytinleri ile hem damakta hem hafızada derin iz bırakıyor.
Yağ satıcıları Ayvalık'ta da çoktur ama daha ziyade Cunda Adası başta
olmak üzere Edremit Körfezi, yöre, Ege otları, radika, börülce, istifno,
fava ve papalina, Ege'nin kraliçesi çipura ile öne çıkar.
Altınoluk,
Vardar Dondurma’nın tarçınlı, sakızlı ilk sırada olmak üzere doğal
meyvelerden yapılan 100 çeşit dondurmaları damakta kalıcı tatlar bırakır.
Şirince'nin
üzüm ve elma şarapları,
Selçuk ve Ortaklar Kavşağı'nın kimyonlu ızgara beyaz soğanlı çöp kebapları
yine yolcuların uğrak yerleri arasındadır. Bir
başka deyişle Selçuk eşittir çöp kebabıdır.
Çeşme'ye gidip de sakızlı dondurma yememek, sakız reçeli almamak,
sakızlı kahve içmemek, sakızlı kurabiyelerden tatmamak imkânsız gibidir.
Alaçatı'nın tatlı sert kavununu ve sakızlı muhallebisini denemeden
dönmek, Urla’nın sakız enginarını almamak olur mu?
Çeşme ve çevresinin sakızlı dondurması kadar, Karadutlu dondurması
da meşhurdur.
Manisa
Spil Dağından toplanmış baharatların karışımıyla hazırlanan Mesir
Macunu ile Bursa kestane şekeri ve çeşitleriyle ün salmış, tereyağlı
İskender kebabı, şeftalisi, pideli köftesi de ilin lezzetlerine lezzet
katmış.
Marmaris
çam, kekik balı, Kaledran, Anamur muzları, Cezerye.
Eti
sıkı en iyi lâhos balığı Sakar Geçidi inişi Akyaka Köyü çevresi, Gökova
Körfezinde bulunur. Datça bademiyle haklı şöhretin sahibi olmuştur.
Marmaris’den çam veya kekik balı, kekik suyu, adaçayı, defne yaprağı
alınır. Marmaris başlı başına çam balıyla tanınır ama balcılar çiçek
açma mevsiminde
Kapadokya da çiçek balı üretimi için arıları, kovanlarıyla bölgeye
taşırlar. Reşadiye Yarımadası ve Datça Yarımadası'nın tepeleri, ovaları
kekik kaplı olduğu için bu defa kekiklerin çiçek açma mevsiminde kekik
ve narenciye balı yapımıyla uğraş verirler. Ballar bünyesinde mis
gibi kekik, portakal, mandalin, limon kokuları barındırır, ünü buradan
gelir.
Meraklısına, mönülerin rakipsiz seçeneği Mavi Yengeç, Köyceğiz, Dalyan’da
yenir. Adana Karataş’da da vardır ama Mavi Yengeç, Dalyan kefali gibi,
havyarı gibi Dalyan ile adeta özdeşleşmiştir, restoranların yanısıra
İztuzu Kumsalı kıyısında kayıklarda bile mavi yengeç satarlar, plajdan
dönenlerin teknede yol boyunca mavi yengeç yemeleri buraya geliş nedeni
olacak kadar zevklidir.
Akdeniz’in seracılık merkezi Kumluca’da kahvaltı ve siyah domatesin
ünü ise hızla yayılmaktadır. Alanya’da kavun dondurması öne çıkarken,
Gazipaşa sonrası muz denizi ifadesi yakıştırılan Kaledran Mevkii,
muzbahçeleri, muz satıcılarıyla anılır, yerli kokulu muz başka yerde
pek yoktur.
Başta Anamur olmak üzere yörenin muz tezgâhları muz kangalları ile
dolu olup, yöre portakalla da barışıktır.
Mersin
Tantuni, Şalgam suyu, Pul biberler
Mersin,
jumbo karidesleri, hindistan cevizi tozuna bulanmış cezeryesi, tantunisi
meşhurdur da, en az Edirne’nin yaprak ciğer tavası kadar Mersin’in
ızgara ciğerden yapılan Çartlak kebabı da bir o kadar ünlüdür.
Bölgenin çift satırla doğranan bol pul biberli Gâvur Dağı salatası,
kebaplı sofraların olmazsa olmazıdır. Salatanın tadına tat katan nar
ekşisi ise Antakya’ya özgü özel yetiştirilen ekşi narlardan imal edilir.
Adana'nın acılı şalgam suyu, sıkma ve ayranı, Adana kebabı ve bicisi
unutulur mu hiç? Bici nedir diyorsanız, üzerine pudra şekeri, gülsuyu
ve buz rendesi dökülmüş sütlü muhallebi olduğunu hatırlatalım...
İskenderun jumbo karideslerinin bir tanesi ise tabağı doldurur!
Silifke'nin yoğurdu, ham çökeleği, Antakya'nın salatalara lezzet katan
nar ekşisi, Mersin çevresinde yetişen kaya koruğu turşusu, Gaziantep,
yuvalama çorbası, baklavası, lahmacunu, Kahramanmaraş'ın dövme dondurması,
bölgenin ipek pul biberleri bulundukları yere ün sağlamıştır.
Karadeniz Ereğlisi, Zonguldak, Düzce, Akçakoca, Amasya yolunda doğadan
toplanan çilekler reçel için kaynatıldığında çevreyi saran kokusuyla
unutulmaz tatlar arasında yer alır. Isparta'yı gül reçeli, Antalya'yı
patlıcan, karpuz, bergamot, turunç reçelleri ile de hatırlarız.
Reçel demişken Gökçeada’nın, Bozcaada’nın kokteyl domateslerinden
yapılan domates reçelleri, Gökçeada dibek kahvesi, her iki adanın
da emsalsiz güzellikte ki çavuş üzümleri ve eşsiz şarapları, tadım
turlarına katılanların ve adayı ziyaret edenlerin vazgeçilmezleridir.
Gerede
Şak şak helvası, Safranbolu lokumu, Safranbolu cevizli yaprak helva.
Nerede Ne Yenir turumuza iştah açan, acıktıran,
baş döndürücü hızla devam ediyoruz.
Giresun, Ordu, Kocaeli Değirmendere fındık, Rize, Çaycuma, Arhavi
çay, Safranbolu'nun öğütülmüş ceviz tozu serili katlarıyla oluşmuş,
yedikçe mutluluk veren cevizli yaprak helvası, çifte kavrulmuş fındıklı
lokumları, yemeklere bambaşka bir tat kazandıran safranıyla ünlenmiş.
Gerede, Şakşak helvasıyla iştah kabartıp, aklımızı çeler, bu leziz
tat başka yerde de bulunmaz. Çiğnerken önceleri dişlerinizi yerinden
sökecek macunsu kıvamlı helva, ağız ısısında yumuşadıkça damakta bıraktığı
tat unutulmaz.
Bodrum Gölköy'den geçip de Yalçın Usta'nın ev baklavasından almamazlık
etmeyin sakın!
Baklava denince Gaziantep fıstıklı baklavası ilk sırada yer alsa da
Safranbolu, Yörük Köyü’nde bayramlarda yapılan ev baklavası muhteşem
olur.
Bir muhteşem tatlı tat daha var ki, o da Antakya'nın ünlü Künefesi.
Tatlı konusunda Ege'de lokma da öne çıkıyor, Bodrum lokması, Cunda
Ada lokması ilk akla gelenler. Hatta Cunda Adasında "lokma imparatoru"
lokaplı ünlü bir lokmacı var ki önünde lokma alabilmek için sıraya
giriliyor.
Lokma dökmede zamana karşı rekor kıran ve çift kazan çalışan lokmacı,
adanın lokmayla tanınmasında büyük katkı sahibi.
Üzerine tarçın, hindistan çevizi, veya öğütülmüş fıstık dökülerek
sunulan lokmalar, Cunda Adasına gidenlerin vazgeçilmezleri arasında
sayılıyor.
Adana, Mersin, Urfa, Mardin, Diyarbakır gibi illerde burma tatlısı
ünlenmiş. Yoğun kalabalıkların olduğu cadde ve meydanlarda, çarşılarda
ki satış dükkanlarında sık sık burma tatlısı döküp, şerbet kazanlarına
atıldıktan sonra süzülüp ballı ballı vitrine, camekana, tezgaha dizildiğini
görebilirsiniz.
Bu tatlıyı yemenin saati yok gibidir, sürekli imal edilen tatlıyı
kızartma kazanından çıktığı gibi taze taze günün her saatinde ayaküstü
atıştırıp, yola devam edilir, kiloyla veya taneyle simit satar gibi
el tezgahlarında bile gezdirilir. Hem tok tutar, hem enerji verir,
hem tatlıdır mutluluk verir.
Cunda
ada lokması, Urfa Burma tatlısı, Aydın pidesi.
Kayseri, pastırma ve mantısıyla ünlü olsa da kentte mantıcı, pastırmalı
kuru fasulye, kağıtta pastırma, pastırmalı yumurta gibi çeşitler üzerine
çalışan restoranlar yerine bol bol Bursa İskender kebabı yapanları
bulursunuz. Edirne'de beyaz peynir, Çanakkale Ezine beyaz peynir,
Van deyince, otlu peynir, Erzincan deyince tulum, İzmir tulum, Bergama
tulum, Manyas, Cunda Adası sepet peyniri, Balıkesir, Susurluk, Manyas
Mihaliç, Trabzon, Rize Kolot peyniri, Erzurum Çivil, küflü peynir,
Adapazarı Çerkez, isli, Abaza peynirleri, Kars
kaşarı, Kars Gravyeri dünyada ilk üçe girer...
Ödemiş, Gölcük çeşitli yöresel otlarla yapılan saç pidesi ve yayın
balığı yenen yerlerdir.
Aydın,
Nazilli, Denizli pidelerin lezzetiyle ünlenmiştir.
Bunlar arasında Aydın Yenipazar, pide konusunda oldukça iddialı konuma
gelmiş. Peynirli, yumurtalı peynirli, kavurmalı, kıymalı, açık kapalı
pideler, sıcak soğuk salatalar ve tüm pidelerin üzerine tatlı niyetine
yenilen tahinli kaymaklı pidelerin tadıyla ünlü, Yenipazar’a sadece
pide yemek için geliş nedeniniz olacak nefasette.
Zeytin odunu yakılarak ısıtılan fırında yöresel malzeme kullanılarak
yapılıyor olması lezzetine büyük oranda etki yapıyor.
Söke unuyla hazırlanan hamurlar kıvamında yoğurup incecik pide haline
getirildikten sonra özel mandıralardan alınan tereyağı peynir ile
pideler ağıza layık çıtır hale geliyor.
Özellikle Hükümet Mah. Atatürk Caddesi No 31 de hizmet veren Elmas
Pide, en rağbet gören yerlerin başında yer alıyor.
Eğirdir Gölü ise tatlı su levrek balığı (sudak) yemek için gelenlerin
tercihidir. Karadeniz sahili Bafra, Samsun ve çevresi açık kapalı
peynirli, yumurtalı, tereyağlı pideleri ile ünlüdür.
Trabzon'un Vakfıkebir ekmeği, Kalkanoğlu pilavı, hamsisi, karalâhanalı
yemekleri, çorbası ve özel tat mıhlamasını da unutmayalım sakın!
Rize yaylarında endemik bitki çiçeklerinden çalışkan Kafkas arılarının
üretmiş olduğu Anzer balı, bulana şifadır.
Rize
Kolot peyniri, Trabzon Kalkanoğlu pilavı, Karş kaşarı gravyer peyniri.
70 çeşidi ile rekora
giden restoran!
İzmir'in çekirdeksiz sultaniye üzümü, bardacık (incir), kumru isimli
sandviçleri, haşlanmış yumurta beraberinde yenilen
boyos
ve kokoreci ilk etapta sayılan tatları olup, Torbalı'nın şeftali tezgâhları,
yol kenarına duvar olmuştur.
Bodrum’un satsuma tipi kokulu mandalinası, aromasıyla gönülleri de,
damakları da fetheder.
Malatya'nın şekerpare kayısısı, Niğde'nin, Amasya'nın, Burdur'un,
Geyve'nin, Bolu Seben’in elması, Ankara'nın armudunu, Kocaeli Yarımca
kirazını satanlar yol boyunca dizilidir.
70 çeşidi ile dünyada eşi olmayan mantar restoran, Acıpayam yolu üzerinde
konuklarını kabul eder, mantarın tatlısı, kahvesini bile yaparlar.
Tandır ve şaraplarla da ünlüdür Denizli, bunun yanı sıra Serinhisar
leblebi çeşitleri sıcak, soğuk, tuzlu, şekerli şaşırtıcı çeşittedir,
kilolarca alınır, başka illere de gönderilir.
Erdek'te, Marmara Adası'nda poğaçalar ün salmıştır, sahil boyunca
dizili kafelerde, çay bahçelerinde fırınlardan henüz çıkmış poğaçalardan
alıp, sabah kahvaltısı çay poğaça adettendir. Edincik'in zeytinleri,
Bandırma'nın peynirleri davetkârdır.
Dağ
çileği, Bebek badem ezmesi, Çorum leblebisi
İstanbul'da hiç mi bir şey yok, olmaz mı?
Susamlı sokak simitlerinin ise özlemini çeken çoktur... Özel tatlar
için ise sadece Boğaz’a baksak yeter.
Kavaklar'ın
midye tavası, az tuzlu denizin istavrit ve diğer leziz balıkları,
Çengelköy'ün çiçeği üzerinde körpe salatalıkları, Beykoz'un paçası,
Kanlıca'nın yoğurdu, numunelik de olsa Arnavutköy Osmanlı çileği,
Bebek badem ezmesi, Emirgan'ın Çınaraltı demli çayı, Sarıyer'in böreği,
Eminönü'nün balık ekmeği, Mehmet Efendinin kuru kahvesi, Hacı Bekir'in
şekerleri.
Semtlerle özdeşleşmiş tatlarda vardır, mesela Mecidiyeköy dutu, Alibeyköy
mısırı, Yedikule marulu, Bayrampaşa enginarı, yıl boyunca satışa sunulan
Vefa'nın bozası, sloganı olmuştur satıcıların.
Bir de Bursa'nın Güzeltepe Köyü'nde, Uludağ suyu ile kurulup, Taksim
Sıraselviler'de satılan yüze yakın çeşidiyle turşuları vardır İstanbul'un.
Fakat turşu imalatının merkezi Yalova Bursa yolu üzerinde Gedelek
Köyü’dür. Buraya has kaynak suyu turşunun oluşumunda baş roldedir
ve lezzetine ve koruyucu özelliğine etkisi büyüktür. Burada kurulan
turşular Türkiye’de ki iç pazarın yanı sıra Amerika’dan Japonya’ya,
Kanada'dan Çin'e kadar dünyaya ihraç edilir. İstanbul'un piknik sahalarıyla
ünlü Kemerburgaz, turşucuların çokça bulunduğu yerdir. Ankara Çubuk
turşuları da unutulmamalıdır.
Erzurum,
Oltu'nun Çağ kebabı, Bursa Gedelek turşuları, İstranbul'un susamlı
sokak simitleri.
Yazmakla bitmez lezzetler
Anadolu dopdolu, adım başı farklı lezzet var demiştik, oradan buradan
nerede ne yenir, nerenin hangi tadı meşhur,
nereden ne alınır diye şöyle bir toparlarsak eğer bakalım daha neler
çıkacak karşımıza.
Beypazarı havuç deposu, dikili heykeli bile var, havuç lokumu, yaprak
sarması da tanınıyor. Beypazarı kurusu galeta türü ünlü bir atıştırmalık.
İstanbullular Beypazarı’na gitmeden Sarıyer Börekçisinin karşısında
Beypazarı kurusunu bulabilirler.
Kadirli turp ile tanınmış, Diyarbakır karpuz, Kırkağaç kavun, Alaçatı’nın
farklı toprak yapısında yetişen kavunu da çok ünlü olup tamamı yurt
dışına, Almanya’ya ihraç edilir.
Amasra balık tava ve içinde 25 çeşit bulunan salataları ile ünlenmiştir.
Erzurum, kadayıf dolması, bir tür kat kat yağlı çörek olan kete ve
Oltu İlçesi, Cağ kebabıyla tanınır.
Cağ Kebabın dönerden farkı kullanılan etinde gizlidir. "Döneri
yan yatır oldu sana çağ kebap" diye konuşulsa da dönerde dana
eti kullanılır, çağ kebapta dana eti olmaz sadece koyun veya oğlak
eti ile hazırlanıp, dinlendirilir, soğan suyu ile marine edilir. Çağ
kebabın içinde köfte döner veya döner köfte gibi kıyma, hiçmi hiç
olmaz.
Tire kebabının yanı sıra tak tak kebabı, tak tak çorbası, Kaplan Restoran
otlu yemekleri, bereketli Tire ovasının karpuzu, sebzeleri, otları
ve kavun çekirdeğinden yapılma ayran görünümlü sübye içeceği de ilçeye
özgüdür.
Kırkağaç
kavunları, Beypazarı kurusu, İzmir'in boyosları.
Ayvalık
Cunda Adası sardalye yavrusu olarak bilinen papalina tava, Ege mezeleri,
Ayvalık tostu üstüne üstlük lokma ve vişne reçelli lor peyniri ile
nam salmıştır. Rize kuru fasulyecisi, Mersin dikenli inciri, Finike
portakalı, Urfa çiğ
köftesi, Adıyaman cevizli sucuğu, Tokat kebabı, asma yaprağı, Van
otlu peynirinin yanı sıra, Van cacığı, inci kefali, Ankara Kavaklıdere
şarapları ile anılır olmuştur. Buna karşılık Elazığ Öküzgözü şarapları,
Avşa, Gökçeada, Bozcaada, Şarköy, Mürefte, Pamukkale, Güney ilçesi
şarap konusunda madalya yarışına girmişlerdir.
Çanakkale
Kösedere domatesi ile bir numaradır, bir
de peynir helvası vardır.
Amasya, Bolu Seben, Geyve, Gelendost elması ile isim yapmıştır. Niğde
gazozu, Kahramanmaraş fıstık ezmesi, Siirt Büryan kebabı, perde pilavı,
Silifke batırık denen bir tür bol domates soslu salatası, Kozak Yaylası
dolmalara, irmik helvasına lezzet katan çam fıstıkları ile Biga karidesleri,
Kandıra
peynir ve yoğurtlarıyla birkaç adım öne çıkar.
Beykoz’un
ismi kozdan gelen cevizi diyeceğim ama Adilcevaz cevizleri ve kabuğu
ile yapılan reçelleri kelimelerle anlatılmaz
yöreye özgü olmuş lezzetlerden olduğunu kanıtlamıştır.
Tarsus humus, Antalya şakşuka, Gökçeada dibek kahvesi, Köyceğiz portakal,
Silifke, Ayaş limon bahçeleri ile ünlüdür. Çiçek açma mevsiminde narenciye
bahçelerinde dolaşanlar çiçek kokularıyla kendilerinden geçerler.
Malatya şekerparesi, birbirinden cazip ambalajlarla satışa sunarken
kayısının dönerini bile yapmış, Kemaliye dut kurusu, dut pestili,
dut reçeli, dut pekmezi ile bu lezzeti ilçelerine adeta perçinlemişler.
İşin garip tarafı bazı tatlar başka yerlerde bulunmazlar, bu defa
meraklılar ve müptela olanlar Adilcevaz'dan ceviz reçeli, Rize'den
kolot peyniri, Mersin Ayaş'dan kabak tatlısı, kaya koruğu turşusu
gibi ürünlerin adreslerine siparişlerini verirler, bulundukları yerde
kargonun yolunu beklerler.
Yukarda sözünü ettiğimiz tatlılardan olan bir tatlı daha var
Çanakkale ve çevresinden Peynir Tatlısı. Yolu Çanakkale'den geçenlerin
mutlaka uğrak mola noktalarından olan Peynir Tatlısı pastanelerinde
tepsiler halinde vitrinlerinde sergilenen, revani görünümlü, kalıplı,
helva kıvamında şerbetsiz hafif tatlının damaklarda iz bırakan tadını
oluşturan ana malzemesi peynir, irmik, süt, şeker karışımının sabırla
yavaş pişirilmesinde saklı.
Kızılcahamam
Bazlaması, Kemaliye dutları, Taşköprü sarımsakları.
Kızılcahamam'ın bazlaması Taşköprü'nün sarımsağı
Kızılcahamam bazlamasının ünü ilçe sınırlarını öyle bir aşmış ki,
kime bazlama deseniz, akabinde “Önce bir off çekip, içine tereyağı
sürüp fırına vereceksin, arasına tulum peyniri koyup yiyeceksin” diyecek
hale gelmişlerdir.
Taşköprü sarımsak, kuyu kebabıyla, Merzifon Topuz Kebabıyla, Silifke,
Silivri, yoğurtla,
Osmaniye yer fıstığı, Mudurnu Bombay fasulyesi, İspir kendi adıyla
anılan fasulyesi, Kaz dağları etekleri zeytinyağına ilaveten kekik
çeşitleri, Gemlik zeytin, Trilye sele zeytini, Hamsiköy sütlacı, Aydın
incir ve üzümü, İznik tatlısu kereviti, Trabzon tereyağı, Pozantı,
Bor lahanası ve yöresel yemekleri için ziyaretçi çeken yerlerdendir.
Siirt'in
eti özel, pişirilmesi özel Büryan Kebabı anlatılmaz yenir türdendir,
pamuk gibi yumuşak eti parmaklarını yedirir insana!
Bir kebap türü ne kadar ünlü olabilir ki demeye gelmez Urfa'da.
Zira sabah dokuzda duyuluyor ızgara kokuları, Urfa Kebabı yörenin
kahvaltısı olarak yenmeye başlar, esnaf lokantaları dolar taşar, baş
döndürücü kokular, açıktırır, acı pul biberler avuçla dökülür, domates,
patlıcan, kebap kokularıyla Urfa adeta kebap çenneti olmuştur.
Kebap çeşitlerinin ünleri bölgeyle birlikte anılıyor.
Bu kebaplardan biri de Urfa keme kebabı. Keme, yılın kısa bir mevsiminde
toprak altında kendi halinde yetişen nadide bir mantar türü.
Lezzeti çok farklı olan bu mantar türü, özel toplayıcılarla yeri bulunup
toplanarak satılıyor. Kebapçılar tarafından alınan bu mantarlar ince
ince kıyılıyor, kebap kıyması ile birlikte harmanlanarak şişe sarılıp,
kömür közünde ızgarada pişiriliyor.
|
|
|
Büryan
kebap, Kiremitte alabalık, Acılı Urfa kebap
Maşukiye
Alabalık Vadisi'nden, Alanya Dim Çayı alabalık cennetine
Alabalık, hemen hemen Türkiye'nin her yerinde yapılıyor. Kimi üretme
çiftliklerinden tedarik ediyor, kimi balık yaşatma havuzlarında canlı
bulunduruyor. İki yer var ki burada alabalık restoranları, kır lokantaları
yoğunlaşmış durumda. Birincisi Kocaeli Arifiye sapağından ayrılarak
ulaşılan Maşukiye, diğeri Alanya Dim Çayı kıyılarında bulunan kır
lokantaları. Maşukiye Alabalık Vadisinde sayıları 20'yi bulan alabalık
lokantaları Kartepe sularında üretilen alabalıkları, Kınık kiremitleri
üzerinde köy tereyağı ile odun ateşinde pişiriyorlar.
Alanya Dim Çayı kır lokantalarında ise balığın karın boşluğuna çeşitli
baharatlar doldurulup yarım saat bekletiliyor, balık eti değişik bir
çeşni kazandıktan sonra tereyağında kızartıyorlar. Her iki yerde alabalık
lezzetinin yanısıra doğanın içinde su kenarı, temiz, serin, havadar,
doğal klimalı oluşu ile ünlenen yerlerin başında geliyor.
Papalina,
Çipura, Lahos
"Papalina,
Çipura, Lahos"
Bir
kaç örnek de deniz balıklarından vermeden geçmemek lazım. Nasıl ki
Ayvalık Cunda Adası'nın çıtır Papalina tavası, Gökova Körfezinin Lahos
balıkları emsalsiz lezzete sahip ise Dilek Yarımadası Milli Park içinde
yer alan Karine Gölü Dalyanı balıkların orada doğup, büyüdüğü doğal
ortamda beslendiği ve balıkların organik balık olarak bilinen yöresi.
Haliyle deniz suyunun ısısı, tuz oranı, tatlı su kaynakları, ortam
koşulları, plankton miktarı Ege'nin Kraliçesi sayılan çipura, levrek,
kefal, yılan balığı çeşitlerini diğer ortamlara göre balığın lezzetini
farklı kılıyor.
Mezelerin
kaynağı
Ege
sofralarında başta Ayvalık olmak üzere yer alan meze çeşitleri arasında,
Kalamar Dolması, Kaşarlı kidonya, Beyaz şarap soslu Akivadis, Cunda
enginarlı karides, aranan tatlar arasında ki yerini koruyor.
Karides mantı, Ahtapot beğendi, Kalamar yumurtasından güveç, Deniz
ürünleri kokteyli, Sirkeli kalamar, Deniz lokumu deniz börülcesi,
taze bakla, lor, böreği, Girit peyniri, balık köftesi, ahtapot salatası,
parmak yalatacak kadar lezzetli yiyecekler olarak beğeniliyor.
En çok tüketilen mezelerin başında, çiğ olarak hazırlanan Isırgan
otu salatası, Enginar göbeği salatası, İstifno salatası, taze börülce,
kabak çiçeği dolması, radika (hindibağ) deniz börülcesi gibi çeşitler
tercih ediliyor.
"Hepsi
bu kadar mı, çeşitler, tatlar bitti mi yani" derseniz hayır tabii.
Bolu'dan geçerken Varan tesislerinde üzeri yanık fırın sütlaç, kaşar
rendeli domates
çorbası ağızdan ağıza yayılan şöhretiyle bugünlere gelmiştir.
Akçakoca'da fındık yağında galeta ununa bulanıp kızartılan balıkların
üzerine yapılan bir de helva servisi yemeğin zevkini tavan yapar,
balık, helva
dilden dile anlatıla gelen bir üne kavuşmuştur.
Bitlis tütünü, Malatya kenger sakızı, Afyon haşhaşı, Bodrum Mazı'nın
sokkan balığı, İstanbul adalarının kabak kızartması, Ege yöresinin
bol soslu kaşık salatası, Osmancık pirinci, Uşak tarhanası, Gümüşhane
kuşburnu marmeladı, Bornova misket üzümü, Kars kazı, Kars kaz ciğeri,
sarayların tavuk ihtiyacını karşılayan Mudurnu'nun tavukları, Trakyanın
Tavuk teneke Kebabı, Köme, kımız, kol böreği, laz böreği, içli köfte
bir yerleri ünlü kılmıştır, Kırklareli Milli İçeceği Hardaliye bu
ve bunun gibi daha nice çeşitle konu daha sayfalarca devam eder.
Sıra geldi hazmetmeye...
"Eh,
bu kadar yemekten, tatlıdan, meyveden sonra bir kahve iyi gider "
diyerek Güneydoğu da isek Urfa'nın "gümgüm" denilen ve yedi kapta
kaynatılarak yapılan töresiyle ünlü "mırra"sıyla turumuzu noktalayalım.
Güney illerinde, Doğuda, Kuzeyde değil de Anadolu’nun batısında isek
bu defa İstanbul Eminönü’nde yıllardır istikrar abidesi olarak ün
salmış, Kuru Kahveci Mehmet Efendinin kavurduğu kahvelerle yapılmış,
köpüklü bir Türk kahvesi ile veya Kadıköy'de çarşı içinde kumda pişirilen
bir fincan kahve ile "Nerenin Nesi Meşhur" konulu turumuzu
sonlayalım.
Gaziantep ve çevresinde ki illerde yaygın olarak kullanılan Menengiç
kahvesini de unuttuğumu sanmayınız.
Kahvenin
yanında su da içelim ama en iyi sular nerede mi?
İşte
en ünlülerinden bir kaçı Muğla Milas’ın Labranda antik kentinden doğan
Labranda Suyu, Kocaeli Çene Suyu,
Niksar Ayvaz Suyu, otobüslerin özel olarak su molası verdikleri Trabzon
Hamsiköy’ü geçince Şehitlik Tepesi yol üstü çeşmesi, Akçakoca girişi
Yedi Çeşme, Toroslar'da Arykanda antik kentin'den doğan, bir zamanlar
Çağlar Su adıyla satılırken sonraları kaynağı ve ismi el değiştiren
nefis suyuna, Kaz Dağları'nın naneli pınar, kekikli pınar isimli,
bünyesinde bu kokuları barındıran doğal aromalı soğuk pınarlarına,
hazmettirici şifalı, yudumlama zevki veren sularına, bu sularla demlenmiş
çaylara selam edelim...
Yemek sonrası hazım için bir de soda gerekiyorsa şişelere sonradan
gaz basılanlardan değil, gerçek sodalardan, Afyon, Kızılcahamam, Beypazarı
gibi yerlerin doğal mineralli sodalarıyla,çeşitli güncellemeler, yeni
ilavelerle devam etmek üzere sizlere de şimdilik veda edelim.
Not: Geniş bilgi ve detayları sihirlitur.com'un
gezi sayfalarında bulabilirsiniz.
|
|
|
|
© Nisan 2015, Sihirlitur'daki tüm yazılar ve fotoğraflar Haluk
Özözlü'ye aittir, alıntı yapılamaz, izinsiz kullanılamaz.
|
|
|