|
|
|
Çukurcuma
Zamanı |
|
|
Antikacıların beşiği karşı konulmaz
semt, çekim gücüyle gezenlerde
alışkanlık yapıyor.
|
|
|
Yazı ve Fotoğraflar: Haluk Özözlü
|
|
|
Beyoğlu,
Galatasaray, Sıraselviler, Cihangir'den aşağı koyuverin kendinizi
Tophane'ye kadar Çukurcuma'dasınız. Burası öyle avuç içi gibi
bir yer ki ne Beyoğlu, ne Tophane'desiniz. Her sokağında, köşe
başında birden fazla antikacının bulunduğu kendi başına, kendine
özgün, farklı konumu içinde kayboluyorsunuz. O kadar değişik obje
ve öylesine çeşit zenginliği var ki tasarımcı olmamanız için hiçbir
engel yok. Her dükkânda aklınızı çelecek bir şeyler çıkıyor. O
güne dek henüz koleksiyonunuz yoksa bile birdenbire içinizde uyanan
merak, ilgi sizi tetikliyor kurgulamaya başlıyorsunuz.
Çukurcuma'da sadece antikacılar yok, galeri, butik, takı tasarımcısı,
kitapçının yanı sıra köfteci, restoran, pizzacı, kafe, turşucu
mola verecek yerlerden sadece bir kaçı. Hepsi konsept oluşturma
gayreti ve rekabeti içinde değişik atmosferler yaratmışlar.
|
|
Yıllar öncesine götürecek sayısız obje öylesine dekoratif biçimde
sergileniyor ki her yer fotoğraf, her yer baş döndürücü güzelliklerle
dolu. Bir girdiğiniz antikacıdan çıkmak pek de kolay olmuyor.
Ne var ki bunca güzelliğin, satılan objelerin değerini iyi bilen,
meraklısını tanıyan, biraz da yabancıların ilgisinden ziyadesiyle
nasibini alan uzman elemanlardan oluşan antikacılar sizi satın
almak istediğiniz obje hakkında bilgilendiriyor. İşte burada objeyi
beğenip hayranlığınızı elde olmadan belli ettiyseniz istenen fiyattan
asla indirim yapmıyorlar. Sıkı pazarlık başlıyor bazen inatlaşmaya
dönüyor, aklınız kalsa da almadan ayrılıyorsunuz.
Antikalar seçilerek, kimi yerine gidip alınmış, kimi müzayede
parçaları olunca günün rayiç bedellerini gözden çıkarmak gerekiyor,
belki de dövize endeksli fiyatları göze almak gerekiyor. Ahşap
objeler, mobilyalar,
cam objeler, aydınlatma gereçleri, seramikler, çiniler, dokumalar,
duvar saatleri, kemanlar, üçayaklı körüklü fotoğraf makineleri,
tarih yazarken tarih olan daktilolar hepsinin yaşı alıcının yaşından
büyük olunca antikanın değeri artıyor. Yine de evin bir köşesini
şark köşesine çevirmek, bahçeye bir hayvan figürü koymak, şöminenin
üstüne duvara, sehpa üstüne bir şeyler asmak, yerleştirmek isterseniz
seçenekler sizi kararsız kılacak kadar çok. Objeler eski olmasına
karşın bakımları yapılmış, kullanılır durumda olması cazibeyi
daha da artırıyor.
Antika kapı veya bahçe için kocaman bir aslan heykeli, eski bir
otomobil lastik şişirme kompresörü bakış açınıza renk katarken,
Çukurcuma'da gezinmek semt olarak farkında olmadan üzerinizde
alışkanlık yaratıyor. Adım başı rastladığınız kahvaltıcı dükkânları
veya kafeler, dekoratif köşeler, resimli duvarlar, sokaklarda
dolaşan uslu kediler tasmalı iri köpekler, semtin sık görünenlerinden.
Çukurcuma'ya Kabataş iskelesinden Karaköy istikametine giderken
Fındıklı Kazancı Yokuşunu tırmanarak veya Tophane'den Galatasaray
istikametine yönelerek veya Sıraselviler'den yolun bitiminde bulunan
Firuzağa Camisi yanından sağa dönerek aracınızla gelebilirsiniz.
Tercihiniz yürümekten yanaysa Beyoğlu Galatasaray Meydanına gelince
geze geze Fransız Sokağı Cezayir geçidi de denilen kafelerin bol
bulunduğu merdivenlerden inince çukurcuma havasını teneffüs etmeye
başlıyor olacaksınız.
Her bir antikacı tek başına röportaj konusu, bunlar arasında Osmanlı
Antik Palas eski halı, kilim, bakır, gümüş ve aklınıza gelebilecek
tüm etnografik eşyaları barındırıyor. İşletmeci Figen Hanım antika
eserlerin satışı dışında son yıllarda film çekimleri, diziler
için eşya kiralamak isteyenlerin de bulunduğunu vurguluyor. Yeni
antika eşya bulmanın her geçen gün zorlaştığını, kırılgan olanların
hızla azaldığını belirterek özel olarak Anadolu'da il il gezip
kaliteli parçalar peşinde dolaşan eksperlerin buldukları eşyalara
büyük bedeller ödendiğini söylüyor. Galeride bulunan binlerce
objenin sergilenme başarısı, sunumu ise göz okşuyor.
|
|
Osmanlı Antik Palas
Kuloğlu Mahallesi, Faikpaşa Yokuşu no 30/A Çukurcuma Beyoğlu
İstanbul gsm: 0532 611 09 18
Bir başka antikacı ise Çukurcuma'nın başlangıcında zirvesinde
yer alan Sol-Kardella Piano Nostalji Antik.
Cemile Oya Ercantürk'ün antika dükkânında son 50-60 senenin bir
özetini buluyor, zaman tünelinde yolculuk yapıyor, evinizde bulunan
veya çocukluk arkadaşlarınızı görüyorsunuz. 40 yıldır antikacılık
yapan eski eşyaları çok seven, onlarla doğup büyümüş olan Oya
Hanım antika parçaları çocukları gibi seviyor, dükkânı gibi evinin
de bu parçalarla dolu olduğunu sevgi dolu sözlerle anlatıyor.
Kaçıncı el olduğu belli olmayan eşyaları aslına uygun şekilde
yeniden restore edip, değerlendiren, hayata kazandıran ünlü antikacı,
antikacılık mesleğinin ilklerinden. Kardella Piano sadece antikacı
değil isminden de anlaşıldığı gibi piano akort, tamir, cila, nakliye,
ekspertiz, alım, satım, kiralama hizmeti de veriyor. Satışa sunulan
eşyalar ise tavana kadar üst üste sıralanmış, galeride yürünecek
çok az bir yer bırakılmış. Valizler, tablolar, resim çerçeveleri,
yıllara meydan okuyan elbiseler, avizeler, abajurlar, biblolar,
gemi maketleri, oyuncaklar, sofra takımları, müzelik fincanlar,
çay takımları, heykeller, dokümanlar, kitaplar aklınıza ne gelirse
karşınıza çıkıyor. Galerinin kitaplara sığmayan envanteri arasında
aradığınızı objeyi bulunca adeta gençliğinizi, çocukluğunuzu yakalamanın
sevinciyle anılarınız canlanmaya başlıyor. Film yapımcıları, dizi
çekenler, başta Yunanlılar olmak üzere çok sayıda ziyaretçiye
objeleri gösterirken anıları anlatıyor döneme ait bilgiler veriyor.
|
|
Sol - Kardella Piano Nostalji Antik
Turnacıbaşı Caddesi no 32/A -41/B Beyoğlu İstanbul Tel: 0(212)
252 52 26.
|
|
|
|