Sihirlitur.com'un
bu bölümünde "Çölde bir vaha" misali, kentin göbeğinde,
kentin karmaşasından soyutlanmış bir yeryüzü cennetini gezecek, renkleri,
kokusu, duruşuyla ruhumuzu, gözümüzü, bedenimizi dinlendirecek, doğada
başbaşa kalıp moral bulacağız.
İstanbul'un nadide nefes borularından biri olan Atatürk Arboretumu,
Sarıyer İlçesi dâhilinde Belgrat Ormanının güney doğusunda yer alan
canlı bitki müzesi. Bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijinini
ve yaşları bilinen, çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu taksonlarının uygun
seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği yerde çalışmalar 1949
yılından bu yana sürdürülüyor.
Bitki müzesinde bugüne kadar yaklaşık 2000 farklı taksona ait bitki
dikilmiş, etiketlenmiş bitki çeşidi yer alıyor.
Atatürk Arboretumunda neler görülür
296 hektarlık alana yayılmış olan bitki müzesinde görülecekler arasında
çevresini turlayabileceğiniz göl turu yaklaşık bir saatinizi alacak,
küçük gölet turu uygun bir yürüyüşle yarım saat, çamlı yol turu da
yine yarım saatlik bir yürüyüşle görebileceğiniz yerler.
Bu geziler boyunca süs bitkileri, bodur koniferler, yönetim binası,
taş bahçeler, seyir terasları, patikalar çevresinde banklar, çeşme,
anfitiyatro, kuş gözlem kulesi, ahşap süslü köprüler, wc, mescit bulunuyor.
Birçok bitki kökünde isimlerini belirten tabelalar, açıklayıcı bilgiler
içeren panolar, süs havuzlarının yanı sıra gölde kuğu ve ördekler,
su kaplumbağaları, serbest dolaşan gri balıkçıl kuş türleri yer alıyor.
Özellikle Kasım ayında Sonbaharın etkisiyle renklenen yaprakların
yarattığı renk senfonisi, ağaçların göl üzerinde ki yansımaları, etrafa
yayılan botanik kokusu, kuşların doyumsuz korosu, yokuşu olmayan her
yaşta insanın rahatlıkla dolaşabildiği ortamda huzur veriyor.
Göl çevresinde görülebilen bitkiler
Çin yelpaze çamı, Mabet Ağacı, Amerikan Lale Ağacı, Amerikan bataklık
selvisi, Çin su melezi Çin su ladini, Amerikan sığla ağacı, Çin tırpan
ağacı, Mamut ağacı, Açelyalar, Alacalı boylu mazı, Macar meşesi, Gümüşi
akağaç, Anadolu sığla ağacı, Japon tespih çalısı, Uludağ köknarı.
Bu ve benzer ağaçlar Sonbahar görünümleri kadar Kış mevsiminde oluşan
karlı halleri de ayrı güzellikler sergiliyor.
Atatürk
Arboretumu Meşe Koleksiyonu
Ülkemizin doğal yetişen meşe taksonlarının çokluğu ve Belgrat Ormanı'nın
meşesinin yetişmesi için uygun koşullara sahip olduğu göz önüne alınarak
meşe koleksiyonu çalışmalarına 1990 yılında başlanmış, 1996 yılında
farklı ülkelerden 50 arboretum, botanik bahçesinden tedarik edilen
tohumlar yetiştirilerek meşe koleksiyonu oluşturulmuş. Türkiye kırmızı
meşeleri, Türkiye ak meşeleri, Türkiye herdem yeşil meşeleri, Amerikan
ak meşeleri, Amerika kırmızı meşeleri, Amerika herdem yeşil meşeleri,
Meksika meşeleri, Azerbaycan, İspanya, Portekiz meşeleri, Japonya,
Çin ak kırmızı meşeleri, Japonya, Çin herdem yeşil meşeleri koleksiyonu
oluşturan ağaçlar.
Bitki Müzesi Turu
Öncelikle
belirtmek gerekir ki fafta sonu ziyaretçi yoğunluğu yaşanan arboretumda
sabahın ilk saatleri ve akşam üzeri ışıkların yatay geldiği gölge
boyunun uzadığı durgun havalar fotoğraf meraklıları için en uygun
ortamı oluşturuyor. Kapıdan girildiği andan itibaren kendinizi doğanın
tam ortasında buluyor, karşınızda ip gibi uzanan ortasında bir süs
havuzunun bulunduğu yolla devam eden Çamlı yol ile karşılaşıyorsunuz.
Sağınızda kuğuların, ördeklerin mekanı olan küçük bir göl bulunuyor
ama ziyaretçiler burayı büyük göl turundan sonraya bırakıyor ve süs
havuzundan sola kıvrılarak Uzun boylu ağaçların arasına dalıyor, küçük
bir burun üzerinde yer alan seyir terasından ilk fotoğraf karelerini
çekmeye, turlayacakları göl çevresini genelini gözlemliyorlar.
Renk cümbüşü arasında devam edilen patika yol adeta çekim platosu
görevi görüyor, selfieler aralıksız çekilirken çekilenler de sık sık
kontrol ediliyor. Gölün uzun kenarı yürüyüşü bitince bu defa kısa
kenarından sonrada karşı kıyıdan yine yokuş çıkmadan yürünüyor. Yerde
bitmiş mor çiçekler, kamışlar üzerinde yelpaze gibi sallanan püsküller,
çıldırtan renklere sahip kızaran yapraklar arasından yol alanlar gölün
kıyısında güneş banyosu yapan kaplumbağaları da kaçırmıyorlar.
Göl
turunu tamamlayanların ikinci tercihi Çamlı Yol oluyor, yolun sonunda
başka bir görülecek şey olmamasına rağmen bu yolun sonuna kadar
gidip gelenler ağaç tünelinde yürümenin zevkini yaşıyor, oksijen
solumaya, zindelik kazanmaya devam ediyorlar.
Görülmesi gereken en eğlenceli üçüncü durak ise kuğuların, ördeklerin
bulunduğu en hareketli küçük göl oluyor. özellikle Fotoğraf kursunu
takip eden yetişkin ev hanımları ve okul öğrencileri en çok burada
fotoğraf çekiyor ve çektiriyorlar.
Çocuk bahçesine dönen küçük göl çevresi çocukların sevinç çığlıkları
ile inliyor, Ziyaretçiler arasında çok sayıda yabancı turistlerin
olması, ortamı uluslar arası hale getiriyor. Gölün sonunda kıyıya
paralel yol alanlar başlangıç noktalarına geri dönüyor veya hafif
tümseği çıkarak arkada bulunan bir başka göleti de görüyorlar burada
dikkatli gözler balıkçıl kuşların heykel gibi duruşlarına tanık
oluyorlar.
Atatürk
Arboretumu Pazartesi günleri diğer müzeler uygulandığı gibi ziyarete
kapalı oluyor. Diğer günler 09.00-17.00 arası hizmet veriyor.
Tam ve öğrenci giriş ücreti hafta içi ve haftasonu farklı fiyat ödenerek
gezilen bitki müzesinin otoparkı ücretsiz kullanılıyor, İETT otobüsleri
ile ulaşmak isteyenler, Taksim- Bahçeköy veya Sarıyer-Bahçeköy hatları
kullanılabiliyor. Bitki Müzesine bisiklet veya evcil hayvanla girilmiyor.
İçeriye yiyecek maddesi sokmak, piknik yapmak, ördeklere yiyecek vermek
yasaklar arasında yer alıyor. Kemerburgaz-Bahçeköy yolu üzerinde bulunan
Atatürk Arboratumu için bir buçuk ila iki saatlik gezi süresi yeterli
oluyor. Etrafı çitlerle çevrili özel alan içinde yiyecek içecek satan
hiç bir ünite bulunmuyor. Bu tip ihtiyaçlar, Kemerburgaz yolu üzerinde
kemerlerin yanında bulunan kafe, büfe, kebabçı, börekci, pidecilerde
veya Çayırbaşı durağı çevresinde karşılanabiliyor. Bitki Müzesinde
Profesyonel reklam filmi, video klip türü çekim yapmayı planlayanlar
ayrı ücret ödüyorlar.
|
|
|
|
|
|
|
©
2019 Kasım
Sihirlitur'daki tüm yazılar ve fotoğraflar
Haluk Özözlü'ye aittir, izinsiz kullanılamaz.
|
|
|