Rolling Stones İstanbul Konseri

Önce karanlık sonra duman, yavaş yavaş gitarına bakarak ilerleyen adımlarla sahne önüne gelen Keith Richards. Üzerinde uzun bir perdösü, siyah gözlükler saçının her iki yanına bağladığı kordonlarla tüm dikkatleri üzerinde toplarken kapalı tribün, açık tribünle sözleşmiş gibi herkes aynı anda ayağa kalktı. Sahne görünür aydınlığa kavuşurken bu defa giriş parçası Satisfaction'ın fuzz box'lu ilk akorları kulaklarda patladı. Havai fişekler, maytaplar ışık seli, şelalesi Dünya'nın en büyük taşınabilir ekranı çevresinde yeri göğü boyadı; Saha içine hınca hınç dolduran seyircilerin üzerine aktı yaşanan tam bir şoktu...
Neye uğradığımızı ne yapacağımızı şaşırmıştık. Satisfaction birlikte söylendi, genci yaşlısı hop oturup hop kalktı kimse yerinde duramadı sahnede Rolling Stones vardı rüyamıydı, gerçekmiydi?

Dev sahnede kimse sabit değildi kırlaşmış saçları sağ tarafını daha çok bakarak çalan Charlie Watts koyu sarı davuluna oturmuş her zamanki gibi. Jazz davulcularını anımsatan baget tutuşuyla çift tek vuruşlarını kısa davul ataklarından dönüşü ile saat gibi gidiyor. Vuruşları pirinç tanesi gibi saydırıyor "Vay be helal olsun" dedirtiriyordu.

Devdiler ama mütevazi. Ron Wood'da Keith Richards gibi siyah gözlüklüydü. Uzun yoldan geldikleri besbelliydi, yüzler yorgun çizgi dolu harita gibi ama ruhlar vücuttan tam manasıyla fizikleri ile ters orantılıydı.

Mick Jagger'ın inanılması güç performansı etrafa çatar gibi kavga edercesine bir şeylere isyanını belirterek şarkı söylemesi, büyük ağızlı solistin kendine has sahne hareketleri, ince bacakları zayıf ama gençlere taş çıkartan yaşını hatırlatmayan dansı ile konser boyunca ayak basmadık yer bırakmadı.

Acaba yorulurlarmı dile kolay iki saat sahnede kalmak ve performansını konser sonuna dek düşürmeden taşımak endişesini daha ilk parçada yok ettiler.

Keith her parçada görevlinin kullanılanı alıp, sonra verdiği mi teli eksik özel akordlanmış yeni gitarla çaldı parçalarını. Keith geçinilmesi zor adamdı eski gitarist Brian Jones'un ölümüyle boşalan yere gelen Mick Taylor'a neler yapmıştı. Gruba adapte olamıyor. Taylor sonunda Rolling Stones olamadan ayrılmıştı. Bass gitarist Bill Waymen ilede çok uğraşmıştı. Grubun kuruluş yıllarında Beatles'in hediyesi olan "I wanna be your man" adlı parçanın hızlı baş akorunu Bill çalamayınca bass gitarıda kayıt sırasında Keith çalmıştı O, Keith konser boyunca arkadaşlarına nasıl davranacaktı buda merak konusuydu. Her konserde Charlie Watts için ise mutlaka iyi birşeyler söylerdi...

Ron Wood'da Keith gibi parçalarda gitar değiştirirdi hele bir gitarın akord mandalına monte edilen küçük kamera sayasinde akorları nasıl bastığı soloları attığı gitar sapını yakın geniş açı görme imkanını verildi. Arka fonun değişip ön planın sabit kalması olayı görüntüleyen kameramanın Ron Wood'un yanında olmaması şaşırttı. Ron Wood, eğri büğrü parmaklarıyla bastığı notalarda gitar telini yukarı aşağı oldukça fazla geriyor bir çeşit vibrato yapıyordu.

Keith zaman zaman yerlere çömeliyor ince bacakları üzerinde geriliyor birbirinden kristalize ritmler atıyordu. Gülerken bile çirkin korkutucu suratıyla hala sempatik hala mütevazi ve özel karizmasıyla seyirciyle bütünleşebiliyordu.

Grup "Out of control"de zirvenin üstüne çıkarken "Brown Sugar" son parça oldu. Hatırda kalanların başında kaç bin watt olduğu tahmin bile edilemeyen, fakat blue jeanimin paçalarını hatta iç organları bile rezonansa sokup titreten sürekli bas vardı. Sahne dekorunda yanan mor ışıklar eşliğinde kendimizi uzayda bir gezegende zannetmeye başladığımız bir anda karanlık pistten bas tüm gücüyle acaba ne olacak dedirtirken sahne platformunda bir kapak geri gitti iki kırmızı far göründü başını havaya kaldıran bir canavar gibi yavaşça yukarı kalktı sonra otomobil anteni gibi karkastan yapılma dev bir köprü degajvari bir yay çizerek yarı sahaya Ali Sami Yen Stadı'nın özel kaplı saha içi santra yuvarlağına yakın bir yere uzandı. Aynı anda üzeri şemsiyeli bir küçük sahne yükseldi her şey hazırdı aksayan bir şey yoktu. Kurulan köprüye önce Charlie Watts çıktı sağa sola selamlar verip seyircinin arasında yeni sahnedeki davulun başına oturdu. Sonra Ron Wood, Keith Richards ve Mick Jagger ve klavyeci kare sahnedeki yerini alıp çalmaya başladılar köprü içiçe girerek çıktı yerde kayboldu. Seyircilerden biri sahneye bira kutusu attı. Ron Wood bunu yerden alıp klavyenin üstüne koyduysada Keith olayı anında farkederek konserin kayda alındığı düşüncesiyle kutuyu görünmeyen yere koydu. 2-3 parça sonra bu defa dev sahnenin tam karşısında açık bırakılan emniyet koridorunda seyircilerin elleri arasından ilk sahneye yürüyerek döndüler. "Jumping Jack Flash" adlı parçada Keith tüm akorları çatlatırcasına çaldı. O da Mick Jagger gibi sahne önünde seyirciye çok yakın geçit yaptı. İki yana uzanan yelpaze koridorların her ikisinide kullandı yerlere çömeldi, gitarını öptü, öpücükler gönderdi, sık sık kostüm değiştirdi, çıplak vücuduna giydiği ceketi yada pantolonun iki yanından çıkan kırmızı fularları ile ilahlaştı, yüz mimiklerini sağa sola bakışları ile hafızada iz bıraktı.

Ron Wood çoğu zaman soloları atarken yüzünü kıstı gözlerini kapadı havaya tekmeler attı güç aldı. Derken yağmur başladı, sahneye dönük dört katlı iki dev kolondan çıkan ışık hüzmelerinde yağmurun yağış şiddeti görünüyor, saha içine sicim gibi dökülüyordu. Sahneye halı serildi. Keith bir ara başını kaldırıp gökyüzüne baktı ıslanan gitarın sapını avucunun içiyle akord mandalından kasaya doğru gezdirerek kuruladı parçaya girdiler. Seyircinin taş yağsa yerinden kıpırdamaya niyeti yoktu. Gökyüzünde arka arkaya çakan şimşekler sağanak geleceğinin habercisiydi. Şehirde elektrik üç kez kesilmiş, bir çok semt karanlıkta kalmıştı. Rolling Stones'un antik Babil kentinden esinlenerek yapılan sahnesinde ışıklar elektrik emen ses düzeni İstanbul elektriğini üçte birini çekiyordu.

Yağmur durmuştu iyide gelmişti, bu defa bir başka yağmur başladı, ışıkların bulunduğu iki dev kulenin en üstünden fabrika bacasını anımsatırcasına duman ve konfeti fışkırıyordu. Rüzgarın tesiriyle tüm sahaya ve tribünlere uçuşarak dağılan konfetiler iki yanı parlak pul büyüklüğünde kağıtçıklardı. Uçuşan konfetileri günün anısına kapmak isteyenler elleriyle havayı avuçladılar kapanlar konser biletleriyle birlikte sakladılar. Konser öncesi saha içine kurulan standlarda Rolling Stones'un aslan resimli "Bridges to Babylon" turnesi t-shirtleri satıldı. T-shirtleri alamayanlar posterler ve plastik dürbünlerle yetindiler birde ele takılan Rolling Stones amblemli kırmızı dil vardı.

Ve Final:
21:30'da sahne alan ve konsere Satisfaction ile giren bu mitolojik topluluk, Rock'ın efsane dinozorları 36 yıldır sahnelerde hayranlarını peşinden sürükleyen, hareketleri takip ve taklit edilen Stones, "Brown Sugar" adlı parçayla konseri bitirirken final Charlie'nin davul atağı ile noktalandı. Üç dört darbeli davul turu zil ve crosskes'e haşin vuruşlarla sonlanırken Charlie'nin yüzünde kimsenin beklemediği bu ekstra atakta iki yıl süren Dünya turnesi 106. konserine son noktayı koymanın muzipliği seziliyordu. Bu, konser turnesinin sonuydu. Richards, Wood, gitar penalarını Charlie davul bagetlerini seyirciye attılar. Yer gök havai fişeklere teslim oldu. Grup elemanlrı yerlere kadar eğilip referanslar yaptılar, seyirciye olan minnet borçlarını saygılarını tekrar tekrar gösterdiler en son 4 Rolling Stone selam verdi. Mick ve Charlie el ele tutuşup ellerini havaya kaldırarak kayboldular. Tribünlerin ve sahanın karanlığa gömülüp boşalmaya başladığı anda en sona saklanan havai fişek gümbürtüyle patlatıldı, turnenin son konseri bitirildi.

Hafızada kalanlar arasında sahneye kurulan dev ekranda bilgisayar türünden animasyonla Dünya-Türkiye-İstanbul-Mecidiyeköy haritaları verilmiş, Ali Sami Yen kelimesi yazılmıştı. Davudi sesli Mick Jagger'ın

- Hoşgeldin İstanbul burada olmak çok güzel. Dediği Türkçe sözlerle başlayan konserde bir ara Mick'in izleyenlere ouuuu çektiren sarı püsküllü seksi zenci bayan vokalist ile olan ayak muhabbeti seyirciyi şaşırtmıştı.

Keith Richards'ın iki elini yumruk yapıp başına, kalbine ve bel hizasına yanlardan vurarak sıhhatte ve güçlü, formda olduğunu işaretini veren hareketlerini, konser öncesi heyecanını bastırmak için bulmaca çözen seyirciler erken gelenler, geç kalanlar, stada giremeyip dışarıda kalanlar...

Kent Fm 101 Müzik Editörü Mete Avunduk ve program yapımcısı Nejat E ile seyrettiğimiz konser cumhuriyetin 75. yılı kutlama çerçevesinde 19. Eylül cumartesi günü Ahmet San Prodüksiyonu ile gerçekleşmişti. Rolling Stones'a kimse doyamadı...

Yeni bir albümle yeni turneye çıkarlarmıydı?

Bu turnede Türkiye Konseri yine olurmuydu?

Bunu biz görürmüydük ve bütün bunlar için yeterli zaman olacak mıydı? bilinmez ama İSTANBUL ROLLING STONES'u gördü.