|
|
|
Kent
Vapurları
İstanbul'un Kıtarlar Arasında Köprüler Kuran Vapurları
Boğaz-Eminönü, Kadıköy-Eminönü-Karaköy hattı, Adalar-Kabataş-Sirkeci
ve Haliç ... |
|
|
Yazı ve Fotoğraflar: Haluk Özözlü
|
|
|
Kömürlü
vapurları ayrı bölüme ayırdığımız için bu bölümde kömürlüler sonrasına
yer vereceğiz.
Her bir fotoğrafa dakikalarca bakarken geçmişe, anılara dalıp
gidecek belki de kaybettiklerimizi görecek, en azından hayalimizde
canlandıracağız. "Kent Vapurları" yıllarca çeşitli vesilelerle
fotoğraflanıp biriktirilmiş fotoğraflardan oluşuyor, 1400 kare
içinden bir kısmı seçilerek sizlere sihirlitur'da sunuluyor.
"Kent
Vapurları", gençliğe, bekârlığa, çalışma günlerine götürecek
fotoğraflarla belki de aramızdan ayrılanların anılarını yaşatacak.
Kimimiz elimizden tutup bizleri vapurlara bindirenlerle yolculuk
ettik, kimimiz sevgilimizle, eşimizle arkadaşımızla ya seyahat
ettik, ya karşılandık, uğurlandık ya tanıştık belki de gizli gizli
uzaktan bakıştık.
Aynı yerlerden geçtik, aynı basamakları çıkıp aynı salonların
aynı koltuklarında oturup, aynı pencerelerden baktık İstanbul'a,
hatta belki de aynı bardakları kullanarak vapur çayı içtik.
Farklı şeyler düşünüyorduk orası kesin ama rotamız hep aynıydı.
Hepimizin aynı yerlerde izleri, anıları vardı, da vapurlarımız,
iskelelerimiz ortaktı.
Derin nostaljiye varmısınız? O halde her biri filmle çekilmiş
ruhu olan fotoğraflarla İstanbul gezisine buyurunuz.
Kadıköy-Karaköy (Haydarpaşa) Vapurları
Kadıköy-Karaköy vapurları, ada vapurları gibi bilet fiyatlarının
dışında ayrıca kıç bölümde bulunan lüks mevkisine fark ödenerek
seyahat edilen vapurlardı. Bu lüks mevkii salonunun özelliği diğer
salonlarda ki gibi uzun koltuk sıralarından başka ayrı müstakil
koltuk ve küçük yuvarlak masalarda da oturma imkanı olmasıydı.
Eğer
lüks mevkii bileti ödendiğini bilmiyor gibi yapan varsa ya mecburen
fark ücreti öder ya da bilet almamak için diğer kapıdan sıvışırdı.
Öğlen saatlerinde Tünel, Galatasaray, Kemeraltı'n da bulunan yabancı
tedrisatlı okullarda okuyan öğrenciler bu mevkii tercih ederlerdi.
Bu öğrencilerin elinde Cumhuriyet Gazetesi olur, genellikle Birinci
sigarası içmeyi severlerdi.
Vapur Kadıköy iskelesine biraz hızlıca gelmiş ise tornisatana
kalkar, işte pervane üstünde olan lüks mevkide ki tüm masalar
hop oturur hop kalkacak kadar sartıya ayak uydurur, masa üstlerinde
ki sigara tablaları adeta göbek atardı.
Yolcular yol boyunca okudukları gazeteleri, kapı çıkışı okunmuş
gazete toplayan çocuklara nasiplensin diye verirlerdi. Her yolcu
inişinde vapur görevlisi hızla salonları dolaşır biniş öncesi
inen yolcunun unutulmuş eşyası varmı veya gazete bırakmış mı diye
bakarlardı.
Karaköy yüzer iskelenin sol tarafından kalkışlı vapurlar Haydarpaşa
Garına uğrayan vapurlardı, kentin banliyolarında oturanlar, Anbadolu'ya
kalkacak trenlere binecek olanlar bu hattın vapurlarına binerlerdi.
Boğaz Vapurları
Boğaz vapurlarının diğer vapurlardan farkı pervane üstünde belli
olurdu. Zevk sahibi bazı kişiler burada inanılmaz pratiklikte
biraz peynir, bir salatalık, domates, bazen kavun ile çilingir
sofrasını kurarlar ince belli çay bardaklarıyla kimseleri rahatsız
etmeden iş çıkışı eve yakın iskeleye kadar bir kaç kişi günün
yorgunluğunu sohbetle atardı.
|
|
Ada
vapurları
Çoğu kez durmaksızın sürekli sefer yapan vapurlar bazende denizden
kısa süre uzak kalır, tersane havuzuna çekilerek bakımları yapılırken
vapurun yokluğunu hemen far edenler, takiplerini tersanede bile
sürdürürler, geminin tersaneye girişi çıkışı onların en büyük
bilgilendirici sohbet konusu olurdu.
Adalar Postası Ekspres
Vapur denilince ilk aklıma gelenler Fenerbahçe ve Güzelhisar oluyor.
Hepsini seviyorum Fenerbahçe daha bir havalı, ahşap mobilyası
daha fazla kömürlü vapurlara sanki daha uyumlu gibi. Adalar Postası
Ekspres.
Burada noktayı koyalım sihirlitur.comda vapurlar konusunun eksikliğini
fark ettim. Arşivime bir baktım iki kilo vapur fotoğrafı biriktirmişim,
bir konu hazırlamak şart olduğunu fark ettim ve diaları bir dosyada
toplamaya başladım sunduklarım 1400 vapur fotoğrafı arasından
seçilenlerin bir bölümü oldu.
Yalova ve Ada Vapurları
Sürat Postası, Ekpress olarak anılır Yalova, Çınarcık uğraklı
bile olurdu. Eğer adalardan birinin pazar kurulma günü
ise Yalova'dan ürününü gemiye koyan pazarcılar ilk seferle soluğu
Büyükada, heybeliada iskelelerinde alırlar, dalından henüz tazecik
biberleri, salatalıkları, patlıcanları, domatesleri küfeleriyle
indirmeye başlarlardı. Ada vapurunun bir başka özelliği, adayı
bisikletle turlamak isteyenlerin bisikletleriyle beraber girişte
yolculuk yapmalarıydı.
Eğer
mevsim başı veya sonu ise mevsimlik ev kiralayanların TV'den,
buzdolabına, yazlığa taşınacak eşyaları da taşımasıydı. cuvallara,
battaniyelere sarılı 61 ekran TV ler vapurdan indirilir, hamalların
çek çek arabalarına bindirilirdi.
Ada vapurları Boğaz'a göre daha dalgalı denizde gittiğinden lodos
havalarda biraz sallanır hassas bünyelerde mide bulantısı ihtimali
belirirdi. Çay servisi yapan görevli çay bardaklarını dağıtmadan
önce nane şekeri satışı için vapuru şöyle bir turlardı. Ada vapuru
yolcusu Boğaz, Kadıköy, Haliç yolcusuna benzemezdi.
Çoğu adada yıllarca yaşayan adalı olmuş varlıklı ailelerdendi.
Yüksek sesle yabancı lisanda konuşurlar, kahkahaları salonu çınlatırdı,
bronz tenleri ile adalı oldukları denizden fazlasıyla yararlandıkları,
biraz da frikikli rahat oturuşlarından hemen belli olurdu. Ada
vapurlarının barı vardı, alkollü içki servisi de yapılırdı. Ada
vapurlarında görünen bir özellik ise ada yasemini satın alanlarla
yolculuk mis gibi kokulu olurdu. İğne yaprakları uçlarına takılmış
yasemin çiçeklerinden adeta bir demet yapılır, çam kozalağı etrafında
top haline getirilirdi.
Vapurlarla güne uyanan İstanbul
Bahçekapı gün doğumuyla harekete çoktan geçmiş, Büyükada'dan aldığı
yolcusuna yenilerini ilave etmek üzere kendini göstere göstere
gelmiş, dikine yanaşmış Heybeliada İskelesi yanağına, vakit tamam
artık Avrupa yakasına ulaşma zamanı tornistan çıkıp henüz uyuyan
denizde dönüşünü tamamlamış ver elini İstanbul diyor gibi...
Vapuru şeklini cümlelerle çizermisin deseler
Bu fotoğrafta göründüğü kadar güzel kimse anlatamaz. Vapur dediğin
böyle olur. Vapur, Bahçekapı, Emin Kul, Fahri Korutürk isimli
olanlar gibi olur. Asil, mağrur, güven veren, fetheden, süzülen,
savaşan, ulaşan, seyir zevki veren.
Kadıköy-Eminönü Vapurları
Genellikle Eminönü'n de iş yeri olan veya Kapalıçarşı esnafının
kullandığı vapurlardı, tabii Beyazıt'a İstanbul Üniversitesi'ne
gidecek öğrencilerin de yolculuk ettiği vapurlardı. Yıllarca değişmeyen
bu ulaşım günümüzde de aynen devam ediyor.
İstanbul biraz da vapurlar şehridir
Vapurlar derken 20 ve daha önceki yılların vapurlarını kast ediyorum.
Rahmetli editörüm Çetin Şencan söylerdi "Haluk gördüğünü çek birine
bir şey olur, arşivde arayana kadar fotoğrafını çıkartır verirsin"
derdi. Birine değil çoğuna bir şey oldu, en azından yok oldular.
Dopdolu kadraj nostalji fotoğrafımda Galata Köprüsüne dinlenmeye
gelmişler sanki. Köprü yükünü almış asırlık Galata Köprüsü hepimizin
istisnasız bir anısı, geçmişliği vardır.
Eminönü iskele tarafına bakarsak kömürlüsü bile var vapurun. Fotoğrafı
okumayı size bırakıp çekiliyorum.
İstanbul Vapurlarının acı sonları
Vapur ani dönüşlerinde, iskeleye yanaşırken ters tarafta kalan
tarafında dalgalardan eser kalmıyor, deniz cam mercek gibi görünüyor.
Bizde halk arasında bu duruma "deniz çarşaf gibi oldu" diyoruz.
Alman literuterinde ise aynı duruma "Ördek havuzu" deniyor. Konunun
uzmanlarına göre özellikle bordayamotor yanaşacaksa "saçakaltı",
"Rüzgar altı" tabiri kullanılıyormuş.
Bu tip vapurlarından olan Ataköy, Pendik, Turan Emeksiz, Harbiye,
İnkilap, Teğmen İhsan Kalmaz gibi sekiz tanelik seri en çok Kadıköy-Karaköy-Adalar
arasında çalışmış, dinamik görünümlü, hızlı, yolcu kapasitesi,
manevra kabiliyeti yüksek olan vapurlardı, hepsi ıskartaya çıkarıldı.
Hizmet veren diğer vapurlardan bir kaçının geçmişine bakacak olursak
üzücü bir tablo ile karşılaşıyoruz.
İstanbul vapurları arasında sadece Fenerbahçe Vapuru kendisine
Rahmi Koç Sanayi Müzesinde yer bulabileni olurken diğerlerinde
durum şöyle.
|
|
Paşabahçe, Belediye tarafından alındı Paşabahçe belediyesi sahilinde
bakımsız, perişan halde beklemede, Dolmabahçe vapuru, 93 yılında
söküldü. Ataköy, 97'de kadro dışı kaldı, Karadeniz Ereğli'de değişime
uğradı, 2004'te bağlı oluğu yerde battı ve hurdaya gitti. Pendik,
92'de sabotaj sonucu çıkan yangınla kodro dışı kaldı.
Rumelikavağı, elden ilk çıkanı oldu. 85'te çıkan yangınla kullanılmaz
hale geldi. Satıldı akaryakıt tankerine dönüştürüldü. Turan Emeksiz
restoranlı otele dönüştürüldü, Güzelyalı'da vapur olmaktan çok
uzak bir halde yaşamına devam ediyor. Kanlıca, kadro dışı bırakıldıktan
sonra Bandırma Belediyesi'ne satıldı, limanda bir süre öylece
bekledi. 2008'de sözde bakım için gittiği Kurşunlu da yakılarak
yok edildi.
Birkaç büyük kaza atlatan Harbiye en son yanarak elden çıktı ama
giderken kardeşlerine parçalarını bıraktı. Kuzguncuk, 99'da söküldü.
En son Teğmen Ali İhsan Kalmaz Aliağa'da söküldü.
|
|
Her
biri baş rol oyuncusudur Boğaz'da, Adalarda, Haliç'te
Vapurların Boğaz'ın her yerinde oluşturduğu başka türlü kompozisyonlarla
karşılaşırsınız, bazen bir kaçını bir kare fotoğrafa sığdırabilir,
bazen yelken yarışının içinde bulabilirsiniz onları.
Akşam postası Eminönü 18.15 vapurları
Eminönü iskelesinden Boğaz hattına kalkan vapurlar daha hareket
öncesinde ocakları faryap ederler, hareket saatinde bacadan adeta
fışkıran kömür tozları, kurum, duman karışımı ile etraf göz gözü
görmez olur, vapurlar bir bir iskeleden uzaklaşırlar, genellikle
iki vapur Kabataş önlerini 18.20 de kafa kafaya geçerler Beşiktaşa
doğru birbirlerinden ayrılmaya başlarlardı. Hiç bilmeyen birisi
bile onların bir yarış içinde olduklarını sezinler, aynı telaşı
vapurlar gibi içlerinde hissederlerdi. Eminönü böyle telaşlıydı
da diğer iskeleler sakinmiydi tabii ki hayır, iskele hep vapura
yetişme telaşı içinde olanlarla dolu olurdu. kabataş İskelesi
Dolmabahçe, Paşabahçe, Fenerbahçe isimli vapurlarla Adalar Yalova
sürat postası hazırlıklarını bitirmiş, yolcusunu almış, o da birazdan
halat alacak.
Vapur fotoğrafı çekmeyi kafanıza koyduysanız eğer tam vapur safari
alanına geldiniz demektir. Eminönü sahilinden Karaköy'e bir de
Karaköy'den Sirkeci tarafına doğru yarım saat beklemeniz yeterli
tüm vapurlu kompozisyonlar gözlerinizin önüne serilecektir, zamanlamayı
siz seçiniz.
Beykoz Vapuru
Boğaz'ın neresinden geçerse geçsin bulunduğu yere estetik, güzellik,
katan sembol bir vapur şekli Beykoz vapuru, "Ne var bunda"
demek İstanbul manzaralarına alışık biri için belki çok kolay
olabilir, bir de uzakta denizsiz yerde yaşayanları, hasret çekenleri,
vapurun mavi sularda kuğu gibi geçişini, fotoğrafa bakıp geçmişte
şurada oturmuştum diyenleri, değişen geri fonu, martı çığlıklarını
arasında çayını susamlı sokak simidiyle yudumlayanları top yekün
düşlerseniz işte o zaman fotoğraf, "Ahh be İstanbul, şimdi
orada olmak vardı" dedirtiyor.
|
|
Emektarlardan
ikisi
Biri Boğaz hattının diğeri Adalar seferlerinin kahramanları Galata
Rıhtımının gediklileri.
Karaköy İskelesi en az Eminönü İskelesi kadar riskli ve zordur
Yolcu indirme, bindirme bir yana deniz trafiğinde yaşanan yoğunluk
diğer bir yana. Galata Köprüsü paralelinde Eminönü, Karaköy arası
Haliç istikametinde direk giriş, çıkışların yapıldığı, dar alanda
vapurların manevra yeri, aynı zamanda vapurların sefer saati,
günü bekleme yeridir. Bunu yakından far edemezseniz de alanın
tamamına hakim bir noktadan baktığınız zaman, kaptanların nasıl
usta, maharetli olduğunu şaşkınlıkla izleyebilirsiniz.
|
|
Oturacağınız
koltuğu zamanında seçmelisiniz
Geri geri çıkış yaparak gideceği yönü sonra belli olacağı için
güneş alan cepheyi istemiyorsanız veya Marmara'ya değil de Boğaz
tarafına bakarak yolculuk etmeyi arzuladıysanız işte vapur hareket
edince hangi tarafa oturacağınızı önceden kestirmeniz gereken
bir iskeledir Karaköy. Daha doğru bir ifadeyle Büyükada, Heybeliada,
Kadıköy gibi iskelelere de vapur alnına yanaşmamış ise tornistan
çıkışa bu iskelelerde de rastlanır.
|
|
Düz
girenler, geri geri çıkarlar
Kalkış yapanların Karaköy tarafında olanları, düz girdikleri iskeleden
geri geri çıkar, tabi o zaman da kıç tarafta deniz trafiğini gözleyen
bir hareket memuru şart olur. Elinde tabelası ile gider bir trafik
polisi edası ile vapurun geri geri gelmesi için uygun direktifi
o tabela ile gelip geçene belirtir. Diğer iskelere yanaşmak için
vapurlar açıktan gelip, geniş bir kavisle iskeleye paralel hale
gelince yanaşma sorunsuz tamamlanır. İskeleler daima doludur,
bazen üç vapur yan yana yanaşır yolcu vapurdan vapura geçerek
ancak iniş yapabilir.
Bu bölgede deniz trafiği yoğundur ama açık denize oranla iç deniz
gibidir, akıntı, lodos kaptanları fazla zorlamaz.
İstanbul Boğazı süsleri, iki yakayı birbirine bağlayan denizin
köprüleri vapurlar
Galata tarafından Boğaz'a ve onun masmavi suları üzerinde martılar,
kuğular gibi dolaşan vapurlarda etrafa bakarak, kenti ve yaşadığını
hissederek gitmeyi tercih edenlerdenseniz, siz "Yaşama Sanatını"
iyi biliyorsunuz demektir.
|
|
Bazılarının
vapura biner binmez vapuru feth edercesine bir geçtiği yerden
iki veya daha fazla geçme, vapurda kim var diye herkese bakma
gibi huyları vardı, onların her geçişinde ayaklar geçiş için geri
çekilir rahatsız olunurdu.
|
|
Vapurda
yan taraf
İşte burası vapurun ayrıcalıklı yeriydi, yan tarafa oturanlar
genellikle sigaralarını yakar, dumanı savura savura giden yolculardı,
çay servisi onları dört dörtlük kılmaya yeterdi. İnce belli bardağa
sıkıca sarılır çayı içtikten sonra ücreti çay tabağı kenarına
koymayı adet haline getirmişlerdi.
Soğuk
havalarda bile üşümeyi göze alırlar, saçları uçuşsa da dağılsa
da yan tarafın zevkine kapalı salonda seyahat etmeye değişmezlerdi.
Üst teras da güzeldi ama o bölüm daha çok ada vapurlarında veya
Boğaz gezisine çıkacaklar için makbuldü.
Bazı yolcular otobüste tekerlek üstü problemi çıkaranlar gibiydi,
"Ben ters gidemiyorum" der karşısındakiyle yer değiştirmek
için her türlü dili dökerdi. İlla ki cam kenarında yer bulup oturmak
için iskelede beklerken kapılar açılır açılmaz vapura en hızlı
koşar adım giden onlar olurdu.
Üstüne üstlük bir de ellerinde ki paketi yanlarına koyar bir başkası
yaklaşmasın diye mesafe kazanırlardı.
Vapurların zemin katında seyahat edenler olurdu, bunlar daha ziyade
evsiz, uykusuz gece geçiren zararsız berduşlardı, bilmem kaç kere
gidip geldiklerini onlar da bilmezdi, vapur rahattı, o salonlara
kimse gelmezdi, penceresi yoktu, loştu, rahatsız eden de olmazdı.
|
|
Dumanların
dansı
Dizel yakıtlı makinelere sahip olsalar da bazen bacalarından kömürlü
gemileri anımsatırcasına kara dumanlar çıktığı da görülür. İstanbul
siluetine bulut gibi oturur, kah Ataköy, Kanlıca vapurlarından
çıkan dumanlar gibi dans ederler.
Kanlıca Vapuruyla Tarihi Yarımada geçiliyor
Tarihi yarımada'nın kent ile özdeşleşmiş siluetinde Kuzguncuk
vapurunun etrafa tül perde gibi yayılan dumanları.
|
|
Vapurlar
ve martılar
Vapurların en güzel tarafı onlara eşlik eden çığlık çığlığa martılar
olur, sıcak çayımızı yudumlarken, susamlı simidimizden bir kaç
lokmayı da martılarla paylaşmak adet olmuştur. Kadıköy'ün martıları,
Karaköy'e, Büyükada'nın martıları Heybeliada'ya peşinize takılır
gelirler.
Vapurlarda evimizin sıcaklığı vardır
Kar, soğuk, yağmur, puslu, dalgalı havalar onlar için fark etmez,
lodos riskli olmadıkça, sis yoğunlaşmadıkça seferleri aksatmamaya
özen gösterirler. Kar yağışı pek etkili olmaz, sıcacıktır vapur,
kendi kendine erir, soğuk havada gelenleri adeta ana kucağı gibi
karşılar. Vapurların en güzel tarafı onlara eşlik eden çığlık
çığlağa martılar olur, sıcak çayımızı yudumlarken, susamlı simidimizden
bir kaç lokmayı da martılarla paylaşmak adet olmuştur.
|
|
Vapurda yaşatılan isimler
Genellikle İstanbul'un semt isimleri ile iz bırakmış ünlüler,
şehit isimleri taşıyor. İstiklal Marşımızın yazarı milli
şair Mehmet Akif Ersoy'un ismini taşıyan vapurumuz da var, Fahri
Korutürk gibi Cumhurbaşkanı ismi taşıyan da var. milyonların sevgilisi
müzisyen Barış Manço'nun ismini taşıyan da.
Barış Manço Vapuru
Milyonların sevgilisi müzisyen Barış Manço'nun ismini taşıyan
vapur, günlük seferlerin yanı sıra senede bir gün çok özel ve
anlamlı bir sefere çıkıyor. bu yıl 20.si düzenlenecek anma seferinde
Barış Manço ailesinin katıldığı organizasyonla tahsis edilen vapur
Kadıköy Beşiktaş iskelesinden hareketle Beşiktaş yolcusunu'da
alarak direk seferini Kanlıca iskelesine yapıyor. Barış Manço'yu
sevenler yol boyunca ikram edilen simitler, çaylar, kahveler eşliğinde
Barış Manço'nun sevilen parçalarını dinliyor, çoşuyor, eşlik ediyor,
dans ediyorlar. Vapur yolcusunun simitlerine ortak olan martılar
Barış Manço vapurunu gidişte ve gelişte hiç yalnız bırakmıyorlar.
Konuklar Barış Manço'yu mezarı başında sevgiyle anıp, Kanlıca
iskelesinde beklemekte olan Barış Manço vapuru ile dönüyorlar.
|
|
Karaköy
dönüşüı
Uzun, geniş, ferah, yüksek yolcu kapasitesine sahip, yol yapan
vapurlardan biri olan Emin Kul vapuru. Bir sabotaj olduğu belirtilen
yangına maruz kalan Pendik vapuru, faal günlerinde Eminönü İskelesinde
yolcusunu indirirken
Haydarpaşa İskelesi
Kadıköy'ün Anadolu'ya açılan kapısı konumunda olan Haydarpaşa,
dalgakıran korumalı olup Kadıköy Koyu içinde ki üç iskeleden biridir.
Karaköy kalkışlı vapurlar Haydarpaşa'ya gelişlerinde banliyo sakinlerini,
tren yolcularını getirirler.
|
|
Kadıköy
Beşiktaş-Adalar İskelesi ve vapur aşkına sebep olacak saray mobilyası
gibi Burgaz Vapuru
Kadıköy'ün Anadolu, Avrupa yakası yolcularını taşıyan vapurlar
gelirken arkalarında hüzünlü tarihi yarımadayı bırakırlar, burada
bambaşka bir atmosfer vardır.
Günün yorgunluğunu geride bırakıp Kadıköy yakasına ayak basanları
bu defa bir başka telaş beklerdi, ya dolmuş sırasına girilecek,
ya otobüse, minibüse adım atılacaktı, balık almak için Kadıköy
Çarşısı güzeldi ama, akşam çabuk olurdu, eve giderken dükkan fiyatlarına
göre daha ekonomik olan sandal balıkçılarından günün balığını
alıp yola koyulmak en pratik olanıydı. Taze taze bir kilo çinakop,
sarıkanat veya istavrit beki de hamsi alıp eve balıkla dönmekten
daha büyük ne mutluluk olabilir. Yolda kurulur hayali, balık ayıklanacak,
şişe açılacak, parmaklarla beraber, kıvırcık marul, roka, soğan
refakatinde iştahla yenecek.
Teğmen Ali İhsan Kalmaz Vapuru
Kadıköy'ün üç iskelesi karşılıklı konumlanmış. Haydarpaşa, Kadıköy
ve Beşiktaş İskelesi olarak anılan bu üç iskelenin vapur trafiği
de oldukça yoğun. Özellikle Karaköy, Eminönü hattı üzerinde yıllarca
çalışan vapurlar arasında Teğmen Ali İhsan Kalmaz, Turan Emeksiz,
Maltepe, Pendik, Ataköy, İnkilap, Harbiye, Cafer Gönenli isimli
vapurlar çalıştı.
Haydarpaşa, Kadıköy
Kadıköy, Karaköy, Eminönü seferini yapan vapurlar Marmara'ya açık
olan bu iskelelere rahatça yol alıp, yanaşabilmeleri için dalgalı
lodosda, dalgakıranlar içinde seyrederek vapurun dalga etkisinden
korunup sallanmasına mani olurlar. Sultanahmet camisinin üçüncü
serefesinden çekilen bu fotoğrafta vapurları rotası görülüyor.
|
|
Şehit
Necati Gürkaya ve Şehit Sami Akbulut
Şehit isimli iki şehir hatları vapuru. Hakkı ödenemez şehitlerin
isimlerini yaşatmak, unutmamak en kalbi borcumuz fakat bu isimler
ömürlü olan ve kaza yapan, yanan, emekliye ayrılıp hurdaya çıkarılan,
batan, batırılan, hatta restoran, gezi vapuru olabilen durumlarda
yok olup giderken içimizi de sızlatıyor. O kadar çok şehidimiz
var ki birinin ismini vapur üzerine yazıp diğerine aynı muameleyi
göstermemek, üzerinde durulması düşünülmesi gereken bir konu.
Ataköy Vapuru
Kadıköy, Karaköy, Eminönü hatta adalar seferini yapan vapurlardan
birisi de Ataköy'dü.
Bu tip vapur özelliklerinden ve diğer vapurlardan farklı yanı,
çıpalarının konumuydu.
Diğer vapurlarda çipa vapurun burun bölgesi iki yanağına asılıyken,
Ataköy, Fenerbahçe gibi vapurlarda denizcilerin diliyle "çipa
locası" tabir edilen yuva içinde gömülü durmalarıydı.
Karaköy, Eminönü, Haydarpaşa, Kadıköy
Kadıköy vapurlarından bir başkası Suadiye. İçine girdiğiniz zaman
vapurlara has kokuyu genzinizde hissederdiniz.
Bu koku öylesine özel bir kokuydu ki hani nasıl desem bilemedim,
deniz, halat, demli çay kokusu gibi bir kokteyldi.
|
|
Beylerbeyi
ve Bostancı
Beylerbeyi Vapuru Güzelhisar devre dışı kaldıktan hemen sonra
bir süre Kabataş Üsküdar seferlerini devir almıştı.
Bostancı Vapuru ise Kadıköy Karaköy seferlerinin yıllarca yolcu
yükünü taşıyan Kadıköy vapurlarından biriydi.
Turan Emeksiz
Kadıköy vapurlarından oldukça eski, hatta ve hatta ilklerden biri.
1960 yılında İstanbul Üniversitesi bahçesinde düzenlenen bir mitingte
öldürülen bir üniversite öğrencisinin ismini taşıyordu.
|
|
Şehit
ismi taşıyan vapurlar
Şehit Adem Yavuz, Şehit Mustafa Aydoğdu vapurları Galata Rıhtımı
manevralarını tamamlamış Eminönü'ndeler
Gün batımında hüzün çöker İstanbul'a
Camiler ve vapurlar şehri tarihi kent İstanbul'un siluetine gün
batımında hüzün çöker, Salacak'tan, Haydarpaşa'dan, Üsküdar'dan,
Kuleli önünden bakış açınıza göre farklı duygular yaşarsınız.
İstanbul'da el ayak biraz olsun çekilirken vapurlar günün son
yolcularını evlerine taşır, fantastik geceye hazırlanırken günün
yorgunluğu, havada, denizde, karada yoğun hissedilir. Güneş ağır
ağır, batmak istemezcesine, nazlana nazlana tarihin arkasından
kaybolur.
Mücevherler arasında yüzen pırlantalar
Gece yeteri kadar lacivertleşmeye başlayınca kentin ilk ışıkları
yanar, arkasından vapurların içi pırıl pırıl olur, yüzen ışıklar
doyumsuz siluetin önünde, Boğaz'ın sularında,Pre3ns adalarının
kıyılarında denizi boyaya boyaya süzülür.
Ülev
Adalar ve Kadıköy, Sirkeci hattında 50 yıla yakın çalışan bu vapurlar
diğer vapurlar gibi şehit, ünlü ve semt isimlerinden farklı isimlerle
anılıyor. Suvat ve Ülev baca ve burun yapısıyla diğer gemilerden
farklılık gösteriyor, Glasgow Firefield yapımı olan vapurlar Haliç
tersanesinde mazotlu hale çevrilmiş.
Suvat
Vapurlardan Suvat 1987 de kadrodan çıkarılmış, tadilatla gezi
gemisi statüsünde tadilata uğramış, sergi salonu olarak Bodrum'da
sanata hizmet vermesi uygun görülmüş. Kullanım amacı değişince
yeni amaca, ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlanan vapurlar
orijinal halini de kaybetmiş.
Sıradışı isimlerden biri olan Suvat ismini taşıyan vapur, faal
zamanlarında İstanbul'un yorgun ve bir o kadar da gri, dumanlı
havasını arkasına almış, tarihi yarımadayı dönerek Sirkeci yolunu
tutmuş.
Haydarpaşa Vapuru
İstanbul'un ilk vapurları kömürlüydü haftanın belirli günlerinde
Fındıklıya gelir Kuruçeşme kömür depolarından L.T.3 kömür gemilerinden
sırt hamallarıyla taşınan kömürleri kazan dairesinde ocağa faryap
ederlerdi.
Özellikle akşam saatlerinde 18.15 seferine çıkacak Boğaz hattı
vapurlarından bir kaçı ocakları aynı dakikalarda kömüre boğunca
meydan ve vapurların rotalarında siyah sis oluşurdu. Sonra ki
yıllarda vapurların bir kısmının kazanları dizel mazotla çalışır
hale döndürülmüştü.
Gün gibi hatırlamazmıyız, çocukluk çağımızda, ilk yaptığımız vapur
resimlerinde bir baca çizilirse üstüne mutlak simsiyah dumanları
konurdu, dumansız baca olmaz gibiydi.
Rumeli Hisarı Vapuru
Boğaz seferlerini gerçekleştiren bir başkası, ilk bakışta aynı
fotoğrafı iki kez kullanmışlar diye düşünebilirsiniz ama değil
bunun ismi, Rumelihisarı Haydarpaşa'yı sayfaya koyup kardeşlerini
koymamak olmazdı, kısmet aynı yerde aynı açıda karşıma çıkınca
atlamak, ıska geçmek, adam sende demek olmazdı asıldım deklanşöre
böyle oldu.
Büyükdere
Başlayınca sonu yok gibi, şimdi Büyükdere'yi sayfaya koymasak
unutulmuş sanılacak. Büyükdere vapurunu, Boğaz iskelelerinde,
Eminönü'n de görmeye alışıktım, bu defa Beşiktaş'ta Barbaros İskelesi
civarında ama iskele olmayan bir yere yanaşmışken gördüm, yorulmuş
da dinleniyor gibiydi, yolcu da yoktu, hareket de.
Anadolu Hisarı Vapuru
Vapur tasarımıyla zaten göze hoş görünüyor, buna birde arka planın
estetik gücü eklenince fotoğraf fotoğraflıktan çıkıp adeta tablo
görünümüne kavuşuyor. Vapur adeta anadolu Hisarını Boğaz'ı Eminönüne
taşıyor.
Heybeliada Vapuru
Vapur öyle bir vapur ki, fotoğrafına herhangi bir şey yazmaya,
onu tarif etmeye, süslü kelimelerle övmeye, izin vermiyor, işte
her şey burada der gibi duruyor. Ahşabın sıcaklığı, buğulanan
camların arkasında denizi seyredenlerle nostaljinin derinlerine,
belki de bir başka zaman dilimine yolculuğa çıkarıyor, yeni vapurlarla
eskileri arasında mukayesiyi siz yapınız haksızmıyım?
Yalova Vapuru
Boğaz seferinden veya İstinye Tersanesinden bakım sonrası öğlen
saatlerinde yolcusuz dönen Yalova Vapuru yeni sefer için Eminönü'e
yol alıyor.
Eski vapurlarla beraber eski İstanbul'da, ruhu da yok
oldu
Eski Galata Köprüsü altında salaş balık lokantaları, farklı atmosfer
vardı, önlerinde kadife çiçeği saksıları da vardı. Köprü üzerinde
araç park etmezdi. Çünkü Eminönü'nde meydan, Sirkeci sahili, Gar
yanı geniş alanlı park yeriydi.
Şimdi öyle mi ya Köprünün üstü turist otobüslerinin tek sıra park
yeri, köprünün altı ise çiçeksiz yemekhane görünümünde. Kömürlü
"Kalender" ve "Büyükdere" ile diğer emektarlar yok artık.
|
|
Beşiktaş,
Üsküdar
Boğaz'ın iki en işlek iskelesi sabahın erken saatlerinden, akşamın
son seferlerine kadar bir çok vapurun uğrak yerleri oluyor. Adalar
ve Kadıköy hattı vapurlarına oranla daha küçük ölçülerde vapurları
bu hatta görüyoruz.
Hamdi Karahan Rumelihisarı geçişinde
Boğaz'ın iki yakasında birbirinden güzel peysajlar sergilenir,
özellikle Eminönü İskelesinden Boğaz seferine çıkanlar seyirlik
açık hava müzesini gezer gibi durdukları yerden tüm Boğaz'ı temaşa
zevkine erişirler, bu zevk Kanlıca İskelesi yaklaşımında Boğaziçi
ve Fatih Köprülerin altından geçerken, Rumeli Hisar'ını selamlarken
doruklara çıkar.
Galata Rıhtımı uzaktan Kapı Gibi görünür
Boğaz'ın, Kadıköy'ün, Harem iskelenin, Adalar hattının vapurları
tarafından sıkça kullanılan su yolunun müdavimleri vapurlar gerek
Boğaz hattından Avrupa yakasına paralel ilerlerken gerekse Tarihi
yarımadayı dönerken doyumsuz panaroma önünde adeta durup poz veren
modeller gibi görüntü bırakırlar, bu vapurlarda yolculuk kamerasız
olmaz.
|
|
Vapurlar
ve hatları
Vapurları karakteristik çizgilerinden tanıyan çok hassas severleri
vardır, ayrıca bir de nerede olduklarını çalıştıkları hatlardan
şıp diye bilirler. Balık tutulan iskeler aşağı yukarı bellidir,
bir de köprü var ise o vapur İstinye durduğu yer "Beylerbeyi"
denilebilir, bir başkası ise "Yeniköy" ismini taşıyorsa
onun da geçtiği sular malumdur, balık ağlarının sıkça görünmeye
başladığı Sarıyer sonrası, Kavaklar bölgesidir.
Vapur isimleri
İstanbul'da öyle yolcular vardır ki vapura biner binerken
önce ismine bakar, dalgınlığa gelip unutursa içeri girdikten sonra
bu defa filika üzerinde, can simitlerinde arar gittiği vapurun
ismini. Bir de indikten sonra kimisi 09.45 le geldim der, kimisi
geldiği vapuru ismiyle telaffuz eder daha havalı olur. üstte fotoğrafları
görünen "Kzıltoprak" ile geldik, veya "Büyükada"
vapurundaydık gibi.
Estetik ve tarih birleşince
İstanbul siluetinin değişmez parçası kuleler, saraylar, mabetler
vapurların estetiği ile birleşince vapurdan bakışta veya vapurla
birlikte olan manzaralar adeta film olur, seyirciyi peşinden sürekler,
tıpkı Sultanahmet Camisi önünden geçmekte olan Moda isimli vapur
gibi.
Karşıyaka Vapuru
Bazen vapurları geçici süreler için de olsa başka kentlerde hizmet
verirken görebiliyoruz. "Karşıyaka" da bunlardan biri,
vapur İzmir Körfez Hattı için Haliç'te yapıldı. Bir süre İzmir'de
çalıştıktan sonra doğduğu şehre geri döndü.
Daha sonra adı İsmail Hakkı Durusu olarak değiştirildi. Kardeşi
Bayraklı da Nurettin Alptoğan ismini aldı. Bu isimlerle İstanbul'da
çalışmaya devam ediyorlar.
Dekor değil gerçek
İstanbul siluetinin bir parçası olan vapurlar, dopdolu geri fon
önünde durağan manzaraya bile hareket kazandırıyor, bembeyaz renkleri
ile adeta mavi sularda martılar gibi uçarcasına yükseklik kazanıyorlar.
Vapur
fotoğrafları çekmek için en zengin kent İstanbul
Hiç bir kentte bu kadar çeşitli vapur, zengin kompozisyon ve fotoğrafı
güçlü kılan objelerle dolu fotoğraf çekemezsiniz. Çünkü iskelelerde
çok vapur olur, deniz trafiği yoğundur, demiryolu, araba vapurları,
şehir hatları yolcu vapurları hepsi bir aradadır. Fotoğrafı farklı
ve güçlü kılan ise dünyada eşsiz olan Ayasofya Müzesi, Topkapı
Sarayı, Galata Kulesi, Süleymaniye, Yeni Cami gibi deniz seviyesinden
kod seviyesi daha yüksek olup, vapur fotoğrafına fon oluşturabilen
eserlerdir.
Biraz da fotoğrafa insan unsuruyla, balık tutanları, martıları
eklerseniz, ruh ve hayat katabilirsiniz.
18'in de aramızdan ayrılıp 20 Ekim 2018 tarihinde son yolculuğuna
çıkan olan Ara Güler'i de ARA yapan buydu zaten.
|
|
Boğaz,
Üsküdar vapurlarının iskelesi Eminönü
Beşiktaş I vapurunu genellikle Beşiktaş barbaros İskelesinde.
Boğaz hattının diğer bir vapuru ise Metin Sülüş.
İstanbul'da nereye baksanız vapurlu fotoğraf
En ilginç vapur fotoğraflarını İstanbul'da çekebiliyorsunuz. Bunlar
arasında bazen Harem gümrüklü saha fonu önünde yelken yarışının
içine girmiş, vinçler, konteynerler arasında yol alan vapurları
görme imkanı oluyor.
Tuzla Vapuru
Belli ki Eminönü iskelesinden kalkmış Tuzla Vapuru, Boğaz'a doğru
yol alıyor.
Boyu hızla uzamakta olan İstanbul'un Beşiktaş, Levent siluetini
delen plazalar, iş merkezleri, rezidanslardan onu ve benzer arkadaşlarını
görmek için yarış halindeler.
Eminönü vapurları en iştah açıcı iskelede
Hiç şüphe yok ki Eminönü İskelesi diğerlerinden koku olarak da
farklı. Tam eve dönerken çevresinde bulunan balık ekmek satıcılarının
yaydığı kokular yıllarca sürecek alışkanlıklar yaratıp, yolculuk
öncesi aklınızı çelmeye yetiyor
Duvarda asılı olan Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafı ile Şehir
Hatları vapurunda seyahat eden yolcular
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün göz hizasında asılı olan fotoğrafı
bile yolcuların Ata ile birlikte seyahat etmenin verdiği huzuru,
güveni, gönül rahatlığını hissetmelerini sağlamış görünüyor.
|
|
Beylerbeyi
ve Pendik sanki ağlıyorlar
"Beylerbeyi" Salacak'ta boynu bükük, ağlıyor gemi. Sizi her akşam
evinize ben götürmedim mi, sabah işinize ben yetiştirmedim mi,
gün batarken sıcak yuvanıza, sevdiklerinize ben kavuşturmadım
mı? Eminönünden aldığınız meyveleri iskelenize dek ben taşımadım
mı? Bana niye iyi bakmadınız der gibi bakıyor, evet ağlıyor gemi...
Berbat bir havada iskede bağlıyken halat kaparmış, Salacak'ta
karaya vurmuştu. Pendik ise yakıldı onu da söndürmek için uğraştılar
ama nafile o da aynı kayalıklarda yan yattı, dumanlar tüterekten.
İstanbul akşamlarında gün batışları biraz hüzünlü olur ya, ben
böyle hislerle çektim fotoğrafları.
Gemi hiç birimizin müstakil malı değil ama bu haline üzülüyor
insan, karaya vurmuş can çekişen balık gibi.
Üsküdar'da çift çıpalı bir vapurun üzerinde
Bacanın yumurta sarısı rengi mi desem, çift çıpalı amblemini mi
anlatsam yoksa şu içi kırmızı, dışı portakal renkli havalandırma
borularından mı bahsetsem, nereye bakacağını şaşırıyor insan.
Kademede Koca Sinan'ın Üsküdar Şemsipaşa Camisi ile Avrupa yakasında
Sultanahmet Camisi aynı karede iki dev eser. Zaten vapurun üzerine
çıkış nedenim seviyeyi tutturmaktı üç güzel eser kareyi fazlasıyla
doldurdu.
Yeniköy Vapuru
Vapurların Boğaz seferlerine başlangıç noktası Eminönü olunca,
hareket anından itibaren Topkapı Sarayı siluetini, Ayasofya'yı
geride bırakmak kaçınılmazdı. Ayasofya Müzesi 70'li yıllarda tek
renk sarıydı, sonraları tuğla rengine boyandı. Ayasofya bile zaman
içinde renk değiştirdi ama Yeniköy Vapuru hayatı boyunca hep öyle
kaldı.
Rumeli Kavağı Üsküdar iskelesinde
Araba Vapurlarının Kabataş-Üsküdar arası çalıştığı dönemden Kasımpaşa,
Kuruçeşme, Kızkulesi, Kasımpaşa olmak üzere bu tip dört vapur
sefer yapardı. Aynı dönemde küçük şehir hatları vapurlarımız da
vardı. Sarıyer, Koçatas, Rumeli Kavağı isimliydiler. Vapurlar
zamanla devre dışı kalınca Paradise, Şehrazat gibi isimlerle gezi
teknesi oldular.
Vapuru okşayıp sevesi gelir mi insanın
Bu vapur öyle bir şey işte, şirin küçük ev gibi yuva gibi keyifli,
yüzüyor olmaktan kendi de zevk alırcasına gidiyor.
Görünen Rumeli Kavağı vapurunun orijinal hali, Üsküdar, Eminönü
arası mekik dokuduğu yıllarda, sonra vapur, Kocataş vapuru gibi
Haliç hattına verildi, Eyüp iskelesine kadar sefer yapsın diye,
ne var ki dubalar üzerinde yüzen eski Galata Köprüsü'nün altından
geçebilmesi için narin bacasını yarı beline kadar kestiler, bizi
de üzdüler.
Boğaz'da dolaşan Rumelikavağı, Kocataş son yıllarında Eminönü
Eyüp seferlerinde hizmet vermişti.
Galata Köprüsü altından gecebilmesi için de bacasının köprüye
değen kısmı kesilmişti. Haliç'te bu vapurlardan önce numaralı
olanlar ile Camialtı, Sütlüce isimli daha küçük vapurlar yolcu
taşımıştı.
|
|
Eminönü
Eyüp arası Eyüp, Sütlüce, Balat, Fener, Hasköy, Kasımpaşa duraklı
sefer yapan Haliç vapurlar
Önceleri Galata Köprüsü'nün Eminönü ayağına yakın köprüye bitişik
yanaşan sadece numara ile belirtilenlerle, Camialtı-1 gibi Haliç
vapurlarına daha sonra kesik bacalı Koçataş, Sarıyer, Rumelikavağı
gibi köprülerin altından geçebilecek yükseklikte olanlar devreye
girmişti. Vapurlar 1980 yıllarının başında çekilen bu fotoğrafta
görülen Eminönü İskelesinin yapılmasıyla yeni yerlerine kavuşmuştu.
Seferler her iki yaka iskelelerine uğraklı yapılır, Eyüp'ten sonra
dönüşe geçilirdi. Haliç'in fabrika atıklarıyla kirlenen, asitli
suyu diğer deniz sularından daha fazla yıpratıcı, zamanından önce
saçı bile çürütücü özellikteydi, vapurlar, Galata Köprüsüne yaklaşırken
Karaköy sahilinden iyice yakın geçerler, geniş bir kavis alarak
ya Galata Köprüsüne ya Eminönü İskelesine yanaşır, kalkışa geçerken
beyaz duman çıkaran düdükleriyle etrafa haber verirlerdi. Ömürlerinin
sonunda birsi tadilatla Paradiso gezi vapuru oldu, diğerleri kesilip
biçilip Şehrazat adıyla Boğaz'da dolaştı, durdu.
Haliç'te Gün bir başka batar
Sayfa aşağı doğru uzadıkça uzuyor ve Haliç Vapurları ayrı
bölüm olmayı gerektiriyor, kısmen de olsa bir fotoğraf daha bu
defa gün batımından. Bir günün sonunda daha, martı çığlıklarına
karışan vapurların dalgalarla mücadelesinden doğan pervane sesleri,
evine ulaşmaya çalışan insanlarla Eyüp iskelesine doğru yol alıyorlar.
KENT VAPURLARINDAN İSTANBUL DIŞINDA HİZMET VERENLERE
BİR KAÇ ÖRNEK
Atatürk İsimli İzmit körfez vapuru
İzmit Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen Atatürk isimli
vapur, İzmit Saat Kulesi önünde bulunan iskelede.
İzmir Körfez Vapurları
Ege'nin incisi güzel İzmir, İstanbul'dan sonra en fazla körfez
vapurlarının hizmet verdiği kentimiz.
Vapurlar karşılıklı seferlerle Karşıyaka, Konak ve Pasaport iskelerine
körfezin iki yakasından gün boyu yolcu taşıyor. İzmir'in de martıları
vapurlara eşlik ediyor, İzmiri de vapurları gün gelip emekli oluyor,
kah batırılıyor, kah hurdaya gidiyor, kah 9 Eylül gibi olanı Karaburun'da
batırılıyor.
Vapurların bazılarını ise (Vaniköy vapuru gibi) İstanbul'dan İzmir'e
gidenler oluşturuyor.
Kordon
İzmir vapurları, İstanbul vapurlarına göre tasarımları farklıydı,
bazı değişiklikler taşıyordu. İstanbul vapurlarını bir bakışta
tanıyıp isimlendirirken İzmir vapurlarında bu daha güç olurdu.
Hasköy, Beykoz, Vaniköy İstanbul vapurlarıydı, Alaybey, 9 Eylül,
Bergama, Kordon, Efes İzmir vapurlarını oluştururdu.
|
|
İzmir
Körfez Vapurları
"Selçuk" ve "Güzelyalı" Karşıyaka, Konak Pasaport arasında
sürekli ring seferi yapan vapurlardandı.
Emektar Bergama
Hiç şüphe yok ki yıllarca İzmir Körfezin'de hizmet vermiş vapurların
başında 1952 yılında inşa edilen Bergama Vapuru geliyor. Bergama
vapurunu bazen iskelede bazen Pasaport sahilinde dinlenirken görebilirdiniz.
Emektar Sur
İzmir Körfez vapuru Sur, kadrodan çıkarıldıktan sonra Gelibolu'da
bir süre bekledi, yanına gelenler İstanbul'dan kömürlü vapurı
olan erenköy, Göztepe olmuştu, kısa bir süre sonra söküldü.
|
|
|
|