YAŞAMI
EVİNİZE GETİREN DERGİ
Puan adıyla 15 Nisan 1987'de yayın hayatına atılmış, çok kısa
sürede ciddi bir okuyucu kitlesine ulaşmıştı.
Puan dergisi çıkmaya başladığı zaman ne Hürriyet Gazetesinin
ücretsiz verilen haftalık Hürriyet Magazin eki, ne Show Dergisi,
ne de Sabah Gazetesinin Pazar günü verilen Sabah Magazin gibi
gazete eki dergiler yoktu. Puan Aile dergisi olarak tasarlanmış,
Hayat mecmuası cizgisine yakın fakat sadece haber röportaj vermenin
yanında gazetecilik yapan, 22x28 cm ebatlarında, ücretli ve
aylık bir dergiydi.
Derginin Genel Yayın Koordinatörlüğünü Koray Güney yapıyordu.
Koray Güney Hayat Mecmuasında yıllarca çalışmış, daha sonraları
dergi kapanınca Cen Ajansla çalışmaya başlamış Türk Hava Yolları
Magazin, Devlet Hava Meydanları dergisi Airport Magazin gibi
dergileri hazırlıyor bir yandan da Puan Dergisini yapıyordu.
Derginin kodrosu yok denecek kadar azdı Lami Sesar ajansın reklamlarında
dublaj işlerini yapıyor, dergiye yazı da yazıyordu, fotoğraf
sanatcısı Semsi Güner ve eşinin katkıları ile bazen dışardan
takviyelerde olurdu.
Puan'nın ilk sayısının konusu HapisSA olup özel sektör cezaevi
kurabilir mi başlığını taşıyordu.
Kapağa çıkarılan konunun kapak fotoğrafı için randevu alınan
Sakıp Sabancı'yı Emirgan Atlı Köş'ün bahçe demirleri arkasında
fotoğraflamıştım.
Dergi içi konulardan bir başkası ise o yıllarda piyasada yaygın
olarak satılan ilaca benzer draje çikolatalardı.
Çocuklara ilaçları çikolata zannedip yutabileceği, çikolatanın
ilaca karışabileceği uyarısı için bu konuya dikkat çekmiştik,
daha sonra haberi gazetelerde kullanmıştı.
1980 sonrası yıllarda İstanbul'a gelmiş geçmiş en büyük projeleri
hayata geçiren belediye başkanı Dalan, Tarlabaşı projesini başlatıyordu.
Öncelikle üniversite kürsülerinde görevli şehircilik profösörlerinden
brifinkler almış, kendisine "Tarlabaşı evlerinden bizde
çok var yıkılmasında pek de mahsur yoktur" denilmişti.
Oysa Çelik Gülersoy tarihi dokular metroyla geçilir, biz bunları
restore edip butik otel olarak turizme kazandırabiliriz diye
çırpınıyordu.
Konunun fotoğrafı istenince eve gelip, istanbul haritasını altını
besleyerek masaya yatırdım. Üzerine geyik boynuzlu av bıçağını
tam da Tarlabaşı üzerine sapladım, sonrada kan rengi ojeyi bıçağın
keskin tarafına döktüm. Kapak resmi de, başlığı da hazırdı.
Hançerlenen İstanbul kan ağlıyordu.....
15 Nisan 1987 yılında yayın hayatına başlayan Puan dergisi,
Mart 1989'da satıldığı söylendi.
Oysa 23 aylık dergi, yayın hayatına bir süre ara verdiğini belirterek
1990 Nisan ayında artan maaliyetlere rağmen tarafsız olarak
yayın hayatına yeniden başladı. Bu ani alınmış karar karşısında
hazırladığım konularla çok hızlı şekilde baskıya girildi. Bu
derginin son sayısı oldu ve bir daha da çıkmadı. Son sayının
konuları arasında çok özel fotoğraflarla kıymetini bilemediğimiz
İstanbul'un Kömürlü Gemileri, Sokak Satıcıları, Kumkapının kum
depoları, kum kamyonları, Kazlıçeşme Gazlı Kangren bulunuyordu.
|