|
Tatil
yapmanın, dinlenmenin bir başka çeşidi de tekne tutup mavi
yolculuğa çıkmak. Bu tür bir tatil alternatifini bir veya
birkaç konaklama tesisinde geçirilecek tatil ile mukayese
ederseniz ortaya farklı durumlar, farklı avantajlar çıkıyor.
Bu yazı konusunda sihirlitur.com web sitesi okuyucuları
için MAVİ YOLCULUK gezisi boyunca görülecek yerler, tatil
günlerinde tekne yaşamı, neler yenebilir, nasıl vakit geçirebilirler,
yolculuk durakları, tur programları hakkında bilgiler, notlar
bulacaklar. |
|
NE
VAR NE YOK
Öncelikle sabit bir yerde değil, arzuya göre sürekli değişik yerlerde
konaklayabiliyor, bakir koylarda yüzüp, denizin, güneşin, dinlenmenin
tadını doyasıya çıkarabiliyorsunuz. Otellerde, tatil köylerinde
olduğu gibi yemeklere giderken giyinme, süslenme, saç, baş yapma
gereksinimiz yok. Denize giderken ulaşım sorunu, vasıta bekleme
veya merdiven çıkıp inme, kalabalık plajlarda güneş şemsiyesi,
şezlong kapma, bulunan şezlonga havlu bırakma gibi problemler
yok. Açık büfenin açılış saatini bekleme, diğerleri ile birlikte
sıraya girme yok. İkide bir kül tablasını değiştirmek için başınızda
bekleyen papyon kravatlı servis elemanı yok. Farklı toplumlara
göre farklı dillerde hazırlanmış animasyon programlarını seyretme,
dinleme tercihi yok. Gerçek dünyadan çok, sanal ve kusursuz bir
dünyayı andıran tatil köylerinin tatil boyunca büyüsüne kapılıp,
dışarı çıkınca, gerçeklerle yüz yüze kalınca, demorolize olup,
intibak etme zorluğu yaşamak yok. Konaklama tesisi personelinin
otorite sağlayan bakışları altında kalmak da yok.
Peki, ne var derseniz…
Sayılı sayıda kişilerle teknedesin, bu koyda sıkıldın diyelim
hadiii başka koya demirle, kalabalıktan sıkıldın hiç kimsenin
olmadığı koylara gel gözlerden, meraklı bakışlardan uzak kendi
grubunla yüz, atla, çık, su sporlarını yap, yapamadıklarını, kimseyi
kendine güldürmeden öğren. Göz zevkini bozan şeylerle karşılaşma.
Başkası için seçilmiş müziği dinlemekten, havuz başı animasyonlarını
izlemekten ziyade, kendi programını uygula. İstediğin kadar uyu,
istediğin kadar ye.
Arzu ettiğin kıyıya çık, istediğin kır lokantasında veya restoranda
yemeğini ye. Canın istiyorsa istediğin yemeği pişir, farklı lezzetlerle
tanış.
|
Mavi
Yolculuk Kulesi nasıl yapılır? Düz bir zemine ceviz büyüklüğünde
üçtaş konur, onun üzerine yassı bir taş yerleştirilip
üzerine yine üçtaş ilavesiyle kulenin ikinci katı hazırlanır.
Her defasında yassı tabaka taşlar bir önceki katta kullanılandan
daha küçük çapta olarak seçilir. Kule yükseldikçe sivrilerek
tek taşla sonlanır. Issız koylarda yapılıp bırakılan bu
kuleler, aynı koya yeni gelecek yolculara daha önce o
koya ayak basılmış olduğunu belirtir.
|
Zamanı
kolla, gün batımını seyret, fotoğrafla, kamerana çek, kitap oku,
kâğıt oyna, içkini hazırla ister güvertede gölgede, ister hamak
keyfi yaparak, denizi seyrederek istediğin yerde iç. Canın isterse
erken kalk, gün doğmadan denize gir, çıplak yüz, dalış yap, deniz
kabuğu topla, oltanı hazırla kimseler uyanmadan balık tut. İstediğin
kıyafetle güneşlen! Yemek sonrası artan ekmek parçalarını balıklara
ver, teknenin etrafına topla.
Haritayı inceleyip yerini bul, havaya, bulutlara bak ahkâm kes,
kaptanla konuş, anılara ortak ol, hemen hemen her teknede bulunan
sardunya, ıtır, küstüm otu bitkileriyle oyalan, çökertme türküsünü
dilin döndüğü kadar söyle, beraberinde getirdiğin CD veya kasetten
sevdiğin melodileri dinle. Deniz fenerlerini seyret, antik alanlara
çık dolaş. Teknenin dürbünüyle çevreni, uzakları seyret, gemilerin
bandıraları hakkında fikir yürüt. Teknenin halatlarıyla, ipleriyle
yeni düğüm şekilleri üzerinde çalış, denizcilik
bilgilerini artır, tekne satın alma planları yap, tecrübe kazan.
Kamarada sıkılırsan güvertede, uyku tulumunda yat. Uykuya dalmadan
önce gökyüzünde şehirde göremediğin kadar yıldızı seyret, mehtaba
çık, yakamozları izle. Göcek ve benzeri yerlerde sipariş verdiğin
gazeteleri teknene kadar getiren servis botundan al oku, miskin
miskin bulmaca çöz. Tekneye getirilen henüz tutulmuş bir derin
su balığını en iyi pişirim şekli üzerine yoğunlaş. Kıyıya çık
mavi yolculuk kulesi yap. Doğa ile baş başa kalınabilinen koylarda
kürek çekerek, kürek sesi eşliğinde botla dolaşmayı dene.
Duygularını, hislerini kaleme al, yazabilirsen roman, hikâye,
senaryo, şiir yaz, hatta gördüklerinin resmini yapmaya çalış.
Bazı koyların bazı bölümlerinde, deniz suyuna karışan tatlı
su kaynakları nedeniyle buz gibi sularda duş yaparcasına yüz,
dinçlik kazan. Bazı koylarda kiralık çalışan jet ski, sörf,
hamburger, banana paraşüt, su kayağı gibi su eğlencelerine de
katıl. Dahası da var.
Kaptandan deniz ürünlü yemek tarifleri almak, sebze ayıklamak,
patates kızartmak, özel soslar hazırlamak. Önden demir atıp,
kıçtankaraya çıkıp tekne bağlamak. Rüzgârda yelken açmak, aynı
amaçla yol alan diğer tekne yolcularıyla selamlaşmak. Hafif
hafif sallanırken uyunan kaliteli uykunun zevkine, farkına varmak.
Mavi yolculuk turları bünyesinde çeşitli sürprizlerde barındırır
bazen açık denizde yol alırken veya bir koydan diğerine seyrederken
yunuslarla yarışır, belki fok bile görebilirsiniz. Sadece fok
mu? Yolunuz Dalyan'dan geçiyorsa eğer suyun üzerine başını çıkarıp
meraklı gözlerle çocuk gibi size bakan bir Nil Kaplumbağası
da çıkabilir karşınıza. Yanınızdan geçen uçan balıklar, ya da
durduk yerde zıplayanlar sürpriz yaparlar tekne yolcularına.
Durgun koylarda dinlenirken, sahili yalayan dalgacıklar ruhunuzu
yıkarken, hiç beklenmedik bir anda teknenizi bir kelebeğin ziyaret
edeceği tutar, küpeşteye konar. Gece olunca sessizliğe gece
kuşları renk katar. Tatil boyunca köpeğinden ayrılamayanlar
için de bir imkândır tekne gezileri.
Mavi yolculuk turlarında hayat güvertede geçer. İştahlar kabarır,
temiz ve esintili havanın etkisiyle içtikçe içesi gelir insanın.
Soğuk bira, soğutulmuş meyveler, bilhassa kavun, karpuz dilimleri
en çok aranılandır. Temiz hava filtre edilmişçesine esip, yosun
kokusuyla beraber burun deliklerinizi, genzinizi yakar. Artık
kent karmaşası, gürültüsü, trafik, araç park sorunu, çocuk çığlıkları,
sokak satıcı cıngılları, vücudu kasan gerginlik, pantolon kemerleri,
ayakkabılar geride kalmış, tüm sorunlar yerini gevşemeye, sağlıklı
düşünmeye, huzura bırakmıştır. Görünenler mi?
Mutlu yüzler, uçuşan saçlar, kondisyon kazanmış vücutlarda bronzlaşan
tenler ve daha neler neler….
sihirlitur.com
okurlarına Mavi Yolculuk Notları
Denize ekmek at uğur getirsin
Mavi yolculuğa çıkanların, ya da balıkçıların denize kuru ekmek
atmalarının çok eskileri dayanan bir nedeni var. Piri Reis'in
"Kitabı-ı Bahriyesi"nden alınmış bir öykü, günümüzde hala sürmekte
olan bu geleneği şöyle açıklıyor.
Osmanlı donanmasındaki adı "Peksimet Yemez Latif Baba" olan
denizci ölünce, Babaada Burnu'na gömülmüş. Donanma, ne zaman
bu sulardan geçse, gemiciler uğur getirsin diye türbenin bulunduğu
tarafa peksimet atar olmuşlar.
Evliya Çelebi de ünlü seyahatnamesinde Baba Burnu'ndan geçerken
Latif Baba'nın ruhuna fatiha okuduğuna değinir...
Peksimetler, şimdi de mavi yolculuğa çıkan teknelerden atılıyor
masmavi sulara.
Genellikle aynı rota üzerinde çalışan tekne kaptanları, çoğu
zaman aynı koylara demirliyor, aynı limanlara yanaşıyor, bazen
akşam yemeklerinde aynı masada bir arada oluyorlar. İşte böyle
durumlarda aralarında esprili konuşmalar geçiyor, ilginç hitaplarla
birbirlerine takılıyor, havadan, sudan, tekneden bahsediyorlar.
Kimi başına bandana takarak, kimi boynuna fular bağlayıp karizmatik
havaya bürünen gemiciler birbirlerine takılmadan edemiyor, yakaladıkları
birbirlerinin hatalarını sohbete katıp neşeleniyorlar. Mesela
biri diğerine "Akdeniz'in kibar korsanı" diyor. Bir diğeri koya
yanaşırken demiri üstüme attın, benim teknenin üstüne çıkacaktın
deniz çobanı" diye konuyu abartıp masadaki diğer tekne kaptanlarını
kahkahaya, neşeye boğuyor.
BODRUM'DAN Mavi Yolculuk
Mavi
Yolculuk modasının başlangıç yeri olan Bodrum'da limana bağlı
sayısız tekne bulunuyor. Konuklar genellikle bir grup oluşturup
kiraladıkları tekne ile çıktıkları haftalık turlarda her gün
değişik koylara demir atıp, hem kent yaşantısından, monotonluktan
uzak, sakin, farklı bir tatil yaparken diğer yandan konaklama
giderlerinde ekonomik açıdan kazançlı çıkıyorlar. Bodrumda 3000
ila 3500 arasında kayıtlı tekne Mavi Yolculuk için bekliyor.
Tekne sayısına özel yatları da eklerseniz sayı 5000 e ulaşıyor.
Geçmiş yıllarda 6 ay olan turizm mevsimi 26 hafta sürerken,
günümüzde bu süre ya aylarının ortasında 12-13 haftaya sıkışmış
görünüyor. Tekneler ise konuklarına otel konforunu aratmıyorlar.
Her kamarada klima, TV, müzik, 220 volt elektrik, mutfak gibi
üniteler ile müşteri ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılıyorlar.
Her
teknede iki kişilik 6 -8 standart kabin, wc, banyo bulunuyor.
Müşteri yola çıkmadan önce iki türlü seçenek sunuluyor. Özel
yolcu, yolculuk fiyatını kumanya hariç veya dâhil belirliyor.
Her
koyda ki restoranlar müşteri arzusuna göre kullanılabiliyor.
Teknede bir kaptan, bir aşçı, bir gemici görev yaparken bazen
tüm işlerde yardımlaşma görülüyor. Müşteri hava uygunsa yelken
açıp gitme isteyebiliyor, karaya çıkıp yürüyüşlerle, antik kent
gezileri yapabiliyorlar. 08.30 ila 09.30 arası tekne kahvaltısı
ile öğle yemeği arasında yol yapılıp, öğlen arzu edilen beğenilen
bir koyda mola veriliyor. Tekne yolcuları hazırlanan 4-5 türde
ki yemeklerden istedikleri kadar yiyebiliyorlar. Acıkınca ara
sıcak veriliyor, durgun denizde limitsiz çay, kahve içebiliyor.
Deniz tutup midesi bulananlara mide hapı veriliyor. Teknede
bulunan deniz malzemesi kano, bot, kullanabiliyor koylardaki
sürat motorlarınca yaptırılan kayak, bananaya binebiliyor, jet
ski kiralayabiliyor. Bugüne dek hiçbir tekneden cenaze çıkmadığını
dile getiren tekne kaptanları, yolcuların kalp spazmı, güneş
çarpması, kırık, gibi durumlarla karşılaşmaları halinde telsizle,
telefonla haber verilen ambulans botu en kısa sürede ihtiyaç
yerine ulaştığını belirtiyorlar. Kaptanlar 5 yıldızlı otelde
yaşayamadıkları zevki teknede yaşayabilir, bambaşka bir dünyada,
koylardaki gün doğumu ve batımını doyasıya zevkini çıkarabilir,
kendi tuttuğunuz balığı pişirip, yiyebilirsiniz diye ekliyorlar.
TEKNE YEMEKLERİ
Tura
katılan mavi yolculuk konukları için uygulanan standart haftalık
mönü'de tekneye akşam gelenlere birinci gün hafif bir sebze
yemeği, patates püresi, pilav, salata, taze mevsim meyvesi veriliyor.
İkinci gün sabah kahvaltısı çay, kahve, süt, beyaz peynir, kaşar
peyniri, yağ, yumurta, çilek, vişne reçeli, bal, domates, salatalıktan
oluşuyor. Öğle yemeğinde yoğurtlu karışık patlıcan, biber kızartması,
etli bezelye, salata verilirken, akşam yemeğinde balık, salata,
meyve yeniyor.
Üçüncü güne, standart kahvaltı ile başlanıp öğlen, İzmir köfte,
makarna, salata, akşam kızarmış tavuk, pilav, salata, meyve
ile son buluyor.
Dördüncü gün standart kahvaltı sonrası öğlen yemeğinde patlıcan
oturtma, makarna, cacık, salata yer alırken akşam yemeğini balık,
makarna,
salata, meyve süslüyor. Beşinci gün, standart kahvaltıyla ağırlanan
konulara, öğlen saatlerinde biber dolması, makarna salata sunuluyor.
Akşam mönüsü et sote, pilav, sebze köftesi, salatadan oluşuyor.
Altıncı gün kahvaltıyla başlayıp öğle yemeği etli taze fasulye,
pilav, salata ile şekilleniyor. Akşam yemeğinde tas kebap, salata,
meyve yer alıyor.
Yedinci günün mönüsü kahvaltı ile başlayıp öğle yemeği fırında
makarna, sebze türlüsü, cacık, akşam yemeği musakka, pilav,
salata, meyve ile sonlanıyor. Sekizinci gün konuklar bir haftalık
tekne gezilerine standart kahvaltı ile son veriyorlar.
(Yemekler, mevsim sebze ve meyvelere göre değişim yapılabiliyor).
Sihirlitur.com okuyucuları için yat kaptanlarından tarifler
Tuzda Fırında Balık: Lâhos, Akya, Orfoz gibi balıklardan
hazırlanan bu tür pişirim şekli için balık temizlendikten sonra
kalın tuz su ilavesiyle bulamaç haline getirilip balığın etrafı
kaplanıyor. Bir tarafından içine bir pipet sokularak balığın
pişene kadar hava alması sağlanıyor. 45 dakika fırında pişen
balık çıkarıldıktan sonra Show olsun diye üzerine ispirto dökülüp
yakılıyor. Sertleşmiş tuz çekiçle kırılıp içindeki kendi suyu
ile
pişmiş balık tuz ekip yeniyor.
Terbiyeli Fırın Balık: Çipura ve levrek gibi balıklardan
yapılan terbiyeli fırın balık için, sarımsak, maydanoz, dereotu
beraberce kıyılıp tereyağına bulanıyor, balıkların karnına sürülüyor.
Taze yeşilbiber, domates koyup folyo kâğıdına sarılarak fırında
40–50 dakika pişiriliyor. Yat mutfağının gözde mezeleri ise
biber dolması, börülce, deniz yosunu, haydari, ezme, mücver,
karışık kızartma, sigara böreği gibi çeşitler sıralanıyor.
|
|