Sihirlitur.com | İstanbul'un Heykelleri

Her birinin farklı öyküsü olan İstanbul Heykelleri'ne en çok Beşiktaş, Kadıköy gibi ilçelerde rastlanıyor.
Bu heykellerin birçoğu ünlü Türk büyüklerine ayrılırken birçoğu da sanatsal kompozisyonlar, semboller, hayvan figürlerini kapsıyor.

Bazı tarihi yapıların üst katlarına ön cephelerine baktığımız zaman ise çok farklı, göz okşayan estetik süslemelerle, heykellerle karşılaşıyoruz.
Figürler, geometrik süslemeler, garland ve karyatid uygulamalar da görülebiliyor.

Hiç şüphe yok ki heykeller arasında en çok tanınanı, en çok fotoğrafı çekileni Kadıköy Boğası olurken en estetik heykeller ise Kadıköy Bahariye Süreyya Operası üzerinde bulunan heykeller oluyor.

Her biri abide olan Atatürk anıt heykellerini bir başka sayfada müstakil olarak ele almak üzere şimdilik sadece İstanbul Heykelleri konusunu işliyoruz.
Pera Heykellerinden sonra İstanbul'un diğer semtlerinde yer alan heykeller arasında tarihte başarılarıyla ünlenmiş komutanlar, ünlü yazarlar, sanatçılar, sporcuların yanı sıra saraylar, tarihi yapılar, meydanlar, caddeler, sokaklar,

parklar, köşkler, yalılar dâhil birçok yerde bulunan heykelleri gezerken İstanbul'da da semt semt sihirli bir yolculuğa çıkacağız.

Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı
Deniz Müzesi, Beşiktaş İskelesi, Sinan Paşa Camii ile çevrili geniş alanda Barbaros Anıtı, savaş topları ve Barbaros Türbesi bulunuyor.
1944 yılında Ali Hadi Bara ve Zuhdi Müridoğlu’nun birlikte yaptıkları eserde gemiye benzetilen bir kaidenin üzerinde Barbaros Hayrettin Paşa ve iki leventin figürü yükseliyor.
Anıtta dikkat çeken bir detayda ise figürler, kaide üzerine yerleştirilirken bir hesap hatası yüzünden leventlerden birinin eli, arka bölümde yükselen kaya kütlesine çakışmış. Çare olarak kaya kütlesinde elin arkasına temas eden kısma bir oyuk açılarak pratik bir çözüm bulunmuş.

Kadıköy’ün Simgesi olan Boğa Heykeli ile Sanat Eseri Süreyya Operası
Alman Kralı II. Wilheim Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit'i ziyaret ederken ülkesinden eli boş gelmemek için beraberinde hediye olarak bir boğa heykeli getirmiş. Boğanın Almanya'dan çıktığı yolculukta ilk durağı İstanbul'un Yıldız Sarayı bahçesi olmuş.
Daha sonra Harbiye'de bulunan önceki ismiyle Spor Sergi Sarayı, şimdiki ismi ile Lütfü Kırdar Salonu önüne, beton kaplı alana yerleştirilmiş. Bir tarafında Hilton Oteli bir tarafında heyecanlı basketbol taraftarlarının maçlara geldiği spor salonu arasında yıllarca durmuş, anı fotoğraflarına dekor olmuş.
Günün birinde ani bir kararla boğa heykeli buradan alınıp Taksim Parkı'na, daha sonra İstanbul'un Kadıköy yakasına, yani Avrupa'dan Asya'ya taşınmış.
Bir süre İskele karşısında bulunan parkta misafir edilmiş, vapur yolcusuyla karşılaşır olmuş. Sonunda buradan da alınıp, şimdiki yerine yani Kadıköy Altıyol Meydanına, araç ve yaya trafiğinin tam ortasına konulmuş.
Boğa iri bulun deliklerinden öfkeli nefes alır gibi sert bakışıyla, kendisine ayrılan deniz taşı döşeli zemin saha üzerinde, zaten hareketli meydana daha da hareket katıyor. Buluşmaların yaşandığı, beklemelerin yapıldığı kavşakta, adrese gerek görülmüyor, randevulaşırken "Boğanın önünde" demek yeterli sayılıyor.
Hiç şüphe yok ki İstanbul'da ki en estetik heykeller, yazı başında yer alan iki fotoğrafta görüldüğü üzere Kadıköy Bahariye Caddesi'nde bulunan 1926 tarihli sanat eseri binanın cephesinde Süreyya Operasını süslüyor.

Heykellerle Anılar

Sakıp Sabancı Emirgan'da ki bugünkü Atlı Köşk isimli evinin bahçesine bir at heykeli yaptırmak istemiş ve siparişi Hüseyin Anka Özkan'a vererek fiyat sormuş.
Emirgan Koruluğu girişinde evi ve atölyesi olan Heykeltıraş Hüseyin Anka Özkan da heykelin yapımında harcanacak malzemenin, kalıbın döküm fiyat maliyetlerini, yapım süresini çıkarıp kendisine vermiş.
Sakıp Ağa at heykelinin maliyet fiyatını duyunca büyük şaşkınlık içinde kalarak beklenmedik reaksiyon göstermiş.
"Abooo ağam sen ne yaptın, çok pahalı, bu atın canlısı kaç para ki?" diye sormuş.
Bu defa şaşırma sırası Hüseyin Anka Özkan'a gelmiş ve biraz da içerleyerek cevabını vermiş "O halde sen de bahçene atın canlısını koy" diyerek çıkıp gitmiş.
Sakıp Ağa düşünmüş taşınmış ve atın heykelini yaptırmaya razı olup bahçesine dikmiş.

Heykel Yapımı ve Heykel Fotoğrafı Çekmek
Heykel yapmak gerçekten çok emek isteyen, çok orantılı çok titiz çalışma gerektiren hem sanatçılık, yorumculuk hem hesap, kitap gerektiren bir sanat kolu. Genellikle park, bahçe gibi dinlenme yerlerine dikilecek heykeller oturan figürlerinden tasarlanırken, meydanlara, kavşaklara daha ziyade ayakta at üstünde yüksek kaide üzerine konulacak kompozisyonlardan tasarlanıyor. Eğer kaide üzerine konacak bir heykel düz zemine konumlanırsa işte o zaman oransızlık, nispette yanılgılar belirgin olarak ortaya çıkıyor. Kaide üzerinde ki yüksekte ki bir heykele zemin hizasından bakanlar heykelin önce bacaklarını sonra belden omuza olan gövde kısmını en uzak noktada ise baş kısmını görüyorlar. Bu nedenle en yakın bölüm uzun en uzak bölüm göze küçük gibi görünüyor.
Heykeltıraşlar ayakta ki heykelleri yaparken bunu hesaba katarak bacakları gövdeye oranla kısa yapıyorlar.
Boy fotoğrafı çekerken dikkat edilecek husus uzun boylu veya normal ebadı yansıtabilmek için kameranın göbek hizasında bakması gibi özetlenebilir. Aksi durumlarda yani ayakta çekilen fotoğraflarda hep kısa boylu nispetsiz görünüm elde edilir, bu da kimseyi memnun etmez. Heykel yapımında önce küçük bir maket, sonra onun bir büyüğü, daha sonra küçük maketten alınan ölçülerde kullanılan açı ölçer büyütücü geometrik aletler yardımıyla heykelin olması gereken ebatta ki hali vücut buluyor.
Heykeli dikilecek kişi tarihte fotoğrafın olmadığı dönemlerde yaşamış, günümüze gelen bir tablosu yoksa heykeltıraş hakkında yazılan kitaplardan karakter yaratarak heykelde bu duruşu, bakışı, bu ifadeyi yansıtmaya çalışıyor.
Bu nedenle heykeltıraşların yorumları heykel aynı kişiye ait olsa bile, farklılık gösterebiliyor.
Sanata ve heykellere düşkünlüğü ile bilinen Sultan Abdülaziz, 1864-65 yıllarında 12 bronz heykel ile 10 adet mermer heykeli Pierre Rouillard’a yaptırmış.
Günümüzde bir bölümü çeşitli yollarla farklı yerlere taşınmış olan heykeller arasında Şaha Kalkmış Özgürlük Atı heykeli, çift olarak üretilmiş. Bir tanesi Sabancı Müzesi bahçesindeki Beyaz Köşk’ün önünde, diğeri ise Beylerbeyi Sarayı üst set bahçelerinde yer alan Ahır Köşk’ün ön tarafında bulunuyor. Günümüzde Kadıköy Altıyol’da yer alan Dövüşen Boğa Heykeli. Top Tutan Aslan. Su İçen Dişi Geyik ve Yavrusu günümüzde Emirgan Korusu’ndaki Sarı Köşk’ün bahçesinde yer alıyor. Hamle Geyik heykeli Yıldız Parkı’nda bulunuyor. Yılan Üstündeki Aslan Dolmabahçe Sarayı bahçesinde sergileniyor. Yavrularını Toplayan Dişi Aslan. Böğüren Boğa Beylerbeyi Sarayı ziyarete izin verilmeyen üst bahçe bölümünde. Bir Kaktüsün Üzerinde Zıplayan Aslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kapısı yakınında.
Avda Çaresiz Durumdaki Geyiğin Çığlığı, Taksim Elmadağ’daki Divan Otel’in bahçesinde görülüyor. Şaha Kalkmış Özgürlük Atı. Dinleyen Geyik. Yavrusunu Emziren Dişi Geyik. Yürüyen Kaplan Kral. Kafası Sağda Dinlenen Aslan. Kafası Solda Dinlenen Aslan. Pınarda Pusu Kurmuş Aslan. Kayalıkta Pusu Kurmuş Aslan. Oklu Kirpi Yüzünden Yaralanmış Dişi Kaplan Beylerbeyi Sarayı bahçelerini süslüyor.

sihirlitur.com fotoğraf galerisinde önce Avrupa Yakası sonra Anadolu Yakası heykelleriyle İstanbul turumuza başlıyoruz.

boğaz turu

Beşiktaş'da, Dolmabahçe Sarayı'ndan başlayan heykel zenginliği, Boğaz'a, Levent''e dek uzanan bölümleriyle İstanbul'un diğer semtlerine oranla en zengin semtlerden birisi. Dolmabahçe Sarayı bahçesinde bulunan havuzun süs kuğuları, vazosu, mermer aslan heykelleri göz kamaştıran güzellikte.

Dolmabahçe Sarayı bahçesinde konumlanmış hayvan figürlü heykellerden kaplanların yavruları ile birlikte olan kompozisyonu, çevresinde bulunanların dokunmamaları konusunda Türkçe, İngilizce yazılı tabela konarak uyarılmış!

Heykelin kaidesi yıllarca Taksim Gezi Parkı girişinde bekledikten sonra Taksim Meydanı'nda Atatürk Heykeli var, iki heykel aynı yerde olmasın düşüncesiyle İsmet İnönü heykelinin heykel kaidesi Maçka'ya taşınmış ve İnönü Heykeli de buraya dikilmiş.
Heykel kaidesinin Doğu ve Batı cephelerinde İsmet İnönü'nün kahramanlık öyküsü alttaki belirtilen şu satırlarla anlatılmış.
Bütün tarihialemde. Sizin İnönü Meydan Muharebelerinde deruhte ettiğiniz vazife kadar ağır bir vazife deruhte etmiş kumandanlar enderdir.
Milletimizin İstiklal ve hayatı dahiyane idareniz altında şerefle vazifelerini gören kumanda ve silah arkadaşlarınızın kalp ve hakimiyetine büyük emniyetle istinat ediyordu siz orada yalnız düşmanı değil milletin makus talihini de yendiniz. MUSTAFA KEMAL Ankara 1 Nisan 1921

Savaşta büyük asker, barışta büyük devlet adamı ve diplomat. İnönü. Sakarya Muharebelerinde ve Afyonkarahisar Taaruzunda Cephe Kumandanı. Büyük Millet Meclisi Hükümetinin hariciye vekili ve Lozan Murahhas Heyetinin Reisi. Cumhuriyet Hükümetinin Ondört yıl Başvekili. Hayatını ve dehasını yalnız yurd ve halk hizmetine veren. Yapıcı ve Kurucu Cumhurreisimiz ve Milli Şefimiz İsmet İnönü'ye İstanbul Şehrinin minnet duygulariyle.

Barbaros Anıtı leventlerle beraber bir kalyon burnuna benzetilen kompozisyonu, çevresinde bulunan savaş toplarıyla beraber sadece Beşiktaş'ın değil İstanbul'un en güzel anıt heykellerinden birisi. Kartal Heykeli. Beşiktaş Deniz Müzesi kapı girişi duvarında yer alan yunus heykeli (Eski Müze binası).

Beşiktaş Deniz Müzesi önünde ki Yavuz Zırlısının dört pervanesinden biri. Beşiktaş Çarşı Meydanını süsleyen semtin ve takımın simgesi Kartal Heykeli.

Beşiktaş Spor Kulübünün sembolü olan Kara Kartal, Beşiktaş Çarşısı girişi ve çıkışında çeşitli heykellerle sembolize ediliyor.
Özellikle Beşiktaş'ın maçı olduğu günler heykellerin çevreleri bambaşka bir havaya bürünüyor.

Beşiktaş'ın efsane başkanlarından Hakkı Yeten, Beşiktaş Futbol Şubesi kurucusu Şeref Bey (Ahmet Serafettin), efsane Başkan Süleyman Saba.

Akaretler Yokuşu başında bulunan Kalp heykeli ve Şairler Parkında yer alan Neyzen Tevfik ile Ataol Behramoğlu heykelleri.

Akaretler Yokuşunu çıkarken sol kanatta Şairler Parkı heykel bakımından en zengin park. Ağaçların gölgesinde Şair Necati Cumalı, Sabahattin Kudret Aksal ile Behçet Necatigil, Sabahattin Kudret Aksal, Cahit Sıtkı Tarancı, Oktay Rıfat, Orhan Veli, Neyzen Tevfik, Şair Nigar Hanım grup heykelleri var.

Beşiktaş Şairler Parkının diğer heykelleri arasında heykeltraş Namık Denizhan, Cahit Külebi, Özdemir Asaf gibi edebiyatçıların heykelleri yer alıyor.

Kartal heykellerinden birisi Beşiktaş Çarşısı Barbaros Bulvarı girişinde, bir başka kartal heykeli Akaretler Yokuşu Beşiktaş kulüp binası girişinde,
bir diğeri ise Beşiktaş'ın eski antreman sahasının bulunduğu Fulya'da yer alıyor.

Beşiktaş Ihlamur Kasrı bahçesinde süs havuz çevresinde iki aslan, bir kaplan heykeli bulunuyor.

boğaz turu

İstanbul'un güzel heykellerinden birisi olan ve üzerinde "Türk Operasının Evrensel Sesi Leyla Gencer" ibaresinin yer aldığı heykeli palmiye ağaçlarıyla çevrili estetik konumu ve çevre düzenlemesiyle göz okşarken Hakkı Yeten Caddesi Fulya'da yer alıyor.

Beşiktaş Abbasağa Parkı yolunda yer alan bir heykel, Fulya Migros önü Güvercinler, Fulya Parkı Dünya heykelleri, Beşiktaş semtinde göz okşuyor.

boğaz turu

Beşiktaş Abbasağa Parkı içinde bulunan heykel grubu içinde yer alan plakette şunlar yazılı.
Demokrasi Kahramanları: Onlar, demokratik, laik Cumhuriyetimizin karşısında ki karanlık güçlerle savaştıkları, ulusal egemenliğimize karşı düzenlenen oyunları bozdukları, toplumu aydınlatarak kirli emellere engel oldukları için öldürüldüler. Yakın geçmişimizde yer alan ve Demokrasi Şehitlerimiz" le simgeleşen bu dönem, bilinçli olarak toplumsal belleğimizden silinmeye çalışılmaktadır. Bu anıt park. Demokratik kazanımların önemli bedelleri olduğunu anımsatmak ve genç kuşaklara aktarabilmek için hazırlandı. Toplumsal belleğimizin en önemli, en birleştirici parçalarından biri olacak bu mekanda sonsuza kadar var olacaklarına inandığımız aydınları Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Asım Bezirci, Bahriye Üçok, Bedrettin Çömert, Cavit Orhan Tütengil, Çetin Emeç, Doğan Öz, Muammer Aksoy, Onat Kutlar, Uğur Mumcu, Ümit Yaşar Doğanay ve demokrasi yolunda şehit olan daha nicelerini yüce ulusumuzun sevgisine ve belleğine emanet ediyoruz. Beşiktaş Belediyesi 2008

Beşiktaş Abbasağa Parkı heykel grubu içinde altı heykel bir arada yer alırken helkel grubu çevresinde diğer altı heykel bulunuyor.
Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Onat Kutlar.

Beşiktaş Abbasağa parkı içinde bulunan heykellerden üçü Ümit Yaşar Doğanay, Muammer Aksoy, Bedrettin Cömert.

Barbaros Bulvarından yukarı doğru tırmanırken sağınızda kalan güzel parkta TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'nin İstanbullulara armağını olan Fatih Sultan Mehmet heykeli yer alıyor, yokuşu biraz daha çıkınca bu defa öYahya Kemal Beyatlı kompozisyonu bulunuyor. heykelin etrafı şaire ait mısralarla süslü.

Levent Çarşısı içinden meydana doğru uzanınca uzaktan bile iyi seçilip görülebilen altın renkli aydınlık saçan bir heykel grubu ile karşılaşıyoruz.

Levent mimarisi diğer semtlerden oldukça farklı bir görünüm, panorama sergiliyor. Az sayıda boş alan ise park ve bahçeler, betonlar, yollarla ila kaplı.
Böylesi yukarı tırmanan binalar arasında Milli Sporcuların hatırlandığı, ülkemize sayısız şampiyonluklar kazandırmış sporcularımızın heykelleri yer alıyor. Gökdelenlerin sınırlı alanları ise heykelli havuzlar süslüyor.

Akatlar Sporcular Parkı içinde, 2002 Dünya Kupası Futbol Şampiyonası Üçüncüsü TÜRK MİLLİ TAKIMI heykel grubu bulunuyor.
Grup içinde Cihan Haspolatlı, Mustafa İzzet, Ömer Çatkıç, Rüştü Reçber, Alpay Özalan, Ümit Özat, Metin Aktaş, Emre Belezoğlu, Hakan Ünsal, Ümit Davala, Ergün Penbe, İlhan Mansız, Abdullah Ercan, Fatih Akyel, Arif Erdem, Tayfur Havutçu, Emre Aşık, Yıldıray Baştürk, Nihat Kahveci, Hakan Şükür, Ünal Karaman, Mehmet Kulaksızoğlu, Haluk Ulusoy, Şenol Güneş, Can Çobanoğlu, Hasan Şaş, Tugay Kerimoğlu, Okan Buruk bulunuyor.
Ayrıca Parkın girişinde Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu yılın en iyi haltercisi, rekortmen Naim Süleymanoğlu'nun gurur tablosu heykeli yer alıyor.

Levent Meydanına yakın yerde Galatasaray Kulübü Başkanlarından Özhan Canaydın'ın heykeli bulunuyor.
Levent Parkı, Akatlar Parkı ve Sporcular Parkı olarak anılan parkta ise FİLA tarafından Asrın Sporcusu ünvanı verilmiş olan Grekoromen Güreşçi Hamza Yerlikaya'nın ve Karate dalında 70 Kg Avrupa ve Dünya Şampiyonlukları kazanmış Milli Sporcumuz Haldun Alagaş'ın büstleri yer alıyor.

Şişli Zincirlikuyu'da Halk Sigorta binası önüne 1980 yılında konulmuş olan Akdeniz Heykeli sonraları bulunduğu yerden alınarak 2005 yılında YKB Plazaların bulunduğu yere, yan yola dikilmiş. 1981 yılında Sedat Simavi ödülü kazanmış heykel, Akdeniz'in mavi renklerini yansıtması nedeniyle renkli düşünülmüşse de tek renk olarak beyaz olarak tasarlanmış. Birbirine eşit uzunlukta metal şeritlerin kaynakla birleştirilmesi sonucu yapılmış heykeltraş İlhan Koman'ın eseri olan heykel 4,5 ton ağırlığında. Heykelin zarif ve hareket kazandıran tasarımı her açıdan bakıldığında çevreye estetik kazandırıyor. Gövdesi dalgalı görünüm sergileyen heykelin karşısından bakıldığında kadının yüzünde görülen sert ifadede kadınların gördüğü eziyet protesto edilmiş.

İstanbul'un hatta Türkiye'nin çeşitli yerlerinde ki parklarda sıklıkla görülebilecek aynı tip taş kalıp heykellerden bazıları arasında önündeki taşa ayağını kaldırmış aslan, toprak dolu küfe tutan kız heykelleri, çoğu zaman kanguru, ayı gibi figürler taşıyor.

Karaköy Meydanına dikilmişken, müstencen bulunup yerinden kaldırılarak Yıldız Parkı içinde ucra bir köşeye hapsedilmiş olan Güzel İstanbul Heykeli. Heykelin sırt bölge gövdesinde belirgin çatlaklar oluşmuş. Sanat eserinin çevresi ise parkta yapılan peysaj çalışmalarının artıklarıyla dolu. 19.04.2017

Sultan Abdülaziz tarafından Beylerbeyi Sarayı için Fransa'ya sipariş edilen heykellerden biri olduğu sanılan, sonraları bulunduğu yerden başka yerlere taşınmış "Hamle Geyik Heykeli" uzun süredir Yıldız Parkı Ortaköy girişinden yukarı çıkarken sağ tarafta yer alıyor. Korunamayan ve henüz restore edilmemiş olan, heykel dünyasında emsalleri arasında sanat harikası diyebileceğimiz bronz heykelin bir boynuzu kırılmış, boynuz takılacak yerde boynuza temel olsun diye konulmuş bir parça su borusu takılı. Diğer boynuz ise altın yaldızlı boya ile boyanmış. Çevresinde peysaj çalışması yapılan topal geyik heykelinin ön sol, arka sağ bacağı diz kapağından itibaren kopmuş, ön ayakta kalan parça ise paslı bir vidayla tutturulmuş, heykel kaidesi de özensiz biçimde toprağa gömülmüş, yanına bir de taştan saksı kaplumbağa heykeli bırakılmış.!

Boğaz'ın Kuruçeşme mevkiine gelindiği zaman sahil boyunca uzananan yemyeşil bir parkın girişinde iki heykel bulunuyor.
Bunlardan biri park temasına uygun, oturur vaziyette konumlanmış Cemil Topuzlu'ya ait diğeri ise stilize edilmiş Piri Reis heykeli.

Beşiktaş ilçe sınırları içinde bulunan Bebek Parkı'na, Haluk Tezonar tarafından yapılmış olan Fuzuli heykeli Bedreddin Dalan döneminde yerleştirilmiş. Aşiyan'da müzesi de olan Tevfik Fikret heykeli. Heykelin parçası olan martısına hiç rahat verilmedi.
Tarabya Burnu'nda bir köşkün üst katı ile kapı üstünde bulunan büst ve heykeller farklı görüntüleriyle hayranlık ve merak uyandırıyor.

Emirgan Sakıp Sabancı Müzesi'nde iki at heykeli bulunuyor. Birinci heykel köşkün girişinde, yolun hizasında, diğeri sadece Köşkün önünde görülüyor.

Emirgan Sakıp Sabancı Müzesi önünde yer alan at heykeli Sultan Abdülaziz tarafından Fransa'dan getirtilmiş heykellerden biri.
Önceki yıllarda heykelin bulunduğu köşkün eşyaları müzayede de satışa çıkarılmış. Müzayede de Koç Ailesi ile çekişmeli süren artırmada Sabancı tarafından satın alınarak Atlı Köşkü'ün önüne yerleştirilmiş. Kaynak bilgilere göre "Şaha Kalkmış Özgürlük Atı", çift olarak üretilmiş. Bir tanesi Sabancı Müzesi bahçesindeki Beyaz Köşk'ün önünde olup diğeri Beylerbeyi Sarayı üst set bahçelerinde Ahır Köşk'ün ön tarafında bulununduğu belirtiliyor.

Sanata ve sanatçıya olan sevgisi, saygısı ile tanınan, gönüllerde taht kurmuş sevilen ünlü iş adamı Sakıp Sabancı Emirgan Sakıp Sabancı Müzesi bahçesine çeşitli heykeller koymuş. At ve insan figürlerinin yanısıra Beyaz Köşk yolunun sağ tarafında Sabancı ailesi büstleri yanında bir de Tony Crag imzalı "İyi Surat" isimli 2007 tarihi taşıyan bronz bir heykel çalışması sergileniyor.

Emirgan Sakıp Sabancı Müzesi bahçesinde Atlı Köşk'ün girişinde iki kadın heykeli, köşkün yan tarafında yine bronz yapım, O.Stıchlıntg Berlin 1899 imza ve tarihi bulunan iki erkek heykeli yer alıyor.

boğaz turu

Emirgan Sakıp Sabancı Müzesi bahçesinde köşke çıkarken sol tarafta Sabancı Ailesinin büstleri sergileniyor.

Emirgan Korusu içinde bulunan Sarı Köşk'ün altında, Büyük Havuz'un yanında ve Beyaz Köşk'ün arkasında iki tane yavrusu ile birlikte geyik heykel kompozisyonu bulunuyor. Tüm ziyaretçilerin heykelle beraber fotoğraf çektirdikleri "Su İçen Dişi Geyik ve Yavrusu Heykeli" aynı zamanda Sultan Abdülaziz'in Beylerbeyi Sarayı için Fransa'ya sipariş verdiği 12 bronz heykelden biri olarak biliniyor.

Boğazın nadide iskellerinden biri olan ve diğer iskelelerden farklı kılan heykelleriyle Büyükdere İskelesi heykelleri.
Günümüzde önünden geçen kazıklı sahil yol nedeniyle kullanılmayan iskelenin heykelleri de iskele gibi bakımsız ve kendi haline bırakılmış.

İstanbul Boğazı'nın süsleri sayılan, vapurlardan simit atmanın gelenek haline gelmesine neden olan martıların bir heykeli Sarıyer sahiline dikildi. Beyaz kaidesi dalgayı andıran martı heykeli kısa sürede sevildi, benimsendi ve Sarıyer'e gelenlerin anı fotoğrafı çektirdikleri mihenk noktası haline dönüştü.

Eminönü Yeni Cami arkasında bulunan parkın merdiven başına 2016'da sabah ışığını arkasına alıp süs havuzunu seyreden iki yeniçeri heykeli dikildi.
Cağaloğlu eski Hürriyet Gazete Matbaası yanında ki dikkat çekmeyen yapının taşıyıcı sutunları, iki adet aslan başıyla süslenmiş.
İstanbul'un bir başka semti Nişantaşı Valikonağı önünde bulunan heykel grubuna günümüzde rastlanmıyor.

Elmadağ istanbul Radyosu karşısında, caddeye açılan kapıdan içeri girince karşınıza bir avlu ve kilise çıkıyor solunuzda ise heykel bulunuyor.
7 Ekim 1856’da, Istanbul’a gelen 11 rahibe Pangaltı semtinde, adını yanında bulunan kiliseden alan ve o güne kadar "Filles de la Charité" ler tarafından idare edilen «Maison du Saint-Esprit» adlı yatılı okulun yönetimini devralmış ve böylece 27 Kasım 1856 tarihinde, Notre Dame de Sion "yatılı okul" u ülkemizde resmen açılan ilk kız lisesi olmuştur. Önceleri, yaklaşık tümü yatılı olan hıristiyan öğrencilere kısa bir süre sonra musevi öğrenciler, 1863 yılında padişahın ilgisi ve İmparatorluğun ileri gelenlerinin teklifleri ile de müslüman öğrenciler katılmıştır. Böylece, farklı dinlerden ve ortamlardan gelen öğrenciler bir çatı altında başkalarına saygıyı, farklılıklara açık olmayı ve hoşgörüyü öğrenmişlerdir. Bu özellikler Notre Dame de Sion Kongregasyonu’nun kurucusu Père Théodore Ratisbonne’un da arzusu ve okulda verilen eğitimin temel amaçlarındandır.

Harbiye Askeri Müze arkasında yer alan ve adı bir zamanlar Spor Sergi Sarayı iken son yıllarda Lürfü Kırdar Kongre Merkezi olan yapının önünde Kadıköy
Boğası vardı, şimdi ise yeni bir heykel konuldu. Nişantaşı Parkı içinde ise ünlü Türk Büyüklerinin büstleri sergileniyor.

Uğur Mumcu 1942-1993 anıtı Pangaltı yol ayırımında bulunuyor. Üçgen tabanlı kaide üzerinde yükselen anıtın kaide yüzünde "SESLENİŞ" Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini, yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık. Vurulduk ey halkım, unutma bizi … mısraları yer alıyor. CHP Şişli İlçe Merkezi Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atalay tarafından 1996 yılında yaptırılan Uğur Mumcu anıtı 2012 yılında Şişli belediye Başkanlığı tarafından yenilenmiş. Heykel: Prof.Dr. Tankut Ökten 1940-2007 bilgilerini taşıyor.

İstanbul'un son yıllarında görmeye başladığımız heykellerinden birisi de Gayrettepe'de bulunan ve çatlak bir dünyayı simgeleyen küre heykel.

Nişantaşı, Maçka, Dolmabahçe'ye doğru inişte, gazeteci yazar Abdi İpekçi'nin heykeli, 1.Şubat.1979 gecesi silahla vurulduğu kavşakta bulunuyor.
Taksim - Elmadağ arasında Divan Kavşağı'nda ki Divan Oteli önünde bir su terazisi bir de Avda umutsuz durumda ki geyik heykeli yer alıyor.

Tophane'de İş ve İşçi Bulma Kurumu arkasında ki parka dikili olan işçi heykeli tahribata uğradı, 2016 Nisan ayı itibariyle Tophane Park iyileştirme çalışmaları nedeniyle bulunduğu yerden tamamen kaldırıldı! Fındıklı Parkında ki Dayanışma Heykeli ise son yıllarda yapılmış olan heykellerden birisi.

Eminönü Sultanhamam kumaş depolarının bolca bulunduğu bir yer. Kalabalığın eksik olmadığı sokaklardan başınızı yukarı kaldırınca kıyıda köşede kalmış bir çok eski yapı, kapı üstü ve pencere kemerlerinde hayvan başı figürler görebilirsiniz.

Eminönü Yeni Cami arkasında Çiçek Pazarı yanında bulunan parkta çay bahçeleri hizmet verdiği yıllarda turistlerin ilgisini çekmek için esnaf bir heykel koymuştu. Park yıkılıp yeniden yapıldı aynı yere İstanbul Belediyesi'nin Eskişehir heykellerinden ilham aldığı türden bir simitçi heykeli konuldu ve kısa süre sonra Temmuz ayı itibariyle bulunduğu yerden kaldırıldı, çok geçmeden 2016 yılı sonu itibariyle simitçi heykeli yeniden yerine konuldu...
2017 yılında Yeni Cami'de başlayan restorasyonu nedeniyle cami içi kapatıldı, namaz bu yol üzerinde kılınıyor, simitçi heykeli de bulunduğu alana bir konup bir kaldırılıyor.
boğaz turu

Fatih Sultan Mehmet heykel grubu İtfaiye ve Bozdoğan Su Kemerleri önünde yer alan Fatih Parkında yer alıyor.

Fatih Sultan Mehmet'in Bozdoğan Su Kemerleri yanında ki Fatih Parkı içinde ki anıt heykeli, ilk yıllarda siyah iken sonraları sarı renk ile kaplandı.

boğaz turu

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi ve babasının bronz yapım büstleri, Sehzadebaşı İstanbul Belediyesi önünde havuz başında
Zübeyde Hanım (1857-1923) Ali Rıza Efendi (1839-1893) ibaresi ile yer alıyor.

boğaz turu

Sehzadebaşı İstanbul Belediye binası önünde duran Kaktüslü Aslan Heykeli önceki yıllarda Taksim Gezi Parkı, Divan Kavşağı'nı seyreder konumdaydı. Aslan heykeli günümüzde Su Kemerlerini seyreder konumda kaldırımın üzerinde yer alıyor. Galatasaray'ın sembolü olan aslan heykeli eğer Beyoğlu Galatasaray Meydanında duruyor olsaydı, İstanbul'un yarıdan fazlasıyla fotoğrafı çekilmiş, en az Kadıköy Altıyol'da ki boğa helkeli kadar ünlü olurdu.

Sehzadebaşı İstanbul Belediye binası önündeki havuzun sağı ve solunda biri muzip, cin bakışlı, diğeri üzgün, endişeli ifadeli iki aslan heykel yer alıyor.

Sehzadebaşı İstanbul Belediye binası kapı girişinde bulunan bronz heykellerden birisi de ağızı açık aslan heykeli olurken, bir diğeri Sıhhiye'de ki heykel Ankara'nın simgesi olup, gerçeği ise Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmekte olan Hitit Kursu heykeli İstanbul'da da sergileniyor!

İstanbul Belediye Sarayı bahçesinde bulunan havuzun çevresinde ki büstlerden biri, İstanbul'un ilk Belediye başkanı olan Hızır Bey Çelebi'ye ait.
Kaidesinde görev süresi Mayıs 1453 tarihli tabela taşıyan büst, yol tarafına en yakın konumda bulunuyor.
Büstlerin arkasında yaya yolu üzerinde ise Abdülaziz'in Fransa'dan getirtdiği heykellerden biri olan "kaktüs üzerinde zıplayan aslan" heykeli yer alıyor.

İstanbul Belediye binası önünde bulunan süs havuzu boyunca kente hizmet vermiş yedi adet vali ve belediye reislerinin bronz yapım büstleri yer alıyor.
Soldan Sağa: Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay, Dr. Lütfu Kırdar, Dr. Op. Cemil Topuzlu (Paşa).

Soldan Sağa: Muhittin Üstündağ, Haydar Yuluğ, Dr. Op. Emin Erkul Seyitoğlu.

Kuzgun Acar'ın 1967 yılında soyut olarak tasarladığı "Kuşlar" duvar heykeli, Fatih Zeyrek Bozdoğan Su Kemerleri yakınlarında bulunan İstanbul Manifaturacılar Çarşısı İMC 1. Blok girişi dış cephesinde yer alıyor.
Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, sanatçı Kuzgun Acar'ın günümüzden kırk yıl önce tamamlayarak İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'na (İMÇ) yerleştirdiği Soyut Kompozisyon (Kuşlar) adlı eserinin restorasyonunu gerçekleştirdi. 2013 yılında bulunduğu duvardan indirilip restore edilen duvar heykeli Soyut Kompozisyon 2014 baharında MSGSÜ Restorasyon Bölümü Öğr. Üyesi Yrd. Doç. Özer Aktimur'a teslim edildi. Açıkhavada geçen yaklaşık kırk yılın ardından, eserin öngörülenden çok daha büyük hasara uğradığı o zaman ortaya çıkmış, dokunulduğunda kopan parçalar, üst üste binen boya katmanları, iç içe geçmiş kuş yuvaları, çöpler, iplik parçaları temizlenerek eser ilk günkü haline kavuşturuldu.

Tayyare Şehitleri Anıtı (Hava Şehitleri Anıtı). İstanbul’un Fatih ilçesi, Saraçhane'de ki, Fatih Parkı içinde bulunuyor.
Mimar Vedat Tek’in eseri olan anıtın temeli 2 Nisan 1914’te atılmış ve yapımı 1916’da tamamlanmış anıt, mermer bir kaide üzerinde yarım kalmış bir uçuşu simgeleyen kırık bir sütundan meydana geliyor.
Sultanahmet Meydanı'nda zaman zaman heykeller sergilenirdi fotoğrafta görünen heykel grubu da 2002 öncesi heykel çalışmalarından biri.
Yerebatan Sarayı üzerinde bulunan Mil Taşı.
Yıllar önce çeşitli yerlere olan uzaklık ölçümlerinde mil taşı merkez alınır, buradan diğer yerlere olan mesafe, uzaklık olarak tespit edilirmiş.

Beyazıt Meydanında yer alan tarihi ve bir o kadar da köklü olan İstanbul Üniversitesi'nin içinde Atatürk ve Gençlik Anıtı yer alıyor.
Heykelde Atatürk sol kolunu yönlendirici bir biçimde havaya kaldırmış olup, hedef olarak ileriyi, daha ileriyi gösteriyor.
Üzerinde bilgeliği ve eğitimi temsil eden kıyafet bulunuyor. Atatürk’ün sağında, elinde bilginin aydınlığını simgeleyen bir meşale tutan genç kız heykeli modern kadını temsil eden genç kız, ileriye doğru adım atarken tasvir edilmiş. Atatürk’ün solunda ise, elinde ulusal devleti simgeleyen bayrak taşıyan genç bir erkek heykeli yer alıyor. Genç kız heykelinin modelliğini, 1952 yılı Avrupa ve Türkiye Güzeli Günseli Başar yapmış.
Atatürk’ün sol tarafında bulunan erkek heykeli 1952 yılı ağır siklet Türkiye Grekoromen Güreş Şampiyonu olan Murat Hersekli heykel modeli olmuş.

Beyazıt Sahaflar Çarşısı avlusu, ülkemize ilk matbaayı getiren İbrahim Müteferrika'nın büstünü barındırıyor. Büst son yıllarda bronz rengine dönüp, yenilenmiş kaidesine kavuştu. Kaidede 1674-1745 tarihleri arasında yaşayan İbrahim Müteferrika'nın bastığı 17 kitapların ismi listeleniyor.

Haliç kıyısı Sütlüce Parkı Manas Heykeli
Sütlüce Parkı'nda yer alan heykel Miniatürk bitişiğinde ki alan da Eyüp sahilini seyreder konumda yer alıyor. Oldukça yüksek olan kaide üzerinde ki plakette "Halkını seven er ölmez, er yetiştiren halk ölmez." Kırgız halkının insanlığa kazandırdığı emsalsiz mirası olan Manas destanı, başta Kırgız halkının tarihi olmak üzere bütün Türk dünyasının kültürünü barındıran, yiğitliği cömertliği, adaleti, hürriyeti, vatanseverliği, dostluğu, birliği, sevgiyi, kardeşliği ve yardımseverliği yücelten, bin yılı aşkın süredir kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılan dünyanın en uzun yaşayan destanıdır.
Bu heykel Kırkız ve Türk halklarının ebedi dostluk ve kardeşliğinin simgesi olarak yaptırılmıştır. ifadesi yer alıyor.

Bayrampaşa enginarı ile ünlü bir semt olunca belediyesi de enginarların heykelini meydanına dikmiş. Alibeyköy'de aynı işlemi ünlü ve sütlü mısırı için uygulamış. Her iki heykel de süs havuzları içinde sular fiskiyeler arasında meydanlara renk ve hareket katıyor.
Belki bir gün Mecidiyeköy'e dut, Arnavuköy'e çilek, Yedikele'ye marul heykelleri'ni de görürüz.

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastahanesi bahçesinde bulunan Düşünen Adam heykeli Paris'te bulunan Rodin'in yaptığı Düşünen Adam heykelinin bir kopyası olarak yapılmış.
Rodin’in onca heykeli varken “Düşünen Adam” heykelinin kopyasının akıl hastanesinin bahçesine dikilmesi fikri, 1950’li yıllarda başhekimlik yapan Fahri Celal Göktulga’dan çıkmış. 1953 yılında bir dergide heykelin fotoğrafını gören Başhekim Göktulga, heykelin yapımı için orada yatan hastalardan heykeltıraş Kemal Künmat’a ricada bulunmuş. Aslında güzel sanatlar mezunu olmayan, Bakırköy’de yaşayan Künmat, eli yatkın olduğu için Rodin’in eserini yapmayı kabul etmiş.
Bakırköy’deki taş ocaklarının birinden çıkartılan devasa kaya, askeri birliklerin de yardımıyla bugünkü heykelin durduğu yere getirilmiş. Düşünen Adam’ı yontmaya başlayan Künmat, heykelin bitmesine az kala "Ben bu kadar emek harcıyorum, paramı isterim..." demeye başlamış.
O dönem başhekim yardımcısı olan Faruk Bayülkem, Künmat’ın, Düşünen Adam için 40 bin lira istediğini söylüyor. Başhekim maaşının 400 lira olduğu günlerde zaten ‘heykel ödeneği’ olmadığı için Künmat’ın talebi geri çevrilmiş. Bunun üzerine alıngan heykeltıraş, heykelin elini çenesine koyduğu kolunu yapmadan öylece bırakmış. Göktulga, Künmat’ın hastanede çekip gitmemesi için ikna edilmek üzere Bayülkem’i görevlendirmiş.
Künmat’a para verilmemiş ama özel odalarda yatırılmış, gömlek alınıp hediye edilmiş.
Bakırköylü Rodin, emeğinin karşılığını alamayınca heykeli öylece bırakarak gitmiş. Heykel 6 ay boyunca kolsuz beklemiş. Hastane yönetimi kara kara düşünürken, depresyon tedavisi için hastaneye yatan Yüzbaşı Mehmet Pişdar, heykelin kolunu tamamlayabileceğini söylemiş.
Bayülkem, heykelin diğer yerlerini de bozmasından korktuğu Yüzbaşı’ya başka bir kaya parçası vererek bir kol yapmasını istemiş. Yüzbaşı güzel bir kol yapınca, Düşünen Adam yeni ustasına havale edilmiştir. Hastane yönetimi “Heykeli tamamlarsan taburcu olacaksın.” diye vaatte de bulunmuş.
O da kabul etmiş. Bakırköy’deki Düşünen Adam’ın elini çenesinin altına koyduğu, dirseğini de dizine dayadığı sağ kolu işte bu yüzbaşı tarafından tamamlanmış. Yüzbaşı, heykeli tamamladıktan sonra gerçekten taburcu edilmiş. O dönemde heykelden çok gazetecileri bir düşünce almış.
‘Neden düşünen adam heykeli dikildiği’ sorgulanmaya başlanmış. Bayülkem gülerek gazetecilere, “Hastane dışındakilerin durumu içerdekilerden daha kötü. Bu heykel onların durumu ne olacak diye düşünüyor.” yanıtını verdiğini söylüyor.
Resim altı bilgiler Vikipedi Özgür Ansiklopedi'den alınmıştır.

Sahil yolunu takiben Zeytinburnu'nu dönüp içeri doğru girince Bakırköy, Yenikapı, Merter, Güngören, Topkapı Çevre Yolu kavşağı ile karşılaşıyorsunuz. Yemyeşil çim kaplı kavşağın ortasında ise yüzü Doğuya ve Veliefendi Hipodromuna bakan, yerine yakışan jokey ve at heykeli bulunuyor.
İstanbul'da ki heykeller arasında sabah ışığına yüzü dönük ender heykellerden biri olan Hipodrom heykeli görünüşte zor bir heykel.
İstanbul'un çeşitli yerlerinde at heykelleri görülüyor, burada ise gözler, diğer at heykellerinden farklı olarak, kıran kırana geçen heyecanlı at yarışlarının, Gazi Koşusunun yapıldığı, Türkiye Jokey Kulübüne uygun, sırtında jokeyi olan dörtnala koşan bir at yarışı figürlü bir tasarım bekliyor.
Jokeyler kısa boylu, 45-50 kilo, minyon yapılı olan kişilerden seçilir.
Ne var ki heykelde biraz da orantısız gibi görünen ve atın karnı altında bacak boyu kadar bir jokeyin durağan heykeli hipodrom heyecanını hiç yansıtmıyor. Hipodrom girişinde yer alan diğer bir heykel ise kaidesinden ve gerçek taydan çok daha küçük ölçülerde maket kadar küçük ebatlarda engellere tırmanan bir başka bronz at heykeli bulunuyor.

boğaz turu

Zeytinburnu'nda Abdi İpekçi Spor Salonu önünden geçilerek ulaşılan Belgrat Kapı karşısında bulunuyor. Trafiği oldukça işlek bir kavşağa 2001 yılında konulan Barış ve Kültür Heykeli süs havuzundan yükselen ve Zeytinburnu'nda yaşayan Türk, Rum, Ermeni halklarını temsilen üç elin tuttuğu, içinde barışın sembolü zeytin dallarının yer aldığı yarım dünyadan oluşuyor.

Kumaşlar Sultanhamam'ın en fazla depolanan malı, öyleki binaların üst katları kumaş deposu olunca kumaşları asansörsüz binalara çıkarıp indirmek sırt hamallarının işi oluyor. Her iki iş kolu da heykelleriyle temsil ediliyor. Sultanhamam'da kumaşçı, Aşirefendi de hamal heykelleri.

Çelik kule, Beyoğlu Tünel Meydanında bulunuyor. Bir başka metal heykel ise Beyoğlu Galatasaray Meydanı'na 50. Yıl anıtı olarak dikildi. Anıtın dikildiği yıllarda Beyoğlu araç trafiğine açıktı, sakin, huzurlu, mutlu, mesut yürünürdü. Ne var ki anıt çevresi son yıllarda her türlü basın bildirisi okunan, mitinglerin, yürüyüşlerin başlangıç noktası oluverdi, bombalar da patladı, güven azaldı, Beyoğlu'nun tadı kaçtı.
Kasımpaşa İskelesi arkasında cami bahçesinde ki sütunda İstanbul'un Fethi sırasında Haliç'e kalyonların indirildiği yer bir sutunla belirtilmiş.
Bu noktaya bir Osmanlı Kalyonunun tamamı veya bir kısmı konabilir, geceleri heykel ışıklandırılabilir, İstanbul'un Fethi'ne, kutlama gününe temsili anlam kazandırılabilirdi, keşke bugüne kadar düşünülebilseydi.

boğaz turu

Barok, rokoko ile ampir stilinin bir arada kullanıldığı mimarisiyle de ünlü Galatasaray Lisesi Binası ve Beyoğlu'nda çölde vaha gibi görünen Galatasaray Lisesi bahçesinde yeralan Türk Büyükleri büstleri.

Beyoğlu Şişhane Yokuşu'nda dikili Barış Heykeli ve Galata Kulesi tarihi çeşmesi yanında bulunan taş köpek heykeli İstanbul'un yeni heykellerinden.

Taksim Meydanı Atatürk Kültür Merkezi karşısında ki alana 27 Mayıs Anıtı dikilmişti. Kama üzerine sarılı zeytin dalı olan anıt daha sonra kaldırıldı. Taksim'in geçici heykellerle süslendiği yıllarda modern tasarımlı bir heykel GEZİ Parkı girişinde sergilenmişti.

Taksim Meydanını seyreden günümüz heykellerden birisi de Kazancı Yokuşu'nun başında The Marmara Hoteli altında eski Osmanlı Bankası yeni Garanti bankası önünde bulunuyor. Gelip geçerken pek de dikkat çekmeyen heykelin ortasında büyükçe bir boşluk, etrafında ise çiçek satanlar yer alıyor.

Fındıklı Parkı heykel çalışmalarının sergilendiği bir açık hava galerisiydi gibiydi. Bir çok çalışma halka açık gezilip görülürdü. Bir de çelik kuş heykeli konulmuştu oldukça tepki çekmişti.

Halk Ozanı Aşık Veysel'in heykeli ise Gülhane Parkında yer alıyor. Aşıklar her yıl anma etkinlikleri çerçevesinde sazlarıyla birlikte Aşık Veysel'in heykeli etrafında toplanıyorlar.
Haliç kıyılarının yıkımı ile sahil peyzası değişmesiyle ortaya çıkan Mimar Sinan heykeli, Azapkapı'da Süleymaniye Camisini seyreder konumda.

Anadolu’da Bodrum yakınlarında bugün Turgutreis olarak bilinen Karatoprak köyü’nde dünyaya gelen Turgut Reis, Osmanlı İmparatorluğu donanmasında amirallik yapmış, Trablusgarp fatihi olarak anılan Türk denizcisidir. Hayatı boyunca bir çok zafer kazanmış olan ünlü denizci komutan Beylerbeyi olarak görev yapmış, ayrıca Trablus Beyi olmuştur. İstanbul'da ki heykeli Sarayburnu sahilinde yol tarafında bulunuyor.

Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa’nın bir heykeli de Çeşme Kalesi önünde bulunuyor. İstanbul'da ki heykeli ise Kasımpaşa'da iskele arkasında park içinde yer alıyor. Ne var ki Kasımpaşada ki heykel Çeşme'de ki gibi halkla iç içe boy hizasında değil.
Kasımpaşa etrafı yüksek binalarla çevrili Taksim'den aşağı çukur bir mahalle olduğu için heykel oldukça yüksek bir kaide üzerine konulmuş. Yüksekte ki heykel ortamdan kopmuş görünüyor. Kasımpaşa’daki levent kışlası ve cami de 16 yıl kaptan-ı deryalık yapan Hasan Paşa'nın eseridir.

boğaz turu

Hürriyet Gazetesi Cağaloğlu binası girişinde yer alan, heykeltraş Hüseyin Anka Özkan tarafından yapılan 11 figürlü duvar kompozisyonu Hürriyet'Gazetesi'nin simgesi olmuş, yoldan her geçenin dikkatini çeken siyah mermer fon üzerinde çerçevelenmiş görkemli bir tunç rölyefti.
Gazetenin Cağaloğlu'ndan Güneşli'de yapılan yeni binasına taşınmasıyla beraber bu heykel grubu da yeni binanın giriş basamakları yanında yer almıştı.

Sultanahmet Meydanı eski Adliye Binası önü tramvay yolu üzerinde yer alan parkta İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy'un büstü yer alıyor, Büstün mermer kaidesi üzerinde İstiklal Marşımızın dizeleri okunurken, heykel büstün yanıbaşında ise bir park süsü olan taş aslan heykeli yer alıyor.

Sultanahmet'in dünyaca ünlü Hipodrom Meydanı, Dikilitaş, Burmalı Sütun, Örme Dikilitaş'a ev sahipliği yapıyor.
Bir zamanlar Hipodrom Meydanında bulunan at heykelleri ise İtalya'ya götürülerek ünlü Venedik San Marco meydanına yerleştirilmiş.

Sultanahmet Hipodrom Meydanında yer alan Örme Dikilitaş VII Konstantin tarafından yaptırıldığı için Kostantin Dikilitaşı olarak da anılıyor.
Alman Çeşmesi, Dikilitaş, Yılanlı Sütunla aynı sırada bulunan Örme Dikilitaş 32 metre yüksekliğinde kaba kesilmiş taşlardan yapılmış.
İlk yapıldığında üzeri tunç plakalarla kaplı ve tepesinde bir küre yer alıyormuş.
Sarayburnu Gülhane Parkı içinde bulunan Gotlar Sütunu ve aynı isimle anılan yerde yükselen Çemberlitaş Sütunu.

Fatih'de bulunan Kıztaşı Sütunu. Sütun kaidesinde ve sütun başında çeşitli hayvan figürleri bulunuyor.

Aslanbaşı gibi figürlere, Haliç çevresinde, Balat, Hasköy gibi semtlerde ki tarihi yapıların kapı ve pencere kemerlerinde de rastlıyoruz.
Kadıköy Yakasına denizden yol alırken Haydarpaşa Garı hizasında dalgakıran üzerinde pek fazla dikkat çekmese de bir anıt yükseliyor.
2. Abdülhamit'in tahta geçişinin 25. yıldönümü için 1 Eylül 1902 de dönemin ünlü mimarı Vallaury'e yekpare mermer olarak yaptırılan bu anıtın karaya bakan yüzünde padişah tuğrası, denize bakan cephesinde arma ve kitabe bulunuyor.

Büyükada Nizam Caddesi üzerinde Dil Burnuna yaklaşırken birbirinden güzel villalar köşkler sıralanır. Bunlardan birisi de Gaziantepli bir iş adamına ait. Zeugma mozaikleriyle süslediği villasının girişinde aslanlar, bahçesinde koç, keçi, kız heykel figürleri yer alıyor.

Burgazada'ya gelenleri iskele Meydanında adada müzesi de olan, yazar Sait Faik Abasıyanık Heykeli karşılıyor.
Büyükada sahilinde belediye binasının önünden devam ettiğimiz kıyı bandını taş bir deniz kızı heykeli süslüyor.

BÜYÜKÇEKMECE KÜLTÜR PARKI HEYKELLERİ
Tarihimizde önemli yere sahip Türk büyüklerinin yer aldığı Kültür Parkta Mevlana Celaleddin Rumi, Osmanlı İmparatorluğu'nun 10. padişahı Kanuni Sultan Süleyman başta olmak üzere bir çok heykel sergileniyor.

Büyükçekmece Kültür Park içinde bulunan heykellerden birisi Kurtuluş Savaşı Aydın yöresi kahramanı Yörük Ali Heykeli, Türkçe şiirin öncüsü, tasavvuf ve halk şairi Yunus Emre Heykeli ile Koca Sinan olarak anılan Osmanlı'nın baş mimarı, inşaat mühendisi Mimar Sinan heykelleri yer alıyor.

Büyükçekmece Kültür park içinde 17. yüzyılda yaşadığı sanılan Aşık edebiyatının önemli ismi Karacaoğlan figürü iki heykelle temsil ediliyor.
Bir başka köşede ise Bolu'da yaşamış Türk ozanı Köroğlu heykeli de bulunuyor. Parkta ayrıca Karagöz Hacivat'ın yanısıra park süs heykelleri de var.

Büyükçekmece kent heykelleri bakımından Beşiktaş, Kadıköy gibi oldukça zengin bir ilçemiz. İlçede yaşayanların heykel sanatına verdiği değer hemen hemen her yerde görülebiliyor. Bunlar arasında en yoğun olarak karşılaştığımız heykeller Deniz tarafı sahil boyunca Büyükçekmece'nin surf merkezi olduğunu simgeleyen surfcu heykeli, Nasrettin Hoca heykeli gibi sembolize heykellerle devam ediyor.

Albatros Parkı mermer yontuların yoğun olarak bulunduğu ilk park, burada havuz üzerine kurulu süs köprüsü çevresinde radyo, salyangoz, kulak gibi özgün çalışmalar, çeşitli heykel kompozisyonları yer alıyor. Yürüyüş yolu üzerinde bir çok heykel sanatcısının eserleri park ortamında sergileniyor.

Büyükçekmece sahilinde deniz kıyısı yürüyüş alanında bir tanesi iki pervaneli yolcu ucağı olmak üzere üç uçak, yol tarafında ise Türk Hava Kuvvetlerine ait iki jet uçağı ile bronz yapım Mehmetçik Anıtı sergileniyor.

Sahil boyunca uzanan yürüyüş ve bisiklet parkurunda yürüyüş yapanlar denize uzanan bir dil üzerinde balıkçı heykeli, eline kuşların konduğu bir kız heykeli ile kıyının biraz içerisinde Yavuz Selim İlkokulu arkasında Şampiyonluk Anıtını görebiliyorlar. Şampiyonluk Anıtı 1999-2000 sezonunda UEFFA ve Süper Kupa şampiyonluğunu kazanan Galatasaray'ın ilk Türk Takımı olması nedeniyle anısına dikilmiş.

Silivri Zübeyde Hanım Heykeli
Atatürk'ün annesi (1857-1923) Zübeyde Hanım Heykeli mermer bir kaide üzerine bulunduğu ortama uygun bir figürle Silivri Belediye tarafından park içinde ki alana annelerimize anneler günü armağanı olarak dikilmiş. Genellikle park gibi istirahat yerlerinde heykeltraşlar oturan figürleri tercih ediyorlar, burada da bu uygulamayı görüyoruz. Heykel, yontu sanatı oldukça zor, ayrıca Zübeyde Hanım heykeli yapmak daha zor. Sert madene, taşa ifade yüklemek, karakterin vucut bulmasını sağlamak, bunu seyredenlere hissettirmek sanatçıya büyük sorumluluk yüklüyor. Burada ki Zübeyde Hanım heykelinde başarılı bir çalışma uygulanmış.

Silivri sahilinde geniş bir park içinde 1490-1588 Mimar Sinan heykeli kaidesi üzerinde kendi yaptığı köprüyü seyreder biçimde konumlanmış.
Denize sırtı dönük halde duran Sinan heykeli gün ışığına ters kalıyor. Heykel kaidesinde Sinan'ın hayatı ve yaptığı eserleri anlatan bir plaket yer alıyor.
Silivri sahinde yer alan bir başka heykel ise Nazım Hikmet'e ait, heykel denizin kenarında ve bir teknenin burnunda denizi seyreder biçiminde yapılmış. Nazım Hikmet Ran (1902-1963) tarihli plaket bulunan heykelde, "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim..." ibaresi yer alıyor.
Silivri de bulunan anıt, İstanbul Sultanahmet meydanında ki Dikilitaş'ın daha kısa boylusu formatında yapılmış. Anıtın yan yüzeyinde ki çakılı plakette, Yurt dışında işçi, esnaf ve girişimci olarak çalışarak ülke ekonomisine büyük katkıda bulunan vatan sever Türk çalışanlarının anısına İstanbul Karaköy Rotary Kulübü tarafından yaptırılmış Ekim 1991

Limanda yer alan Balıkçı heykeli, ilçenin simgelerinden biri. Ağlarını onaran balıkçı heykel kompozisyonunda balıkçının ağlarını astığı sandalye, ağlar ve kediden dörtlü olarak oluşuyormuş, kedi bir süre önce yerinden sökülerek çalınmış Balıkçı yöreye gelenlerin yanında fotoğraf çektirdiği, konuşulanları dinleyen konuşmayan olarak tanınıyor.
Silivri'nin tepsi yoğurdu çok meşhur olunca, ilçenin simgesi halinen gelen elinde çanı ile askılı yoğurtçu heykelini Silivri Belediyesi meydana dikmiş.

boğaz turu

......... İSTANBUL'un ANADOLU YAKASI HEYKELLERİ........

Anadolu Yakası'nın yegane Sarayı olan Beylerbeyi Sarayı bahçesini ve kapı girişlerini aslan, kaplan, geyik, boğa gibi hayvan figürü heykeller süslüyor.

Beylerbeyi Sarayı bahçesine adım attığınızda ilk karşılaştığınız heykel geniş boynuzlu geyik heykeli oluyor.
Sarayda yer alan bronz ve mermer heykeller, Sultan Abdülaziz'in 1864 yılında Paris'te Pierre Rouillard'a sipariş üzerine yaptırılan heykellerden bazıları.

Beylerbeyi Sarayı girişinde merdiven başlarında yer alan ve değişik yüz ifadeleri sergileyen dört adet büyük boy aslan heykeli bulunuyor.

Yazlık saray olarak kullanılan Beylerbeyi Sarayı kapı girişlerinin her iki yanında yer alan güç ve kudret timsali aslan heykellerinin ikisi oturur, diğer ikisi ayakta durur biçimde tasarlanmış. Büyük ölçüde birbirine benzeyen oturan aslan heykellerinde tek fark arka ayakların duruş biçimleri.

Beylerbeyi Sarayı bahçesinde biri giriş yolu üzerinde diğer ikisi kafe olarak kullanılan havuzlu alan çevresinde yer alıyor.

Beylerbeyi Sarayı bahçesindeiki adet yavruları ile birlikte farklı kompozisyonu oluşturan kaplan heykeli bulunuyor.
Beylerbeyi Sarayı heykelleri bunlarla sınırlı değil Cumhurbaşkanlığına ait ziyarete kapalı yasak bölge olan üst kısımda aslan, boğa, geyik bir de at heykeli varmış!
Heykeller turumuza Beylerbeyi Sarayı'ndan çıkarak Üsküdar, Haydarpaşa, Kadıköy, Moda ve diğer semtlerde bulunan heykellerle devam ediyoruz.

Üsküdar, Doğancılar Parkı semtin oldukça geniş ve ilgi gören işlek bir parkı. Böylesi geniş bir alanın ortasında fiskıyeli bir süs havuzu içine bir güvercin heykeli, hemen yanı başına da sanki başka yer yokmuş gibi kaplan ve aslan heykelleri bir arada konumlanmış. Oysa heykeller Beylerbeyi Sarayı Bahçesi'nde olduğu gibi Doğancılar Parkı'nın çeşitli yerlerine dağıtılarak hem hareket kazandırılabilir hem de sıkışıklığın önüne geçilebilirdi.

Kadıköy yakasının yaşanabilir, köklü ve mutena semtlerinden biri olan Koşuyolu'nda günümüzde park olarak kullanılan uzun alan, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde en hızlı atların yarışlarına sahne olmuş. Koşuyolu semti de adını buradan almış, Koşuyolu Atlı Park'ın başında üç tane at heykeli, parkın karşısında bulunan kavşakta ise "Kadıköydeydiniz" yazılı metal bir kuş anıtı yer alıyor.

boğaz turu

Kahraman Tıbbiyeliler Anıtı Haydarpaşa Numune Hastahanesi Göz kliniği önünde yer alıyor. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün büstü önünde, kaya kütlesi üzerindeki biri yaralı asker heykellerinden oluşan 2002 tarihli anıtta İbrahim Kuvvetli imzası bulunuyor.

Kadıköy Adalar Vapur İskelesi karşısında Balıkçı Heykeli bulunuyor. Koyu renkli heykel havanın nemi ile okside olunca diğer heykeller gibi ters ışıkta görünmez oluveriyor. Kadıköy Belediyesi'nin yaptığı diğer heykel ise Timsah Heykeli olup Kadıköy Çarşı içinde Beyaz Fırın'nın karşısında yer alıyor.

Kadıköy Bahariye Caddesi'nde bulunan Süreyya Operası. 1926 tarihli sanat eseri binanın cephesi birbirinden güzel ve estetik heykeller barındırıyor.

Moda Burnuna doğru yol alırken ve Moda Parkı girişinde ve içinde olmak üzere iki heykel bir büst bulunuyor. Yolun başlangıcında ki heykelin plaketinde "İnsan sırrı arar sır ise kendisindedir" sözünden esinlenerek Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Dilşat Yiğitcan Akçayöz tarafından Haziran 2015'de yapılmıştır, ibaresi yer alıyor.
1903-1987 tarihleri arasında yaşamış olan ağırbaşlı, saygıdeğer, ciddiyeti ile beğeni kazanmış Türkiye Cumhuriyeti'nin 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk büstü Moda Parkı girişinde yer alıyor. Moda Parkı'nın içinde ki bir başka mermer heykel daha bulunuyor.

Moda Caddesi üzerine açılan Hünkar Sokak köşesinde çağımızın hastalığı durumuna gelen bilgisayar bağımlılığını konu alan bir heykel bulunuyor.
Demir boru heykeli tasarlayan heykeltraşİskender Giray eserinde, kişinin klavyeyi ayakları altına almış, klavye ile bileğine bağlı zinciri koparmış, bilgisayar ekranını parçaladığı balyozu sırtına koyup, hürriyetine kavuşmuş , özgürlüğü simgeler bir şekilde oldukça düşündürücü tasviri gözleniyor.
Moda Parkına inen yolda bulunan bir restoranın önünde konumlanmış bir başka heykelde demir borulardan olmasına rağmen buğday başakları, göğe yakarış gibi güçlü bir ifade dikkat çekiyor. Moda Parkına Temmuz 2017 yılında konan, demir olmasına rağmen park temasıyla son derece uyumlu bir başka heykel çalışmasında ise yıkılmakta olan bir ağacı ayakta tutmaya yönelik örnek bir caba görülüyor.

7'den 77'ye herkesin sevilen sanatçısı Barış Manço, dillerden düşmeyen şarkılarıyla hala hafızalarda. Sanatçının Moda'da bulunan Barış Manco Müzesi içinde gerçek boyutlarda heykeli ziyaretçiler tarafından ilk günkü gibi gezilip, fotoğraf çekiliyor. Sanatçının metal bir heykeli de giriş kapısında yer alıyor.
Yoğurtçu Parkı'nda bulunan, heykellerden bir başkası ise ünlü Türk Ressamı Fikret Mualla'ya ait. 1903-1967 yılları arasında yaşamış olan ünlü ressamın heykeli Yoğurtçu Parkı'nın Moda tarafından gelişte park girişinde ki tarihi mermer çeşmenin yakınında bulunuyor.

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Haldun Taner, Türk Tiyatrosunun ilk epik tiyatro örneği olan Keşanlı Ali Destanı gibi Türkiye'de epik tiyatro türü ve kabare tiyatrosunun öncüsü olup, 16 Mart 1915 - 7 Mayıs 1986 yılları arasında yaşamış. Değerli yazarın büstü, Mühürdar Kadıköy sahil bandı üzerinde yer alıyor.
Haldun Taner büstü bir süre önce hasar görmüş ve bulunduğu yerden kaldırılmıştı, Kadıköy Belediyesi'nin çabaları sonucu büst onarılarak yerine kondu. Bahariye Moda güzergahı üzerinde yer alan metal heykel ise ilk okulun karşısında küçük parkı süslüyor.

Moda Sahiline doğru ilerlediğiniz zaman tarihi Moda İskelesine karşı konumlanmış, İstanbul'da bulunan sayılı estetik heykellerden olan denizkızı heykeli özel mülkün bahçesi olan Moda Sahil Restoran&Bar yanında yer alıyor.

Moda İskelesi karşısında ki Moda Sahil Restoran&Bar'ın arka bahçesinde havuzlu nu heykeli emsalleri arasında estetik güzelliği ile göz okşuyor.
Moda Bomonti arkasında yer alan Cem Karaca Sokağı başına 2017 Mart ayında Anadolu Rock tarzı müzik yapan sanatçının heykeli konuldu.
Heykelin diğer heykellerden farkı parmak kalınlığında delikli metalden yapılmış olması. Bu tür transparan form heykelin içinden arka tarafının görünmesini sağlarken, havanın nemi ile metalin okside olup çizgiyle çizilmiş gibi duran heykeli, diğerlerinden ayrıcalıklı kılıyor.
Cem Karaca gitar çalmaktan ziyade şarkı söyleyen bir sanatçı olmasına rağmen heykeli, müzisyenliği vurgulamak için gitarla beraber tasarlanmış.

Moda Deniz kulübü girişinde Rahmi M. Koç Müzesi tarafından süreli sergilenmek üzere Moda Deniz Kulübüne verilmiş tarihi bir çıpa yer alıyor.
Moda Burnu manzara seyir noktasında ise heykel kadar albenisi olan metal bir tekne yere cizili rakamlarla güneş saati olarak işlev görüyor.

Türk Milli Takımının ve Fenerbahçe'nin unutulmaz yıldızı Lefter Küçükandonyadis heykeli, Kurbağalıdere'nin başında Yoğurtçu Parkı karşısında yol ayrımında bulunuyor. Parkın diğer tarafını ise Fenerbahçe Futbol Takımının son yıllarında ki başarısında büyük payı olan Aleks'in heykeli süslüyor.

Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda bulunan, Türk asker, siyasetçi ve iş adamı, Maltepe SSK Süreyyapaşa Hastanesi kurucusu Süreyya İlmen (Süreyya Paşa) heykeli. Aynı parkta süs havuzu içinde ki Deniz Kızı heykeli ve Kızıltoprak yol ayırımında bulunan Türkiye'nin baş teyyarecisi Kadıköy'lü Vecihi Hürkuş

Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nın ortasında yer alan bir başka heykel ise 1240-1320 tarihli plaketle belirtilen Yunus Emre'ye ait. İstanbulda ki insan heykelleri arasında en uzun boylusu olarak dikkat çeken heykelin dört cephesinde ve zeminde ayrı ifadeler bulunuyor.

Az söz eriz yüküdür
Çok söz hayvan yüküdür
Bilire bu söz yeter
Sende Güher var ise

Gelin Kardeş olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice olmaktır yor.

Parklar, meydanlar dışında bazen özel mülklerin bahçelerinde de çeşitli heykellere rastlanıyor bunlardan bir tanesi de Kalamış Koyu sahilinde bir villanın bahçesini süsleyen şahlanmış bir at heykeli.
Estetik ve sanatsal temalı bir heykel grubu ise Ziverbey Caddesi üzerinde hizmet veren Müjdat Gezen Sanat Merkezi önünde ki parkta yer alıyor.

İstanbul'da bulunan heykeller arasında rengi ve estetik duruşu ile dikkat çeken bir heykel var. Feneryolu'nda kavşakta bulunan kollarını iki yana açmış kadın heykeli semte gelenleri kucaklarcasına karşılıyor.

Kalamış Parkı heykellerini park boyunca yol kenarında görebilirsiniz. Heykellerden birisi ilk arkeolog müzecimiz, ünlü Kaplumbağa terbiyecisini de yapan ressam ve Kadıköy'ün ilk belediye başkanı Osman Hamdi'ye diğer heykel edebiyat dünyasına sayısız eser kazandırmış olan Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya ait.

Kalamış Parkı heykelleri arasında Vatan için savaşmış cepheye silah taşımış. Bu uğurda şehit ve gazi ünvanı almış Büyük Fenerbahçe'liler Anısına 03 mayıs 2005tarihinde dikililmiş olan heykeli bulunuyor. Kalamış Kavşağını süsleyen bir başka heykel kompozisyonu, yelkenli teknesi ile Dünya turu yapan deniz aşığı Sadun Bora'ya ait. Fenerbahçe Burnuna doğru ilerlediğimiz zaman sağımızda çıpalar ve bazı heykeller yer alıyor.

Kalamış Parkı heykellerinden birisi de Deniz Kızı heykeli olurken bir başka heykel ise Fenerbahçe Burnu'nda bulunan ve bu parkın peysajında oluşumunda büyük emeği geçen İstanbul Beyefendisi, şehircilik birikimi olan zevk ve estetik sahibi Çelik Gülersoy'un martılı heykeli oluyor.

boğaz turu

Kalamış Parkı, Kalamış Marina kıyısında yer alan bir heykel grubu ise film seti kompozisyonunu oluşturuyor. Rejisör sandalyesi, kamera, reji, aktör ve aktirsti ile set grubu arasına karışanlar, kendi yarattıkları çeşitli figürlerle anı fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmiyorlar, ben de bu fırsatı kaçırmıyorum.

Özgürlük Parkı içinde ki havuzda yer alan filler ve yunuslarla oynayan çocuk heykelleri, parka daha sempatik bir görünüm katıyor.

Şile hiç şüphe yok ki çevre köylerinde dokunup Şile Pazarında satılan Şile Bezi ile ünlü olunca şile bezi işleyen kız heykeli de simgesel olmuş.
Kadıköy Bahariye Caddesi Sanatçılar Sokağında yeralan ve kitapların kaidesini teşkil ettiği Ali Süavi heykeli ve Özgürlük Parkı, Özgür Kadın Heykeli.

Anadolu Yakası Göztepe, Selamiçeşme arasında bulunan İstanbul'un en güzel parklarından olan Özgürlük Parkı içinde bir helkel grubu bulunuyor.
Abidin Dino, Oktay Akbal, İlhan Selçuk gibi değerli yazarların anısına dikilmiş olan heykeller bir avluda karşılıklı olarak toplanmış.

Sanatın her dalına, tüm etkinliklere büyük önem veren sanatçıyı destekleyen Kadıköy Belediyesi son olarak Kadıköy Belediyesi karşısında bulunan Karikatür Müzesi bahçesine konulan heykele de katkı sağladı.
Karikatürist Tuncay Akgün’ün sevilen çizgi kahramanı Bezgin Bekir’in heykeli, 24.12.2016 tarihinde Karikatür Evi’nin bahçesine, daha önce sergilenmekte olan Abdülcanbaz heykeli yanına yerleştirildi.

Kadıköy Belediyesi karşısında bulunan Karikatür Müzesi önüne karikatür dünyasının sevilen sanatcısı Oğuz Aral ve karikatür karakteri Avanak Avni'nin heykelleri Temmuz 2017'de konuldu. Halkın arasına karışan sevilen karakterlerle fotoğraf çektirenlerin ilgisi artarken, heykellerin konumu, Avanak Avni'nin heykelinin işaret ettiği Karikatürist Müzesi'nde bulunan diğer heykel ve açılan sergiler de dikkat çekmeye başladı.
Heykellere Kadıköy Altıyol Meydanın'da ki Boğa Heykeli arkasındabulunan geliş yolunda 200 metre yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Ziverbey'in maskotu haline gelen, herkesin beslediği sevimli, uzun tüylü, oturuşuyla ilgi çeken kocaman bir kedi varmış.
Kedi öyle cesur, öyle nazlıymış ki otomobillerin tavanına çıkıp oturunca sahibi gelse bile kolay kolay kalkmazmış. Günün birinde önce hastalanmış bir ay sonra gözlerini yummuş. Tombilinin kaybına mahalleli çok üzülmüş. Sosyal paylaşım sitesi heykelinin dikilmesi için ön ayak olmuş, Kadıköy Belediyesi de projeyi onaylamış, Heykeltraş Seval Şahin Hanım da bire bir ölçülerde gönüllü olarak heykeli yapmış kedinin oturduğu yere merasimle dikilmiş.
Heykelin 4 Ekim 2016'tı Dünya Hayvan Hakları Günü'nde yapılan açılışının ilk gününde TV yayın araçları canlı yayınlar yapmışlar, heykeli görmeye çok uzaklardan sayısız gelenler olmuş, Tombili isimli kedi Avrupa gazetelerinde, internet sitelerinde, sayfalarında yer almış, boy boy fotoğrafları çıkmış. Sonunda Kadıköy'ün Boğası, timsahı, deniz kızı heykelleri derken bir de kedi heykeli olmuş.
Tombili kedi heykelinin Ziverbey Caddesi Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne gelmeden önce BP akaryakıt istasyonu karşısında bulanan Güleç Çıkmazı'nın girişinde solda kasabın basamağında ünlü oturuşuyla sevenleri tarafından sürekli olarak selfisi çekiliyor.

Bayrak Anıtı
Beykoz girişi balıkçı barınağı sırtında, sağ ve sol taraflarından merdivenlerle çıkılan yüksek bir mevkideki yeşil alan içinde bulunan Bayrak Anıtı 2006 yılında dikilmiş. Savaş uçağını andırır biçimde tasarlanan anıtta ifade edilen Bayrak, yükselen bir değer olarak görülerek alttaki meşale (Cumhuriyetin kuruluşuna dayalı 6 ilkeyi kapsar) den güç almaktadır. Anıtın kaidesini oluşturan yarım koni taban yüzeyinde ki kabartmalarında ise, KURTULUŞ SAVAŞI anlatılmış.

İstanbul Heykelleri arasında yer alan Göztepe, Kartal, Maltepe, Küçükyalı, Söğütlüceşme, Selamiçeşme, Nakkaştepe, Beşiktaş, İstinye, Zeytinburnu, Bakırköy, Bahçelievler, Silivri, Avcılar, Bahçeşehir, Esenler, gibi daha birçok sanatsever semtlerde ki açık havada sergilenen 50'den fazla heykel, sihirlitur.com’da çok yakında yer alacaklar arasında bulunuyor.

Pera'nın Heykelleri konusu için lütfen tıklayınız

Sihirlitur Anasayfa'ya geri dönmek için lütfen tıklayınız

© Nisan - 2016'ta hazırlanmaya başlanmış olup Nisan - 2019 yılı itibariyle eksik heykellerin tamamlanmasına devam edilmektedir.
Sihirlitur.com'da ki tüm yazılar ve fotoğraflar
Haluk Özözlü'ye aittir, alıntı yapılamaz, izinsiz kullanılamaz.
sorularınız için: hozozlu@sihirlitur.com