Elverişli ortamlarda yetiştirilmiş çiçekleri, çiçek açtıkları en güzel zamanında görüyor, beğenip alıyoruz.
Ne var ki kısa süre sonra bazen çeşitli etkiler nedeniyle çiçek ilk aldığımız günkü güzelliğini mevsiminden önce kaybetmeye başlıyor, hastalanıyor, çiçekleri dökülüyor, yapraklar matlaşıp buruşuyor, deliniyor, sararıp kuruyor, bitki beslenemiyor, gelişme göstermiyor, kuruyup ölüyor. Peki neler yapmalıyız?...

Çiçeğin güzel, sağlıklı görünüşünün kaybolmasına neden olan sebepler arasında saksının toprak durumu, verilen su miktarı, bulunduğu yerin ışık, ısı durumu ilk akla geliyor. Oysa hiçbir çiçekseverin engelleyemediği durumlara da rastlanıyor. Bunların başında, bitkiye yapılan toprak ilavelerinde veya bitkiye, çiçeğe konan kuşlarla, uçucu kelebek türleri veya çeşitli böceklerle çiçekten çiçeğe taşınan, sirayet eden hastalıklar etken olabiliyor.
Böyle durumlarda çiçekleri kurtarma adına yapılacakları Oasis Peysaj’dan Ahmet Döker şöyle sıralıyor.

Çiçek hastalıklarından en çok etkilenen çeşitlerin başında güller geliyor. Küllenme mantar olarak isimlendirilen hastalıkta gül yapraklarının her iki yüzeyinde beyaz ve siyah noktalar oluşuyor. Gülün çiçek açmasını, büyüyüp gelişmesini engelleyen problem için zirai ilaçlar kullanılmalı veya katı Arapsabunundan iki kaşık bir litre su içinde eritilip gül yapraklarına sprey olarak püskürtmek gerektiğini belirtiyor. Su içinde köpürmeyen özellikli Arapsabunu eriği yaprakta ki mikro organizmaları yok ederken yapraklara parlaklık sağlıyor.
Ahmet Döker, gül bitkisi yapraklarına musallat olan diğer bir hastalığın ise Gül Biti olarak tanınan yeşilimsi renkli, noktacık olarak beliren kanatlı kelebek gibi olan bir tür olduğunu belirtiyor.
Gül’den güle veya yanında bulunan bir başka çiçekten geçebilen bu canlı türü için de yine katı Arapsabunu ve sirke ilaveli su içinde ki eriyik gül yapraklarına püskürtülmeli diyor. Bazı çiçek meraklıların gül yapraklarında ki canlıları hareketsiz kılmak için şekerli su sıkıldığını belirten çiçekçiler, şekerli su yaprakları yapış yapış hale getirdiğini, bitkide sıkıntı yaratıp, yaprağın kurumasına neden olduğunu söylüyorlar.

Saksıda ki toprak kurtları
Gül, Sardunya veya diğer saksı çiçeklerinin dibinde çoğalan kurt, danaburnu, solucan gibi canlılardan bitkiyi kurtarmak için bir su bardağı kireç bir litre su içinde eritilip saksının büyüklüğüne göre yılda bir veya iki kez toprağına dökülmelidir. Bitkiye verilen su ile toprağın kireci zaman içinde yıkanıyor.
Her şeye rağmen salon bitkilerinde gözle görünür bir gelişme ve tazelenme için saksı toprağı her yıl değişmeli, bu değişim sırasında kılcal kök uçlarının bir kısmı budanarak yeniden dikilmelidir.
Ayrıca mandalina, limon, portakal da bitkinin ihtiyacı olan ve organik gübre yerine geçen çiçeğin artmasını sağlayan demir oksit ilavesi için saksıya paslı demir, paslı çiviler konulabilir. Su içinde bekletilen paslı demirlerin çivilerin paslı suyu da toprağa dökülebilir.

Yasemin, hanımeli böcek yapmıyor, bahar aylarında gül biti başlıyor, taflan, alev çalısı, kartopu Nisan Mayıs aylarında bahçe büyükse zirai ilaçlama yapılması faydalı oluyor. Küçük ölçekli organik ilaçlama için suda eritilen katı Arapsabunu, sirke, bir yemek kaşığı sızma zeytinyağı karışımı püskürtülen yapraklarda olumlu sonuç alınmasına neden oluyor.
Bir başka yöntem ise sigara tütünü bir iki gece suda bekletiliyor, tütünlü su, bitkilerin yapraklarına püskürtülebiliyor.

Çiçekçi Ahmet Döker İlkbahar ve Sonbahar’da meyve ağaçlarının dal uçlarından on santimetrelik budama yapılması, toprağına yanmış koyun gübresi verilmesi, zirai göztaşının suyla eritilip toprağa katılması, bitkinin yeniden bol sürgün vermesine yardımcı olduğuna, bitkilerin çiçek açma mevsiminde böceklerin çiçek tomurcuğu içine yumurta bırakması durumunda zirai ilaçlar önem taşıdığına vurgu yapıyor.
Çiçek yetiştirmenin püf noktası sayılabilecek ana kurallarını sıralarken çiçeğe her gün su verilmemeli, fazla su bitkinin kökünü çürütür, çiçeklerin bir iki saat dışında aşırı güneşi sevmediğine dikkat çekiyor.
Çiçeği geçmiş olan güllerde, dalın üç boğum altından budanmasının faydalı olacağını belirten çiçekçi, toprağı zayıflamış çiçeklerde yılda bir iki defa üçte bir oranında su dolu kova içinde eritilmiş gübrelerle şerbet yapılarak saksı toprağı beslenmeli, lale çiçeğinde ise, ya lale soğanı çiçeği geçince çıkarılıp kuru yerde diğer ekim mevsimiolan bahara dek saklanmalı ya da budayıp soğan toprak içinde öylece bırakılmalıdır diyor.

Oasis Peysaj’ın çiçek galerisinde güller, askılı petunya, sardunya, begonya, vinka, kadife, sıklamen, kasımpatı, menekşe, ortanca, sebze fideleri ile kış mevsimi, soğuğa dayanaklı kış bitkiler, elma, armut, kiraz gibi meyve ağaçları, çam ağacı türleri, manolya, yasemin, hanımeli, narenciye ağaçları, sarmaşıklar gibi çeşitler bulunuyor.

Oassis Peysaj açık mekan çiçekleri arasında sardunya, ceylan gözü Bodrum papatyası gibi saksı ve bahçe çiçekleri Nisan - Kasım arası sürekli çiçek açtığı için tercih edilen çiçeklerin başında yer alıyor.
Çeşitler arasında pencere açılmış torba çiçekler, askılı saksılar, normal saksılar çiçek severlerin seçimine sunuluyor.

FOTOĞRAF GALERİSİ
Fotoğraf Galerisinde bulunan çiçek fotoğraflarını dostlarınıza tebrik kartı olarak gönderebilirsiniz.