|
|
YESEMEK
AÇIK HAVA MÜZESİ
Dünyanın
en büyük mozaik müzesine sahip olan Gaziantep’de çeşitli müzeler
bulunuyor.
Arkeoloji Müzesi, Hasan Süzer Etnografya Müzesi, Medusa Cam Arkeolojik
Eserler Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Şahinbey Savaş Müzesi,
Mevlevihane Vakıf Müzesi, Beyazhan Kent Müzesi, Gaziantep Savunması
ve Kahramanlık Panoraması Müzesi, Saklı Konak Bakır Eserleri Müzesi
ve Yesemek Açık Hava Heykel Atölyesi Müzesi.
Gaziantep
zengin tarihi ve kültürel çevresi içinde ulaşım kolaylığı, ticari
ve sanayi canlılığı ile çok sayıda turisti bünyesinde ağırlıyor.
Karatepe sırtı olarak tanınmakta olan ve Kurt Dağının Güney uzantısını
teşkil eden tepede ki müzeye gitmek için yola batıdan çıkanlar,
güzergâh üzerinde bulunan Nurdağı’ndan ayrılarak, İslâhiye İlçesinin
23 km Güneydoğusunda aynı adı taşıyan köyde ki Yesemek Açık Hava
Müzesi ne ulaşıyorlar. Ulaşım İslâhiye İlçesinden olduğu gibi
Hatay’a bağlı Akbez yolu ayırımından Kilis iline giden yol ile
de sağlanıyor. Gaziantep’e 113 km uzaklıkta bulunan Heykel Atölyesi
1890 yılında bulunmuş.
Gaziantep Müze Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösteren müzede,
son olarak arkeolog İlhan Temizsoy tarafından gerçekleştirilen
kazı çalışmaları ile 300’e yakın yontu taslağı, bitirilememiş
heykel taslağı toprak altından ortaya çıkarılmış. Bölgenin Hitit
hâkimiyetine girdiği, İmparator Suppiliuma zamanında (M.Ö. 1375
-1335) işletmeye açıldığı 100 bin metre kare alanı kaplayan heykel
okulunda sfenksler, aslan heykelleri, dağ tanrıları, savaş arabaları,
karışık yaratıklar, çeşitli mimari parçalardan oluşan zengin bir
koleksiyon görülüyor. Yesemek taş ocağı ve açık hava müzesinin
en ilginç parçası arasında ise başı ayı, vücudu insan gövdeli
olan heykel dikkat çekiyor.
Arazi menekşemsi gri renkte Dolorit diye de tanımlanan bazalt
yapılı taşlardan oluşuyor. Bazalt taşlar özellik itibariyle son
derece
sert ve çok ince gözeneklere sahip olup, kaliteli taşlar sınıfında
yer alıyor.
Büyük bir organizasyonla işletildiği anlaşılan Yesemek Taş Ocağı
ve heykel atölyesi taşlarının ocaktan kesilmesi, yontu
taşlarının hazırlanması, tamamlanmasına kadar geçen evrelerin
teker teker örnekleri ile görülebileceği, Dünyada bir benzeri
daha görülmeyen bir heykel okulu niteliği taşımaktadır. Taş bloklar
çıkartılmadan önce bazalt sivrilerinin yüzeyleri balyoz, çekiç,
taşçı kalemi ile düzeltilmekte olup, bu aşamalardan sonra taşın
kenarları daha sonra da orta kısımları, tıraşlanmakta. Kesilmek
istenen blok kenarlarına oyuklar açılmakta ve bu açılan oyuklara
kuru ağaç sıkıştırılmakta, kuru ağaçlar ıslatılınca şişip genişlemekte
ve ortaya çıkan basınçla taşlarda çatlaklar meydana gelmektedir.
Bu oluşan çatlaklara sokulan balyoz ve kamalarla genişletilmekte
ve kaya ana kütleden ayrılması sağlanmaktadır. Taş ocağında hazırlanmış
bu bloklar, dağın yanında ki heykel atölyesine getirilmekte ve
burada şekiller, şablonlar ile bloklar üzerine çizilmektedir.
İlk aşamada bu şeklin konturları kabaca belirlenmekte, sonrada
bazı detaylar işlenerek yer yer perdahlanmaktadır. Üçüncü aşamada
detayların daha özenli işlendiği ve daha ince perdahlanlanarak
düzeltildiği görülmektedir. Eserin en son rötuşları ise kullanıldığı
mimari yapı içinde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Son derece gezilmesi kolay olan açık hava müzesine gelenler araç
park yerine ulaşınca yamaçta dağılmış olan eserlerin tamamını
bir bakışta görebiliyor, daha sonra müze alanı içinde dolaşarak
bütün evrelere ait yontu taslaklarını yerinde ve yakından inceleme
imkânı bulabiliyorlar.
Müze gezisi sonrası Hatay iline devam etmek isteyenleri Tahtaköprü
Baraj gölünün doyumsuz manzaralı yolu ve hindi çiftlikleri eşliğinde
Kırkhan Kavşağından dönerek devam edilen İskenderun, Hatay yolu
bekliyor.
Yesemek Açık Hava Müzesi, müzelerin kapalı günü olan Pazartesi
günleri dışında yazın 08.30 – 18.00, Kış döneminde 08.00 – 16.30
saatleri arasında gezilebiliyor.
Tel no: 0
(342) 875 10 55
|
|
|
|
|
©
2011, Sihirlitur'daki tüm yazılar ve fotoğraflar
Haluk
Özözlü'ye
aittir, alıntı yapılamaz, izinsiz kullanılamaz.
|
|
|
|
|
|
|
|