Opel
MERİVA
Opel Meriva'nın test turunda araç içi yaşam ve Meriva'nın sürücüsüne neler
hissettirdiğine değineceğim.
İlk bakışta Meriva'nın ciddi ve ağırbaşlı havası sizi farkında olmadan
olgun ve hatasız araç kullanmaya davet ediyor. Meriva bu duruşu ile hakimiyetini
ister istemez kabul ettiriyor. Bu hakimiyet seyir halinde de devam ediyor.
Viraja girişlerde, çıkışta, bilhassa fren kullanımlarında yola hakimiyeti,
intibakı güven veriyor. Falso yapmıyor hatasını bulamıyorsunuz. Araçta
zor koşullarda bile istem dışı gezme, fren anında yolla kucaklaşma, acaba
mı gibi sorulara neden olacak izlenim yaratmıyor.
Araca binişte ilk dikkati çeken, daha önce alışagelmemiş şekilde tasarlanmış
ön cam oluyor. Bu alışagelmemişlik öylesine ilginç bir yapıda sergileniyor
ki, bu sistem araca dinamizm, çeviklik, farklılaşma gibi özellikler katarken
sürücüye kah uçağın kokpitini, kah kaptan köşkünü, kah cumbalı bir salan
penceresini hatta camekanlı bir serayı anımsatıyor.
Bütün bunlara yol açansa görüş alanı geniş olan büyük ön cam ve bunu iki
yanda tamamlayıp, oldukça önde yer alan yan camlar. Yolculuk boyunca bu
üçlü ile beraber gidiyor ve nasıl bir tasarımsa hiç bıkmıyorsunuz.
Meriva'nın böylesi yürüyen konforlu salon içinden dışarıya bakmak, bakılan
her şeyi ve hayatı güzelleştirmeye yetiyor. Sizi rahatsız edebilecek her
türlü ışığı süzerek etkisini azaltan renkli camlar büyük bir avantaj.
Yaz sıcağında klimanın sağladığı serin ortam, CD çaların kaliteli sesiyle
birleşerek konforu tamamlıyor.
Son derece estetik olan Meriva, uzun yolda size zevkli bir yolculuk imkanı
sunuyor. Hem de arka koltuklarda uzun boylu basketbolcuların bile bacak
bacak üstüne atıp rahatça oturabilecekleri bir iç mekanla.
Merivanın
iç dünyası
Yukarda Meriva'nın içinden bakılan her yer güzel görünüyor demiştim. Bunu
Çeşme limanında da denedim Gerçektende ön, ön yan kapı ve camların hepsinde
ayrı komposizyonlar farklı güzellikler görünüyor.
İtibar, saygınlık, güven, zenginlik sergileyen Meriva'nın Çeşme kalesi
ve yatlar ile birleşen görüntüsü uyumlu otomobil imajını perçinliyor.
Bazen yapacağınız küçük değişikler hayatı tek tüze olmaktan çıkarır. Bu
değişikler evde iş yerinde, kıyafetinizde yapılabilirde, otomobilde genellikle
sabit kalır.
Oysa Opel Meriva sunduğu sayısız seçenekle ihtiyaçlara arzunuz doğrultusunda
cevap verirken aracınızı monotonluktan da kurtarıyor. Aileniz kalabalıksa
veya taşınır gibi seyahat ediyorsanız arka bölüme alabildiğince valiz
koyabiliyor, koltukların kapladığı alanı bile bagaja dahil ederek geniş
iç hacım elde edebiliyorsunuz.
Koltukların sırt bölümleri yatık haliyle en uzun boylu kişilerin bile
boylu boyunca yatabileceği konuma gelebiliyor. Meriva, bir oda kadar geniş
bölümüne yerleşen çocuklara oyun odalarını aratmıyor.
Bagajın üç pencereli aydınlık bölümü, koltukların bulunduğu konfora sahipken
beraberinizde götürmek zorunda olduğunuz kedi, köpek gibi evcil dostlara
emniyetli seyahat imkanı sağlıyor.
Sportif faaliyetlerde bulunanlar için götürülmesi gereken şişirilmiş bot,
deniz yatağı, sörf tahtası, su, kar kayakları, bisiklet gibi araç gereçleri
rahatlıkla sığdırabiliyorsunuz. Hatta bir müzik grubunun bateri takımı,
ses düzeni gibi enstrümanlarını yerleştirebiliyorsunuz. Amaca uygun değişebilir
koltuk düzeni sayesinde iki otomobille taşınacak malzemeyi Meriva tek
başına alabiliyor.
Meriva'da yolculuk edenler için bir çok kolaylık sağlanmış. Arka koltukları
yatırıp kaldırıyor, ve aralarına buzdolabı gören bölümü, koltuk sırtlarının
paralelliğine göre yerleştirebiliyorsunuz. Bu bölümü yukarı kaldırıp sırtınızı
dayıyor, aşağı indirip kolunuzu koyuyor, kah sehpa, kah masa gibi kullanıp
içini açarak soğuk meşrubatlarınızı muhafaza ediyor ve dahası, yerinden
çıkartıp beraberinizde götürüyorsunuz.
Meriva bu ve buna benzer diğer artıları ile esneklik konusundaki özelliklerini
gözler önüne serip ayrıcalığı fazlasıyla hak ediyor.
Meriva
ile Yol boyu
Eski Foça'nın büyük bölümü düz, tatlı meyilli virajlarına Opelin yola
iyi basan Meriva'sı ile girdim. Tüm güzergah boyunca manzaraya bir şeyler
görüp fotoğraflamak amacıyla daha dikkatli baktım. Sağlı sollu dış dikiz
aynalarının geniş görüş alanı içinde seyir boyunca göremediğim kör nokta
kalmadı.
Gölgeliklerin arasında bulunan tavan aydınlatması güçlü ışığı ile özellikle
gece sürüşlerinde çok yardımcı oldu. Geniş torpido gözü de tüm ufak tefek
eşyamı topladı. Gece görüşü iyi, geniş yüzeye sahip mercekli farların
yolu aydınlatma kapasitesi yüksek tutulmuş. Arkadan gelen aracın kolaylıkla
fark edebileceği yükseklikte olan stop lambaları, yukarıda konumlanmış
biçimiyle araca yükseklik ve estetik kazandırmış.
Gece yol aldığım zamanlarda varlıklarını, nerede olduklarını, gözü rahatsız
etmeden belli edercesine küçük lambalarla belirginleştiren kumanda butonlarının
bulunduğu ergonomik tasarımlı kokpit, gece gökyüzünde yıldızları seyrediyor
veya ışıl ışıl bir kenti uçaktan görüyormuş hissine kapılmanıza yol açıyor.
Bu zengin görünüm aradığınız butonu kolayca seçmenize yardımcı oluyor.
Ön-arka elektrikli camlara kumanda eden butonlar kapı koluna yerleştirilmiş.
Butonlar tam parmak uçları bitimine denk geliyor ve kolay kullanımlı.
Direksiyonda bulunan radyo-CD çalar kumandalarının da tasarımı ergonomik.
Vites kolu önünde iki, arkasında bir adet olmak üzere üç meşrubat gözü
var ki bence en çok kullanılan işlevsel ve en yararlı gözler bunlar oluyor.
Fren de yapsanız, bozuk yolda da gitseniz ne meşrubatlar ne de çalmakta
olan CD'niz sarsıntıdan etkilenmiyor. Meriva'nın yol tutuş taviz vermeden
konforlu bir sürüş sunan süspansiyonu özellikle uzun yolculuklarda çok
büyük bir avantaj. Kolonya, peçete, kalem ,CD, gazete v.s. gibi ufak tefek
eşyanızı koymak için kullanabileceğiniz geniş kapı içi cepleri de konforu
arttırmak için dizayn edilmiş.
Uzaktan kumandalı merkezi kilit sayesinde araçtan indikten sonra tüm kapıları
tek bir butona basarak kilitliyorsunuz. Ama dönene dek Meriva'yı özlüyorsunuz.
Vagon
Gibi Salon
Trilye röportaj dönüşü Topçular- Eskihisar arasını feribotla geçerken
Opel Meriva'nın içinden arka koltuğa oturdum. Amacım arka koltuk konforunu
yakından tanımaktı.Feribottayım, yandaki araçların gözü Meriva'da. Onlar
arcın içini camlar koyu renkli olduğu için göremeseler de ben rahatça
dışarıyı pekala görebiliyorum. Aslında füme camlardan çok memnunum. Feribot
geçişi için sıra beklerken araç içinde sıkılıp parktaki otolar arasında
dolaşma modası vardır.
Bu dolaşanlar otomobillerin yanından geçerken bir size bir de aracın içine
bakarlar. Arkasından satıcılar gelir inat ve ısrarla Yalova'nın salatalığını,
elmasını Yarımca'nın kirazını , Trabzon'un ekmeğini satarlar. Onlar gider
kasetçi, arkasından CD satıcısı, meşrubatçı, gözlükçü, piyangocu gelir.
Ona "hayır", buna "istemiyorum" demekten kaşlarımın
uzun süre yukarıda kaldığını fark ederim hep. Bir de feribottan inen araçları
seyredenler vardır, kimler gidiyor diye süzerler! Meriva'nın arka camlarından
çok memnunum o yüzden. Ayna gibi, meraklı bakışları engelliyor. Aracın
içini de göstermiyor.
Ön koltuğun birisini öne yatırdım ufkum açıldı. Yolculuk boyunca rahat
kullanımlı sempatik direksiyon simidini kullandığım ellerimi ensemde kenetleyip
doya doya esnedim. Koca salon önümde, sarı ışıklı kent İstanbul devamında
uzandı… Pulman koltukların başlıkları seviye ayarlı ve isterseniz çıkartabiliyorsunuz.
Ön koltuk sırtı arkasına yerleştirilmiş açılır kapanır kapaklardan birisini
açtım, delikli meşrubat koyma gözü de var, yemek yenecek kadar keyifli.
Alt bölümde esnek bir file cep bulunuyor. Gazete, dergi veya şişe dahil
her şeyi koymak için. Küllük, çakmak önünüzde, tavan lambası tepenizde,
tutma kolları arka kapılar tavan üstünde, yatar kalkar koltuk, sehpa,
soğuk depo olarak kullanılabilen portatif orta bölüm iki koltuk arasında.
Bu saydıklarım arka kotluk yolcularına sunulmuş konforlardan sadece birkaçı.
Ben daha ne isteyeyim? Sağım, solum, arkam füme cam, derinde stereo müzik
geliyor, klima istenilen açı , güç ve hassas ısı ayarlı, tozsuz, dumansız,
polensiz taze hava sağlıyor. Size de sadece arka koltukta bacak bacak
üstüne atıp yanı başınızdaki soğuk gözden çıkardığınız meşrubatı yudumlayarak
etrafı seyrederken Meriva ile yaşanan yolun zevkine varmak kalıyor.