|
Tahtakale artık çok değişti, bir zamanlar erkeklerin hâkimiyetinde
ki karanlık daracık sokaklarda, hanlarda toptancılar, eskiciler,
takunya, fırın küreği, kazma, zincir satılan dükkânlar gelişti
estetik ve çeşitlilik kazandı. Artık bilhassa ahşap boyama kursuna
giden hanımların ham işlenmemiş ahşap objelerden satın almak için
sık sık uğradıkları, takı tasarımcılığı için gecesini gündüzüne
katan kurs öğrencilerinden, iç mimar, dekoratif ürünler hazırlayanların,
yabancı turistlerin uğrak yeri oldu.
Buna sepetçiler, çiçek sulama kova yapımcılarını da eklersek Eminönü
Rüstempaşa Camii ile sobacıların arkasında kalan sokağa bir kez
dadanan kendini bir daha ayıramaz oluyor. Bu sokakların bir tanesinde
ise karşılıklı iki dükkân tasarımlarıyla, dikkat çekiyor. Çanakçılar
sokağına girenler önce renk ahenk tabureler, mutfakların tel dolap
kadar çok kullanılan tabaklıkları, sehpaları, masalar, raflar,
dolaplar, kovalar bahçe ve balkonda kullanacağınız objeler aklınızı
çeliyor. Meraklarına yenilip dükkânın içine girenler gördükleri
karşısında İlk görünüşlerinden farklı olarak, bir kez daha şaşırıyorlar.
Sehpa diye baktıkları ahşap objenin üst kapağını tersine çevirdiklerinde
bir satranç takımı, yana katladıklarında, açılan kanatlarda içecek
bardaklarını koyabilecekleri yerleri olan tavla masası, her iki
yanında yer alan iki çekmecesinde oyun pulları, mıknatıslı piyonları
görebiliyorlar.
Bir başka balkon sehpasının orta göbeğine yerleştirilmiş boşluğa
çimlerin, çiçeklerin süslediği üzeri cam kaplı bir havuzla bahçeyi
oda veya balkona taşıma imkânı bulabilmenin heyecanını yaşıyorlar.
Alıp
da bir yere koysam diye can atacağınız bir camlı dolap, rengi,
biçimi ve de içinde yanan ışıklı sistemiyle tam başucu kitaplığı
dedirtiyor. Bir pano halinde duvara asılmış renkli kovaları görenler
ise onları duvardan sarkan saksılar zannederken içinde yanan lambaların
etraf yayılan endirekt ışıkları ile kendilerini ışığın yumuşak
yansımasına kaptırıyorlar. Işığa muhtaç duvarlar için yapılmış
cam tuğlalar, “Masal Ahşap Atölyesi”nde yine sehpalarda kendilerine
ışıklı bir tasarım içinde bulmuşlar. Çocukluğumuzun iki kanat
dolapları, ayaklı elbise veya şapka askılıkları, raflar, sandık,
sandalye, koltuk, saksılar, anahtarlıklar, mücevher kutuları,
çini örnekleri arasında kendinizi tam bir masal dünyasının içinde
buluyorsunuz. Sadece bizler değil, yurt dışından gelen turistlerde
kendileri kaptırıp mutlaka yanlarında taşıyabilecekleri bir şeyler
alıyorlar, bunların başında da satranç takımları geliyormuş. Fiyatlara
şöyle bir göz gezdirecek olursanız, ikili kovalı avize 80, ayaklı
ahşap askı 200, ışıklı camlı kapaklı dolaplar 250-400 arası, tavlalı,
satrançlı açılır kapaklı sehpalar 500 lira civarında satılıyor.
Masal Ahşap Atölyesinin sahibi kurucusu Hakkı Şükrü Önduygu, Ereğli
Demir Çelik fabrikası muhasebe bölümünden emekli olduktan sonra
başladığı ahşap sevdasını sipariş işler yaparak geliştirmiş. Kendi
tasarımları olan sürprizli modelleri dükkânında sergilemiş, farklı
renkte istenen siparişleri bir hafta içinde sahiplerine teslim
ederek, ahşaba ruh katmaya devam ediyor. Atölyesine gelen konuklara
çay ikram etmeyi ihmal etmiyor. “Güzeldir için beğeneceksiniz”
diyor, gerçekten de ince belli bardakta gelen çay, tadıyla, rengiyle,
berraklığı, burukluğu ile ikinciyi istemenize neden oluyor. Masal
Ahşap Atölyesi Hakkı Şükrü Önduygu: 0 (212) 511 78 16 www.masalahsap.com
Sarıdemir Mahallesi, Çanakçılar Sokak no: 10. Tahtakale/Eminönü-İstanbul
Masal’dan çıkıp karşı dükkâna baktığınızda ise bu defa kendinizi,
Nişantaşı, Beyoğlu, Bağdat Caddesi butiklerinden birinde buluyorsunuz.
Burası Deniz Eskier’in kendine özgü ürünlerinin sergilendiği,
“D. Design” isimli, hediyelik eşyalar, dekoratif ürünler üzerine
bir butik. Deniz Eskier 26 sene emek verdiği tekstil ihracatı
işi sonrası kendi dükkânını açmış, başlamış düşünmeye ve kendine
has, birçok dekoratif amaçlı hediyelik ürün tasarlamış. Kendisine
sorarsanız o butiği için “Deli Kızın Çeyiz Dükkânı” diyor. Bakır
koleksiyonu, ipek, pamuklu, keten, saten canlı renkler içeren
yastık ve masa örtüleri, taşlı yastıklar, takılar, dekorasyon
eşyaları, tablolar ve sayıları bine yaklaşan ürün çeşidi içinde
hepsine bakmak baş dönmesi yaratabiliyor. Özellikle butik çalışılan
eşyalardan hep bir tane oluyor ve sadece satın alanda oluyor.
Deniz Hanım, evlenme çağına gelip, çeyiz düzme telaşına kapılanlara
farklı konseptlerde sipariş üzerine ürün tasarlıyor. Tabak takımları,
Bijüteri, vazolar, biblolar, resim çerçeveleri, kıyafetler, mobilyalar
meraklılarını bekliyor. D. Design Deniz Eskier: 0(212)
511 11 18 www.dnzdesign.com
Tahtakale turunda sokakları dolaşırken zamanı unutanların, karnı
acıkanların ağırlanmalarını ise yerleşik, temiz esnaf lokantaları
karşılıyor. Bunlardan birisi olan sokak pilavcısının bir tabak
tavuklu, nohutlu pilavına iki bucuk lira ödeyip yemek için çok
uzaklardan gelen hanımefendiler beyefendiler oluyor. Tahtakale
sokaklarında öğlenleri yoğunlaşan cızbız köfte, kuru kahveci Mehmet
Efendinin kavrulmuş kahve kokusuyla renk ahenk bir atmosfer yaşanıyor.
Ya simitçi tablası, ya hamam takunyası, ya merdane, ya gazete,
mecmualık illaki dikkatinizi çeken bir şey çıkıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
©
, Sihirlitur'daki tüm yazılar ve fotoğraflar Haluk
Özözlü'ye
aittir, alıntı yapılamaz, izinsiz kullanılamaz.
|
|
|
|