|
|
|
Haydarpaşa
Garı 111. Yaşında |
|
|
İnşaatına
1906 yılında Almanlar tarafından başlatılan yapı, 18 Ağustos
1908 yılında bitirilerek İstanbul Bağdat Demiryolu hattının
başlangıç istasyonu olarak hizmete girmiş.
|
|
|
Yazı ve Fotoğraflar: Haluk Özözlü
|
|
|
TCDD
ana istasyonu olan gar binası Kadıköy’ün, İstanbul’un Türkiye’nin
simgesel tarihi değeri yüksek binalarından biri.
Tarihi yapı, Anadolu’nun denizi olmayan kentlerinden gelen birçok
yolcunun denizi ilk gördüğü yer olarak da anılarda yer almış.
Konumu, ilginç kuleli mimarisi, dışarı çıkmalı pencereleri, iç
ve dış süslemeleri, salon tavan ve kemerlerin renkli süslemeleri,
motifleri ile müze kategorisinde olmamasına rağmen görkemli yapısı
hayranlık uyandırıyor.
Yıllarca hizmet veren Haydarpaşa Garı tarihi boyunca yangınlara
da göğüs germiş. Bunlardan yakın geçmişte Kasım 1979 Romen tankeri
İndependenta tanker faciasında en yakın tanığı olarak kurşun kaplı
çatı ve kuleleri yüksek ısıdan zarar görmüş, kurşun kaplamalar
yüksek hararetten erimeler göstermiş.
Tüm olumsuz etkileri gidermek üzere son olarak başlatılan restorasyon
çalışmaları sırasında 28 Kasım 2010 yılında çatıda yapılmakta
olan izolasyon çalışmalarında tedbirsizlik nedeniyle yangın çıkmış,
kısa sürede genişleyen yangında çatı çökerek, dördüncü kat kullanılamaz
hale gelmişti.
Tüm İstanbulluların içi burkularak yaşlı gözlerle seyrettiği yangında
Üsküdar itfaiyesi kara trafiğine takılıp müdahalede geç kalmış,
Haydarpaşa Gar binası sahilinde bağlı olmasına rağmen çalışmadan
beklemekte ki deniz itfaiyesi römorkörleri ise makinaları çalıştırıp
hareket haline geçerek su fışkırtacak hale gelebilmesi için 10
dakika gibi süre sonra aktif olabilmişti. Tahlihsiz yangını her
iki cepheden müdahale eden yine deniz itfaiyesi söndürmüştü.
Yıllar sonra başlayan tadilat çalışmaları çok geniş bir kapsamda
ele alınmış, Haydarpaşa Gar binası çevresinde rayların, peronların
bulunduğu sahada toprak altında tarihe ışık tutacak bulgulara
ve bir Bizans kent kalıntılarına ulaşılmış. Üsküdar Meydanı kazı
çalışmalarında da benzer kalıntılarla karşılaşıldığı hatırlanırsa,
muhtemelen Harem de Haydarpaşa Limanında da aynı kazı çalışmaları
tekrarlansa antik kentin uzantısı ile başka bulgulara rastlanabilir.
Geçmiş yılların arşiv fotoğraflarıma bakınca yıllarca tonlarca
ağırlığında ki bu vagon ve lokomotifler antik kentin üzerinde
gidip gelmişler. Bu kadar güzel yeri Bizanslılar ve ondan öncekiler
yaşam alanı yapmadan bırakırlarmıydı. Tabi ki Boğaz'ın Marmara
girişi kent olarak kullanılmış ve biz bu kentin varlığını ancak
2019 yılında anlayabilmişiz.
|
|
2019 yılı Ağustos ayı başında çekilen karayolu köprüsü üzerinden
çekilen fotoğraflarda görüldüğü üzere yaklaşık 150 kişilik bir
ekip tarafından sürdürülen, etrafı tahta perdelerle çevrili görüşe
kapalı kazı alanında, beş insana ait kemiklere rastlanmış.
Beş ayrı bölümde yürütülen kazı sahasında bir yıldır sürmekte
olan kazı çalışmalarında 1872 yılına tarihlenen set duvarı, 5.
yüzyıla ait toplu mezarlar, kilise, hamam, çarşı, çeşitli yapı
duvarları, sütun başları, T planlı anıt mezar bulguları gibi kent
kalıntılarının ile alış verişin çokca yapıldığı liman çarşısı
olabileceği ihtimalini kuvvetlendiren altı bine yakın sayıda bronz
sikke bulunarak gün yüzüne çıkarıldığı görülüyor.
|
Burada
daha çok iş var
Bugüne kadar yapılan çalışmaların başında tarihi yapının dış etkenlerden
zarar görmesini önlemek için ahşap ustalar tarafından yanarak
çöken çatı eskisine sadık kalarak yeniden onarılmış, ahşap kuleler
yine orijinali gibi ahşap çevrilip üzeri kurşun kaplanmış. İki
kule arasında konumlanan gar saati de tamir edilmiş, çalışması
sağlanmış.
Yapının dış yüzey çalışmaları, iç mekan duvar, tavan, kemer süslemeleri
boya yenileme çalışmaları ile peronların bulunduğu alanda ki kazı
çalışmaları devam ediyor.
İSTANBUL HAYDARPAŞA GARI
ve İSKELESİ NOSTALJİ BÖLÜMÜ
Haydarpaşa Gar binasının denize bakan basamaklı kapısının önüne
kadar gelen araçlar yolcusunu indirir, buradan geri dönüş yaparlardı.
Garın önünde ki buharlı lokomotif 80 li yıllar öncesi yoktu, sonradan
konulmuştu.
Denizden ve karadan gelen banliyo hattı ve Anadolu ekspresi yolcuları
gar basamaklarını telaşla iner çıkarlardı.
Haydarpaşa
Vapur İskelesi
Haydarpaşa Garı binası önünde bulunan Haydarpaşa Vapur İskelesi,
koruma amaçlı etrafı tel kafesle çevrili olarak bekliyor. Tarihi
değeri büyük olan ve İstanbul’un beş güzel iskelesinden biri olma
özellikli yapı, çini kaplamaları, mimarisi, çatıda yer alan baca
şeklinde ki küçük kuşların rüzgardan korunup, barınması için tasarlanmış
kuş sarayı ile beğeni kazanmaya devam ediyor. İskelede ahşap ve
çini bütünleşmesi bir başka değer olarak göze çarpıyor.
|
|
Dünden Günümüzde Haydarpaşa Garı
Bir zamanlar, Haydarpaşa Kadıköy arası çalışan gara gidip gelmek
için kullanılan taksi kayıklar artık yok.
Yolcu trenden inince koyun çevresini yürümek yerine kayıklardan
birine valizi ile biner, kürek gücüyle Kadıköy İskelesine 10 dakikada
varırdı. Aynı şekilde Kadıköy İskelesinden trene yetişecek yolcu
da bu mesafeyi kayıkla giderdi. Tıpkı Karaköy Eminönü, Eyüp Sütlüce
arası çalışan kayıkçılar gibi burası işlek bir hattı.
Bazıları ise kayıkçıya beni dalgakırana bırak iki saat sonra veya
akşama gel al der, zamanını denize girerek balık tutarak geçirirdi.
Dalgakıran tenhadı, huzurluydu, karabatakların güneşlenme alanıydı,
slogan yazıldığı da olmuştu, bugünkü kadar gemi geçmezdi. Hatta
vapurlar dalgakıranın Haydarpaşa tarafını gidiş gelişli çift yönlü
olarak kullanırlardı, yolcuyu dalgada sallamamak için Marmara'ya
açık tarafından geçmezdi.
|
|
Haydarpaşa
Garı ve İndependenta tanker faciası
15 Kasım 1979 tarihinde Haydarpaşa önlerinde demir yüklü Yunan
Evriali gemisiyle çarpışarak infilak eden Romen İndepente tankerinin
en yakın görgü tanığı olan Haydarpaşa Garı, patlamaların şiddetinden
ve etrafa yaydığı yüksek hararetli dumanlarla kurşun kaplı kuleleri,
çatısı, camları, yüzeyi epeyce hasar görmüştü. Kuma oturup 27
gün boyunca aralıksız yanan ve sonunda enkaza dönen gemi enkazı,
kesilerek parça parça Tuzla'ya götürülmüştü.
Günümüzde eskiden olduğu gibi yürümeye bırakılmış kıyı bandında
ilerleyenler sahil kafesinde oturup denize ve gelip geçen vapurlara,
yolcu motorlarına karşı mola verebiliyor, iskele kafesinden mütevazi
ihtiyaçları karşılıyorlar.
Kapı
ve pencereleri taçlandırılmış yapının dışarı çıkmalı kemerli ve
düz pencere yapısı, duvar kabartmaları, balkon korkulukları, kuleleri
dış yüzeylerde taş ve mermer ustalığının en güzel örneklerini
barındırıyor.
Bir de detaylar var gizli güzellikler içeriyor, kule girişleri
merdivenleri mermer basamaklar yangın geçirmeden önce kırmızı
halılarla kaplıydı, bu halılar etrafın çamurlu olduğu yıllarda
ayakkabının altına yapışan yağlı çamur kütleleri halılara bulaşmasın,
kirletmesin diye pas pas öncesi ayak çamurluğu demirler konmuş.
Gelip geçenler fark etmese de ayak demirleri yerli yerinde duruyor.
Bir başka detay ise kapı ve merdiven başlarında devasa bilardo
topu gibi duran bal renkli damarlı cilalı ve beyaz mermer toplar,
dikkat çekiyor.
|
|
|
|