168. yılını kutlayan P T T hiç şüphe yok ki 1863 yılında basılan ilk tuğralı puldan
bu yana birçok anma pulu çıkartmış, beğeni kazanmış. Ne var ki pul severler için
daha birçok konu ve basılması gereken pullar, işlenmesi gereken temalar bulunuyor.
Özellikle önemli eserler, başarılar ve başarılı, sevilen kişilerin pulları en
çok arananların başında geliyor.
Keşke Olsaydı Her yıl büyük
ümitlerle katıldığımız Eurovision yarışmasında yıllar sonra 2003 de birinci olmuş
28 yıllık hasrete son vermiştik. Bu mutlu günün anısına gözler basılması gereken
pulları aradı. Yine Dünya Kupasında 3. olan Milli Takımımız için basılan pullar
olduğu gibi Türk Milli takımı’nın Avrupa 3. sü olduğunda da bu sevinci sadece
damga ile değil, PTT nin çıkaracağı anı pulları da beklendi. Pekinde yapılan
olimpiyatlarda Elvan ikinci olmuş, Galatasaray UEFA şampiyonluğunu kazanmış anma
pulları yapılmamıştı. Kömürlü gemiler serisinde PTT, Türklerin Dünyada ilk
araba vapurunu yaptığını anımsarsak yandan çarklı Sahilbent araba vapuru pulu
çıkarmıştı. Aynı PTT bu defa yeni teknolojiyle yeniden yapılan başta Sahilbent
olmak üzere, Sadabat, Sultanahmet, Suhulet için de dörtlü bir seri pul çıkarması
beklenirdi. Türkiye ilk savaş gemisini denize indirdi, pulu basılmadı. Yıllardır
çalışan, yüz binlerce insan taşıyan Bursa Uludağ’ın simgesi olmuş telefriki, Lonrada'dan
sonra Dünyanın ikinci, Türkiye’nin ilk metrosu İstanbul Beyoğlu tüneli, İzmir
asansörü pulu bugüne dek basılmayan değerlerden birkaçı. 100 yılı geride bırakmış
ve emekliye ayrılmış tarihi Galata Köprüsü pulu olamayan bir başka boynu bükük,
anılarıyla yaşayan yine başka bir konu. Deniz otobüsleri, Metrobüs, Hızlı
Tramvay, Marmaray hoşa giden pul serileri olabilir konular arasında sırada bekliyorlar.
Ünlülere
Vefa Borcu Aramızdan ayrılan Koç, Sabancı gibi iş adamlarından sonra, edebiyatçılarımızdan
Vedat Günyol, Muzaffer Buyrukçu, Hüsnü Dağlarca, Ağa Han ödüllü Nail Çakırhan
ve daha nice yazarlar pullarda yaşatabileceği gibi, Necdet Kalay, Avni Arbaş gibi
benzeri ressamlarımızdan da seriler yapılabilir. Müzeci ressam Osman Hamdi
Bey'in Tam beş trilyona satılıp Pera Müzesinde sergilenen Türkiye'nin en pahalı
tablosu Kaplumbağa Terbiyecisi, pulu yapılmamış önemli değerlerden bir başkası.
Ülkemizi başarılarıyla mükemmel temsil eden Suna Kan, İdil Biret, Gürel Aykal,
Fazıl Say ve diğerleri. Sadece bunlar değil tabii. Süper Star Ajda Pekkan,
Dünya Starı Tarkan, Sanat Güneşi Zeki Müren, Türk Lokumu Nesrin Topkapı oryantali
gibi çeşitli payeler verdiğimiz sanatçılarımızın da pulları basılsa, niye bastınız
diyen olmaz herhalde. Bir de yıllarca kullandığımız birçoğumuzun belleklerinde
yer etmiş, şimdilerde ise unuttuklarımız var. Nostalji temalı. Gazocağı, sefertası,
kömürlü ütü, kahve değirmeni, lambalı radyo gibi örnekler doyasıya çoğaltılabilir.
Son yıllarda Dünyaca tanınmış bir çok rock grubu, star turne programları içinde
Türkiye'yi, özellikle de İstanbul’u da ziyaret ediyorlar. Metallica, Madonna,
Dire Straits, Jeutro Tull, RAM. Pearly Jeam, The Cure, Judas Prıest ve yılların
grubu Rolling Stones bunlardan sadece bir kaçı. Yabancı olsun istenmiyorsa 7’den
77’ye herkesin sevgilisi Barış Manço, Cem Karaca ve Erkin Koray… İşte bir
tema, işte bir seri olabileceği gibi, yeni kuşağın merakını, ilgisini fazlasıyla
çekecektir. Hala Osmanlının zarif eserlerinden olan Antik Taş Köprüleri ki
bunlar arasında Dünya'nın en uzun taş köprüsü ünvanına sahip olan Uzunköprü, camileri,
kütüphanelerin cephelerini süsleyen Kuş Sarayları-Kuş Evleri, Saat Kuleleri, Çeşmeler,
Milas’ın ve diğer yörelerin karakteristik bacaları, hepsi ayrı anlam taşıyan Kapı
Tokmakları konulu tematik pullar, henüz basılmış görünmüyor.
Geç Kalmadan
2010 Kültür başkenti, İstanbul konusu ise bir başka fırsat. İvedilikle 2010’u
beklemeden basılacak konuya uygun pullar İstanbul ve Türkiye’nin tanıtımına mutlaka
yararlı olacaktır. III. Ahmet, Alman Çeşmesi, Yerebatan Sarnıcı Meduza’sı,
Tarihi Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı pul olmayı çoktan hak etmişler. Engin kültür
hazinelerine sahip yurdumuzda daha birçok eser pullarda görünmeyi beklerken, pulları
gençlere sevdirmek üzere gerekirse telif ödemekten kaçınmadan sanatçıların, edebiyatçıların
pullarda hatırlanması ve hatırlatılması kalıcı bir vefa örneği olacaktır.
Bir zamanlar evlenen çiftlere tebrik telgrafları gelirdi. Sevenler birbirlerine
tafsilatlı mektuplar yazar, zarfın köşesine en güzelinden özenle bir de pul yapıştırıp
atar, sonra da cevap beklerlerdi. Damgalı pullar zarflardan kesilir, pul defterlerinde
saklanırdı, bu işin ayrı bir dünyası, ayrı bir zevki vardı. Şimdi mi? Maile
veya mesaja “slm nbr tşk mucuk by” yazmak yeterli görülüyor, pullu mektup mu?... |