Mezeler,
salatalar bölümünde Sihirlitur.com ziyaretcilerine şifalı
olduğu kadar, midevi, bunun yanı sıra lezzetli, farklı tatlara
sahip, değişik salata ve mezeler tarif edecek, yapılışlarını
anlatacağım. Bazılarıyla yeni tanışsanızda denemeye değer
lezzetteki otlarla yapılmış, salata ve mezelerin başka özelliklerine
de tanık olacaksınız.
Ekonomik fiyatlı otlarla, yumrularla hem çabuk ve zahmetsiz,
hem basit ve leziz olarak hazırlanan bu tür soğuk, sıcak mezeler,
rakı, şarap, bira sevenlerin vazgeçemeyeceği çeşitlerden sayılıyor.
Kereviz Salatası
Çiğ
kereviz yumruları alınıyor, kabukları soyulup çiğ olarak,
yeşil sapları ile birlikte kalın gözlü rende ile rendeleniyor.
Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülüyor, meze olarak sunuluyor
veya zeytinyağı, limon sosu ile bu defa yoğurtsuz yeniyor.
Rakı ile güzel bir uyum kazanıyor. Mideye, bağırsaklara iyi
geliyor, (Doğal viagra etkisi görülebiliyor)!
Dünyaca ünlü Çiçek Pasajı, Nevizade restoranlarının mönü lezzetine
lezzet katan Beyoğlu Balık pazarının ünlü "Titiz Manavı"
Bünyamin Bardak ve Güngör Tosun, göbek, kıvırcık, Yedikule
marul yapraklarının özel bahçelerde yetiştirildiğini, mevsim
dışı aranılan tüm sebze, meyve, otları mümkün olabildiğince
bulundurmaya çalıştıklarını belirtiyorlar.
Avokado Salatası
Avokado
meyvesinin sertini seçiyor dış kabuğunu soyup, içinde bulunan
çekirdekler temizleniyor. İri gözlü rendeden geçiriyor, göbek
salata üzerine serpiliyor, sos ilavesi ile yeniyor.
Diğer bir çeşit ise olgun avokado meyvesi soyulup çekirdekleri
temizlendikten sonra çatalla ezilip püre haline getiriliyor.
Bu püre doğranmış kivi + muz + çilek + bal ile karıştırıp
yeniyor!.
(Her iki türün de viagra tesiri gösterdiği belirtiliyor)
Aldığınız avakado sert ise iki üç gün buzdolabında bekletilirse
yenebilecek olgunluğa erişecektir. Kabuğu soyulan avakodoyu
küçük parçalara bölerek tabağa koyup üzerine limon zeytinyağı
döküp zeytinle, dereotu ile süsleyerek servise hazır hale
getirebilirsiniz.
Isırgan
Salatası
Taze ısırgan oto yaprakları beş dakika kadar süre su içinde
haşlanıyor. (Haşlanan, vitamin değeri yüksek su soğutulup
ayrıca içilebiliyor). Haşlanmış ısırgan yaprakları ince ince
kıyılıp üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek veya limon, zeytinyağı,
tuz ilavesiyle soğuk sade meze olarak yeniyor. Isırgan otu
ile tepsi veya kol böreği yapılabiliyor.
Enginar Salatası
Enginar başları kalın dış yapraklarından soyulup göbek kısmı
rendeden geçiriliyor. Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek
çiğ olarak yeniyor. Karaciğer dostu enginarın pişirilmek yöntemiyle
yapılan zeytinyağlısı da asil yemeklerde sayılıyor.
Radika Salatası
Çiğ olarak ta yenebilen radika otları başta Giritliler ve
Egelilerin vazgeçilmez mezelerinden biri. Sıcak suda haşlanan
radikalar limon, has zeytinyağı ile hazırlanan sarımsaklı
sosla lezzetlendiriliyor, balıkla uyumlu.
Alabaş Turpu
Harika bir meze, üstelik başta karaciğere, cilde, kalbe, hazım
sistemine, böbrek kumu, taşı dökmede faydalı olduğu biliniyor.
Kahvaltı sofralarında da yenebiliyor, meze çeşitleri arasında
da tüketilebiliyor. Renkleri, şekli ile salataları süslemede
garni olarak gül, çiçek ve diğer şirin hayvan figürleri yaparak
kullanmaya elverişli.
Kırmızı
turp, fındık turbu, kara turp, beyaz turp, Çin turbu gibi
10'a yakın çeşidi bulunuyor.
Arzuya göre rende yapıyoruz veya dilim dilim kesiyoruz. Dilimler
üzerine bol limon, tuz, zeytinyağı, acı sevenler için bir
kaç damla da tabasco acı biber sosu döküyor, çıtır çıtır yiyoruz.
Bol posalı, lifli, özel aromalı turpların için faydaları öyle
çok gibi nasılsın diye hatır soranlara "Turp gibiyim" diye
benzetmede yapılıyor. Zahmetsiz hazırlanan, salataları renklendiren,
iştah açıcı çeşidi midede yanma yapmaması için ölçülü yemek
gerekiyor. (Öksürük problemi yaşıyanlar için turbun içini
oyup bal koyarak bekletildikten sonra birlikte tüketilmesi
ise bir başka faydası sayılıyor.
Yerelması Salatası
Yerelmalarının
iri olanları seçilip kabukları soyuluyor. Dilimlenen yerelmaları
üzerine limon zeytinyağı dökülerek bir tür salata yapılıyor.
Turp Otu
Salataya doğradığımız veya dış kabuğunu çizip, bütün olarak
bırakarak garnitür amaçlı salata tabağını renklendiğimiz turp
yumrularının yeşil yapraklarını, kısa süre haşlayarak sarımsak,
limon, zeytinyağı sosu ile iştah açıcı bir meze olarak yenebiliyor.
Kırmızı turbun yeşil yapraklarından haşlanarak turp otu mezesini
bir de mevsiminde doğada kendi halinde yetişen yabani turp
otundan yaparsanız, doğal olması ve daha geniş yapraklı, daha
sulu ve lezzetli olduğunu fark edecek siniz. Köklerinin dış
kabuğunu soyarak içinden çıkan gövde limonsuyu içine yatırıp
yenebilir.
Akdeniz
Salatası
Neşeli bir salata için çeşitli Akdeniz otları kullanılıyor.
Lolorosso, endivyen, palamut yaprağı, radikyo gibi yapraklar
yıkanıp karıştırılarak yaprak halinde veya doğranarak salata
yapılıyor.
Has zeytinyağı, limon arzuya göre sirke veya sirkede eritilmiş
hardal ile hazırlanmış sos dökülerek yeniyor.
Salatanızı taze fesleğen, nane, kır kekiği, zahter, dereotu,
maydanoz, reyhan gibi yapraklarla lezzetlendirebilirsiniz.
Beyaz Palamut İtalyan menşei tohumlardan ülkemizde yetiştirilen
yapraklar, kıvırcık marulu andırıyor.
Kırmızı Palamut mor kırmızı renkli yağlı yapraklar, yeşil
marul salatası içine karıştırıldığında
canlılık ve renk ve farklılık kazandırıyor.
Radikyo (Polorosso) görünüş olarak mor lahanayı andıran Radikyo
lahanaya göre daha gevşek yapraklardan oluşuyor. Tadında hafif
acılık hissedilen, baharlı ve mor beyaz yapraklara sahip.
Radikyo, rengi, tadı ile Akdeniz Salatasının demirbaşlarından
biri.
Lolorosso bir tür kırmızı yapraklı kıvırcık salata yaprağı,
değişik tadı, rengiyle farklılık yaratıyor.
Renkleri kara lahana gibi mor olmasına karşılık, haşlanmadan
salata yapılabilen bu yapraklar hem çiğ tüketildiği için vitamin
kaybı olmuyor, hem de çevresinde bulunan diğer yaprakları
ile boyamıyor.
Roka Salatası ve Tulum Peynirli Roka
Özellikle
balık ve deniz ürünleri ile uyum sağlayan ve balık tavaya
çok yakışan bu iştah açıcı, aroması yüksek salata yaprakları,
sade veya bol limon sıkılarak
bütün olarak tek başına yeniyor. Arzu edilirse gövde sapından
ayrılan yapraklar, sarımsaklı yoğurt ile karıştırılıp tadı
ön plana çıkan farklı bir meze elde edilebilir. Özenle gövde
sapları kırılmadan yıkanmış iri roka yaprakları üzerine havanda
dövülmüş sarımsak, limon, tuz ilave ederek acı roka salatası
yapmak, sofranızda ayrı bir iştah kabartan çeşit olabilir.
Rakı sofralarına meze olarak bir çeşit ilave etmek istersek,
yıkanıp ayıklanmış roka yapraklarını çukurca bir salata tabağına
doğruyarak koyuyor, üzerine ufalanmış İzmir teneke veya Erzincan
tulum peyniri serpiştiriyoruz. Yanına birkaç dilim pancar
turşusu, birkaç yeşil ve siyah zeytinle süsleyip, bu karışıma
bir kaşık da kapari turşusu ve limonlu sos ilave ettik mi
zengin çeşitli peynirli roka salatamız hazır oluyor.
Tere ve Kuzukulağı Salatası
Benzer türden olan Tere ve Kuzukulağı, rokaya göre yaprakları
biraz daha açık renkli, gövde boyu daha kısa ve tadı daha
ekşimsi olup, iştah açıcı olarak roka gibi yenebiliyor.
Özellikle balık ve deniz ürünleri ile uyum sağlayan, bu iştah
açıcı, aroması yüksek, mayhoş tadıyla salata yaprakları sade
veya bol limon sıkılarak ayrı bir tabakta bütün olarak tek
başına servis ediliyor.
Kendinden ekşi tadında olan tere yaprakları için kullanılacak
sos damak zevkinize kalmış.
İsterseniz sirke içinde eritilmiş hardallı, zeytinyağlı, limonlu,
zencefilli bir sosla yapraklara ayrı lezzetler katabilirsiniz.
Deniz Börülcesi
Deniz börülcesi kendinden tuzlu olduğu için tuz koymadan yedi
dakika suda haşlanıyor. Sudan çıkartıp süzülüyor, etli ince
yapraklar elle sıyrılıptabağa konuyor.
Haşlanmış deniz börülcesi üzerine çentilmiş veya dövülmüş
sarımsak, zeytinyağı limon, sosu dökülüyor. Deniz börülcesinin
yeşil rengini kaybetmemek için haşlarken üzerine kapak kapatılmamalı
ve haşlama sonrasında suyunu süzüp içine buz koymak, soğuk
suda bekletmek veya buzdolabına koymak yeşilliği muhafaza
etmek için yeterli olacaktır.
Ayrıca yenecek miktar soslanmalı, kalan börülce sossuz, sade
haliyle buzdolabına konmalıdır. Domates soslu börülcede rendelenmiş
domates püresi içine sos konuyor.
Yaz aylarında Ege meze sofraların vazgeçilmezlerinden olarak
seviliyor.
Taze Tarla Börülcesi
Yapımı kolay, göze hoş gelen körpe bir iştah açıcı meze taze
börülce.
Ege mutfağının vazgeçilmez çeşitlerinden biri olan, dalından
henüz koparılmış börülceleri köy pazarlarından alıp pişirmek
bile ayrı zevk sayılabilir. Foça, Ayvalık, Cunda Adası, Alaçatı,
Tire, Milas, Bodrum gibi pazarlarına çuvallarla getirilip
tüketilen bu leziz zeytinyağlı meze çeşidini yapmak için börülceleri
bakla ayıklar gibi ortadan bölüp kılçıklarından sıyırıyor
ve tuzlu suda yumuşayana dek haşlıyoruz.
Yeşil rengini kaybetmeden soğutuyor, üzerine ayrılmaz üçlü
limon, sızma zeytinyağı, çentilmiş sarımsaktan oluşan sosumuzu
döküp yemeye hazır hale getiriyoruz.
Kurutulmuş Tarla Domatesi
Ege Bölgesi başta Akhisar, Gölmarmara olmak üzere birçok yerde
mevsiminde olgunlaşan tarla domatesleri ortasından bölünüp
tarlalara serilen yaygılara diziliyor ve kızgın güneş altında
doğal olarak kurutuluyor. Genellikle yurt dışına ihraç edilen
kuru domatesleri gerek yemeklerde gerekse meze olarak tüketmek
üzere iç piyasada da bulmak mümkün. Turfanda veya sera domateslerine
göre daha lezzetli olan kuru domatesleri yemeden önce 10–15
dakika kadar ılık suda bekletiyorsunuz. Yumuşayan ve biraz
da şişen kuru domatesler üzerine limon, zeytinyağı, dövülmüş
sarımsak ile oluşturduğunuz sosu dökerek leziz bir meze yapabilirsiniz.
Zeytinlerinize sızma zeytinyağıyla beraber karıştırabilirsiniz.
Taze
Kekik Otu ve Zahter
Aroması son derece yüksek olan ve sap üzerine dizili ana gövden
ayırarak serptiğiniz minik ve yeşil kekik veya zahter yaprakları,
salatanıza roka, tere, marul ile birlikte bol maydanoz, körpe
semizotu yaprakları, kuzukulağı, taze nane, reyhan otu, fesleğen
yaprakları ile uyumlu, size ferahlık veren bol vitaminli,
midevi salata iştah açıcı olacaktır. Ege bölgesinde teze kekik
otu turşusu yapılarak iştah açıcı olarak da tüketiliyor. Dağların
çeşitli yüksekliklerinde farklı kekikler yetişiyor, bunlardan
kiminin yaprağı geniş olduğu için çay gibi demleniyor, kimi
ızgara et için kullanılıyor. Kekik yapraklarını kurutup çay
gibi demledikten sonra demlenen soğutulmuş kekik çayını süzüp,
yoğurtla iyice karıştırıp, buzdolabında bir gün bekletirseniz,
nefis tadıyla, içinde kekik yaprağı görünmeyen bembeyaz rengiyle
kekikli ayran elde edebilirsiniz.
Rezene Otu Salatası (Arap Saçı)
Rezene otu, vitamin değeri yüksek, kendiliğinden yetişen,
çabuk büyüyen, dereotunun biraz daha dolgun ve gelişmişi,
salkım saçak görünümlü, Ege Bölgesinin bir ot çeşidi. Aslında
Girit Adasında iyi bilinen ve sevilen otun diğer otlardan
farkı, haşlamaya başladığınız zaman etrafa yoğun bir anason
kokusunun egemen olması. Çorbasından zeytinyağlı kavurmasına,
yumurtalısından, fırında peynirlisine, rezene çayına, soğanla
kavrularak kuzu etlisi, tavuklusu, balıklısı bile yapılıyor.
Mevsimsel, midevi bir ot olup, Kasım ayı sonrası Mayıs ayına
dek pazarlarda görülse de, marketlerde poşet içinde diğer
sera ürünleri gibi her daim bulunabiliyor. Bir demet rezeneyi
yıkayıp bir süre sirkeli suda beklettikten sonra, önce geç
pişen saplarını, bir çay kaşığı tuz atılmış kaynayan suda
haşlamaya başlıyoruz, daha sonra yapraklı kısımlar eklenerek
beraberce 3-4 dakika haşlanıyor. Yeşil rengini kaybetmemesi
için soğuk suya çıkarıyor, suyunu süzüp, istenilen uzunlukta
doğranıyor. Bekletildikçe lezzet kazanan ve bünyesi sosu emme
özelliğe sahip bu ota, derin bir kapta zeytinyağı,
limon, çentilmiş sarımsak ilaveli sos dökülerek yeniyor.
Sosla beraber bekletilen salatalar ve mezelerde pörsüme, renk
kararması olacağı için sos, salata yeneceği zaman ilave ediliyor.
Hamburger içine, turşu kurarken kavanoza farklı tat için rezene
yaprakları da konuyor.
Cibez
Meraklı kitlesi son yıllarda artış gösteren ve bilhassa Ege
çevresinde yetişen roka yapraklarına benzeyen bir ot türü.
Çiğneme sırasında baharlı, çeperleri etli, leziz diyebileceğimiz
özel bir tadı olan cibeş'i Ayvalık, İzmir, Foça restoranlarında
yiyenler, İstanbul pazarlarında arasalar'da bulamıyorlar.
Bu nedenle bazı İstanbul restoranları cibes otunu Ege çevresinden
getirterek bu otu bol suyla yıkadıktan sonra, haşlayıp bir
meze çeşidi olarak mönülerine koyuyorlar.
Yeşil rengini kaybetmeden hazırlanan, doğal ot, limon, zeytinyağı,
sarımsak, arzuya göre sirke sosu ile lezzet kazanıyor, rakı
sofralarının aranan mezelerinden sayılıyor.
Nevizade Meyhaneleri, Kalamış Cundalı restoranda bulunabilir.
Domates Salatalık Söğüş
Söğüş için ideal olan olgunlaşırken içi dışı kızarmış, sert
Çanakkale domatesleri ince olan domates bıçağı ile kabuğu
soyulup dilimleniyor. Salatalık söğüş için badem denilen ve
Çengelköy olarak tanınan salatalıklar kabuğu soyulmadan yeniyor.
Daha iri olan salatalıklardan yapılacak söğüşlerde kabuğu
kart olacağı için soyulup dilimleniyor.
Salatalık dilimlerinin daha büyük görünmesi istenirse, 45
derece
açıyla kesilerek dilimlenebilir. Garnitür olarak kullanılacaksa,
salatalığı uzunlamasına dört beş yerden boyuna bıcakla "V"
biçiminde yiv açılırsa dilimlendiği zaman dişli çark görünümünde
dairesel dilimler elde edilebilir.
Kaya Koruğu
Bahar aylarında Doğu, Güneydoğu dağ ve yaylalarında yetişen
kaya koruğu bitkisine Akdeniz'de de rastlanıyor. Pilavı, haşlaması,
kavurması, çorbası ve turşusu yapılan kaya koruğu otunun turşusu,
bilhassa iştah açıcı olarak sofralarda yerini alınıp yıl boyu
tüketilme imkanı buluyor. Balıkla uyumu ile Akdeniz balık
lokantalarının mönülerinde sık rastlanıyor.
Son yıllarda bir çok lokanta mönülerinde kaya koruğuna yer
veriyorlar.
Kaya
Koruğu Mezesi
Kaya koruğu otu, turşusu yapılıp olduğu gibi yenebiliyor.
Bunun dışında yeşil ot olduğu için ayrıca balıkla son derece
uyum sağlayan, mayhoş tadıyla iştah açan, damakta farklı bir
tat bırakmasıyla bilenler tarafından çok seviliyor.
Kaya Koruğu meze yapılacaksa turşu olduktan sonra iyice yıkanıyor,
salamurası çıkıyor, gıda asidi, tuz miktarı hafifletiliyor.
Üzerine köz biber, salatalık ile süsleniyor ve nar ekşisi,
zeytinyağı dökülüp meze olarak servis ediliyor. Denememiş
olanlar için kaya koruğu, dereotu benzeri, fakat daha etli
yapraklı, yumuşak bir ot türü. Sapları ve yaprakları ağızda
çiğnenirken anasonu andıran değişik, benzersiz, leziz bir
tat beliriyor.
Karnabahar
Salatası
Karnabahar çiçekleri haşlanıp limon zeytinyağı birlikteliği
ile soğuk meze olarak yenebildiği gibi, sararmamış kar beyazı
körpe karnabaharlar salata üzerine bölünüp, küçük filizler
halinde serpilerek yenebiliyor.
Kaynayan suya bir bardak süt döküp, karnabaharın bölünmüş
çiçeklerini haşlıyoruz. Yanına gerek göze hoş görünmesi, gerekse
tabakta renk armonisi, lezzet kazandırmayı sağlaması bakımından
kübik kesilmiş veya ince dikine doğranmış haşlanmış havuçlar,
kırmızı biberleri üzerine ince kıyım dereotu yaprakları soğumaya
bırakılmış karnıbaharlarla karıştırıyor,
zeytin, nane, limon suyu, zeytinyağı sosu, üzerinde döküp
sunuyoruz.
Patates Salatası
Bir
kap içinde suyu kaynatıyor, içine patatesleri atıyoruz. Bir
süre sonra patateslere çatal sokarak pişip pişmediğini kontrol
ediyoruz. Patatesler yeteri kadar yumuşamış ise ocaktan indirdiğimiz
patatesleri soğuduktan sonra kabuklarını soyuyor, küçük parçalar
halinde doğruyoruz. Salata tabağına koyduğumuz doğranmış patatesler
üzerine has zeytinyağı, limon, tuz ilavesiyle hazırlanmış
sosu yedirerek döküyoruz. Arzu edilirse patates salatamız
üzerine taze soğan doğrayabilir veya dilimlenip, halka haline
getirilmiş kuru soğan ile dereotu, mevsimine göre nane, fesleğen
yaprakları ve siyah zeytin ile süsleyebiliriz. Soyduğumuz
domatesin kabuğunu iç içe sarıp, kabuktan yaptığımız gül goncası
ile salatamızı süsleyebiliriz. Her yemekle yenebilen patates
salatamız, bilhassa balıkla uyum sağlayacak, taze patatesle
yapılanı daha da lezzetli olacaktır.
Patates Piyazı
Patates salatası yapımında olduğu dibi haşlanmış patatesler
içine çatal girecek kıvama, yumuşaklığa gelince pişmiş olduğunu
anlıyor ve ocaktan indirip kabuklarını soyarak küçük parçalara
bölüyoruz. Patates piyazının olmazsa olmazlarının başında
piyaz doğranmış soğan geliyor. Soğanlar arzu edilirse halka
olarak da bırakılabilir. İnce kıyılmış maydanoz, dereotu,
kırmızı pul biber, zeytinyağı, limon sos ilavesi ile tamamlanan
patates piyazı, haşlanmış yumurta, zeytin taneleri ile süslenebilir.
Bilhassa tatil köyleri mutfaklarında hazırlanıp açık büfelerde
sıkça sunulan Alman Usulü Patates Salatasında, farklı olarak
ince olarak dilinip tavada kızartılmış şpek (salam) karıştırılıyor.
Ekşili
Biber
Klasik meze türlerinden farklı bir meze çeşidi arayanlar için
ekşili biber, kısa sürede hazırlanışı, pratik yapımı ve mevsiminde
ekonomik maliyeti ile rakı sofralarına renk katan mayhoş bir
meze türü. Genellikle yeşil sivri biber alırken sorulan acı
mı tatlı mı sorusuna, satıcı müşteriyi kaçırmamak için karışık
dese de, biberler genelde yenmeyecek kadar acı çıkar. Acı
sevmeyen ve alışık olmayanlar için bilmeden yenen acı biberler,
damak ve dili yakarak diğer mezelerden, içeceklerden tat almanızı
imkansız hale getirebilir. Atmaya kıyamadığınız sert ve acı
yeşil sivri biberleri hafifçe haşlayıp, süzdükten sonra, üzerine
sızma zeytinyağı, çentilmiş sarımsak ve limon suyundan daha
çok yakışacak olan bol sirke döküp, biberleri bu sosta bekleterek,
acısını azaltarak, iştah açan, mayhoş bir meze çeşidi hazırlayabilirsiniz.
Tabakta yer işgal etmemesi için biber sap ve tohumları çıkarılmalıdır.
Fava
Rakı sofralarının vazgeçilmezlerinden biri olan fava,
çiğneme gerektirmeyen, dağılmadan, akmadan, damlamadan yeme
kolaylığı, kendine özgü lezzeti, beyaz peynir, kavun, domates
söğüş, patlıcan salatası, haydari gibi mezelerle ve deniz
ürünlerine olan uyumu, kolay yapımı, ekonomik maliyeti ile
tercih ediliyor. Kuru bakladan yapılan fava için kuru baklaları
yıkayıp, bir gece önce soğuk suda bekletiyoruz. Baklalar biraz
yumuşadıktan sonra zeytinyağında doğranmış soğan ile birlikte
dört beş dakika kavuruluyor, sonra suda 30-35 dakika haşlanıyor.
Pişirim sırasında çatalla veya çırpma teli ile karıştırıyor
ve baklaları püre gibi iyice eziyoruz. Bütün mesele haşlanmış
favayı çırpılmış koyu yoğurt kıvamını tutturabilmek. Hafif
çukur tabaklara sıcakken konulunca, kabın şeklini alarak soğuduğunda
baklava biçiminde bıçakla kesilecek hale geliyor. Üzerine
sızma zeytinyağı, biraz limon gezdirilebilir. Dilim kesilmiş
kuru soğanlardan halka halka yapıp konulabilir, siyah zeytin,
bir kaç yaprak dereotu veya maydanoz ile favanızı servise
hazır hale getirebilirsiniz. Zeytinyağlı yemek pişirimlerinde
olduğu gibi bir kaşık şeker eklemek, favayı havuç, soğan,
sarımsak beraberinde kaynatarak tadımlık farklı çeşniler edinebilirler.
Fasulye
Piyaz
Piyaz ilk etapda ızgara köfteyi çağrıştırıp köftenin yanında
vazgeçilmez olarak anılsa da, meyhanelerin rakı sofralarının
önde gelen mezelerinden biri olarak rağbet görür. Piyaz için
gaz yapmayan çabuk pişen, kolay sindirilen kaliteli fasulye
seçilir. Bir gece öncesinden fasulyeleri suda bekletmekle
taneler yumuşayıp, şişerek çabuk pişecek ve akabinde hazmı
kolaylaştıracaktır. Haşlanan fasulyeleri süzüp bir derin kaba
koyuyor, üzerine doğranmış terçihen beyaz soğan, bolca kıyılmış
maydanoz, yeşil sivri biber serpiyor, sızma zeyinyağı, sirke,
tuz karışımı sosu ilave edip, fasulyelerin heryerinin sosla
teması için iyice karıştırıyoruz. Piyaz üzerine haşlanmış
yumurtaları dilimleyebilir, bir kaç siyah zeytinle süsleyebilir,
kırmızı pul biber serpebilir, sofrada ki mezeler arasında
domates söğüş, çoban salata yoksa piyaz tabağını domatez dilimleriyle
renklendirebiliriz.
Zeytinyağlı
Barbunya Pilaki
Genellikle rakının boş mideye yapacağı tahibatı azaltmak,
alkolün kana karışmasını geciktirmek amacıyla içki öncesinde
zeytinyağlı birkaç meze yemek tercih edilir. Zeytinyağlı barbunya
pilaki lezzeti ve diğer mezelerle uyumlu olup, sosu ile birlikte
limon sıkıp ılık veya soğuk olarak tüketilir. Barbunya gerekiyorsa
ayıklanıyor, on iki saat soğuk suda bekleterek yumuşaması
sağlanıyor, sonra pişinceye dek haşlıyor. Kabukları soyulmuş,
kübik kesilmiş, önce daha geç pişen havucu, sonra patatesleri
de ayrıca haşlayarak malzemenin eşit sertlikte olmasını sağlıyoruz.
Bir kapta soyulmuş soğanlar, doğranıp zeytinyağında hafifce
kavruluyor. Kavurma işlemi sırasında ciğ yeşil sivri biberleri
önce tadıyor, acı değilse doğruyor, bu karışıma domates, bir
iki diş bütün olarak sarımsak ilave ediyoruz, bir çay kaşığı
toz şeker, yeterince su, zeytinyağı, tuz koyuyor, hep beraber
suyunu çekene dek pişiriyoruz. Soğuduktan sonra, ılık da olabilir
maydanoz ve tranş kesilmiş limonla sunuyoruz.
Kuru
Börülce Salatası
Kuru börülce salatası için kullanılacak malzemeler arasında,
taze soğan, maydanoz, domates, 2 diş sarımsak, siyah zeytin,
zeytinyağı, sirke veya limon ve tuz var. Salata yapımı için
Börülce bir gece önceden tencere içinde suda bırakılıyor,
yapılacağı zaman ocakta yumuşayana kadar haşlanıyor. Haşlanan
börülcenin suyu süzülüyor, derince bir kapta sızma zeytinyağı,
tuzu ve limonu ilave edilerek karıştırılıyor. Servis öncesi
ince kıyılmış yeşillikleri ve küp halinde doğranmış domatesi,
ezilmiş sarımsağı da ilave ederek sosun her tarafa nüfuz etmesi
sağlanarak yemeye hazır hale getirilir. Kuru Börülce Salatası
bir tür piyaz olmasına rağmen fasulyeden hızlı pişecek, sindirimi
kolay olacak, gaz yapmayacak. Salatanıza küp domates doğrayabilir,
dereotu, maydanoz koyabilir, taze soğanın beyazını ince kesip
ilave edebilir, mısır taneleri ve zeytinlerle süsleyebilirsiniz.
Sos için sirke, sarımsak, zeytinyağı karışımı uyumlu oluyor,
arzu edenler sosu nar ekşisi, limonlu da hazırlayabilir. Rakı
sofrasında mutlaka söğüş domates, peynir, çoban
salata veya yeşil yapraklı salatalar olduğu için ayrıca börülcenin
içine tekrar olacak çeşitlerden çok fazla karıştırmamalı.
Börülcenin tadına müstakil olarak varılabilmeli. Restoranlarda
da bu tip mezeler ev mutfağının aksine, sade olarak servis
ediliyor.
Meksika Fasulyesi
Bir gece öncesinden suda bekletilen fasulyeler haşlanıyor,
soğuk suyla şoklanıyor. Süzülen fasulyeler üzerine dereotu,
maydanoz, mısır, peynir, köz biber, dilim salatalık, kıyılmış
taze soğan zeytinyağı, limon sosu ilave ediliyor. Piyaz, barbunya
gibi fasulyenin her çeşidi hazmı geç, gaz yapan baklagillerden
saylıyor, bu nedenle az miktarda tüketmek, mide açısından
yararlı olacaktır.
Yeşil Mercimek Salatası
Mercimekleri ayıklayıp, gözden geçirdikten sonra, yıkıyor,
derin bir kap içinde haşlıyoruz. Kaynama süresinde mercimekleri
gereğinden fazla yumuşayıp lapa olmamasına özen gösteriyoruz.
Suyu iyice süzülmüş mercimekleri salata tabağına alıyor, ılık
haldeyken sızma zeytinyağı, sirke, tuz, sarımsak birlikteliğindeki
sosu iyice karıştırıyoruz. Salatalara pörsümemesi, yaprakların
dinç kalması için servis öncesi sos konulmaz. Mercimek salatasında
ise mercimek ılıkken dökülen sosu bünyesine daha iyi çeker
ve lezzetlenir. Süsleme malzemesi olarak, siyah zeytin, kornişon
turşu, kırmızı fındık turp, taze soğan, limon, domates dilimi
aşırıya kaçmadan konabilir. Salataya çok çeşit katmak, tadından
uzaklaştırır.
Zeytinyağlı
Taze fasulye
Fasulye, su, zeytinyağı, soğan, domates, şeker, tuz gereken
malzemeler. Fasulye seçerken yeşil, kılçıksız, körpe, yüzeylerinin
lekesiz, boylarının küçük ve taze olmasına dikkat etmeliyiz.
Fasulyeleri ayıklarken iki başını kesiyor, pişerken yemek
suyunun içine iyice nüfuz etmesini, lezzetlenmesini, iyi pişmesini
sağlamak için uzunlamasına ortadan diliyoruz. Fasulyeler kılçıklıysa
ikiye veya üçe bölüp kılçıkları sıyırıyoruz. Tencerenin içine
zeytinyağı koyup, içine doğranmış soğanları, biraz tuz atarak
pembeleşinceye dek kavuruyor, doğranmış tarla domatesleri
ilavesiyle kavurmaya iki dakika daha devam ediyor ve fasulyelerimizi
tencereye ekliyor, karıştırılıyor, akabinde fasulyeler sararmaya
başlayınca üzerine bir miktar su, iki çay kaşığı toz şeker
koyup, tencere kapağını kapatarak 20-30 dakika arası pişiriyoruz.
Tüm zeytinyağlıların yapımında olduğu gibi, yemek soğuyana
kadar tencere kapağını açmıyoruz. Soğuyunca zeytinyağlı taze
fasulyemizi servis tabağına koyuyor, üzerine bir kaç yaprak
kıyılmış maydanozla süslüyoruz. Arzu edilirse malzemeye pişirme
sırasında çintilmiş sarımsak, tohumları çıkarılmış yeşil sivri
biber doğranabilir, domates yeteri kadar olgun değilse ve
de zeytinyağlı yemeklerde salça kullanımından kaçınılsa da,
yemek suyu renk kazansın diye, az miktar salça eklenebilir.
Taze Ege Fasulyesi
Ege fasulyesi börülceye benziyorsa da börülce değil. Börülce
daha ince oluyor. Bu tür Ege fasulyesi, bilinen fasulyelerden
çok farklı, kalın ve uzunca, biri için şehirli denirse, bu
köylü. Ege’de bu tür fasulye önce haşlanıyor, sonra zeytinyağında
bolca soğan ve sarımsağı kavuruyor, içine haşlanmış fasulyeleri
atılıp biraz daha kavruluyor ve etin-balığın yanında servis
yapılıyor ya da üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek yeniyor.
Restoran meze türlerinden biri olan Taze Ege Fasulyesi mezesinde
Makedon biberi, mısır taneleri, taze soğan bulunuyor. Baharatla
hafifçe kavrulup marine ediliyor. Soğuk olarak yenen, iştah
açan meze, rakı sofralarına renk, neşe ve canlılık katmasıyla
seviliyor.
Taze Bamya Salatası
Mevsimsel mezelerden biri olan taze körpe bamyalar haşlanıyor.
Ocaktan indirdikten hemen sonra soğuk suyun altında şokluyoruz,
ani ısı farkı ile hem bamyalar yeşil rengini kaybetmiyor,
hemde dinçlik, dirilik kazanıyor.
Suyu iyice süzdükten sonra üzerine kırmızı veya yeşilbiber,
taze soğan kıyılıyor, sızma zeytinyağı yağ döküyoruz. Hafif
bir meze çeşidi olan Taze Bamya Salatası mevsimin öncülerinden
olup, kilo yapmayan özelliği, taze turfanda bir salata çeşidi,
sofraya da neşe veren havası, farklı tadıyla seviliyor.
Arzu edilirse tava içinde ateşte hafifçe çevrilebilir.
Humus
Besleyici özellikli baklagillerden biri olan nohutun
hazmı biraz zor ve gaz yapıcı olduğu için en az 12 saat öncesinden
su içine bırakılarak yumuşaması, şişmesi sağlanır. Suyu dökülüp
yeni koyduğumuz su içinde iyiçe haşlanan nohutların kabukları
teker teker kolayca çıkarılır. Kabukları çıkmış nohutları
eğer hergün yüzlerce sipariş alan ticari bir mutfakta değil
de, ev mutfağında yapıyorsak blenderden geçirmek yerine, nohutlar
az miktar olacağı için çatalla ezebiliriz. Ezilmiş nohut püresi
içine havanda döğülmüş sarımsak, bir miktar tuz ve limon suyu
koyup karıştırdıktan sonra, bu karışıma azar azar, yedirerek
zeytinyağı ve tahin ilave ediyoruz. Arzuya göre sevilen baharatlardan
pul biber, kimyon, sumakla humusumuz lezzetlendirilebilir.
Kıvamı tutturmak için karışıma az miktar su eklenebilir, maydanoz,
nane, fesleyen yaprağı ile süsleyip yenebilir. Bir akşam yemeğinde
mezelerimiz arasında fasulye piyaz, barbunya pilaki, börülce,
fava gibi çeşitler varsa, buna bir de humus eklemek, midenin
içeceklerle şişerek hazım yapmasını zorlayabilir. Güneydoğu
illeri ve Arap ülkelerinde daha çok tüketilen bu baharlı meze
yapıldıktan sonra yenmeli bir sonraki güne kadar bekletilmemelidir.
Turşu Mezeleri
Turşu, sofralarının, yemeklerin vazgeçilmez iştah açan
mezesi.
Kıvamında yapılmış bir turşu hararet yapmadan içki mezesi
olarak da zevkle yeniyor. Turşu çeşitleri ağızda ki asit oranını
artırıcı yiyeceklerden olduğu için fermantasyon geçirmiş,
içinde canlı bakteri bulunan şaraptan ziyade rakı ile tüketimi
daha uyumlu oluyor.
Şarap meşe ağacından yapılma fıçılarda dinlenirken zaten ahşaptan
transferlerle bukleleri zenginleşiyor. Turşu çeşitleri dereotu,
hardal tohumları, çeşitli ot ve meyve aromaları ihtiva ediyor.
Damak tadına önem verenler sarımsaklı sirkeli soslarla veya
sirke içinde çiroz mezesi ile şarap yerine rakı tercih ediliyor.
Turşu çeşitlerinden oluşan mezelerinin başında kornişon ve
çengel salatalık, yeşil sivri biber, göbek lahana, olmakla
beraber, fasulye, kelek, karnıbahar, patlıcan, sarımsak, erik,
pancar, havuç, acur, kabak, şalgam, mısır, soğan, bamya geliyor.
Bunlara lahana sarma, patlıcan sarma, domates dolma, biber
dolmayı da eklerseniz, acılı
veya acısız turşu, iştahınıza iştah katmaya yetecektir.
Lahana Turşu Dolması
Gıda asidi ve tuz bulunması nedeniyle içinde mikrop barındırmayan
tek yiyecek turşular. Lahana Turşu Dolması yapımında damarsız
lahana yaprakları hafif haşlandıktan sonra, iç malzeme olarak
turşulardan hazırlanan kıyılmış lahana ve kerevizler, sarımsak
acı biber ilave ediliyor. Her bir lahana yaprağı içine kıyılmış
malzeme doldurulup kereviz sapıyla sarılıyor. Sirke içine
basılan turşuluk sarmaların üzerine ağırlık konup 10 gün beklenirse
turşu hazır oluyor. Her turşunun yapımı ve oluşma süresi farklı,
bu nedenle lahana dolması turşuları tek çeşit kuruluyor, servis
zamanına dek turşu suyu içinde muhafaza ediliyor.
Patlıcan Dolma Turşusu
Her turşunun yapımı ve oluşma süresi farklıolduğu için patlıcan
dolması turşular da diğeri gibi müstakil yapılıyor. Küçük,
körpe patlıcanlar turşu için seçiliyor, sapları kesilip, yıkanıyor,
ayıklama işi bitene dek diğerlerinin kararmaması için limonlu
suda bekletilip yarım pişme süreli haşlanıyor. Haşlanan patlıcanların
karınları yarılarak içine kıyılmış lahana turşusu, sarımsak,
kırmızı biber turşusu ile hazırlanan iç malzeme konulup, kereviz
yaprağı ile dağılmaması ve lezzet vermesi için sarılarak turşu
kuruluyor. Turşu oluşum süresi sonunda patlıcanın etli olması,
iç malzemenin dolgun olması nedeniyle bir patlıcan sarma,
meze sofrasında tat ve iştah açıcı tatminkar bir rakı mezesi
yerine geçiyor, büyük zevkle yeniyor.
Lahana Turşusu Mezesi
İşte size evde yapabileceğiniz, ticari olmayan, iştah açıcı
özellikli, lahana göbeğinden özel bir meze çeşidi.
Turşucudan satın aldığınız göbek lahana turşusunu ince ince
kıyıyoruz. Üzerine zeytinyağı, limon sosu dökülüp, toz kırmızıbiber
ve kekik serpilerek servis ediliyor. Kıyılmış lahana turşusu
üzerine sarımsaklı yoğurt, acı biber sosu veya pul biber döküp
içki mezesi olarak da hazırlayabilirsiniz. Lahana yerine pancar
turşusu da kullanılabilir.
Rakı severler bu meze çeşitleri ile iştahlarına iştah katabilirler.
Lahana Salatası
Lahananın
damarsız iç yapraklarından ince ince kıyarak sade bir lahana
salatası yapabilir, üzerine sirke veya limon kullanarak zeytinyağlı
bir sos dökerek yiyebilirsiniz. Sosunuza farklı tatlar katmak
isterseniz sirke içine bir çay kaşığı hardalı erittikten sonra
zeytinyağı, tuz ve sevdiğiniz baharatları karıştırabilirsiniz.
Hafif haşlanmış kara lahanadan da bol sirkeli iştah açıcı
bir salata yapılabilir. Kara lahananın bırakacağı mor renkli
suyun diğer çeşitleri boyamaması için tabağa tek başına konulmalıdır.
Havuç Rende Salatası
Kabukları soyulan havuçlar, ince gözlü rendeden geçirilir.
Bol limonlu iştah açıcı ve besleyici özellikli salatanızı
bir kaç adet siyah zeytin veya domates, salatalık, turp gibi
garnitürlerle ile süsleyebilirsiniz.
Kabak
Salatası
Orta boy kabaklardan seçilip, sap kısmı kesilerek hafifçe
haşlanıyor. Haşlanmış kabaklar arzuya göre rendeden geçirilebilir
veya ince dilimler halinde, suyu süzülüp tabağa konabilir.
Üzerine sarımsaklı yoğurt, nane, ince gözlü rende ceviz, dereotu,
kırmızıbiber karışımı sos dökülüp, zeytinlerle süslenerek
servise sunulabilir. Yoğurt istenmiyorsa dereotu, nane yaprakları,
taze soğan, kibrit şeklinde kesilmiş ince havuç dilimleri
üzerine zeytinyağı, limon sosu ilave edilebilir. Kabak salatası,
haşlanmış kabakları püre haline getirerek veya küp küp kesip
zeytinyağında tavada kızartma pişirim şekliyle de denenebilir.
Hafif bir sebze türü olan kabak, dereotu ile son derece uyumlu,
garnitürlerde kullanıldığı haliyle, tadını kaybetmemesi için
az pişirilmesi tavsiye edilir, çiğ olarak da denenebilir.
Kaşık
Salatası
Yaz mevsiminin güneşinde nar gibi kızarmış tarla domateslerinden
alınıp satırla ince ince doğranıyor, bu doğrama sırasına salatalık,
yeşil sivri biber, soğan da katılıyor. Salatanın lezzetine
lezzet katan unsurların başında kullandığımız domatesin doğrama
sırasında ortaya çıkan suyu olduğu kadar, içine ilave edeceğimiz,
bilhassa Hatay’da imal edilmiş ekşi narlardan yapılma nar
ekşisi oluyor.
Yenebilecek kadar kırmızı pul biber ve maydanoz ilavesi ile
hazırladığımız sosun içinde yüzen bu salata ismini aldığı
kaşıkla yenildiği için Kaşık Salatası, yöreye göre Gâvur Dağı
Salatası olarak da anılıyor.
Kaşık salatasının kaşıkla yenmesinin nedeni, özenle hazırlanan
nar ekşili sosun, salatanın suyu ile salatayla beraber yenilmesi.
Bürüksel
Lahanası
Özellikle et yemekleri yanına patates, havuç gibi garnitür
olarak kullanılan bürüksel Lahanasını meze olarak da tüketebiliyor.
Önce Bürüksel lahanalarının kök kısmından kesiyor, sararmış
dış yaprağı varsa onları çıkartıyor ve tuz, sirke konulmuş
derince bir kap içinde sıcak suda kaynatarak, yumuşama süresince
haşlıyoruz. Haşlanmış lahanaların işçinin piştiğine emin olduktan
sonra süzerek çıkartıp koyduğumuz servis tabağına diziyoruz.
Arzuya göre bütün olarak veya ortalarından kesip yarımşar
küreler haline getirilen topların üzerine sirke veya limon
ilaveli zeytinyağı dökülerek yewniyor. Sarımsak, maydanoz,
tabasco veya pul biber hatta, mayonez, salça, ketçap, yoğurt
gibi ilavelerden beğendiklerinizle hazırlanan sosla karıştırılarak
lahanalar lezzetlendirilebilir.
Peynir Dolgulu
Kiraz Biberi
Tepe kısımları kesilip tohumları çıkarılan biberlerin içine
Manyas loru ve tulum peyniri iyice karıştırılıp dolduruluyor.
Orta acılı bu meze, istenirse üzerine istenirse peynirlere
baharat serpebiliyorsunuz, kekik, kırmızıbiber, zeytinyağı
ile leziz bir rakı mezesi oluyor.
Karaciğerin dostu olarak bilinen peynirli kiraz biberi, kırmızı
beyaz renkleri ile sofra görünüşü kadar lezzeti ve akmayan,
damlamayan kolay yenmesi ile rakıyla uyumlu mezelerden sayılıyor.
Peynir Dolgulu Makedon Biberi
Görünüşü
kadar tadı ile de peynir dolgulu bu iştah açıcı turşu biber,
aynı türden olan kiraz biberine nazaran biraz acı ve içi daha
etli, daha hacımlı. Rakı mezesi olarak son derece uyumlu olan
tek lokmalık Makedon Biberi son bir kaç yıl içinde meze sofralarının
vazgeçilmezi oldu.
Tohumları temizlenmiş turşu biberin içine doldurulan krem
peynir kıvamında ki malzeme, biberin acılığını yumuşatırken
rakının acılığını'da adeta yok ediyor. Yinede ağızda ki asit
oranını artırması, acılığı, turşunun tuz oranı ile birleşen
rakının midede yanma yapmasına olasılığına karşı bir kaç tane
den fazla tüketilmemesi yerinde olur. Turşu, peynir, biber
üçlemesinin tek lokmada birleştiği Makedon biberini Eminönü,
Karaköy Namlı olmak üzere diğer büyük şarküteri mağazalarında
bulunabilir.
MAYONEZ (Rus Salatası)
Meze
sofralarının vazgeçilmez çeşitlerinden biri de ana maddesi
mayonez olan Amerikan, Rus salatasıdır. Mayonez yapımı zaman
alan zahmetli olsa da leziz bir meze çeşidi olarak seviliyor.
Yumurtalar test edilip kırılır akı, sarısı kabukta ayrılır,
sarılar bir güzelce çırpılır. Bütün mesele yumurtaya damla
damla dökülerek yedirilen kaliteli sızma zeytinyağındadır.
Tahta kaşık saat yelkovanı yönünde eşit hızda, eşit çapta
dairesel hareketlerle döndürülür, bu dönüşlerde zeytinyağı
tabağın kenarına damlatılmaya devam edilir, karıştırma sırasında
durulmaz, bekleme yapılmaz, aksi takdirde yapılan kesiliverir,
parça parça olur. Zeytinyağı damlattıkça yumurta beyazlaşarak
renginden kaybeder, malzeme şişer, krema ağza layık olur,
kesafet artarsa, kaşık hareketleri zorlaşırsa hafif limon
suyu eklenebilir. Mayonez yaklaşık bir saatlik uğraş sonunda
ekmeğe sürülüp, yenecek kıvama gelir. Ondan sonra içine konacak
kübik kesilmiş haşlanmış patatesler, bezelye taneleri, minik
kübik havuçlar, kübik kesilmiş kornişon salatalık turşusu
taneleri karıştırılıp harmanlanır. Hazırlanmış olan bu mayonezli
salata, içki öncesi yenilince önce midenin iç duvarlarını
iyice bir muhasara eder, sıvanır ve midenin alkolü emmesine
bir ölçüde rötar yaptırır ve mideyi alkolün tahribatından
da korur. Sonuçta mayonez denilen meze, çiğ tüketilen yumurta,
haliyle taze olması önem kazanıyor.
Tüm bu zahmetleri göze alamayanlar için hazır satılanlar mayonezlerden
bir kavanoz alıp garnilerle karıştırarak yapmak pratik olabilir.
Malzemeler içinde eser miktarda toz hardal konabilir.
Çabuk Mayonez tarifi: Bir su bardağı sıvı yağ, bir yumurta,
yarım limon suyu, biraz tuz, bir çay kaşığı hardal, bir tutam
karabiber. Hepsini dar ve uzun bir kaba koyup, el blendırıyla
birkaç kez çırpın. Hazırlanmış olan mayonez içine de hazır
bezelye havuç patates, kornişon garnilerini kavanozdan ilave
edin, mayonez salatanız hazır afiyet olsun. Aman karıştırmayalım,
el blendrı uzun saplı, ucu huniye benzer tip olanı kullanılıyor,
mikser ya da kek çırpma teliyle değil.
El blendırının ölçekli, mika büyük su bardağı şeklinde bir
kabı içine konulan malzeme 2-3 kez el blendırı ile karıştırılınca
mayonez kıvamını bulacaktır.
İtalyan Salatası
Amerikan salatası aslında Rusya menşeili olup ismi Rus Salatasıdır.
Soğuk savaş yıllarında kominizm çekincesi nedeniyle Rus salatası
Amerikan salatası olarak anılır olmuş. Asıl maddesi olan mayonez
hazırlandıktan sonra içine salam, jambon, füme et çeşitleri,
turşu kıyılıp karıştırılıyor. Bu formül İtalyan salatası olarak
tanınıyor. Bilhassa sandviçlerde ve rakılı meze sofralarında
uyumlu bir meze olarak iştahla tüketiliyor. Balık Pazarı'nda
Sütte Gıda mağzasında günlük olarak hazırlanan İtalyan Salatası
istenilen miktarda alınabilir.
Nar Salatası
Mezeler mevsim meyvelerine, otlarına, sebzelerine göre değişiklik
gösteriyor. Bunlardan birisi de rengiyle karışımıyla, mayhoş
ve iştah açıcı görünüşüyle dikkat çeken nar salatası.
Bir tür karışım olarak hazırlanan nar salatası için nar açılıp
diş diş ayrılıyor, yıkanmış roka yaprakları, ince kıyılıyor,
ufalanmış iç çeviz karıştırılıyor. Arzu edilirse sos olarak
nar ekşisi ilave ediliyor veya klasik sos zeytinyağı limon
koyup, kırmızı biber, tuz, karabiber gibi sevilen baharatlarla
tatlandırılıyor. Servise çıkartırken salatalık ve havuç dilimiyle
süslenebilir.
Acılı Ezme
Acılı
ezmede kullanılacak çeşitler domates, sivribiber, kuru soğan,
sarımsak, acıbiber, domates salçası, nar ekşisi, pulbiber,nane,sumak,
maydanoz, limon, zeytinyağı, tuz dan oluşuyor. Yapımında önce
domatezlerin kabuğunu soyuyor, su bırakan kısımları çekirdekli
kısmı çıkartılıp, etli çeperi ince ince doğruyoruz. Tohumları
çıkarılmış yeşil sivri biberleri, kabuğu soyulmuş soğanları,
bir iki diş sarımsağı olabildiğince ince kıyıyoruz. Bu karışıma
yine ince doğradığımız maydanoz, nane yapraklarını, birer
kaşık acı biber, domates salçaları ve baharatları ilave edilip
karıştırıyor, dinlendirip suyu süzüldükten sonra servis edilir
hale getiriyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken bu tür mezelerin
diğer yeneceklerle uyumlu olmasıdır. Ayrıca ağızdaki asit
oranını artıracaktır. İçinde hararet yapıcı acı biber salçası,
pul biber, soğan, sarımsak olduğu için hem mideyi, hem karaciğeri
hazım sırasında zorlayacak, bir sonraki gün vücutta yorgunluğa
sebep olacaktır. Soframızda bu tür acılı bir meze varsa, bunun
yanında biberli gavur dağı salatası, turşu, çiğ köfte, çemen
gibi çeşitler yerine daha hafif, otlarla yapılan zeytinyağlılar,
salatalar tercih edilmesi uygun olur.
Patlıcan Ezme
Meze
çeşitleri içinde damakta tat bırakan, leziz bir meze olan
patlıcan ezme için odun közünde veya fırında çok büyük ve
tohumlu olmayan patlıcanları fırınlıyoruz. Soğuduktan sonra
saplarını ve dış kabuklarını itina ile yanmış kabuk siyah
parçalar kalmayıncaya dek kesip çıkartıyor, sadece etli kısımlarını
tabağa yatırıyoruz. Ezme için bir miktar süzülmüş yoğurt içine
havanda dövülmüş bir iki diş sarımsağı, tuz, karabiber, arzu
edilirse zencefil tozu veya rendesi ile karıştırıyoruz. Burada
yoğurt patlıcan ezmenin rengini beyaza yakın açarken, kıvamın
homojenliğine yardımcı oluyor. Sızma zeytinyağı ile kaşıkla
bir güzel karıştırıp çukur olmayan servis tabağında buzdolabında
dinlendiriyoruz. Yöresel özelliklere göre içine kıyılmış ceviz,
karabiber, kimyon konabiliyor, rakıyla uyumlu oluşu, çataldan
düşmeyen, damlamayan et ve deniz ürünlü sofralarda sevilen
bir meze çeşidi olarak, bilhassa patlıcan mevsiminde tercih
ediliyor.
Patlıcan
Salatası
İdeali fazla tohumlu olmayan seçtiğimiz patlıcanları odun
ateşinde veya fırında, ocak üstünde de közleyebiliriz. Yeterince
pişip yumuşadığına inandığımız patlıcanları ocaktan indirip,
elle tutulabilir hale gelince dış kabuklarını soyuyor, tabak
içinde doğruyoruz. Üzerine sızma zeytinyağı dökerek yiyebileceğimiz
gibi, çatal yardımıyla eziyor, içine bir kaşık kadar yoğurt,
bir diş dövülmüş sarımsak, tuz ilave ederek bulamaç haline
gelene dek karıştırıyoruz. Uygun meze tabağına koyuyor, çatalla
yüzeysel dalga şekli veriyor, birkaç siyah zeytinle sunuyoruz.
Közleme çeşitleri arasında bir de patlıcan ve şalvar biber
ile yapılan közleme bulunuyor.
Közlenmiş patlıcanın kabukları, biberin dış zarı soyuluyor.
Tabak içinde birlikte
ince ince doğranıyor, bu karışıma kıyılmış çiğ soğan ilave
edilip karıştırılıyor. Tuz, zeytinyağı, limon sosu dökülüp
yeniyor.
Sicilyano
Sicilyano mezesinin ana malzemesi közlenmiş kabukları ayıklanmış
ve ezilmiş patlıcan özü. Patlıcan ezme veya salatasından ayrılan
farkı ise patlıcan özüne çam fıstığı, köri sosu, kıyılmış
maydanoz, kırmızı köz biber karıştırılmış olması. Zeytinyağlı
bir meze çeşidi olan sicilyano, yaz mevsimiyle tadını bulan
tarla patlıcanları ile yapılırsa diğer patlıcanlı mezeler
gibi rakı sofralarına lezzet katıyor. Günümüzde ocak üzerinde
közmatik içinde pratik şekilde çarcabuk gözleyeceğiniz patlıcanları
kısa sürede lezis bir meze haline getirebilirsiniz.
Girit Ezmesi
Özellikle Giritlilerin yaptığı bu meze çeşidi içindeki yeşil
rengini veren yöresel yedi sekiz çeşit ot bulunuyor.
Otlar mikserden geçirilmiş veya küçük doğranmış bu karışıma,
ufalanmış tuzsuz peynir ilave ediliyor.
Öğütülmüş Antep fıstığı tozu ile öğütülmüş ceviz konuyor.
sadece çeviz veya şamfıstık ile de yapılabiliyor.
Meze üzerine limon, zeytinyağı gezdiriliyor, sarımsak yok.
İçinde peynir ve ot olduğundan rakı refakatine uyumlu sevilen
mezelerden biri sayılıyor.
Yoğurtlu Semizotu
Yıkanıp
ayıklanmış körpe semizotu yaprakları doğranıp limon ilavesiyle
çiğ olarak salata gibi yenebildiği gibi, kıvamında sarımsaklı
yoğurt ile karıştırılarak rakı mezesi olarak leziz ve hafif
bir çeşit elde edilebiliyor.
Eğer sofranızda çacık, yoğurtlu kızartma gibi mezeler varsa,
bu defa semizotu yapraklarını toprak kokusunun gitmesi ve
temizlenmesi için bol suda iyice yıkayıp saplarından ayırdıktan
sonra domates rendesi ile elde edeceğiniz domates püresini,
sirke veya limon suyu, zeytinyağı, tuz, arzuya göre çentilmiş
bir iki diş sarımsak sosu dökerek farklı olarak yoğurtsuz
domates soslu, salata türü bir meze yapabilirsiniz. Rakı sofralarının
vazgeçilmez mezelerinden biri olarak seviliyor.
Cacık
Rakı
sofralarının vazgeçilmezi olan cacık hiç şüphe yok ki lezzetini
kullanılan yoğurt ve salatalıktan alıyor.
Bu nedenle fazla tatlı olmayan kıvamı yerinde bir miktar kaymaksız
yoğurt içine kabukları soyulmuş kokusuyla ve lezzetiyle taze,
körpe salatalıklar doğranıyor. Arzu edenler, salatalıkları
doğrama yerine rendeden de geçirebilir. Kıvamın koyu olmasını
istemeyenler az miktar su ilavesiyle katı yoğurdu kaşıklık
duruma getirebilir. Sarımsak tercihi olanlar ince ince çentilmiş
bir iki diş sarımsak ilave edebilirler. Arzu edenler cacık
üzerine has zeytinyağı gezdirebilir, kıyılmış dereotu serpebilir.
Dereotu yerine nane, kekik tercih edilebilir. Izgara et, köfte,
pilav cacık doyumsuz olur.
Haydari
Akdeniz
mutfağı meze çeşitlerinden olan haydarinin ana maddesi süzme
yoğurt, yoğurdumuz ne denli lezzetli olursa mezemize de bu
lezzet yansıyacaktır. Ev mutfağı için belirli miktar yapıyorsak
normal yoğurdu temiz bir tülbent içinde asıp bekleterek suyunun
süzülmesi sağlanabilir. Kıvamlı yoğut içine bir miktar labne
peyniri, ince kıyım dereotu, kuru nane, Çinden ithal edilen
yerine havanda döğülmüş yerli Taşköprü sarımsağı, az miktar
tuz, yoğurt tam yağlıysa az miktar sızma zeytinyağı karıştırılp
düz bir tabağa konarak buzdolabında dinlendirildikten sonra
servise hazır hale getiriliyor. İçine buz atmak yerine soğutulmuş
rakıyla uyum sağlayan bu meze çeşidi kebab ızgaralarla birlikte
tüketiliyor. Soframızda yoğurtlu semizotu salatası, çacık,
yoğurtlu patlıcan veya balık, deniz ürünleri meze çeşitleri
varsa, haydariyi o öğünde erteliyoruz.
Yoğurtlu
Kereviz
Çerkez tavuğunu andırdığı için yalancı Çerkez tavuğu da denilen
meze çeşidi, çiğ sebzeden pişirmeden yapıldığı için vitamin,
mineral değerini kaybetmemiş oluyor. Kerevizlerin dış kabukları
soyuluyor, yıkanıp rendeleniyor. Rendelenmiş kereviz süzülmüş,
sarımsaklı yoğurt ile homojen dağılım elde edilene dek tuz
atıp harmanlanıyor. Çekilmiş ceviz içi bu karışıma ekleniyor.
Arzuya göre üzeri kırmızı pul biberle veya yağda eritilmiş
pul biberle ya da sade olarak servis ediliyor. Meze tabağında
yoğurdun su bırakmaması için ya süzme yoğurt kullanılmalı
ya da yoğurt tülbent içinde bekletilip suyunu saldıktan sonra
karışıma dâhil edilmeli. Rendelenmiş kerevizin kararmaması
için ya limonlu suda bekletmeli ya yoğurt içine rendelemelinip,
hemen yoğurtla karıştırılmalı. Aroması yoğun olan
kereviz, yoğurt katkısıyla zayıflasa da, süslemede kullanılacak
maydanoz eki, mezeyi daha da hafifleticikılar.
Yoğurtlu Kabak Mezesi
Dereotu, süzme yoğurt, dövülmüş sarımsak, közlenmiş biber,
fıstık beraberliğinde hafif bir meze çeşidi olan yoğurtlu
kabak tabağını maydanoz yaprakları ile süsleyebilirsiniz.
Rakı ile bütünleşen, hazım zorluğu olmayan, hafif, yapımı
ve çiğnemesi kolay bir ağız tadı.
Mümkün olabildiğince meze sofrası hazırlarken, yoğurtlu, peynirli,
otlu, sebzeli mezelerin birbiriyle uyumlu olması, birbirine
yakın çeşit tekrarı olmamasına dikkat etmek, sofra bütünlüğü,
göz zevki, damak tadını tamamlayan unsurlardır.
Beyaz Peynir Mezesi
Beyaz peynir çeşitleri rakı sofralarının baş mezesi olup adı
rakı, kavun, domates söğüş ile birlikte anılır. Serpme kahvaltılarda,
açık büfede her çeşidin,n yanısıra, öğlen yemeği öncesi iştahı
bastırmak için tulum peyniri tereyağı ile akşam yemeği mezelerle
beraber, dahası yemek sonrası meyve yerine tüketilen peynirler
rakıyla olduğu kadar kırmızı şarapla da uyumlu olması kullanım
şeklini çeşitlendiriyor. Peynirler sade olarak yendiği gibi,
ızgara mantardan patlıcana, deniz kabuklularından, kiraz bibere,
biber turşusuna doldurularak veya kızartmasından, üzerine
vişne reçeli döküp tatlısına varıncaya kadar her öğünde ve
öğün arasında yeniyor. Konumuz meze çeşidi olarak kullanılan
beyaz peynir olduğu için tercih edilen
tür belirli oranda koyun ve inek sütü ile yapılmış Ezine’nin,
Trakya’nın tam yağlı, bıçakla kesilirken dağılmayan bir beyaz
peynir oluyor. Burada dikkat edilmesi gereken detay, çoğu
zaman domates söğüş kesilen bıçakla akabinde peynir dilimlenince
peynirin kenarında domates rengine rastlanır, bu görünüş kötü
olmasa da hoş değildir. Bu nedenle peynir kesilen bıçağın
özel olmasına ve bıçağın kullanım öncesi her defasında temiz
olmasına özen gösterilmelidir. Beyaz peynir üzerine sızma
zeytinyağı dökmek eski Rum meyhanelerinde sıkça görülen bir
alışkanlık olup, peynir üzerine kırmızıbiber de serpilebilir.
Servis zamanı beyaz peynir tabağı yanına domates kabuğunu
sarmal keserek gül goncası yapmak, dilim olarak domates, ceviz
içi, kesilmiş çilek koymak tabağı renklendirecektir.
Peynirli
Girit Ezme
Rakı sofralarının uyumlu soğuk mezelerinden biri olan Peynirli
Girit Ezme çeşitli peynirlerin karışımından yapılıyor.
Cunda Kelle peyniri, Bergama tulumu rendelenip, keçi peyniri
ile karıştırılıyor. Bu karışıma ilave edilen kıyılmış nane
yaprakları, dövülmüş ceviz içi, birlikte harmanlanıyor.
Az miktarda üzerine gezdirilen zeytinyağı ve domates dilimi
ile süslenen tabak servise hazır oluyor. Cunda Deniz Restoranın
sevilen mezelerinden olan Peynirli Girit Ezmeyi Ayvalık Cunda
Adasında yiyebilirsiniz.
Zeytinyağlı Enginar
Sofraların en asil zeytinyağlı yemeği olan enginar nefaseti
kadar karaciğere faydası ile dikkatleri
üzerine çeken ziyafet, balo, prestijli davetlerde sofralarının
vazgeçilmezi sayılıyor. Son yıllarda enginar tohumları Kıbrıs’da
yetiştirilerek mevsimin ilk ürünleri alınmaya başladı. Bahar
yaklaştıkça Adana, Mersin, sonrasında sakız enginarı denen
küçük taçlı çeşidiyle İzmir-Çeşme, Şifne, Alaçatı çevresinde
yetiştirilen enginarlar, İstanbul Bayrampaşa aynı adıyla bilinen
ve Yalova, Bursa başta olmak üzere İstanbul dışında üretilenlerle
bollanıyor. Balıkla pişiriliyor, yoğurtla beraber mezesi yapılıyor,
rendelenip salata gibi çiğ olarak şifa niyetine yeniyor ama
en makbulü ve lezzetlisi zeytinyağlı meze çeşidi olanı. Prestijli
bir açılış yemeğinde (antre) olarak da sunuluyor. Enginarlar,
konserve olarak veya kabukları soyulmuş, kararmaması için
limonlu suda, torba içinde marketlerden tedarik edilebiliyor.
Çiğ olarak ayıklanmadan kabuklu alınıyorsa, dış yapraklar
taçın ortasından kesililerek, göbekte bulunan mor
renkli sakal tabir edilen tüylerden temizlenir. Bu işlemi
yaparken parmakların boyanmasına karşı eldiven giyilebilir.
Pişirme sırasında doğranmış soğan, küçük ve az miktarda, tavla
zarı büyüklüğünde küpler halinde kesilmiş havuç, patates ve
bezelye ile bir kesme şeker, az miktarda tuz, zeytinyağı,
limon suyu ilave edilerek 20 dakika kapağı kapalı şekilde
tabanı düz bir kapta pişirilir, soğuk veya ılık olarak yenir.
Not: Enginarlar havuç ve patatesten çabuk piştiği için bu
garnitürleri önceden bir kaç dakika haşlayarak yemeğe dâhil
olma halinde tüm malzemenin pişirme sürelerini eşitlemiş oluruz.
Zeytinyağlı enginar yanında en güzel uyum sağlayan içecek
ise fazla tatlı olmayan beyaz şarap olabilir. Körpe enginarların
taç kısmına yakın saplarının dış kabuğunu soyarak kalan gövdelerden
çubuklar halinde çiğ olarak limon ve tuz döküp çıtır çıtır
yenebilir.
Enginar Kalbi
Enginar şifalı olduğu kadar, lezzetli, asil zeytinyağlı yemeklerden
biri.
Çiğ olarak rendelenip sosla beraber meze yapılarak veya enginar
dolması olarak havuç, patates, bezelye garnileriyle zeytinyağlı
olarak yapıldığı gibi sadece orta göbeklerinden yapraksız
haliyle yine zeytinyağlı olarak pişirilip buda soğuk olarak
yeniyor. Enginar kalbinde doğranmış koçanlı bebek mısır, dereotu,
maydanoz, köz biber, ceviz ilave edilirken, küp patates, havuç,
bezelye konmuyor.
Sultaniye Mezesi
Baharın müjdecisi sultaniye, Nisan 15’i ile Mayıs 15’ine dek
ömrü olan zümrüt yeşili rengi, narin kabukları, körpe lezzetiyle,
az
bilinen, çok özlenen bir bezelye türü olarak tüketiliyor.
Bezelye yemeği gibi etli, kıymalısı da yapılıyor ama biz çabucak
pişen körpe sultaniyenin zeytinyağlı mezesini yapıyoruz. Sultaniyeler
ortalarından kırılarak kılçıkları varsa ayıklanıyor. Ayıklanan
ve içinde az sayıda bezelye taneleri olan sultaniyeler tencerede
haşlanıyor. Haşlama sırasında dinçliklerini kaybederek lapa
gibi olmaması için arasıra kontrol edilmelidir. Pişen sultaniyelerin
açık yeşil rengini korumak için brokoli, deniz börülcesi ve
otlara yaptığımız şoklamayı uyguluyor, buzlu soğuk suyun içine
atıp bekletiyoruz. 10-15 dakika sonra süzüyor, meze tabağına
ayırdığımız yenecek miktarın üzerine sızma zeytinyağı, limon
suyu, çentilmiş bir iki diş sarımsak ve tuz ilaveli sosumuzu
karıştırıp döküyoruz. İştah açıcı bu meze çeşidi ferahlık
veren nefasetiyle seviliyor.
Zeytinyağlı Yoğurt Soslu Taze Bakla
Baklaların
herbirinin iki ucunu bıçakla kesiyor, iki parmağımızla ortadan
kırarak iki parçayı aksi yönlerde aşağı yukarı sıyırır gibi
çekerek kılçıklarını çıkarıyoruz. Bol suda yıkayıp süzdükten
sonra bir kap içinde tuz ve limon suyu ilavesiyle iyice karıştırıyoruz.
Tencereye doğranmış taze soğanla beraber koyduğumuz baklaların
üzerine iki bardak su, bir bardak zeytinyağı döküp, bir çay
veya tatlı kaşığı toz şeker ilavesiyle, tencere kapağı kapalı
olarak pişmeye bırakıyoruz. Baklanın pişirimi sırasında mutlaka
dereotu ilave ediliyor. Fakat nane, dereotu gibi narin yapraklar
yüksek ısıda bakladan önce pişip karardıkları, biz ise yeşil
görünmelerini istediğimiz için dereotunu ocaktan inmeye yakın
bir sürede baklaya ilave edebiliriz. Soğuduktan sonra baklamızı
bir başka tabakta sarımsak, tuz ilavesiyle çırpılarak hazırlanmış
yoğurt sosumuzla servis edebiliriz.
Ispanak
Borani
Ispanaklar bol suda güzelce yıkanıyor, ateşin durumuna göre
beş ila on dakika kadar haşlanıyor.
Süzülen ıspanaklar ya mikserdan geçiriliyor veya ince ince
doğranıyor.
içine çok az miktarda yoğurt karıştırılıyor. Yoğurt miktarı
önemli, çok konulursa mezenin canlı yeşil taze rengi kayboluyor.
Çok az sarımsak ilave ediliyor. İçine ilave edilen tavuk bilyon
veya et bilyon lezzet katıyor ve aynı zamanda tuz yerine geçiyor,
dolaysıyla ayrıca tuz konulmuyor.
Arzu edilirse ıspanaklara kavrulmuş soğan, tereyağı, pul biber
ilave edilebiliyor. Yemesi pratik, hazmı kolay içkiye uyumlu
oluşuyla seviliyor.
Kısır
Köftelik
bulgur, ılık su, biber salçası, domates salçası, zeytinyağı,
limon suyu, tuz, kırmızı pul biber, karabiber, nar ekşisi,
salatalık turşusu, domates, salatalı, yeşil sivri biber, taze
soğan, maydanoz, dereotu. Kısırlık Bulguru koyduğumuz derin
kaba üzerini örtünceye kadar ılık su ilave ediyor, tuz serpip,
kapağını kapatıyoruz. On dakika bekleyip açıyor, suyunu çekip
şişmiş olan bulguru tahta kaşıkla karıştırıyor, derin kabın
içine salçaları, zeytinyağı, limon suyu, baharatları, nar
ekşisini bulgurla beraber harmanlıyoruz. Domates, biber, taze
soğan, salatalık turşusu, maydanoz, dereotu küçük küçük doğrandıktan
sonra, bulgura ilave edip karıştırıyoruz. Servis tabağına
alınan kısır marul yapraklarıyla süslenerek yenmeye hazır
hale getirilebilir.
Etsiz
Çiğ Köfte
Sevilen soğuk meze çeşitlerinden biri olan etsiz çiğ köfte,
maliyeti düşük, yapılması pratik olup, etli çiğ köfteyi aratmayacak
kadar tatminkâr ve leziz oluyor. İnce çekilmiş bulguru tepsiye
döküyor, içine bir miktar öğütülmüş ceviz tozu, bir miktar
biber salçası, domates salçası, tarçın, toz kırmızıbiber,
rendelenmiş soğan, sarımsak, az miktar sıvı yağ, tarçın istenilen
miktara göre göz kararı konuyor. Tüm malzeme harmanlanıp kıvamınca
yoğruluyor. Kıvamı tutturmak ve avuç içinde köfte şekli vermek
için bir miktar su koyuyor. Etsiz çiğ köfte marul, maydanoz
yaprakları, taze soğan ve limon dilimiyle servis ediliyor.
İçki sofrasında çok acı, tat alma duygusunu köreltmekle beraber,
arzuya göre acı sevenler köftelerin üzerine ekstra acı biber
sosu (tabasco) damlatabilir, limon sıkıp yiyebilir.
Halep
Köftesi (Fellah Köftesi)
Suriye kökenli olan bu meze, çiğ köfte gibi görünmesine rağmen
etsiz olarak hazırlanıyor. Sağlıklı bir meze çeşidi olan Halep
Köfteleri ceviz büyüklüğünde olup, ayrıca yoğurtlu çeşidi
de yapılıyor.
Fellah Köftesi de denilen Halep Köftesi içinde bulgur, irmik,
nar ekşisi, maydanoz, yoğurt, dövülmüş sarımsak bulunuyor.
Yoğrulmuş malzeme avuç içinde top biçiminde şekillendiriliyor.
Yoğurtlu türünde ise hazırlanmış köfteler üzerine çırpılmış
yoğurt dökülüyor. Daha sonra pul biber, tereyağında eritilip
kızdırılıyor ve en son yoğurtlu köftelere bu biberli yağ gezdiriliyor.
İç Bakla
İlkbaharın
öncüleri sultaniye, bezelye, taze bakla sonrası çıkan yeşil
iç baklalar ayıklanıp, yıkanıp, süzüldükten sonra kenara alınıyor.
Kuru soğan yemeklik doğranıp, tencereye konuyor, şeker, tuz
ve zeytinyağı ilaveli malzemeyi karıştırıp, kısık ateşte bir
müddet soğanlar pembeleşinceye kadar kavruluyor. Sonra tencereye
baklalar konuyor, bir miktar su ilave edip, baklalar yumuşayana
kadar 15-20 dakika süren pişirmeye devam ediliyor. Kararmamaları
için pişirim süresinin sonuna yakın kıyılmış dereotunu da
ekleyip, birkaç dakika sonra ocaktan indiriliyor. Baklalar
kapağı kapalı kapta soğuduktan sonra çırpılmış sarımsaklı
yoğurt sosu ile servise sunuluyor. Arzuya göre, zeytinyağlılarda
pek tercih edilmemesine rağmen kaşık ucuyla salça konabilir,
un ilave edilebilir, pişirme sırasında sarımsak eklenebilir.
Kuru baklalar için bir gece önceden suda bekletme uygulanır.
Dışı sert olan baklaların kabukları çıkarılıp baklanın içi
yumuşak etli kısmı yeniyor. Kabuklu veya kabuksuz pişirilen
baklaların her bir tanesi üzerine çizik atmak pişmelerini
kolaylaştırıyor. Ege’nin faydalı, mineral zengini bir bakliyat
çeşidi olan iç bakla mezesi lezzeti ile de seviliyor, zeytinyağlı
enginar ile de yapılabiliyor.
Brokoli
Yerken şifa saçan, vitamin değeri hayli yüksek, antioksidan
değerler içeren, bağışıklık sistemini güçlendiren sebze çeşitlerinden
biri olan brokolinin etli yemeğinden çorbasına, salatasından
suflesine, makarnasına, köftesine dek birçok çeşidi yapılıyor,
pizzada, soslarda kullanılıyor. Yapımı en kolay çeşidi ise
sıcak suda sekiz on dakika haşlıyor, Ocaktan indirdikten sonra
yeşil rengini kaybetmemesi için suyunu süzüp içine buz atarak
veya hemen buzdolabına koyup soğutuyoruz. Zeytinyağı, limon,
çentilmiş sarımsak sosuyla birlikte sunduğumuz meze şekline
arzu edilirse brokoli filizleri arasına küp kesilmiş haşlanmış
havuç, haşlanmış bezelye taneleri ilave edilerek çeşitlendirilebilir.
Zeytinyağlı Kereviz
Kereviz,
soğan, havuç, bezelye, patates, zeytinyağı, su, tuz, şeker,
dereotu kulanacağımız malzemeler. Kerevizlerin dış kabuğunu
suyuluyor, orta boşluğu oyuluyor, yaprakları ayıklanıyor.
Dilimlenmiş veya parçalara bölünmüş kerevizler, kararmaması
için limonlu ve unlu su içine atarak beklemeye alınıyor. Yemeği
pişireceğimiz tencere veya kabı ateşe koyup, içine zeytinyağı
döküyor, sonra da bir fiske tuzu ekleyip, pembeleşinceye kadar
doğranmış soğanlarla birlikte kavruluyor. Sıra, bu karışımın
içine bezelye, küpler halinde doğranmış patates, havuçtan
oluşan garnitur malzemesini koymaya geliyor. Tekrar karıştırdığımız
malzemeye bu defa limonlu unlu suda beklemeye alınan kerevizler
süzülüp, tencereye konuyor, az miktarda tuz ve şeker ilave
ediliyor. Son olarak ya iki portakalın suyunu ya da yarım
portakal suyu ve bir bardak sade normal su katılan tencereyi
bir taşım kaynatıyor, devamında 20 dakika kısık ateşte kerevizler
yumuşayana kadar pişiriliyor. Soğuduktan sonra yapılacak servis
öncesinde kerevizler, dereotu veya maydanoz yaprakları ile
süsleniyor. Kerevizleri doğramak yerine dilimlemeyi tercih
edenler, garnitürleri orta boşluğa doldurarak daha dekoratif
bir servis tabağı hazırlayabilirler. Arzu edenler malzemelerine
limon dilimi, kabuğu soyulmuş arpacık soğanı katabilirler.
Zeytinyağlı Pırasa
Kullanılacak
malzemeler kuru soğan, havuç, zeytinyağı, pırasa, iki kesme
şeker, tuz, su arzu edilirse çorba kaşığı pirinç. Pırasaların
varsa sararmış olanlarından üst kabuklarını çıkartıyor ve
yıkıyoruz. Özellikle pırasanın yeşil yaprakları aralarını
özenle yıkayıp arada kalan varsa toprakları temizlemek gerekiyor.
Pırasaları ikişer santim aralıkla verev olarak doğruyoruz.
Yıkanıp, bıçakla kabukları sıyırarak dilimlenmiş havuçları
hazırlıyoruz. Soyulmuş soğanı küçük küçük doğruyoruz. Pişirme
tenceresi içine iki çorba kaşığı zeytinyağı koyup soğanları
dört-beş dakika çeviriyoruz, havuçları ilave edip beş dakika
karıştırıyoruz. Pembeleşen soğan ve havuç beraberine hazırlanmış
pırasaları ekliyor, pırasa hizasına kadar su koyarak orta
ateşte kaynatıyoruz.
15 dakika sonra, tuz, şeker ekleyerek kapağı kapalı biçimde
suyu çekene kadar, yaklaşık beş dakika sonra ocaktan indiriyor,
kapağı aralık bırakarak soğumaya bırakıyoruz.
Servis tabağına aldığımız zeytinyağlı pırasayı Limon dilimiyle
süsleyerek servis ediyoruz.
Pirinç eklemek isteyenler yıkanmış pirinci ocaktan indirmeden
15 dakika önce pırasa üzerine serperek pişirebilirler.
İmam Bayıldı
İmam
Bayıldı için gerekli malzeme orta boy patlıcan, zeytinyağı,
orta boy kuru soğan, domates, yeşil sivri biber, sarımsak,
bir miktar su, bir tatlı kaşığı toz şeker, bir tatlı kaşığı
akbiber. Patlıcanların yeşil yapraklı baş kısmını ayıklıyor
ve bir iki santim bırakacak şekilde sapını kesiyoruz. Orta
kısmının kabuğunu soyup, uzunlamasına dikey olarak bıçakla
yarık açıyor, üzerine hafifçe tuz serpip bekletiyoruz. Bir
kap içine yağ koyup, yağ ısınınca içine birkaç diş doğranmış
sarımsak atıp pembeleştiriliyor, daha sonra doğranmış soğanı
koyarak kavuruyoruz. Soyulmuş ve ince doğranmış domatesleri
ilave edip hepsini karıştırıyor, bu karışıma su, tuz, şeker
ve akbiberi ekleyip onbeş dakika pişiriyor ocaktan indiriyoruz.
Tuzda beklemeye aldığımız patlıcanları tekrar soğuk suyla
yıkadıktan sonra fritözde kızartıyoruz. Yarık kısmı bize bakacak
şekilde tepsiye diziyor, patlıcanların yarık karın kısmını
hazırladığımız iç malzemeyle dolduruyor, üzerine yarım domates
dilimi, yeşil biber koyup, sos ilavesi ile birlikte fırında
on beş dakika pişiriyor, soğuduktan sonra maydonoz serperek
yiyoruz.
Kabak Bayıldı
Mideyi
yormayan hafif bir zeytinyağlı çeşit olan kabak bayıldı için,
orta boy sakız kabağı, kuru soğan, domates, yeşil biber, sarımsak,
zeytinyağı, tuz, şeker, maydanoz veya kabak yemeklerine daha
uyumlu dereotu kullanılıyor. Kabakların baş sap kısmını kesiliyor,
orta dış kabukları hafifçe kazınıyor, ortadan uzunlamasına
diliniyor. Her bir yarım kabağın orta kısmı malzeme koyabilmek
için kaşık yardımıyla oyularak havuz yapılıyor.
Oyulan kabaklar yıkanıp süzülüyor. Pişirme kabı içinde doğranmış
soğanlar zeytinyağı ilavesiyle pembeleşene kadar kavruluyor,
içine kabukları soyulmuş küp doğranmış domates kıyılmış sarımsaklar,
yeşil biber, tuz, şeker ilave edilip kavurma işlemi tamamlanınca
düz zeminli pişirme kabına dizilen kabakların karnına kavrulan
iç malzemeden alacağı miktar konuyor. Üzerine bir miktar zeytinyağı
ve su ilave edip kısık ateşte yarım saat pişiriliyor. Kararmaması
için ocaktan indirmeye beş dakika kala dereotu ekleniyor.
Ilık veya soğuk olarak yeniyor.
Patlıcan
Biber Kızartması
Biber, patlıcan kızartmalarını yaparken yıkadığımız sebzeleri
iyice kurulamalı, tavadan etrafa yağ sıçramasının bu şekilde
önüne geçilmelidir. Ayrıca çarliston veya şalvar biberleri
kızartma tavasına atmadan önce çatalla bir kaç yerinden delinmesi
faydalı olacaktır. Patlıcanları kızartmadan önce tuzlu suda
bekletmeli, dış kabuğunu birer santim aralık bırakarak soymalı,
sonra uzunlamasına veya çapraz olarak eninden dilimlemeli.
Karışık kızartmalara uzun veya ince şeritler halinde kesilmiş
havuç da ilave edebilirsiniz. Karışık kızartmaların yanına
sos olarak, çırpılmış arzu edilirse içine dövülmüş sarımsak
karıştırılmış yoğurt servis edilebilir. Veya tavada iki kaşık
zeytinyağı içine, kabuğu soyularak doğranmış domatese sarımsak
karışımıyla hazırlananacak sosu, kızartmalar üzerine dökerek,
sıcak veya soğuk domates soslu yenebilir.
Şakşuka
Ege
ve Akdeniz sofralarının vazgeçilmez mezelerinden biri olan
şakşukanın yoğurtlu ve domates soslu iki çeşidi yapılıyor.
Her ikisinde de ana malzeme içinde patlıcan, çarliston biber,
kabak, patates, domates, sarımsak, zeytinyağı, tuz bulunuyor.
Patlıcanların kabuklarını soyup acı suyunu bırakması için
20 dakika tuzlu suda bekletip sonra küp biçiminde doğruyor,
kızartma tavasında kızartıyoruz. Kızartma sırasında patlıcanlar
bünyesine yağ çekeceği için tavadan iyice süzüp alıyor, kağıt
havlu üzerine bırakarak fazla yağını emilmesini sağlıyoruz.
Patates, kabak, biberleri de doğrayıp, pişme süreleri farklı
olduğu için ayrı ayrı kızartıyoruz. Soyulmuş domatesleri rendeleyip
veya doğrayıp yağ ilavesi ve sarımsakla pişirerek sosu yapıyor,
kızartılmış malzeme üzerine döküyoruz. Soğuk olarak maydonozla
süsleyip servis ediyoruz. Pişirim aşamasında karabiber, pulbiber,
salça, toz şeker, soğan gibi ek malzemeler ilave edilebilir.
Mantar Pilaki
Pişirimi
ve kullanılan malzemeleri fasulye pilakiye benzeyen mantar
pilaki için, kültür mantarı, soğan, sarımsak, kırmızıbiber,
yeşil sivri biber, havuç, patates, domates, zeytinyağı, şeker,
tuz kullanılıyor.
Mantarlara göre daha geç pişen patates ve havuç kübik şekilde
küçük olarak doğranıyor, domates, biber ve arpacık soğan veya
kuru soğan ince ince kıyılıyor. Zeytinyağını tencere koyuyor,
soğanları pembeleştiriyor, sonra biber, patates, havuç, sarımsakları
koyuyor, en son mantarları küçük ise bütün olarak, büyükse
dört parçaya bölerek, baharatlar ilavesiyle pişiririliyor.
Taze mantarlar ve domates su bırakacağı için zeytinyağı ile
birlikte yarım saatte, kısık ateşte, ağzı kapalı kapta suyunu
çekerek pişecek. Hazır olan mantar pilaki kendi halinde soğumaya
bırakılıp, birkaç yaprak maydanoz, limon koyarak soğuk servis
edilebilir.
Pancar Mezesi ve Salatası
Dört
beş adet kırmızı pancarın yapraklarını ayırıp yıkıyoruz. Saplarını
doğruyor, pancar yumrularının dış kabuklarını soyuyoruz. Derin
kap içine bir çorba kaşığı sirke, bir tatlı kaşığı toz şeker,
az miktar tuz ile su koyuyor, pancar ve sapları hep birlikte
haşlıyoruz. Sirke, karides, pavurya haşlamasında olduğu gibi
pancarda da hem pişmeyi kolaylaştırıyor, hem pancarın koyu
bordo renk vermesini sağlıyor. 45 dakika civarında haşlayıp,
yumruları çatal batırarak içinin pişip pişmediğini kontrol
ettikten sonra yumuşamış olan pancarları ocaktan indirip,
arzuya göre meze yapacaksak dilimliyoruz, kâse içine koyup
suyu ile birlikte komposto gibi tüketeceksek daha küçük parçalarda
doğruyoruz. Her iki türde de servise çıkarmadan önce üzerine
sirke, havanda dövülmüş sarımsak, sızma zeytinyağı sosu gezdirip,
sosun pancar dilimleri içine nüfuz etmesi için makul süre
buzdolabında dinlendirip sunuyoruz. Pancar renk bırakan bir
yumru türü olduğu için etrafındaki diğer salata malzemesine
kendi rengini bulaştıracaktır. Bu nedenle salataya karıştırılırken
dilimlenmiş pancarlar iyice süzülmeli veya en uygunu tek başına
servis edilmelidir. Turşusu da yapılan pancar, rakıyla uyumludur
ama deniz ürünleri yanında yakışık almaz.
Çerkez Tavuğu
Tavukla
yapılan az sayıda mezelerin içinde en tanınmışı olan Çerkez
Tavuğu için temizlenmiş ütülenmiş, yıkanıp yumuşayana dek
tuz ilaveli suda haşlanmış tavuğu, deri ve kemiklerinden ayırıyor,
göğüs kısmı beyaz etleri lif lif hale getiriliyor. Kabuk kısmı
çıkarılmış bayat ekmek içi ufalanıyor, kuru cevizler havanda
dövülüyor, sarımsak çentiliyor veya rendeleniyor, üçü beraber
karıştırılıyor. Elde edilen bu karışımın içine lif haline
getirilmiş tavuk etlerini ilave edilerek tekrar karıştırılıyor.
Meze olarak tüketilecekse çok sulu olmamasına dikkat etmek
gerekiyor, kıvama getirmek için tavuğun haşlama suyundan az
miktar ekleniyor. Üzerine kırmızıbiber serpiliyor. Çerkez
Tavuğu mezesinin lezzetini tavuk, ceviz, sarımsak koordinasyonu
teşkil edeceği için, kullanım miktarları, hiç birinin tat
ve koku bakımından tek başına egemen olması gerekiyor.
Kaz,
Tavuk ve Ördek Ciğer Ezmeleri
Önemli bir besin ve lezzet kaynağı olarak yüzyıllardır Avrupa’da
tüketilen, “Ciğer Ezmesinin üretimi 4500 yıl öncesine, eski
bir geleneğe dayanıyor. Fransızların tüm dünyaya sattığı ve
bizim de ithal ettiğimiz bu ürünleri Palivor Çiftliği’nin
özel reçeteleri ile Türkiye’de Şütte firmasında ürettiriyor.
Lezzet tutkunları tarafından güzel ve ayrıcalıklı lezzetler
arasında sayılan patélerin, tatlarının ve aromalarının açığa
çıkması için tüketmeden önce oda sıcaklığında 40-60 dakika
arası bekletilmesi gerekiyor. Patéler, tereyağı sürülmüş kızarmış
ekmek ile birlikte gerek sabah kahvaltıda, gerekse akşam yemek
öncesinde tercihen patelere daha uyumlu olan beyaz şarapla
tüketilebilir. Palivor Çiftliği Mağazası Manolya Sokak No:9
Bebek İstanbul. Tel: 0212 231 8153
Zeytinyağlı
Karışık Dolmalar
Zeytinyağlı yaprak sarma, zeytinyağlı lahana sarma, kabak
çiçeği dolması, biber, patlıcan, kabak, domates, soğan hatta
patates içi bile oyularak, doldurulup dolma yapılabilir.
Ordöv tabaklarının vazgeçilmezlerinden biri olan dolmaların
yapımında kullanılacak malzemenin pişme süresi ve sıkışıklığı
büyük önem taşır.
Çok pişmiş pirinçler dolmayı aşırı yumuşak, çok doldurulmuş
dolma harcı, dolmaların hamur gibi olmasına neden olarak lezetini
etkileyecektir.
Biber ve patlıcan dolmalarında kullanılan biberlerin düzgün
ve küçük olması içinin daha çabuk pişmesini sağlayacaktır.
Herhangi bir dolma yapımında iç malzeme artarsa bu malzemeyi
domates, soğan, patates, biber gibi sebzelerin üst kısmını
kapak olarak kesip orta bölümünü oyduktan sonra, iç malzemeyi
doldurup, üzerlerine kesilen kapakları kapalı pişirerek leziz
dolma çeşitleri yapılabilir. Lahana yaprağı kullanılacaksa
dolmalık lahana seçiminde göbeğin yumuşak olaması lahana yapraklarının
ince olması tercih edilir. Adana Pozantı, Niğde Bor lahanaları
makbul sayılıyor.
Zeytinyağlı Yaprak Sarma
Dolmalarda özellikle seçilen pirinç, kuş üzümü, çam fıstığı,
zeytinyağı, soğan, nane, tarçın, keşme şeker, lezzeti artırıcı
unsurların başında geliyor. Salamura yaprakların tuzu gitmesi
için suda bırakmalı, tencere dibinin tutmaması için zemine
yaprak serip, dolmaları dizdikten sonra üzerine önce bir kapak
sonra da tencerin kapağını kapatmalı.
Özellikle yaprak sarmayı asma yaprağının genç filizlerinden
yapıyoruz. Hatta taze yaprakları topladıktan sonra hafifçe
haşlayıp muhafaza içinde derin dondurucuda saklayarak ihtiyaç
anında, mevsim ilerlemesine rağmen aynı tazelik ve körpelikte
yaprak kullanma imkanı olabiliyor.
Diğer mevsim dışı zamanlarda salamura edilmiş yaprak kullanabiliriz.
Zeytinyağlı
Lahana Dolması
Zeytinyağlı Lahana Dolması için yumuşak bir lahana seçilmeli
lahanayı göbeğine bastırınca içeri doğru esnemeli. Lahana
yapraklarının kalın damarlı olmayanlar 7-8 dakika hafifçe
haşlanıp her birine yaprağın büyüklüğüne göre iç malzeme koyup
özenle sarılmalı. Dolmalar büyük olursa pirinç şişer hamur
olur. Parmak boyunda olması normaldir. Tencerenin dibine birkaç
adet yaprak koymak ateşe ilk muhatap olacak tabana yakın dolmaları
yanmaktan koruyacaktır. Dolmalar tencereye dizildikten sonra
üzerine zeytinyağı gezdirip en üste bir tabak kapatılmalı
sonrada tencere kapağı kapatılmalı. Tencere içine konan 1,5
– iki bardak su çekene kadar çok harlı olmayan ocakta pişen
dolmalar, kendi halinde soğuduktan sonra tabağa dizilmeli.
Lahana dolmasının güzel olması için iç malzemeye konacak olan
kaliteli pirincin yanı sıra dolmalık fıstık, kuş üzümü, soğan,
tarçın ve yapılacak miktara göre iki üç adet kesme şeker lezzet
katacaktır. Arzu göre dilim limon kesip dolmaların üzerine
koymak tadına tat katar.
Zeytinyağlı
Patlıcan Dolması
Patlıcan dolmasını diğer dolmalardan ayıran özellik, iç harcı
koymak için oyulan patlıcanlardan çıkan göbek kısmı önce suya
atılıyor, süzülüp küçük küpler halinde doğranarak, yağlı tavada
hafifçe kızartıldıktan ve soğutulduktan sonra iç malzemeye
karıştırılıyor. Bu uygulama patlıcan dolması yerken daha yoğun
patlıcan tadı almayı sağlıyor. Patlıcanları tencereye dizmeden
önce taban kısmına diğer dolmalarda yapıldığı gibi sebze sermek,
tencere dibinin tutmasını, ateşe yakın olan dolmaların aşırı
pişmelerini önleyecektir. Yağ, su, tuz ilavesi ile orta hararette
45 dakika pişirilen patlıcan dolmaları, kendi halinde soğuduktan
sonra yenebilir. Dolma harcı, dolma yapımı sırasında hazırlamalı,
önceden hazırlanıp bekletilmiş iç malzemede bulunan pirinç
şişerek dolmanın lapa veya kuruyup sert olmasına neden olabilir.
Kabak
Çiçeği Dolması
Güneş doğmadan açan kabak çiçekleri sabahın erken saatlerinde
toplanmalıdır. Çiçeklerin dişi olanları kabak olduğu için
erkek çiçekler seçilmeli. İnce çeperli çiçek yaprakları yırtılıp
parçalanmaması için nazikçe çiçeğin göbeğinde ki tohumlar
temizlenip, iç içe koyarak dolma yapmak üzere bırakılmalı.
Dolmanın iç harçı pirinç, kıyılmış kuru veya taze soğan, arzuya
göre dolmalık çamfıstık, kuş üzümü, nane yaprağı veya maydanoz,
dereotu, karabiber, tuz ve zeytinyağı ile hazırlanmalı. Kabak
çiçeği dolması yapraklarının ince olması, iç malzemeyle beraber
kolayca pişip, hafif, hazmı kolay, küçük olup, çiçek yeme
zevkini vermesi nedeniyle yaz aylarında rakı sofralarının
sevilen sürprizlerinden sayılabilir. Kabak çiçekleri Ayvalık,
Foça, Çeşme, Tire, Milas, Bodrum, Marmaris, Finike ve çevre
köy pazarlarında bulunup, buralarda ki restoran mönülerinde
sıkça rastlanıyor.
Acur
Dolması
Mevsimsel özelliği olan bu meze çeşidi farklı tadı ile meze
sofralarına zenginlik kazandırıyor.
Dolma malzemesi, bu defa biber, domates, patlıcan, domates,
patates, soğan, kabak yerine acur içine konuyor. Soğuk yenen
bir meze çeşidi olan acur dolması için hazırlanan iç malzeme,
kesilmiş ve içi oyulmuş acurlar içine doldurulup diğer dolmalar
gibi pişiriliyor, kendi halinde soğumaya bırakılıyor. Acurun
kendine has tadının dolmaya transferi ile farklı bir zeytinyağlı
dolma çeşidi kazanılıyor. Dolma yapımı için hem acur, hem
iri acur bulmak her zaman mümkün olmayabilir, genellikle köy
pazarlarında rastlanan acurlar Ege ve Akdeniz'de bazı restoranların
mönüsünde veya İstanbul Karaköy Kat otoparkı altında hizmet
veren Namlı Şarkütersinde yenebilir ve tedarik edilebilir.
Çiroz Salatası
Ateşte közlenerek parçalara ayrılan kurutulmuş çiroz balıkları
sirkede 15 dakika kadar bekletiliyor. Yeneceği zaman sirkede
beklemiş çirozlar süzülüp, yenecek miktar tabağa konuyor,
üzerine hakiki zeytinyağı, sirke gezdirilip doğranmış dereotu
serperek yeniyor.
çirozları közleme sırasında etrafa yayılan yoğun kokudan çekinenler
hazırlanmış paket çirozlardan alabilirler. Makbul olanı nesli
hayli tükenmiş olan uskumrudan yapılan çirozlardır. Mevsimine
göre kolyos, istavrit balıklarından da ciroz yapılıyor. Hazırlanan
çirozlar içine zeytinyağı konulmuş bir kavanoz içinde buzdolabında
makul süre saklanabilir.
Lakerda
11. ayda Marmara, Karadeniz’de tutulan toriklerden yapılıyor.
Bu aylarda hava deniz soğuduğu için balık kendini korumak
için yağlanıyor, yağlı balıktan yapılan lakerda bu nedenle
lezzetli oluyor.
11. ayda ihtiyaç kadar alınan mevsim balığı torikler buzhanede
– 67 C derecede stok ediliyor.
Eldeki lakerda bittikçe lakerda yapılıp satılıyor. Toriğin
yapım süresi 15 gün, 7 gün tuzda, 7 gün salamura da kalıyor.
Lakerda kırmızı soğanla yerken yanında içilen rakıyla bütünlük
ve uyum sağlıyor.
Önce bir rakı yudumu alanlar, sonra dilimlenmiş lakerda lokması
yiyerek hem rakının sertliğini gideriyor, hem lakerdanın tadına
varıyorlar.
Meze sofralarının en kaliteli, en pahalı mezelerinden sayılıyor.
Maydonozlu
Pavurya
Kaynayan suya pavuryalar canlı olarak atılır. (Canlı olmayan
pavuryalar pişirilmez, zehirleme yapabilir). Kaynama suyuna
bir çorba kaşığı sirke dökülmelidir. Sirke, krideslerin haşlanmasında
olduğu gibi, pavuryaların da pişmesini kolaylaştırır, daha
yumuşak olur. Deniz salyangozu veya ahtapot pişirim şekillerinde
şarap da konabilir. Bir süre kapağı kapalı kapta 10-15 dakika
kadar haşlanan pavuryalar soğumaya bırakılır, daha sonra madalyonları
kırılarak yenir. Pavuryanın gövdesinde kıkırdak doku arasında
bulunan kısımlar da çıkartılması zahmetli olmasına rağmen
limon sıkılarak yenmeye hazır hale gelir. Pavurya, krides
gibi olmayıp kollesrole etkili olmadığı belirtiliyor. Ayrıca,
Muğla Dalyan Mevkiinde bulunan mavi yengeç türü ızgarada pişirilerek
de yeniyor.
Füme
Somon
Füme balıkların arasında tartışmasız en lezizi olan Mersin
fümeyi aratmayacak güzellikte füme balık çeşidi olan Somon
füme, kırmızı soğan, kornişon turşu beraberliğinde mezelerin
içinde hatırı sayılır bir yere sahip. İnce kesilmiş somon
dilimleri sandviç olarak yenebileceği gibi, soğuk meze çeşidi
olarak içki sofrasında, salata ile birlikte, kokteyl kanepelerinde,
ordövr tabaklarında tüketiliyor. Hararet yapmayan, içinde
kılçık, sinir, deri gibi hiçbir tabağa ayrılacak tarafı olmayan,
dumanda füme edilmiş balık, damakta bıraktığı tatla hayranlık
uyandırıyor. Beyaz şarapla uyumlu, cazip renkli füme somon
dilimleri ile hazırlanan meze tabağı, kornişon, turp dilimleri,
kapari taneleri, dereotu yaprağı ile süslenebilir. Arzu edilirse
yaprak halindeki somon içine lor veya tulum peyniri, zeytinyağı,
tuz baharatla hazırlanan harcı koyarak rulo halinde sarabilir,
roka, kırmızı soğan halkaları dizerek servis edilebilir.
Balık
Pastırması
Rakı sofralarına yeni katılan tadımlık mezelerden biri de
Balık Pastırması. Akya, kılıç, somon veya torikten yapılan
balık pastırmasında balıketinin yağsız ve kurutulup pastırmaya
yapılmaya uygunluğu nedeniyle iri balıklar tercih ediliyor.
Balıketi diğer etlere nazaran uzun süre dayanmadığı için dış
etkenlere karşı korunmak amacıyla iyice tuzlaması gerekiyor.
Mart ayı sonrası Akya'dan pastırma yapma zamanın tam zamanı
olarak biliniyor.
Pastırma yapımında ilk tercih olan Akya balığının içi temizlendikten
sonra kanın tamamen çıkıncaya kadar yıkanıp, kılçıksız fileto
çıkarılıyor. Balıklar kaya tuzu ile tuzlanıyor. Güneşte suyunun
iyice çıkması bekleniyor. Suyun salınma süresi sonunda filetolar
çemene sarılarak kuruması için asılıp bekletiliyor. Çemen
ve kaya tuzu ete iyice siniyor ve pişmesini sağlıyor. Çemen
ele yapışmayacak kıvama gelince balık pastırması yenecek hale
gelmiş oluyor. Günümüzde dilimlenmiş, vakumlanmış, servise
hazır halde bulmak da mümkün. Yapımı zahmetli, fiyatı yüksek
olan balık pastırması, değişik bir çeşni arayanlara,
damak zevki için rakı sofralarında tadımlık olarak servis
ediliyor.
Çemen de bulunan sarımsak ve biber hararet yaptığı için bir
iki dilim pastırma kafi geliyor. (Yunan kökenli ismiyle "Likorinoz"
kurutulmuş balık pastırması anlamı taşıyor).
Torik Salatası
Kış aylarına geçişte havaların soğumasıyla beraber yağlanan
torik mevsiminde en lezzetli zamanını yaşıyor. Balık pilaki
usulü pişirilip üzere temizlenen yıkanan balıklar kılçıklarından,
yüzgeçlerinden, derisinden iyice ayıklanıp, lop et olarak
zeytinyağında baharatlarla tatlandırılarak soğuk meze olarak
sunuluyor. Zahmetsiz yeniş şekli, bol zeytinyağlı oluşu nedeniyle
alkolün midede emiliş etkisini geciktirmesi, lezzetiyle tercih
ediliyor.
Deniz
Kestanesi
Deniz kestanesi Ege Akdeniz sahillerinde kayalık zeminlere
tutunarak yaşayan dikenli deniz canlısı. Özellikle içinde
bulunan turuncu havyarın kokusunu çok uzaklardan duyup gelen
balıklar çok seviyorlar.
Besleyici değeri yüksek olan deniz kestanesi çiğ olarak tüketiliyor,
sevenler ve bilenler tarafından rakı mezesi olarak rağbet
görüyor. Bozcaada başta olmak üzere Ege sahil restoranlarının
gözdesi.
Deniz kestanelerini toplarken dişi erkek olanlar ayırt ediliyor.
Balıkçılar dikenlerin arasında taş tutanları seçiliyorlar.
Deniz kestanelerinin havyarları ayıklanmış biçimde kavanoz
içinde bol zeytinyağlı şekilde saklansa da afrodizyak etkili
bu besin türünü taze olarak tüketmek tavsiyeler arasında.
Tarama
Sofraların
vazgeçilmez mezelerinden birisi de tarama yapılışı ise biraz
zahmetli sayılabilir. 100 gram kadar tarama alıp içine bir
dilim kuru ekmeğin içini ovalanıyor. Bu karışıma çiçek yağı
yavaş yavaş dökülerek, mayonez yapar gibi kaşıkla karıştırılıp,
yediriliyor. Karıştırdıkça tarama beyaz renge bürünüyor, miktar
büyüyerek artıyor.
Karışım içine yarım limonun suyu yine karıştırılarak yediriliyor.
Arzuya göre meze tabağında servis ediliyor, ekmeğe sürülerek
yeniyor.
Mayonezli Balık
Levrek, kefal gibi türler en uygun çeşitler. Balıklar
ayıklanıyor yıkanıyor, dört
parçaya bölünüp haşlanmak üzere su dolu bir kaba konuyor,
aynı kaba dört beş parça kesilmiş kabuğu soyulmuş soğan, doğranmış
havuç, kereviz yaprağı, tane karabiber, birkaç adet defneyaprağı
tuz ilave ederek haşlanıp soğumaya bırakılıyor. Haşlama suyunda
soğuyan balıkları süzüyor ve servis tabağına diziyoruz, üzerine
yumurta sarısı, sızma zeytinyağı, limon karışımını tahta kaşıkla
sürekli ve yedirerek hazırlanan veya hazırlanmış olarak satılan
mayonezle karıştırılıp, kaplanıyor. Mayonezli balığı yassı
uzun, mümkünse balık tasarımlı bir tabakta yine balık şeklinde
şekillendirilip, sunuyoruz. Mayonez üzerine kaşık ucu darbeleriyle
balık pulunu andıran dalgalandırmalar yapılabilir. Havuç,
kornişon, siyah zeytin, ince kıyılmış kıvırcık marul, maydanoz,
limon dilimleri, haşlanmış yumurta gibi malzemelerle balık
görünümüyle sunulur.
Susamlı
Uskumru
Akdeniz, Ege, Marmara, Karadeniz, Kuzey Denizi, Kuzey Amerika
sahillerinde yaşayan, Marmara’da çok miktarda tutulan göçmen
bir balık türü olan uskumrular güneşte asılarak kurutulup
çiroz olarak, uskumru dolması, ızgara, tava, pilaki, buğulama
gibi pişirim şekilleriyle sevilerek tüketilirdi. Şimdilerde
ise Saroz körfezinde uskumru sürülerine ve Ekim ayı sonunda
İstanbul Boğazından geçişlerde ender olarak rastlanıyor.
Susamlı Uskumru mezesi yapımında ise uskumrular temizlenip
haşlanıyor, kılçıksız etleri üzerine tahin, toz hardal, susam,
baharatlarla hazırlanan özel bir sos dökülerek servis ediliyor.
Cundaya has bu soğuk meze, Rakı sofralarında bilhassa balık
üzerine helva yeme alışkanlığı olanlarca çok seviliyor. Leziz
mezeyi Kalamış Cundalı Ayvalık Balıkçısında yiyebilirsiniz.
Levrek Marin
Ayvalık Cunda Adası Deniz Restoranın soğuk yenen meze çeşitlerinden
biri olan levrek marin için levrek balığı çiğ iken temizlenip
kılçıklarından ayrılıyor. Tercihen deniz levreği seçimi mezenin
lezzetine lezzet katıyor.
Ayıklanmış fileto çıkarılmış balıketi üç dört gün limon suyunda
bekletiliyor.
Parça parça kesilip bu defa, hardal, limon suyu, elma sirkesi,
sarımsak, defneyaprağı, karabiber, zeytinyağı karışımıyla
hazırlanan balık sosunda beklemeye alınıyor. Rakı sofralarının
vazgeçilmez mezelerinden biri olan ve lakerdayı aratmayan
bu değerli, leziz deniz ürünü meze çeşidi, kırmızı soğan dilimiyle
servis ediliyor, 12 ay boyunca her mevsim yeniyor.
Tuzlu Sardalye
Rakı sofrası deniz ürünü mezelerle hazırlanıyorsa lakerda,
çiroz, karides, midye gibi tuzlu sardalye’de sofranın vazgeçilmezlerinden
biri olarak yer alıyor. Çatal bıçak, tabak kullanım sırasında
balıklanacağı için mezelerin birbiriyle uyumlu olması tercih
sebebi oluyor.
Tuzlu sardalyeyi temizlenip, hazırlanmış konserve olarak alabileceğimiz
gibi tuzlu olarak satın alıp kendimiz hazırlayabilir, hatta
konuya meraklıysak kendimiz çiğ balıktan tuza yatırarak salamura
bile yapabiliriz. Sardalye en çok Saroz, Gelibolu, Çanakkale,
Edremit Körfezinde tutulan Ege balık türü olup, en elverişli,
en leziz mevsimi ise balığın yağlanmaya başladığı Temmuz -
Eylül ayları arasında oluyor.
Hazırlanmış
sardalye konservelerinde balıkların başları çıkarılmış, karın
boşluğu temizlenmiş, zeytinyağı içinde sofraya servise hazır
halde satılıyor. Teneke kutularda açık olarak, istenilen miktarda
bir kat tuz bir kat balık dizilmiş olarak bekleyen tuzlu salamura
halinde olan balıklardan da satın alınabilir.
Tuzlu sardalye balıkları tuzlarından, pullarından arındırılıp
derileri ve içi soğuk suyla yıkanıp, süzülüyor, daha sonra
yenecek miktarda sardalyeler tabağa dizilip üzerine sızma
zeytinyağı, arzu edilirse limon veya sirke ilave ediliyor.
Yemek sırasında orta kılçık ve kuyruk bıçakla sıyrılarak yeniyor,
üç taneden fazlası hararet yaptığı için, yemek sonrası aşırı
su veya soda tüketilmesine neden oluyor. Geriye kalan miktar
balıklar, üzerini yağ ile örtecek şekilde kavanozda makul
süre bozulmadan saklanabiliyor.
Sardalya Pilaki
İçi temizlenmiş, pullarından ayrılmış sardalyeler zeytinyağı
sosu içinde konserve olarak piyasaya sunuluyor. Son derece
pratik olan ve yılın her mevsimi bulunan fabrikasyon olarak
hazırlanmış bu leziz balık mezesini meyhane ve bazı lokantalar
kendileri de yapıyorlar. Balığın yağlı olduğu mevsim tabidirki
en makbul zamanı, temizlenmiş sardalyeler balık pilaki gibi
pişirilip, içine mezeye lezzet katan, fark yaratan kekik,
tane karabiber gibi baharatlar ve defne yaprakları ilavesiyle
hazırlanıyor. Limon dilimi, maydanozla süslenip rakı mezesine
refakat eden bol zeytinyağlı bu meze soğuk olarak servis ediliyor.
Zeytinli
Hamsi
Zeytinli hamsi yapmak için salamura hamsi ve kokteyl zeytini
yeterli Salamura hamsilerden bir tanesini alınıyor, yeşil
kokteyl zeytininin geniş kenarına yerleştirip, rulo seklinde
özenle sarıp dağılmaması için kürdanla sabitleniyor. Arzu
edilirse zeytinli hamsi sarılmış kürdanlar, yarım kesilmiş
bir limon kabuğu üzerine batırılarak kokteyl için dekoratif
bir hava verilebilir. Meze tabağı içinde konulan zeytinli
hamsiler limon dilimiyle süslenerek tabakla sunulabilir. Zeytinlerin
çekirdeği çıkarılmış olduğu için çekirdeğin boşluğu kırmızıbiber
turşusu ile doldurulmuş olup, üzerine kılçıksız hamsi flato
sarılarak hazırlanan bu meze türü, yemesi kolay ve pratik
olması nedeniyle seviliyor ve bilhassa rakı ile beraberliği
uyumlu olması, rakının vazgeçilmez mezeleri arasında yer buluyor.
Bol yağlı olması, tabakta çekirdek kabuk, kılçık bırakmaması
rakı severlerin zeytinli hamsi tercihini artırıyor.
Ayrıca hamsi filetosu, zeytin, ayçiçeği yağı, sirke, tuz beraberinde
salamura edilmiş zeytinli hamsiler paketlenmiş servise hazır
halde satışa sunuluyor. 2 ila 5 derece sıcaklıkta saklanması
tavsiye ediliyor.
Hamsi Salamura
Hamsi seveni, özleyeni çok olan dolaysıyla en fazla pişirim
çeşidi yapılan bir balık. tavası, ızgarası, buğulaması, pilavı,
ekmeği, turşusu, zeytinli sarması, böreği ve salamurası ilk
akla gelenler. Sardalye konserveler gibi hamsiler de fabrikalarda
işlenip konserve halinde piyasaya sunulmuş. Sade ve salça
soslu olan hamsi salamurayı fabrikalar dışında yapan ve mezelerinde
iddialı olan meyhane ve restoranlar, orta kılçıklarını alıp,
başlarından ayrılan hamsileri temizleyip yıkadıktan sonra
pilaki usulü pişirip zeytinyağı sosu içinde servise hazır
hale getiriyorlar.
Sirkede pişmiş Hamsi Mezesi
Hamsileri n orta kılçığını alıp bağırsağını ayıklayıp iyice
yıkıyoruz. Bir kilo hamsiye bir yemek kaşığı kaya tuzu, sofra
tuzuna oranla daha kalın olan kaya tuzu balığa lezzet katıyor
fakat balığın içine geçmiyor. Hamsileri koyduğumuz kabın hamsileri
örtecek seviyeye kadar iki çeşit sirke koyuyoruz. Sirkelerden
biri üzüm sirkesi diğeri sebzelerde dezenfektan olarak kullanılan
beyaz sirke. Bir tane de limonunu hamsilerin üzerine sıkıyoruz.
Hamsiler bu karışımda beş saat buzdolabında bekliyorlar. Asit
bazlı pişirme denilen bu pişirim şeklinde balıklar yeneceği
zaman bir miktarı sosu içinden süzerek çıkarılıp tabağa konuyor,
üzerine sızma zeytinyağı, arzu edilirse kıyılmış maydanoz
veya dereotu, az miktarda sarımsak, kekik ve çok az pul biber
serpiliyor. Hamsilerin artan miktarı bekletildiği kendi suyunun
içinde buzdolabında 10-15 gün saklanabilir. Yavuz Kocabalkan
tarafından yapılan sirkeli hamsi mezesini Beykoz Temiz Cafe’de
yiyebilirsiniz.
Karides Meze
Bir kap içinde suyu kaynatıyoruz, kaynayan su içine bir tutam
tuz ve bir çorba kaşığı sirke koyuyoruz ve karidesleri içine
atıyor, makarna gibi 10–15 dakika haşlıyoruz. Haşlanan karideslerin
kafa kısımlarını kopartıyor, kuyruk kısımlarını sıkarak etin
kabuk içinden çıkmasını sağlayarak kabuklarını ayıklıyor,
tabağa diziyoruz. Limon zeytinyağı döktüğümüz karideslerin
üzerine maydanoz yaprakları ile servise sunuyoruz.
Kridesler iri veya Jumbo ise sırtlarını bıçakla yarıp bağırsağı
çıkarılmalıdır.
Sarımsaklı Karides
Karideslerin baş ve kuyruk kısımları kalmak üzere gövde üzerinde
sarılı kabukları soyuluyor.
Tavaya
konan karideslerin üzerine zeytinyağı, beş altı diş sarımsak,
bir tutam pul biber ilave ediliyor.
Ocakta üç dört dakika ters yüz yaparak pişirilip servis yapılıyor.
Jumbo karideslerin kabukları yerken ayıklanıyor.
Karideslerle daha bir çok yemek çeşidi yapılabiliyor veya
yemeklere ilave
edilebiliyor. Deniz ürünleriyle pilav yaparken içine karides
de konuyor, Deniz ürünlü pizzada ve makarnada yine karides
kullanılıyor.
Kollestrolü olanların uzak durması ya da tadımlık yemesi gereken
bu leziz deniz canlısının üç boy büyüklükte olanları tezgahları
süslüyor.
Marmara Denizi Karabiga önlerinde çıkarılan küçük boy karidesler
yemek meze, pizzada kullanılırken, Akdeniz'de Mersin kıyılarında
elde edilen iri jumbo karidesleri ızgara karides, karides
şiş, tereyağlı karides yapılıyor.
Balık Sarma
Ekonomik
fiyatla bulunabilirse levrek veya fileto çıkarılmış olan iskorpit
balığından yapılan balık sarma için söğüş usulü doğranmış
kuru soğan, pirinç, rendelenmiş havuç, dereotu, karabiber,
tuz karışımı malzeme, dolma içi gibi hazırlanıyor. Fileto
balıklar haşlanıp kılçıkları çıkarılıyor, küçük parçalara
ayrıldıktan sonra malzemeyle karıştırılıyor. Bir tarafta pazı
yaprakları hafifçe haşlanıp, içine malzeme konulduktan sonra
yaprak sarma gibi sarılıyor.
Balık sarmalar bu defa tek sıra halinde tepsiye diziliyor
ve içine bir bardak su, limon ve zeytinyağı konulduktan sonra
üstü folyo kâğıdı veya kapakla kapatılıp 15-20 dakika pişiriliyor.
Soğumaya alınan balık sarmalar zeytinyağlı olduğu için soğuk
olarak yeniyor. Püf noktası yağ miktarının ölçülü olması ve
fazla pişirme durumunda, pirinçli iç malzemenin sarma içinde
aşırı yumuşak olması.
Midye
Dolma
Farklı tada sahip bu deniz ürünü dolmasını gönül rahatlığı
ile yemek için evde yapmak en sağlıklısı. Öncelikle dolma
yapımında kullanacağız midyeleri tazeliğine güvenerek bildiğiniz
bir yerden almak gerekiyor. Dolmalık midyelerin içine dolduracağımız
malzemenin sığabilmesi için iri olanlarını ayırıyor ve kabuk
üstlerini denizde birikmiş birikintilerden arınması için kazıyarak
temizliyoruz. Daha sonra temizlenmiş kabukları midye canlısı
kasılarak kapadığı için kapakları birbirinden tamamen ayırmadan
sakalından tutup, biraz da bıçak yardımıyla açmak gerekiyor.
Kabukların açılması için önce 10-15 dakika suda bırakıp, daha
sonra kaynamış suya atma yöntemi de kullanılabilir. Midye
kabukları birbirinden tamamen ayrılırsa malzemeyi koyduktan
sonra iplikle sarabilir, bu şekilde dağılmadan pişmesini sağlayabilirsiniz.
Hatta her zaman kabuklu midye bulamıyor veya kabukların dışını
kazımak istemiyorsanız, kabukları yıkayıp torba
içinde saklayabilir, temizlenmiş iç midye aldığınız zaman
yine midye eti ile beraber iç malzemeyi doldurup midye dolması
yapabilirsiniz. Sonuçta midye kabukları lezzetten ziyade pişirim
ve görünümde ambalaj görevi görüyor.
İç malzemeyi pirinç, soğan, sarımsak, sıvı yağ, kuş üzümü,
dolmalık fıstık, kimyon, yenibahar, karabiber, tuz, arzuya
göre kuru nane veya dereotu yaprağı ve su malzemeleri oluşturuyor.
Midyeleri, içine hazırladığımız iç malzemeyi doldurmadan önce
içinde taş var mı diye elle yoklamak daha huzurlu yememizi
sağlayacaktır. Doğranmış soğanı sıvı yağda kavurduktan sonra,
bir diş sarımsak çentip, fıstıkları ekliyoruz. Dolmalık pirincimizi
yıkayıp süzdükten sonra ilave ediyoruz. Nane veya dereotu
ile baharatlarımızı da koyduktan sonra hafifçe karıştırarak
pişiriyoruz. Kavrulan malzemeye bir bardak su ve kuş üzümleri
ilavesi ile suyunu çekene kadar ateşte bırakıp sonrada ateşi
söndürüp demlenmesi için malzememizi beklemeye alıyoruz. Artık
malzemeyi kabuklu midyelerin içine doldurabiliriz. Tencereye
dizilen midyeler üzerine iki bardak su ilave ederek orta ateşte
yaklaşık 20 dakika kadar pişirip gönül rahatlığı ile yenebilecek
midye dolmalarımız hazır oluyor. Pişmiş midyeleri soğuduktan
sonra kabuğunu açıp, bir tanesini kaşık gibi kullanarak veya
çatal, bıçakla üzerine limon sıkıp yiyebiliriz.
Midye
Pilaki
Öncelikle zemin midyeleri seçilmeli, eti kabuklarından ayıklanırken
içinde inci barındırıp barındırmadığı itinayla kontrol edilmeli,
her ihtimale karşı pişirilip yenirken de tedbir olarak dikkatli
çiğnenmeli. Midyelerin içinde irili ufaklı birden fazla inci
olabileceği unutulmamalı. Pilaki yapımı için gereken malzeme
iç midye, yarım bardak zeytinyağı, doğranmış soğan, küçük
küp şeklinde kesilmiş patates, küçük bir havuç, domates, üç,
dört sivribiber, üç diş sarımsak, tane karabiber, tuz, maydanoz
arzu edilirse bir iki tane defneyaprağı ilave edilebilir.
Pişirme kabı içinde soğanı zeytinyağında pembeleşinceye kadar
çevirdikten sonra sivri biberi, patates, havuç ilavesiyle
kavurma işlemine devam ediyor, soyulmuş domates, sarımsak,
baharat, bir bardak su koyuyor, karışım suyunu çekene dek
pişiriliyor. Sebzeler
yumuşayınca midyeleri koyup üç beş dakika daha orta ısıda
pişirip, üzerine kıyılmış maydanoz serperek, kapağı kapalı
olarak kendi halinde soğumaya bırakılıyor.
Soğuyan meze midye pilaki, limon dilimiyle süsleyip servise
çıkarılabilir.
Erik Dolması
Deniz mahsulleri karışımı iç pilavla birlikte harmanlanıp,
seçilmiş iri siyah erikler içine doldurulup fırında tepside
pişirilerek, nar ekşisi ilavesiyle birlikte hazırlanan soğuk
meze çeşidi. Rakı ile uyumlu olan meze rakı severler için
ilginç ve damakta tat bırakan farklı bir lezzet içeriyor.
Moda Sahil Restoran&Bar'da Hamit Ay ustanın özel tarifi
olan Erik Dolması gerçekten de restoranın başka yerde bulamıyacağınız
özel spasiletesi.
Ahtapot
Salatası
İyice dövülüp yumuşatılmış ahtapotu düdüklü tencerede haşlıyoruz.
Daha kolay pişmesi için haşlama suyuna sirke veya beyaz şarap
ile limon koyuyoruz. İyice pişip yumuşayan ahtapotları ocaktan
indirip soğuk suya koyuyor, üzerindeki düğmeleri ayıklıyor
ve salata olmak üzere küçük parçalar halinde kesiyoruz.
Tabağa koyduktan sonra doğranmış ahtapotlara zeytinyağı, limon
sosu döküyoruz. Arzu edenler sosa dövülüp toz haline getirilmiş
damla sakızı ilave ederek sakızlı ahtapot salatası yapabilirler.
Damla sakızını dövüp un haline getirebilmek için sakız taneleri
bir müddet derin dondurucuda beklemeli, sakız bu şekilde sertleşip
dövülebilir kıvama gelebilmelidir. Ahtapot
paça ise ahtapot ile yapılan bir başka meze çeşidi
Köz Biberli Ahtapot Salatası
Bazı
mezeler yöreye ve aşçının hünerine göre çeşitli şekilde hazırlanabiliyor.
Her meze içine değişik tat ve görünüm için uyumlu ilaveler
yapılabiliyor. Ahtapot salatasının bu çeşidinde dumanda füme
haline getirilmiş ahtapot, küçük parçalar halinde doğranıyor.
Üzerine taze soğan kıyılıp, çekirdeklerinden arındırılmış
yeşil zeytin dilimleniyor.
Salataya renk vermesi, tadına ilavede bulunması için közlenmiş
kırmızı biber konularak zeytinyağında bekletiliyor.
Bekleme süresinde yağı bünyesine emen, lezzetlenen malzeme,
deniz ürünlü sofraların vazgeçilmezlerinden biri olarak rakı
sofralarında kabul görüyor.
Füme
Ahtapot
Ahtapotlar kolları temizlenip füme ediliyor, sirke ilaveli
suda haşlanıyor, (Sirke, haşlama sırasında karides, deniz
salyangozunda olduğu gibi yumuşatma görevi üstleniyor).
Tane karabiber ile tatlandırılıyor, limon zeytinyağı içinde
servis ediliyor.
Beyaz etli deniz canlıları fosfor zengini, kuvvetli besinlerden
sayılıyor.
Yanına haşlanmış patates ile servis edilebilir.
Balık veya ahtapot füme yapmak için özel füme fırını gerekiyor,
bu tür dumanda pişirilen yiyecekleri dondurulmuş gıda olarak
hazır almak da mümkün olabiliyor.
Kalamar Dolması
Tercihen
yerli kalamarların küçük olanları seçilmelidir.
Küçük kalamarlar daha yumuşak olup ayrıca yumuşatma işlemine
tabi tutmaya gerek göstermez ve daha kolay pişer, lezzetli
olur.
İç malzeme olarak pirinç, kuş üzümü, Bergama yakınlarında
bulunan Kozak Yaylası’ndan getirilen çam fıstıkları ilaveli
baharatlı iç malzeme temizlenip yıkanmış olan kalamarlar içine
doldurulup malzemenin dökülmemesi için kalamarların ağzı kürdanla
bağlanıyor, tencerede has zeytinyağı ile dolma gibi pişiriliyor.
Balık sofralarında deniz ürünü mezeleriyle uyumlu sayılıyor.
Karavide
Karavideler
canlı olarak içine sirke konulmuş suda 12-15 dakika arası
kaynatılıyor. (Kaynatmaya başlamadan önce karavidenin abdest
yerine kürdanla pamuk tıkanıyor).
Haşlanmış karavidenin daha sonra alt kabuğu ters çevrilip
paletleri açılıyor. Oynak yerinden kesip zarı alınıyor, beyaz
et görünüyor kuyruk kısmından kaldırılıp baş tarafa doğru
et çekiliyor, çıkarılıyor, suya tutularak yıkanıp temizleniyor.
Çıkan lop et yarım santim kalınlıkta dilim dilim kesilip içi
boşaltılan kabuğun üzerine diziliyor.
Limon, sarımsak zeytinyağı karışımı sos veya mayonezle beraber
servis edilmeden önce, marul yaprağı, salatalık dilimleri,
zeytin taneleri ile süsleme tamamlanıyor.
Ahtapot
Kapaçyo
Ambalaj içinde sıkıştırılıp dondurularak bir süre bekletilen
özel olarak hazırlanmış ahtapotlar daha sonra ambalajdan çıkarılıp,
döner yaprağı gibi ince ince kesiliyor, olgun fakat su bırakmayan,
kübik doğranmış domates parçacıkları diziliyor ve üzerine
roka, marul gibi mevsimin iştah açıcı salata yaprakları konuyor,
karabiber serpilerek yeniyor.
Ordövr veya ara yemek olarak hafifliği, besin değeri, lezzeti,
rakı veya beyaz şarapla olan uyumu ile tercih ediliyor, Alaçatı'da
rağbet görüyor.
Füme Balık Çeşitleri
Bazı balıklar ise dumanda tütsülenerek hazırlanıyor ve soğuk
tüketiliyor. Füme balıkların besin değeri daha yüksektir.
Boş bir salonun zeminine talaş seriliyor, duvardan duvara
gerilen iplere füme
yapılacak balıklar asılıyor.
Talaş için için yanmaya etrafa kokusu hoşa gidecek ve balıketine
sinecek dumanlı koku yayılmaya başlıyor, bu duman, koku, ısı
yardımıyla balıketinin içine nüfuz ederek tütsülenme sağlanıyor
ve kapalı ortamda yeterli süre bekleyen balıkların etine siniyor
ve kuruyan balıklar füme edilmiş oluyor. Günümüzde neslinin
tükenme riskine karşı avlanması yasak olan Mersin balığından
yapılan mersin füme (Smoked sturgeon) balık çeşitleri içinde
en makbulü sayılıyor. Krem renkli dilimlenmiş haliyle balık
pastırması olarak sunulan ve pastırmadan yüksek fiyatıyla
soğuk meze tabağının en kıymetlisidir.
Somon, uskumru, palamut, yılan balığı turna, sazan, alabalık
gibi çeşitlerden da füme balık yapılıyor.
Likorinos
Deniz ürünü mezeler arasında tuzlanıp, dumanda kurutularak
pişirilmiş Likorinos mezesi de yer alıyor. İstanbullu Rumlara
ait bir meze çeşidi olan likorinos, füme haline getirilmek
için tütsülenen kefal balıklarının altın sarısı renge bürünmüş
haliyle iştah açıyor.
Bol zeytinyağı, limon sosu ile birlikte meze tabağında sunulan
likorinos arzu edilirse bütün olarak da sofraya getirilebiliyor.
Kefal balığı yatay olarak yatırılıp, başın boyun kısmından
deri bıçakla çizilip, kuyruk kısmına doğru üst deri içine
doğru rulo halinde döndürülerek kuyrukta toplanıyor, çıplak
gövde birer santim kalınlığında dilimlenip balığın bütün şekli
bozulmadan kayık tabakta servis ediliyor.
Balık
Yumurtası Havyar
Siyah Havyar havyarlar içinde en kıymetlisi olup kokteylerin
baş tacı olarak ordövlerde de boy gösteriyor.
Somon Havyarı ise kavanozlarda piyasaya sunuluyor. Kızarmış
ekmeğin üzerine tereyağı, kavanozdan bir kaşık somon balığı
havyarı sürüyor, bu hem besleyici, hem lezzetiyle damakta
tat bırakıyor. Ana yemek öncesi leziz mezelerden sayılıyor.
Kefal havyarı ise mumlanmış şekilde satılıyor. Onu da muhafaza
amaçlı etrafı kaplanmış mumlarından çıkartıp, aynı şekilde
kızarmış ekmek, tereyağı ile kahvaltıda veya yemek öncesi
antre olarak yenebiliyor.
Hava almadan muhafazası için sıvı halindeki muma batırılıp
çıkarılan soğuyarak katılaşan balık havyarı tüketileceği zaman
hafifçe ateşe göstermek suretiyle mumun rahatça havyardan
ayrılması sağlanıyor, ne kadar ince ve geniş kesilirse havyar
dilimlerinin lezzeti damakta daha iyi algılanıyor. Özellikle
Köyceğiz-Dalyan ve Adana Yumurtalık, Karataş'da üretilen mumlu
kefal havyarı makbul sayılıyor. Mumlu haliyle ışığa tutunca
içinin cam gibi hali görülüyor.
Soğuk Etler (Salam, Dil, Jambon, Beykın)
Salam,
jambon, beykın (domuz pastırması), gibi soğuk et çeşitleri,
soğuk büfelerin, ordövrlerin hazırlanmasında, soğuk mezeler
arasında önemli yer tutar. İmalat şekline göre farklılık gösteren
soğuk etler genellikle etin su, yağ ve katkılarla karışımı
sonucu macunsu kıvama getirilir, bazı çeşit salamlara şamfıstık
içi ilave edilir, bazılarına dil konarak dilli salam elde
edilir, fırınlanma sonrasında ambalajlanıp soğuk bölümde dinlenmeye
bırakılır. Dilimlenen salamda etin bir araya geliş izi gözlenmez.
Jambon yapımında ise kullanılacak et doğranıp tuz, baharat
katılarak harmanlanır, vakumlanarak ambalajlanır. Tüketim
şekline göre ince yaprak halinde dilimlenen soğuk etler, ordövrlerde,
sandviçlerde, salatalarda veya sade olarak yenir. Soğuk büfelerin
vazgeçilmezlerinden bir başkası da dil olup, yapımı kurutulma
usulüyle gerçekleşir, içine herhangi bir şey konmaz, sadece
dilimlenir, sandviç çeşitlerinde, ordövlerlerde kullanılır.
Günümüzde salam, sosis gibi soğuk etler, kanapelerde, kumru
da saçta pişirilerek, kumpir gibi yiyecek türlerine, mayonezle
hazırlanıyor, kapari, mısır taneleri, kornişon salatalık turşuları
yanına garni olarak ilave oluyor.
Fark
Yaratan Tadlar ve Zeytin Salatası
Salata ve meze çeşitlerinde arzu ettiğiniz lezzetlendiricileri
ilave ederek farklı süslemeler, mezeye, salataya dekoratif
olduğu kadar, renk ve lezzet farklılığı kazandırabilecek salamuralar,
turşular ilave edebilirsiniz.
Arpacık soğan turşuları, koçanlı minik mısırların yanısıra
konservesini her mevsim bulabileceğiniz haşlanmış mısır taneleri,
kapari, soya filizleri, kuşkonmaz, közlenmiş biber salamurası,
salamura zeytinler, salataya uygun peynirler olabilir.Bunların
dışında yağda bekletilmiş, yemelik, dolgun zeytinlerle zeytin
salatası yapılabilir. Güneşte kurutulmuş domateslerden bir
miktar alıyor, ılık suda bekleterek yumuşamasını sağladıktan
sonra ince olarak kıyıyor, içine tarhun otu (zahter, kır kekiği
de olabilir) sızma zeytinyağı ile karıştırılıyor, bu karışımın
fazlası olan siyah zeytinleri kavanoz içinde bekleterek her
zaman servise hazır bir meze hazırlayabiliriz.
Hatay Zeytin Salatası
Her öğün yenebilecek bir meze ve salata türü olan Hatay Zeytin
Salatası özellikle sıcak yaz aylarında yemek yeme iştahının
kesildiği nemli havalarda daha çok tercih ediliyor.
Bu meze çeşidinde Hatay'da yetişen ebadı küçük, kendine özgü,
hafif buruk acı olan yeşil zeytin, etli kısmı çizilerek çekirdeği
çıkarılıyor. Ayıklanmış zeytinler, közlenip doğramış kırmızı
çarliston tatlı biber ile kurutulmuş domates, ince ve uzunlamasına
doğranıyor, bu karışıma ceviz içi, zahter ilave edilip zeytinyağı
ile harmanlanıyor. İştah açıcı görünümü ve tadıyla kahvaltılar
dâhil meze sofralarına renk katıyor.
İstanbul Eminönü Namlı Şarküteride hazır haliyle bulabilirsiniz.
Kavun
Rakı sofralarının üç vazgeçilmezi beyaz peynir, domatez söğüş,
kavun özellikle rakı yudumu sonrasında boğazı rahatlatıp,
rakının acılığını, sertliğini yumuşatması bakımından kokusu,
tadı, diğer mezelere uyumuyla rağbet gören sofraların olmazsa
olmazıdır. Rakı sofrası kavunu yeterince olgun, yumuşak, kokulu,
sulu olmalıdır. Bir de seçilen kavun tatlıysa tadına doyum
olmaz. Kavun dilimi servisi yapacak olanlar dilimin kabuğunu
soyuktan ve çekirdeklerini çıkardıktan sonra, enine doğru
parmak kalınlığında kesilmeli, kesilen dilimlerin biri bir
santim ileri, biri geri dizerek servis tabağımızı süsleyebiliriz.
Arzu edenler parizyen kaşığını kavun içinde döndürerek top
top kavunlar, karpuzlar elde edebilir, bu kavun ve karpuz
toplarına kürdanlar batırıp, göze hoş gelen bir meyve tabağı
dekoruyla hem kendinizin hem davetlilerin gönlünü fethedebilirsiniz.
Yeşil Can Erik
Mezeler arasına turfandalıkları da rahatça dâhil edebiliriz.
Rakıyla içilen meyvelerin başında buzlu badem, taze ceviz
geliyor. Bunlar arasına turfandalıklardan can erik, bir salkım
üzüm, kırık buz serpilmiş kiraz gibi meyveler koyunca, meze
sofrasına hem renk, hem tat, hem neşe katacak meyvelerden
sayılabilir.
Buzlu veya soğutulmuş rakıdan bir yudum alanlar, ağızda kalan
sertliği bir erik veya üzüm, kiraz taneleri ile yumuşatırlar.
Rakı severler çoğu zaman birkaç erik veya çerezle bir iki
kadeh içebilirler.
Taze Ceviz Buzlu Badem
Turfandalar
daima mutluluk neşe veren yiyecekler olarak sofraları süslüyor,
mevsime ilk merhaba diyen erik, üzüm gibi soyulmuş taze iç
çeviz veya ilk çıkan körpe buzlu badem ile içilen bir duble
rakının tadı daha farklı gelir. Her yılın daha ilk aylarında
kabuklarından soyulup buzlu tepsilerde meyhane ve restoranlarda
masa masa dolaşan bademciye kimse hayır diyemez. Genellikle
Datça'nın dünyaca ünlü bademinin merkezi olarak tercih edilir,
Beykoz'un, Sakarya'nın, Çorum'un, Adilcevaz'ın cevizleri pek
makbul sayılır. Mevsim geçse bile cevizler uygun ortamda uzun
süre saklanır. Ayıklanmış iç cevizleri su dolu kap içine konarak
bir süre buzdolabında bekleterek iç ceviz üzerindeki zarın
yumuşaması sağlanır, mevsim dışında da biraz olsun taze ceviz
özlemi bu usulle giderilir.
Baharatlar Salamuralar Makarnalı Salatalar
Bazı baharatlarların ilavesiyle yeni tatlar elde edebilirsiniz.
Soğuk makarnalarla çeşitli makarna salataları yapabilirsiniz.
Yoğut
ilavesiyle karalâhana çeşitleri, pancar turşuları, havuçlu
mezeler, karaturp rendesi, limon suyuna batırılmış kök filizler
dikine kesilmiş salatalık, havuçlar, bazen maydanoz, dereotu,
fesleğen, nane, reyhan otu, taze kır kekiği yaprakları, konserve
mısır taneleri, salamura veya ızgarada közlenmiş biberler,
taze soğan, taze sarımsak, limon soslu göbek marul, söğüş
domates, badem söğüş, taze ceviz, buzlu badem, üzüm, çağlabadem
tek başına bile rakı sofranıza turfanda mevsimi taşıyacak,
renk, lezzet, çeşit zenginliği ile masanızı süsleyecek.
Kavun+rakı
ilavesine beyaz peynir+domates söğüş, bir de ızgara lüfer
balığı eklerseniz, hele ki sonbaharda Eylül sonrası yağlanan
lüferler, odun fırınından çıkmış çıtır ekmekle sofranıza lezzet
üstüne lezzet katacaktır.
Tekir, kefal Şubat ayında, lüfer, palamut Mart ayında soğuk
yenen balık yemeği, pilaki mevsimi yaşatırlar.
Zeytinyağlı soğuk, sıcak mezeler sadece bunlarla sınırlı değil
tabii. Zaman içinde usta aşçıların tarifleri ile, Ispanak
kökü salatası, Radika salatası, Isırgan otu salatası, Enginar
salatası, Bürüksel lahana salatası, Mantar salatası, Cevizli
radika salatası, Yumurta salatası, Yumurta dolması, Bulgur
köfte, Peynirli patlıcan pane, Hamsi sarma, Palamut pilaki,
İstiridye türleri, İstakoz, Kerevit, Balık Böreği, Kağıtta
pastırma, Kiremitte
peynir, Peynir kızartması, Mitite köfte, Havuç kızartması,
Hibeş, Mayonezli salatalar, Çemen, Kırmızı biberli ezme peynir,
Beyaz peynir, Tulum peyniri, Kiremitte fırın peynir Salatalık
salatası, Domates salatası, Mercimek salatası, Mercimek ezmesi,
Bezelye salatası, Peynir salatası, Zencefilli, köri baharatlı
tavuk salatası, Tavuklu karides salatası, Ton balığı salatası,
Somon balığı salatası, Balık salatası, Midye salatası, Sübye
salatası, Karides kokteyl, Yengeç kokteyl, Pirinçli salatalar,
Makarnalı salatalar gibi daha bir çok çeşit ve daha nice iştah
açıcı çeşitler, yapılış tarifleri ile birlikte, yapımda kullanılan
bıçak, kaşık, kesici çeşitleri sayfaya eklenecek.
ANA
YEMEK ÖNCESİ "ARA SICAKLAR"
|
Şimdi
de sihirlitur.com okuyucuları için çeşitli otlar, baharatlar,
yumrular, sebzeler, kurutulmuş veya dumanda pişirilmiş etler,
balıklar, deniz ürünleri ve çeşitli peynir çeşitleri ilavesiyle
yapılmış tadımlık ara sıcaklara bakıyoruz.
Kabak Mücver
Kızartma
olmasına rağmen hafif bir ara sıcak olarak olan kabak mücverin
hazırlanmasında kabak, maydanoz, dereotu, taze soğan, sarımsak,
yumurta, beyaz peynir, un, pul biber, tuz kullanıyoruz. Kabukları
sıyrılmış, veya soyulmuş taze kabakları rendeliyor ve suyunu
avuç içinde hafifçe sıkıp bir kaba koyuyoruz. Taze soğan,
maydanoz, dereotu, soğanları ince kıyıp rendelenmiş kabağa
ekliyoruz. Arzuya göre bir iki diş kıyılmış sarımsak, çatalın
tersi ile ezilmiş bir miktar beyaz peynir, tuz, baharat ve
yumurtaları kırıp, akı sarısı beraberce ilave ediyoruz. Tüm
malzemeyi karıştırırken, kıvamı tutturmak amacıyla biraz un
ekliyoruz. Kızgın yağlı tavaya, yağın içine birer kaşık birbirine
yapışmayacak şekilde mücver karışımını döküp önlü arkalı kızartıyoruz.
Narin bir sebze olan kabak ve beraberindeki malzemenin hafifliğini
göz önüne alarak, mücveri fazla yakmadan hafif pembeleşince
tavadan çıkartıp servise sunuyoruz. Sofrada bulunan kızartmaların
çeşit sayısına bakarak ona göre yoğurtlu, zeytinyağlı meze
yapım ve pişirim çeşitleriyle dengelemek gerekir.
Otlu
Mücver
Giritlilere ait olan bu otlu meze meze sofrasına uygun, lezzetli
otlarla yapılıyor. Kabak yerine 7-8 çeşit Ege otunun karışımıyla
yapılan ve sıcak olarak yenen bu otlu mezenin kabak mücverden
farkı sadece kabak yerine ot kullanılıyor olması. Giritlilerin
kırlarda, dağların yamaçlarında, bahçelerde doğal olarak yetişen
otlar ve ebe gümeci, rezene, radika, turpotu, cibez gibi otların
karışımıyla hazırlanıyor. Düşük kalorisi, görünüşü, damakta
bıraktığı baharlı tadıyla seviliyor, Ayvalık, Cunda Adası
restoranlarında ve Kalamış Cunda Balık Restoranında yenebiliyor.
Patates Köftesi
Haşlanmış patateslerimizin kabuklarını soyuyor ve çatalın
tersi ile püre haline
gelene kadar eziyoruz. Rendenin ince gözünde bir miktar kaşar
peyniri rendeliyor, püre haline getirdiğimiz patatesle karıştırıyor,
bu karışıma arzuya göre bir fiske karabiber, bir fiske kırmızıbiber,
tuz ilave ederek malzemeyi homojen biçimde tekrar karıştırıyoruz.
Avuç içinde küçük toplar haline getirdiğimiz patates köftelerimizi
un içinde yuvarlayıp her tarafını hafifçe una buladıktan sonra
fazlasını silkeleyip, yağ tavamızda pembeleşinceye kadar kızartıyor,
üzerine birer kürdan batırıp, bir tabak içinde ara sıcak olarak
soframıza sunuyoruz. Arzu ederseniz patates köftelerini tavada
kızartmadan önce tel şehriye üzerinde yuvarlayabilirsiniz.
Haşlanmış patateslerden balık veya et yemeğinin yanına dekoratif
garnitür yapmak isterseniz, soyulmuş patateslerin içine parizyen
kaşığı sokuyor, tam küre olacak şekilde çeviriyor, bu şekilde
cevizden küçük, fındıktan büyük patates topları elde ediyorsunuz.
Arta kalan patateslerden patates köftesi veya püre yapılabilir.
Otel ve lüks restoranlarda kullanılan ve dondurma kaşığına
benzeyen yarım küre biçimli Parizyen Kaşığını zengin marketlerden
satın alabilirsiniz.
İçli
Köfte
İçli köftenin iç malzeme için soğan, kıyma, fıstık, ceviz,
baharat, iç köftenin hamuru için bulgur, su, yumurta, baharat,
olmak üzere iki aşamalı bir hazırlık yapmak gerekiyor. Yağsız
tavada dolmalık çam fıstıkları hafifçe kavuruyor, doğranmış
soğanları ekleyip sararıncaya kadar kavurmaya devam ederken,
kıyma ve kırmızıbiber, karabiber, yenibahar, tuz'dan oluşan
baharatlarla beraber 7-8 dakika daha kızartılan iç malzemeye,
çekilmiş ceviz karıştırılarak soğumaya bırakılıyor. İç malzemeyi
dolduracağımız dış hamur için ise derince bir kaba bulgur,
kırmızıbiber, karabiberler, tuzu ekleyip, üzerine sıcak su
dökerek karıştırılıyor. Bulgur tanelerinin suyu, buharı emerek
şişmesi için kabın ağzını hava almayacak şekilde sıkıca kapatarak
on dakika bekliyor, sonrasında iki adet yumurtayı çırparak
karıştırıp, hamur şekillenecek sertliğe erişinceye dek yoğruluyor.
Son aşamada, istenilen büyüklükte ele alınan hamur topaklarına,
avuç içinde içine parmak sokarak, iç malzemenin konacağı oyuklar
açılıyor ve yeteri kadar iç malzeme koyup, dış çeperi inceltilmiş,
konik hal almış hamur ile malzeme dışarı çıkmayacak şekilde
kapatılıyor. (Yapım sırasında hamur ele yapışırsa el veya
eldiven sık sık su ile ıslatılıyor). Derin kabın sıcak kızartma
yağında, kahverengileşinceye kadar kızartılan içli köfteler,
fazla yağının emilmesi için önce kâğıt havlu üzerine çıkartılıyor,
son olarak sıcak veya ılık, yanında limon veya yoğurt sosu
ile servise sunuluyor.
Kadınbudu Köfte
Kadınbudu
köfte yapımı için orta yağlı kıyma, kuru soğan, pirinç, yumurta,
yenibahar, kırmızıbiber, karabiber, un gerekli malzemeler.
Tencere içinde kaynayan tuzlu suya pirinci koyuyor, on dakika
yumuşayana kadar haşlayıp, sonra süzgeçte suyu süzülerek beklemeye
alınıyor. Tava içine kuru soğanı ince doğruyor kullanacağımız
kıymanın yarısı ile kavruluyor, akabinde yarım bardak su,
uygun miktar yenibahar, kimyon, kırmızıbiber, karabiber, tuz
ilaveli malzemeyi karıştırılıyor, soğumaya bırakılıyor. Yoğurma
kabına kavrulan kıymayı, geride kalan yarım çiğ kıymayı, haşlanmış
süzülmüş pirinci koyup. Üzerine bir yumurta kırılıyor, baharatları
ve bir tatlı kaşığı limon suyu ilave edip homojen hale gelene
dek köfte harcını yoğruluyor ve bir saat kadar buzdolabında
dinlendiriliyor. Köftelik harçtan ayrılan yumurta büyüklüğünde
parçaları avuç içinde önce yuvarlayıp sonra içinin pişmesi
için hafifçe yassılaştırılıyor. Kızarmaya hazır hale gelmiş
kadınbudu köfteler, normal una bulanıyor, sonra bir kâseye
bir yumurta kırılıp, az tuzla çırpılıyor, köfteler önce galeta
ununa ve çırpılmış yumurtadan geçirilip, kızgın yağda kızartılıyor.
Kızartılan köfter havlu kâğıtta yağ fazlası emdirilerek servis
tabağına alınıyor, yanında domates, yeşil sivri biber ve roka
yaprağı veya zeytinyağı içinde kıyılmış sarımsak, küp doğranmış
domates ile pişirilmiş sos beraberinde ılık olarak yeniyor.
İçkili meze sofralarında pirinçlerin midede içeceklerle şişeceği
için, az miktarda yemek uygun olur.
Havuç Köftesi
Havuçlar
yıkandıktan sonra yarısına kadar su dolu kapta yumuşayıncaya
kadar haşlanıyor, soğuyan havuçların kabuklarını sıyırıp çatalla
eziyor ve püre haline getiriyoruz. Bir başka kapta margarin
veya tereyağını eritip içine bir miktar un koyarak kısık ateşte
karartmadan çeviriyoruz. Ocaktan indirip ılık hale gelinceye
kadar bekliyor, havuç püresini, kıyılmış maydanoz, dereotu,
kimyon, karabiber, tuz ilavesine bir yumurta katarak karıştırıp
köfte hamurunu hazırlıyoruz. Hamurdan istediğimiz büyüklükte
lokmalar ayırıp, avucumuzda şekillendiriyor, una buluyor,
kızgın yağda kısa süre kızartıyoruz. Yağını süzerek çıkarttığımız
köftelerin üzerindeki fazla yağı çekmesi için önce kâğıt peçeteye
alıyor, sonra servis tabağına diziyoruz. Arzu edilirse kızarmış
köfteleri marul yaprakları üzerine koyabilir, havuç dilimi,
sarımsaklı yoğurtla süsleyebiliriz.
Çöp
Şiş
Çöp şiş, yol üzeri lezzetlerin veya yemek arası ara sıcak
tatların en gözdelerinden biri. Etin kesildikten sonra bir
gün bekletilerek dinlendirilmesi yumuşaklığı ve tadında büyük
rol oynuyor. Diğer etkenlerin başında ise yanan odun közünün
cinsi, şiş etlerinin dizildiği sazdan yapılma çubuklar geliyor.
Bu saz çubuklar ateşi görünce ısıdan doğan bir koku yayıyor
ve kokuyu bünyesine alan et özel tat kazanıyor. (Aynı etleri
sakız ağacı dallarından yapılan çöp çubuklara dizince, et,
balık tavuk, karideste bu defa sakız aroması seziliyor). Bir
kuyruk yağı ve devamına dizilen şişlik etler, kuyruk yağının
çıkardığı dumanla da bütünleşerek iştah açıyor, yemek arası
veya öncesi yenen dört beş çöp şişin, ızgara domates ve beyaz
soğanın tadı damakta kalıyor.
Ciğer
Tava
Üzerinde morluk, benek olmayan koyun ciğerini seçerek alıyoruz.
Üzerinde bulunan ince zarı keskin bıcak yardımıyla tamamen
soyuyoruz. Bir cm'lik şeritler halinde dilimlediğimiz ciğerleri
daha sonra enine küp biçiminde doğruyoruz. Kanın tamamen gitmesi
için doğranmış ciğerleri bol su altında iyice yıkıyoruz. Süzgeçte
bekletip suların süzülmesi sonrasında her tarafı unlanacak
biçimde ciğerleri altlı üstü un içinde karıştırıyoruz. Çiçek
yağına göre ateşe daha dayanıklı olup, geç yanan zeytinyağında
ciğer parçalarını üçer beşer unu silkeleyip atarak harlı ateşte
iki üç dakika kızartıyor, kızaranları kevgirle yağını süzerek
tavadan çıkarıyoruz.
Tabağa aldığımız ciğerlerin yanına kıyılmış ve maydanozla
karıştırılmış soğan
veya pul biber, kekik, tuz serperek soğumadan yeniyor.
Sosis ve Kokteyl Sosis
Genellikle fastfood türü yiyeceklerin sandviçlerin hazırlanmasında
ilk sırada yer alan sosis, etin su, yağ ve katkılarla karışımı
sonucu macunsu kıvama getirilip, ambalajlanması, fırınlanması
ile piyasaya veriliyor.
Sosis ya salça sosu içinde haşlanıyor, ya tavada, fritözde
yağ içinde kızartılıyor. Ara sıcak olarak kokteyllerde kürdanlara
batırılıp tüketildiği gibi, haşlanmış haliyle de patates kızartması,
ketçap, hardal beraberliğinin ayrılmaz parçası olarak rağbet
görüyor.
Sosisin et muamelesi gördüğü kuru fasulye gibi yemeklere de
konduğu oluyor.Küçük boyutlu kokteyl sosislerini ortasına
kadar yukardan aşağı artı kesitinde kesip, yağlı tavada kızartılırsa
hem dilimler dışarı doğru yıldız gibi
açılacak, hem de içine kızgın yağ nüfuz ederek kısa sürede
pişmesi sağlanacak. Kokteyl sosislerine görsel çeşitlilik
katmak için sosisler önce enine dilimlenir. Soyulmuş patatesler
kalın olmayacak şekilde dilimlendikten sonra metal bir şişe
kapağı ile bastırılarak dairesel patatesler elde edilir, bir
sosis, bir patates sırasıyla üç dört sosis, patates kürdana
dizilir ve bu şekilde kızartma tavasında kızartılır.
Dikkat edilmesi gereken sosislerin kızarma süresine uyum sağlaması
için patates dilimlerinin de ince olmasıdır. Cazip görünümlü
kürdana dizili patatesli sosis, pratik yeme şekliyle beğeni
toplayacaktır.
Sarımsaklı Kızarmış Ekmek
Sofraya oturan kişi iştahı artmış, acıkmış kişidir, bir an
evvel yemeğin, restoranda
ise sipariş vermek ve verdiği siparişlerin önüne gelmesini
bekler, hatta gecikmelerde sabırsızlanır, asabileşir.
Genellikle restoranlarda bunu telafi etmenin, yemek hazırlanana
kadar zaman kazanmanın en güzel yolu, sofradaki kişiyi oyalamak
için tulum peyniri, tereyağı, ekmek veya lavaş servisi yapmaktır.
Kimsenin hayır diyemiyeceği kızarmış ekmekler ise en güzelidir.
Deniz ürünü meze ve yemeklerle daha uyumludur.
İnce kesilmiş ekmek dilimleri üzerine tereyağı sürülür, rendelenmiş
sarımsak serilir, hafifçe kekik veya kırmızı biber serpilerek
fırında kısa süre kızartılır, soğumayı geciktirmek maksadıyla
da üzerine peçete örtülerek servis edilir.
Akkız Otlu Fener Balığı
Fener
balığı görünüşü ürkütücü olduğu için balıkçılar bile balık
tezgahlarına balığı temizleyip dilimleyip o haliyle satışa
sunuluyorlar. Böyle bir görünüşe sahip olmasına rağmen son
derece leziz bir ete sahip olan fener balığı akkız otu ile
birleşince ortaya yemeye doyulmayan bir ara sıcak çıkıyor.
Küp küp doğranan fener balığı eti, zeytinyağlı tavada akız
otu karışımı ile kavruluyor.
Pişirme süresi sonuna doğru süt ilave ediyor, az miktarda
karabiber serpiyor, servise sunuluyor.
Lop beyaz ete sahip, kılçıksız oluşu ile sevilerek tercih
ediliyor.
Cunda Adası balık restoranlarının kaçınılmaz ara sıcak mezesi
olan Akkız Otlu Fener balığını Cunda Deniz Restoranda ağız
tadıyla yiğebilirsiniz.
Karides
Güveç
Küçük karideslerden alıyor, kabuklarını ayıklayıp, eğer varsa
sırt kısmını bıçakla yarıp bağırsağını çıkartıyoruz. Sahan
veya tava içine bir kaşık zeytinyağı, bir kaşık tereyağı,
bir veya iki adet, acı olmayan yeşilbiber, ince kesilmiş iki,
üç mantar ve karidesleri ilave ediyor, hafif ateşte çeviriyoruz.
Bir tatlı kaşığı domates salçası ile bir domatesi kabukları
soyulduktan sonra küp biçiminde doğrayıp kaba ekliyoruz. Üzerine
bir çay bardağı sıcak su, dört beş tane karabiber, kırmızıbiber,
tuz, maydanozla beraber ocakta üç dakika kalıyor. Yarı pişmiş
malzememizi bir veya iki kişilik güveç toprak kaplara boşaltıyor,
üzerine rende kaşar koyup, ısıtılmış fırında 10 dakika kadar
üzeri kızarınca pişiriyor, servis ediyoruz.
Arzuya göre pişirme sırasında bir fincan beyaz şarap konabilir.
Bu leziz güveci yemek olarak da sofranızda sunabilirsiniz.
Şişte Karides
Genellikle jumbo denilen iri karidesler seçiliyor. Bir
karides bir mantar şişe diziliyor. Izgarada pişiriliyor, çıkarıldıktan
sonra üzerine zeytinyağı, dövülmüş sarımsakla hazırlanan sos
dökülüp servis edilirken limon sıkılıp yeniyor. Bilhassa Çeşme
de bazı restoranlar karidesleri dizdikleri çubukları sakız
ağacından yapıyorlar. Sakız ağacı ateşin ısısı karşısında
hafif bir koku yayıyor, bu koku karideslere sinerek gizemli
bir hoş koku oluşuyor.
Tereyağlı Karides Tava
Karideslerden veya Jumbo tabir edilen iri karideslerden yapılan
tereyağlı karideslerin kabuklarını çiğ olarak soyuyoruz.
Karideslerin sırt kısmını bıcakla fazla zedelemeden yarıyor
ve bağırsağını çıkarıyoruz. Izgaraya veya yanmaz teflon tavaya
koyduğumuz yağ ile pembeleşinceye kadar kızartıyoruz. Kollestrol
miktarı yüksek olan bu besleyici deniz ürününü ölçülü miktar
yemek gerekiyor.
Safranlı Karides Böreği
Kaynayan suya bir çorba kaşığı sirke koyup içinde karidesleri
15 dakika haşlıyoruz. Haşlanıp, ayıklanmış karidesler, hafifçe
kavrulmuş soğan ve dereotu harcı içine bir miktar safran konuyor.
Bu karışım yufka içine muska böreği şeklinde sarılıyor. Yufka
ucu suya veya yumurtanın akına batırılıp yapışması sağlandıktan,
sonra kızgın yağda kızartılıyor.
Karides Mantı
Ayvalık
Cunda Adası aşçısı süleyman Serpen'in buluşu olan bu yemek
2010 yılının gözdelerinden sayılıyor.
Fırından, marketten alacağınız böreklik yufkayı 25-30 cm uzunluğunda
şeritler halinde sigara böreği yapar gibi kesiyoruz. Yarım
fincan sirke ilaveli, su dolu bir kap içinde 10 dakika kadar
haşladığımız küçük karidesleri sudan çıkarıp, soyuyor, üzerine
bir çorba kaşığı soya sosu döküp karıştırıyoruz. Soya sosu
bulanmış karidesleri, kestiğimiz yufka şeritleri içine sarıyor,
yufka ucunu yumurtanın akı ile yapıştırıyoruz.
Kızgın yağda kısa süre kızaranları çıkarıp, bu defa üzerine
çırpılmış sarımsaklı yoğurt döküp karides mantımızı servis
ediyoruz. Sigara böreği görünümlü olup, bir porsiyonda 15-20
tane sunulan karides mantı, Ayvalık Cunda Adası Deniz Restoranın
Ege mutfağının deneyimli ismi Süleyman Serpen’ın
mönüye yeni ilavesi.
Tarak
Bir deniz meyve çeşidi olarak anılan ve kumluk zeminde yaşayan
tarak, hem çiğ, hem de pişirilmiş olarak yenebiliyor.
Canlı olarak tüketilen tarakların, önce iki kabuğunu sıkıca
tutan kas bıçakla kesilerek içi açılıyor. Limon sıkılarak
çiğ yenen tarak eti, besleyici değerini kaybetmiyor.
Pişirip yemek isteyenler, kabukları açtıktan sonra etli kısımları
ters olarak yarım saat su içinde bekletirlerse, yıkandıktan
sonra hala varsa kalan kumun süzülmesini sağlayabilirler.
Daha
sonra etli tek kabuk, çanak biçiminde tepsiye diziliyor.
Üzerine az miktarda rende kaşar, çay kaşığının ucuyla tereyağı,
eser miktarda pul biber ilave ederek fırında 5-10 dakika pişirebilir,
sonrada sıcak meze olarak büyük bir lezzetle yiyebilirsiniz.
Fırından tepsiyi çıkartırken kabuk içinde oluşan yağlı suyun
dökülmemesine dikkat edilmelidir. Bu pişirim şeklinde midye
de kullanılabilir.
Midye Tava
İstanbul Boğazı'nın serin akıntılı temiz sulara sahip Karadeniz
girişinde ideal ortamı bulan küçük fakat lezzetli kavak midyeleri
en fazla rağbet görenleleri. Midye tuzlu suda büyüyüp serpilemediği
için az tuzlu Marmara, nispeten tuz oranı düşük Ege denizinden
sonra Akdenizde yaşayamıyor.
Midyelerin yoğun bulunduğu yerlerin başında Ayvalık yer alırken,
çiftlik midyeleri büyük ilgi görüyor.
Midyeler açıldıktan sonra, yerken dişin veya dolgunun kırılması
ihtimaline karşı, etli kısım elle yoklanarak, içinde inci,
taş olup olmadığı kontrol edilmeli varsa çıkarılmalı. Hatta
yıkandıktan sonra suyun içine ters kapatılarak bir müddet
bekletilerek içinde varsa kum zerreciklerinin ayrışması sağlanmalı.
Midyeler tava yapılacaksa biradan geçirilip una bulandıktan
sonra kızgın yağda kızartılmalı. Bazı yerlerde midyelerin
bazende balıkların bulandığı una karbonat koyarak kabarması,
daha büyük görünmesi sağlanıyor.
Sıcak midye tavalar, ceviz, ekmekiçi, sarımsak, yoğurt, arzuya
göre kıyılmış dereotu ilavesiyle hazırlanan tarator beraberinde
yenebilir.
(Önemli
bir not: Özellikle demir iskelelerin paslı direklerine tutunan
bünyesinde demir oksit barındıran midyelerden uzak durmak
gerekiyor. Bu tür ortamlarda veya kirli atıklı sularda yetişen
midyeler zehirlenmeye neden olabiliyor).
Midye Sarma
Ayıklanmış çiğ midyeler yufkaya diziliyor rendelenmiş
kaşar, doğranmış mantar, dövülmüş sarımsak, baharatla hazırlanan
malzeme ile beraber sarılan yufka, börek şeklini alıyor. Yufkaya
yumurta sürülerek ızgarada önlü arkalı çevriliyor, üzerlerine
tereyağı sürülüp sıcak olarak servise sunuluyor.
Girit
Topu
Patates köftesi Cunda Adasının en çok sevilen ünlü ara sıcaklarından
biri. Girit Topu adı verilen bu türünde patates köftesi içine
deniz ürünleri konuluyor olması. Yapımı için önce patatesler
haşlanıyor, kabukları soyuluyor ve ezilerek püre haline getiriliyor.
İç malzeme olarak ahtapot, kalamar, karides haşlandıktan sonra
marine ediliyor, tuz, karabiber, rende kaşar ilavesiyle karıştırılıp
top şeklinde patates püresi ile kaplanıyor. Kızartma işlemi
sırasında yağ içinde dağılmaması için toplar galeta ununa
bulanarak pane yapılıyor, yağda kızartma sonrasında, tavadan
süzülerek kağıt havlu üzerinde yağ fazlası alınıp servis ediliyor
sıcak olarak yeniyor.
Kalamar Tava
Bir
tür mürekkep bağlı olan kalamarlar içi özenle temizleniyor.
Kalamarın İçinde bulunan savunma amaçlı mürekkebin boyama
etkisi fazla olduğu için temizleme sırasında bilhassa dikkat
istiyor. (Balıkçıların kalamar temizleme sırasında biriktirdikleri
mürekkepler bazı İtalyan lokantaları ve meyhanelerin yemek
yapımında da kullanılıyor. Mürekkeple farklı renk ve tat elde
edilerek mavi makarna, pilav yapılıyor).
Kalamar tavamız için kalamarın içinde bulunan kaşık biçimli
kemiği de çıkarıldıktan sonra yıkıyor ve halka halka dilimliyoruz.
Bu halkaları bir kap içinde yaklaşık 15 dakika iri taneli
tuz ile ovuyoruz. Ovma işlemi ile kalamar dilimleri yumuşuyor.
Yenecek miktar ayrılıyor ve yıkayıp una buluyor, kızgın yağda
kızartıyoruz. Kızartma sırasında etrafa aşırı yağ sıçramasına
karşı tava çevresine veya üstüne gözenekli tel kapakla önlem
alınması gerekiyor. Yumuşatılmış kalamarın başka bir zaman
yenmek üzere kalan miktarı, poşete sarılarak derin dondurucuda
saklanabilir. Bekleyen kalamar dilimleri daha da lezzet kazanacaktır.
Kalamarlı
Karides Izgara
Kalamar içinde bulunan kaşık kemiği çıkartılıyor, savunma
silahı mürekkep etine yayılmadan içi ile birlikte temizlenip
dilimleniyor. Kalın tuz içinde yumuşayıncaya kadar hamur yoğurur
gibi yumuşatılıyor, yoğurma süresince çıkan köpük ve tuz yıkanıp
kalamarlar kullanılır hale getiriliyor. İçine konulacak olan
jumbo olarak bilinen iri çiğ karideslerin dış kabukları ayıklandıktan
sonra sırtı keskin bıçakla ince çizilip bağırsağı çıkarılıyor.
Her bir karides, kızartılan kalamar dilimine göre biraz kalınca
dilimlenmiş kalamar halkaları konup, içinden kürdan geçirilerek
sabitleniyor.
Üzerine hafif zeytinyağı gezdiriliyor, kırmızı biber, kekik
serpip közde ızgara yapılıyor. Tavada da kızartılabilir, yağ
sıçramalarına dikkat edilmeli.
Kalamar Güveç
Kalamarları temizleyip, dilimliyoruz tuz, soda, limon ilavesiyle
yoğuruyoruz. 5-10 dakika sonra köpürmeye başlayınca yoğurma
işine son veriyor, kalamarları tavaya alıyoruz. Üzerine soyulmuş
domatesler konuyor, başka kapta bir havuç çiğ olarak rendelenip
sıkılarak suyu çıkartılıyor, tavaya konuyor. Bu su, sosta
kıvam sağlıyor, salça yerine geçiyor. Bir marul yaprağı tava
içine doğranıyor, üzerine tane karabiber, tereyağı, tuz, ilave
edilip pişmeye bırakılıyor. Beş dakika boyunca hiç karıştırılmadan
pişen malzeme sos koyulaşınca ocaktan alınıyor. Güveç tabağına
kalamarı koyup rendelenmiş kaşarı üzerine serpiyor, fırında
beş dakika daha pişirerek servise sunuluyor.
Kalamar Yumurtası
Pirinç, kuş üzümü, Bergama yakınlarında bulunan Kozak Yaylasından
getirilen çam fıstıkları ilaveli baharatlı iç malzeme kalamarlar
içine doldurulup tencerede has zeytinyağı ile dolma gibi pişiriliyor.
Kalamar Yumurtasından Güveç
Kalamar yumurtaları ince olarak kesiliyor, mantar, yeşilbiber
ince doğranıp birlikte hafifçe pişiriliyor, üzerine domates
ilave edilip değirmen karabiber, tuz, kaşar peyniri ile beraber
fırına veriliyor.
Taze olarak tüketilmesi gereken kalamar yumurtalarıyla yapılan
bu
pişirim şeklinin, tereyağı ile yapılan bir başka versiyonu
da bulunuyor.
Sübye
Yumurtası
Kalamar yumurtası gibi sübye yumurtası da mevsimine göre soğuk
meze olarak haşlanıp salatası yapıldığı gibi, ızgarada, tereyağında
tavada yapılan pişirim usulleriyle sunuluyor. Kekik, kırmızı
biber, sarımsak, sübye yumurtalarına ayrı tat kazandırıyor.
Ayvalık ve çevresinde, Saroz Körfezinde mevsiminde toplanan
fosfor bakımından zengin sübye yumurtalarının besleyici olduğu
kadar afrodizyak özelliği bulunuyor ve bir kaç taneden fazla
yenilmemesi tavsiye ediliyor.
Ülkemizde Ege Akdeniz'in izin verilen bazı derin sularında
kurulu balık çiftliklerinde beslenen orkinoslar, daha sonraları
hasat zamanı suçhi yapılmak üzere Japonya'ya ihraç ediliyor.
Orkinosların beslenme sürecinde etlerinin diğerlerine oranla
daha leziz olması ise yedikleri yemler arasında bol miktarda
sübye olmasına bağlı olduğu belirtiliyor.
Sardalye Kuş
Sardalye balıkları temizlenip orta kılçığı alınıyor, fileto
haline getiriliyor. Yaprak fileto haline getirilmiş olan iki
balığın içine, tohumları çıkarılıp ince doğranmış domates,
kıyılmış soğan, kıyılmış maydanoz, kekik, kaşar ile hazırlanan
malzeme ve arzuya göre sevilen baharatlardan eser miktarda
konup hafifçe bastırıldıktan sonra ızgara yapılıyor. Masanıza
sıcak servis edilen sardalye kuşlardan iki üç tanesi bile
ana yemek gibi doyurucu olabiliyor. Sardalyelerin havaların
ve deniz suyunun soğumasıyla yağlanmaya başlaması balıkların
lezzetini daha da artıyor.
Sardalye kuş yapacak olanlar balıkların temizlenmesine de
özen göstermeli balıklar üzerinde ki pullardan arındırılmalıdır.
Asma Yaprağında Sardalye Izgara
İçi ayıklanıp temizlendikten sonra İpek misali ince asma yapraklarına
sarılarak hazırlanan sardalye balıkları hafif yanan kömür
veya odun közünde kendi halinde, hiç bir katkıda bulunulmadan
ızgarada maşa yardımıyla çevrilerek önlü arkalı pişiriliyor.
Bu pişirim sırasında asma yapraklarının kokusu sardalye transfer
olurken balıkların yaprak içinde ısı karşısında yağı, kokusu
içinde kalarak balıklar özel lezzet kazanıyor, pulu ve orta
kılçığı yerken kolayca kendiliğinden çıkıyor. Haziran ayında
hem sardalye lezzetleniyor, hem de asma yaprakları mevsime
yetişmiş oluyor.
Ahtapot Güveç
Dört
kişilik olarak hazırlanan güveç için çiğ ahtapotlar önce dövülüp
soyuluyor, sonra doğranıyor ve bir çömlek içine konuyor. İçine
bir litre su, bir çay bardağı sirke, bir limon doğranıyor,
beraberce haşlanıyor ve ahtapot suyunu çekiyor. Ahtapot üzerine
sebze olarak biber, domates, soğan, sarımsak iri olarak doğranıp
yarım saat daha pişiriliyor. Maydanoz serpilip 10 dakika daha
ateşte bekletiliyor, rende kaşarla servis ediliyor.
Ahtapot Köftesi
Ahtapot önce kaynatılır ve bacaklarındaki düğmeleri temizlenir.
Kıyma makinesinde çekilip, maydanoz, kaşar peyniri, sarımsak,
dereotu, baharat, nişasta konup hazırlanan malzeme iyice yoğrulur,
köfte şekline getirilir. Daha sonra ahtapot köfteleri tavada
kızgın yağda kızartılarak servis yapılır.
Ahtapot Dolması
Deniz ürünü bir başka ara sıcak çeşidi olan ahtapot dolması
yapımında doğranmış ahtapot kolları, Kozak yaylasından temin
edilen çam fıstığı, kırmızıbiber, rende kaşar, tatlandırıcı
baharatların karışımı ile hazırlanıyor. Bu karışım iç malzeme
olarak küçük ahtapotların baş kısmı içine doldurulup fırınlanıyor.
Ara sıcak bu meze çeşidi de ana yemek öncesi rakı ve yemek
süresince yemeğe refakat eden beyaz şarapla uyumlu bütünlük
kazanıyor. Cunda Adası ve Kalamış Cundalı Ayvalık Balıkçısı'nda
yenebilir.
Ahtapot Beğendi
Düdüklü tencerede, sirkeli suda haşladığımız ahtapotları düğmelerini
ayıklayıp
küçük parçalar halinde doğruyoruz. Ocakta, fırında veya közde
közlediğimiz patlıcanların kabuklarını soyup ince ince çatalla
eziyoruz.
Bir kap içine koyduğumuz ezilmiş patlıcanlara biraz zeytinyağı,
biraz sarımsak karıştırıp ocak üzerinde çeviriyoruz.
Patlıcanlı kabın içine bu defa doğradığımız ahtapotları ilave
ediyor, bir fincan kadar kaynamış süt ekliyor, üzerine kaşar
rendesi serperek, ısıtılmış fırında beş on dakika kadar tutuyoruz.
Aynı pişirim şeklinde ahtapot yerine karides kullanırsak bu
defa yemeğin ismi Karides Beğendi oluyor.
Ahtapotlu Krep
Bir tarafta krep hazırlanıyor, diğer yanda krep içi malzemesi.
Krep
için derince bir kap alıp süt ve yumurta çırpılıyor, zeytinyağı,
un, nişaşta, toz şeker, bir fiske tuz ilaveli karışım homojen
hale gelene dek karıştırılıyor, teflon tavaya az miktarda
sıvı yağ koyduktan sonra hazırlanan krep hamurundan bir kepçe
kadar dökülüyor. Yağlı tava içine eşit yayılan krep hamurunu
ters yüz edip, iki tarafının kızarması sağlanıyor. Kaç adet
krep yapılacaksa hamurlar aynı formülle kızartıldıktan sonra
bu defa iç malzemede kullanılacak olan ahtapot, kaynayan suda
yeterince haşlanıp yumuşayınca süzüp, küçük küpler halinde
doğranıyor, ahtapot içine doğrayarak katacağımız karidesleri
de kısa süre haşladıktan sonra doğranmış ahtapot ile karıştırıyoruz.
Bu karışıma rendelenmiş kaşar peyniri, dereotu, ince kıyılmış
taze soğan, biraz tuz, kekik, karabiber gibi krepe çeşni kazandıracak
baharatlardan ilave edip, krep hamurları içine börek malzemesi
koyar gibi koyup, rulo şeklinde sarılıyor, galeta ununda çeviriyor,
çırpılmış yumurtadan geçirilip, süzülüyor sıvı yağda kızartılıyor.
İstanbul'da Kalamış Cundalı Ayvalık Balıkçısı'nda yenebilir.
Ahtapot
Böreği
Bilindiği gibi ahtapot pişirim öncesi zahmetli bir çön çalışma
gerektiriyor, Yumuşatma, düğmelerin ayıklanması hep zahmet
isteyen uğraşlar. Bu nedenle deniz ürünü üzerine çalışan restoranlarda
bu tip mezeleri yemek daha cazip geliyor.
Ahtapotun en çok kullanım şekli zeytinyağlı salatası, buna
rağmen güveci, mangalda ızgarası, dolması, köftesi, beğendilisi,
krep olarak yapılan çeşitlere Bozcaada Yakamoz restoran bir
de ahtapot böreğini eklemiş. Özel mezemiz diyerek sundukları
ahtapot böreği haşlanmış temizlenip doğranmış, kıyılmış bazı
uyumlu sebzelerle ve tatlandırıcı çeşni kazandıran baharatlarla
ortaya çıkarılan harçı yufka içine sarıp dilim dilim kesmişler.
Fırında pişirip konuklara sunuluyor. Meze vitrininde çiğ olarak
görüntüsü beğeni kazanıyor.
Ahtapot Izgara
Aslında bir çok meze ayrı formullerle, ayrı ocaklarda, fırınlarda,
kiremitte, saç üzerinde veya tavada pişiriliyor.
Sıra sunuma gelince servis, pişirilen ara sıcak mezenin geç
soğuması, yavaş yenebilmesi için sıcak güveç veya kiremite
konularak yapılıyor. Ahtapot Izgara da bunlardan biri.
Ahtapot kollarını terbiye edip, kömür ateşi köz üzerinde,
üzerine kekik serpip, yağ sürerek pişirdikten sonra toprak
yapım tabağa konarak, tereyağı ilavesiyle servis ediliyor.
Damla Sakızlı Güveçte Ahtapot
Ahtapotun
bilhassa büyük olanlarından yapılacak soğuk meze, salata,
ara sıcak gibi çeşitlerde özel olarak yumuşatma işlemi gerekiyor.
Fakat Saroz Körfezi başta olmak üzere tedarik edilen bebek
ahtapotlar küçük ve körpe oldukları için suda haşlamak yeterli
oluyor.
Daha sonra hafif haşlanan ahtapotlar tereyağında tavada ateş
üzerinde çevriliyor. Bu çevirme sırasında tuz, kekik, damla
sakızı, tarçın, kırmızı biber gibi baharatlar ilave edilerek
farklı çeşni kazandırılıyor.
Fırında iyice ısıtılmış toprak güveç kabına konulan karışım,
tereyağında pişmeye devam ederek sıcak sıcak servis ediliyor.
Bu ara sıcak mezeyi İstanbul Moda'da yenilenerek açılan Moda
Sahil Restoran&Bar'da Hikmet Ay usta'dan yenilebilir.
Deniz Lokumu
Karides, ahtapot, pavurya içi kıyma makinesinde çekiliyor,
bu karışıma baharat ilave ediliyor, galeta ununda lokum şeklinde
biçimlendirilip kızartılıyor. (Lokumlar Afrodizyak özellikli
sayılıyor)
Sübye
Paça
Haşlanmış sübye küçük parçalar halinde doğrandıktan sonra
rendelenmiş portakal kabuğu, küçük doğranmış kuru soğan, biraz
süt veya krema, biraz beyaz şarap, zeytinyağı gibi malzemeler
kullanılıyor. Öncelikle yağda soğan kavruluyor, beyaz şarap
ilave ediliyor, diğer malzemelerin ilavesiyle pişiriliyor.
Kalamar Izgara
Küçük boyutlu seçilen ve sert olmayan kalamarlar, ayıklanıp
yıkandıktan tamamı dağılmadan dilimleniyor.
Sonra kekik ve baharat ilavesiyle ızgara yapılıyor, yerken
geç soğuması için ısıtılmış toprak kapta servis ediliyor.
Arapsaçlı
Sübye
Deniz ürünlerinden ve kalamar ailesinin bir çeşidi olan sübye,
hazırlık süresi sonunda olağanüstü bir lezzet kazanıyor.
Sübye yaklaşık 45 dakika sade suda haşlanıyor, bu süreçte
suya sirke gibi herhangi katkı konulmuyor.
Haşlama sonunda sübyenin ayak kısmı sıyrılıyor, küp küp doğranıyor.
Tane karabiber, dilimlenmiş mantar, zeytinyağı, soğan, arapsaçı
otu, defneyaprağı ve yarım bardak beyaz şarap beraberliğinde
pişiriliyor.
Bu mezenin ustalığı pişirme sırasında malzemenin sıralaması
ve pişirme süresi ustalığını ortaya çıkarıyor.
Sübye Güveç
Ara
sıcak olarak tüketilen sübye güveç bir tür kalamar çeşidi
olup Ayvalık, Cunda Adası restoranlarında sofralarının vazgeçilmez
mezesi. sübye güveç yapımında sübye, kalamar baçakları, kaşar
ana malzeme olup, karışım uygun baharatlarla lezzetlendiriliyor,
fırınlanma işlemi bitene yakın bir miktar ilave edilen beyaz
şarap güvece aromatik tat katıyor, sosu zenginleştiriyor.
Geç soğuması için güveç kabında maydanoz yaprakları, sivri
biber ile servis ediliyor. Sübye güvece refakat edecek uygun
içecek, tatlı olmayan beyaz şarap, yaş üzüm mamülü rakı olabilir.
Kaşarlı Kidonya
Tereyağı ilavesiyle fırında pişiyor, sıcağın etkisiyle açılan
kidonya kabuklarına eser miktarda lezzetlendirici baharat
ilave ediliyor.
Pişirim
şekilleri arasında rende kaşar ve kırmızı biberli olarak fırınlanma
şekli de sık kullanılıyor.
Akivadis (Beyaz şarap soslu)
Ayvalık boğazda yetiştirilen bir tür kabuklu deniz canlısı
olan akivadis de diğerleri gibi canlı olarak tüketiliyor.
Sarımsak, Beyaz şarap, has zeytinyağı, az tereyağı, maydanoz
yaprakları, hep birlikte tavada kendi suyu ile pişiriliyor.
Özel iştah açıcı deniz kokusu üzerinde hissedilir biçimde
sofranıza geliyor. Doymak yerine, kabuk içindeki etleri çıkartmak
için oyalanıyor, vakit geçirmek, yemek süresini uzatmak için
yavaş yavaş yeniyor. Şarap yerine viskili akivadis de yapılıyor,
viski, fiyata ekleniyor. Cunda Adası Deniz Restoran'da Süleyman
ustanın uyumlu formülü ile yapılan akivadis ve doyumsuz lezzete
ki sosu damakta tat bırakıyor.
Deniz Salyangozu
Sote Bir kap içinde haşlanan salyangoz kabuklarının içinden
çatalla çıkarılan deniz canlısı aynı ahtapot gibi çok sert
bir ete sahip olduğu için, haşlama sırasında suya bira, maden
suyu, sirke gibi eti yumuşatıcı katkılar ilave ediliyor. (Miktara
göre bir çorba kaşığı veya bir fincan olmak üzere Ahtapot
haşlanırken şarap, karides haşlanırken sirke konuyor). En
az bir saat haşlanarak kabuklarından çıkarılan etler, bu defa
dışında bulunan siyahlık zarlardan temizleniyor ve ince ince
kıyılıyor.
Arzuya ve zevke göre patates, domates, yeşilbiber, patlıcan,
soğan, sarımsak gibi sevilen sebzeler, tane karabiber, tuz,
pul biber ilave ediliyor. Kalorisi çok yüksek salyangoz yemeğinin
etkisi kazanılıyor. Yarım kiloluk salyangozdan 30 gram et
çıktığını belirten balıkçılar, görünümü güzel olmasa da, lezzeti
ve etkisi iyidir diyorlar.
Buharda
Pişirilmiş Mavi Yengeç
Tadı kadar, yapılışı da ilgi çeken bu meze çeşidi ana yemek
de ara sıcak veya soğuk meze de olabiliyor.
Mavi yengeçler başta Dalyan olmak üzere Mersin, Adana çevresinde
bulunabiliyor bu ismi madalyonlarının çiğ durumda mavi renkli
olması nedeniyle almış. Kıskaç ve gövdeden çıkan az miktarda
ki eti ise pavurya dediğimiz bilindik yengeçlere oranla daha
tatlı. Özel kapta veya tencere içinde tabana temas etmeden
mavi yengece uyumlu baharatların ilavesiyle buharda kısa sürede
pişiyor. Ilık olarak zençefilli az miktarda zeytinyağı, limon
suyu, nane, ince elenmiş kekik karışımı sos kabıyla beraber
sıcak olarak kıracak maşası ile servis ediliyor. Oyalıyıcı
bir yemek olduğu için kabukları kırıp yiyene dek soğuyor ve
yengeci yemeyi sohbet masasında
soğuk olarak tamamlıyorsunuz. Beraberinde soğutulmuş, tatlı
olmayan beyaz şarap yemeğe uyum sağlıyor. Çatal bıçak kullanılmadan
elle yenen mavi yengecin tadına varıyor, lavaboda elleri yıkayıp
yemeğe devem ediyorsunuz. Dalyan Blue Crab Yengeç&Balık restoranda
yenebilir.
Mavi Yengeç Böreği
Mavi Yengeç ile yapılan soğuk meze türü mavi yengeç salatası
ve deniz ürünleriyle yapılan sıcak olarak içilen yengeçli
balık çorbasından başka çeşitler de bulunuyor. Ara sıcak olarak
ve verilen krep misali servis edilen, ince hamur içinde yengeç
böreği malzemesi kıyılmış soğan ve kıyılmış mantarlar baharatlar
beraberinde yengeç böreği içinde kızartılıyor.
İdeal yağ ısısında yağı emmeden kızartılan, fazla yağı kağıt
havluda emdirilen
börek hamuru ağır olmuyor. Doyumluk değil tadımlık olan bu
ara sıcak meze içinde ki malzemenin teker teker tadına varılarak
yeniyor.
Mavi yengeçler yakalandıktan hemen sonra gövde kabuğu kapağı
aniden çıkartılarak ayıklanmış oluyor sevkiyatı ve pişirimine
kadar buzda bekletiliyor. Dalyan Blue Crab Yengeç&Balık restoranda
yiyebilirsiniz.
Yılan Balığı Füme
Afrodizyak özelliği olan yılan balığı genellikle İtalyanların
çok sevip tükettiği bir tür balık. Dalyan başta olmak üzere
ülkemizde birçok yerde bulunuyor. Yılan balıkları meşe odunu
yakılmış bölümlerde dumanda pişirilip tütsüleniyor. Kendine
has duman kokulu balıketi, rakı sofralarında soğuk meze olarak
sofrayı çeşitlendiriyor.
Dalyan Blue Crab Yengeç&Balık restoranda yiyebilirsiniz.
Barakuda Balık Böreği
Bozcaada Yakamoz Restoran ara sıcak mezelerinden biri olan
balık böreği için seçilen balık Zargana balığından büyük,
Turna balığından küçük olan bir tür. Bozcaada çevresinde avlanan
barakuda balığının eti önce kemiklerinden ayrılmış olarak
fileto çıkarılıyor. Çıkartılan balık eti parçaları terbiye
edildikten sonra karides, kalamara sarılıyor, ızgaraya konuyor.
Başlangıçta deniz ürünü seçilmiş meze sofralarına ara sıcak
olarak servis ediliyor.
Servis sırasında sofrada soğumasını geciktirmek için ısıtılmış
güveç kabında sunuluyor.
Mart Nisan ayları balığın akın zamanı börekler daha leziz
oluyor.
Kiremitte
veya Sahanda Tereyağlı Fırın Mantar
Kültür mantarları daha gönül rahatlığı ile yenebildiği için
tercih edilmeli.
Ne et, ne sebze sınıfına girmeyen, soslara, çorbaya, lezzet
katan ve sayısız yemek çeşidi yapılan mantarların güveç, mantar
şiş, yoğurtlu mantar mantısı, mantar kavurma, mantar tatlısı,
mantar kahvesi bile yapılıyor. Mantarları alıyor, yıkıyor
sonra sahana veya kiremite diziyoruz. Arzu edersek kiremite
domates dilimleri, yeşil biber ilavesi de yapabiliriz. Mantarların
içine kaşar peyniri rendesi, kaliteli tereyağı koyup, kırmızı
pul biber ekerek fırına sürüyoruz. Tereyağlı mantarlarımız
tadı, kokusu, görünüşü ve lezzetiyle damakta ve hafızada iz
bırakacak.
Mantarlı
Çeşitler
Mantar çorbası, mantarlı pilav, sebzeli mantar, salçalı mantar,
mantarlı pizza, mantarlı makarna sosunda, krep, pide, köfte,
bonfile, tavuk beraberinde, mantar sote, mantarlı omlet, mantar
salatasında, deniz ürünü buğulamalarda, kullanılan mantar,
ızgarada, kiremitte, güveçte, şişte, tencerede, sahanda, fırında,
hamur içinde pişirim usulleri ile değişik tatlar elde edilebiliyor.
Garnitür olarak tek başına yenebiliyor, tereyağlı kaşarlı
biberlisi, kremalısı, yoğurtlu mantısı bile yapılıyor. Böbrek,
dil, ciğer ile sunuluyor. Her bir çeşidi ara sıcak olarak
tüketilebileceği gibi, zeytinyağlı mantar pilakisinde olduğu
üzere soğuk olarak da yenebiliyor.
Burada amaç mantarın tadını alabilmek olmalı, ağız içindeki
asit oranını artıracak, midede yanma yapacak, tat alma duygusunu
köreltecek acı biberlerden,
aşırı baharatlardan, turşulardan meze ve içeceklere egemen
olmayacak miktarda uyumlu kullanılmalıdır.
Salçalı Mantar
Mantarlar sapları kesilip göbeklerle beraber sahana dizilir
zeytinyağı veya tereyağı birlikteliğinde üzerine domates salçası
dökülerek, yanına domates konarak, fırında veya ocak üzerinde
tuz serpilerek pişirilir.
Isı karşısında mantarlar su bırakacak, kısa süre sonra yenmeye
elverişli hale gelecektir. Arzuya göre sevilen baharatlar
ilave edilebilir. burada amaç mantarın tadını alabilmek olmalı
ağız içindeki asit oranını artıracak, midede yanma yapacak,
tat alma duygusunu köreltecek acı biberlerden, aşırı baharatlardan,
turşu çeşitlerinden meze sofrasına ve içeceklere egemen olmayacak
miktar uyumlu şekilde kullanılmalıdır.
Mantar Mantısı
Temizlenmiş, taze kültür mantarları çok iriyse kesit şeklimde
dilimleniyor, küçük ise olduğu gibi veya ikiye, dörde bölerek
sahana konuyor. Bir kaşık tereyağı, tuz ilavesiyle ocakta
beş dakika gibi kısa süre çevrilerek kavruluyor. Isı karşısında
suyunu salan taze mantarlar, ocaktan indirilip, tereyağının
soğuk tabakta hemen donmaması için, ısıtılmış tabağa konuyor,
üzerine sarımsaklı çırpılmış bol yoğurt dökülüyor. Ayrı bir
tava veya mantarı kavurduğumuz kap içinde, ocak üzerinde bir
kaşık tereyağında kırmızıbiberi birlikte eritiyor, bu sıcak
biberli sosu yoğurt üzerine gezdiriyoruz. Arzu edilirse az
miktar kekik de serpilebilir.
Kebap lezzetinde ki çabuk hazırlanabilen bu yemek doyurucu
olmasa da, mutluluk veren yemekler arasında sayılıyor.
Mantarlı
Pilav
Pilav bazen tek başına ara sıcak olarak, bazen diğer yemeklerin
yanında garnitür olarak, bazen de yemeğin beraberinde yenebiliyor.
İlk akla gelen kuru fasulye birlikteliğinde ki klasik pirinç
pilavı, pilav üstü kuru, nohut pilav, pilav üstü döner, Hamsili
pilav diğer örnekler, bir de güveçte yapılan mantarlı pilav
var, özellikle ana et yemekleri öncesi bu pilavı ara sıcak
olarak yemek de mümkün. Pirinç pilavı, içinde karabiber, tarçın,
bol dereotu, kuş üzümü, doğranmış mantar üzerine beşamel sos
sürülüp fırında pişiriliyor, hafifçe üzeri kızaran mantarlı
pilav fırından çıkarıldıktan sonra içi sıcak su dolu bir tepsi
içinde sıcakta bekletiliyor sipariş gelince sıcak olarak servise
sunuluyor. İspanyolların ünlü pirinçli yemeği Paella bulgurla
ayrı güzel oluyor.
Yıllarca pirincin gölgesinde kalan, Anadolu sofralarının vazgeçilmezi
bulgur pilavı günümüzde yeni tariflerde kullanılarak gastronomik
değerler arasına girdi.
Genellikle kuru fasulye, nohut refakatinde veya kısır yapılarak
yenilen bulgur, günümüzde karides, midye, kalamar ile birlikte
pişirilerek İspanyolların ünlü deniz mahsüllü paellayı pirinç
yerine bulgurla yapmayı deniyorlar.
Mellizane
Bostan
patlıcanı ve deniz ürünlerinin muhteşem uyumu ile ortaya çıkan
mellizane için orta boy bir bostan patlıcanının şapka kısmı
kesiliyor, göbeği oyuluyor. Çıkartılan iç kısım farklı sürelerde
ayrı ayrı haşlanıp eşit kıvama getirilmiş ahtapot, fener balığı
lop eti ile mantar, karides, tane karabiber, kekik, reyhan
otu yaprakları, tuz, az salça, bir tatlı kaşığı krema, sızma
yağ, rende kaşar ilavesiyle karıştırılıyor. İçi oyulan bostan
patlıcanı yağda kızartıldıktan sonra iç malzeme patlıcan göbeğine
doldurulup 150 derece ısıda ki fırında 15-20 dakika fırınlanıyor.
Mellizane rakı, şarap, bira dâhil tüm içeceklerle uyumlu.
Baharatı, deniz ürünleri ile patlıcan beraberliği son derece
tatminkâr, doyurucu ve alışkanlık yaratabilecek lezzete sahip.
Kalamış Cundalı Balık Restoranın spasilitesi olan ara sıcak
sadece burada yenebiliyor.
Karidesli Mantar
Tek başına olduğu kadar diğer türlerle de beraberliğinde muhteşem
lezzetler yaratan mantarların içine bu defa haşlanmış, doğranmış
karides koyuyor, rende kaşar, tereyağı, üzerine serpilmiş
kırmızı biber ilavesiyle fırınlanıyor. Fırın ısısı karşısında
suyunu salıp mantar çanağı içinde özlenen lezzete kavuşan
karidesli mantarlar beyaz, roze şaraplarla olduğu kadar, rakı
veya bira ile de damak tadını tamamlıyor.
(Diğer mezelerde olduğu gibi iç malzemenin net olarak seçilebilmesi
için ara sıcak olan karidesli mantarlar pişirim öncesi haliyle
sunulmuştur).
Cıntar (Mantar) Tava
Cıntar
veya Melki diyenlerin olduğu çam mantarı Kozak Yaylası’nda
çam ağaçlarının dibinde çam gölgesinde yetişiyor.
Genellikle Ayvalık Cunda Adası balık restoranlarında mönüye
konup, ara sıcak olarak servis ediliyor.
Edirne yaprak ciğer görünümlü, koyu renkli bu tür mantarın
diğer mantarlara fark atacak, kıyaslanamayacak derecede nefis
bir lezzeti bulunuyor.
İnce dilimler halinde yağda kızartılıp, yanında sarımsaklı
yoğurt sosu beraberliğinde sunuluyor. Kasım – Ocak ayı ideal
mevsimi olan mantar tava, bira, rakı ile uyumlu bir meze çeşidi.
Sarımsaklı yoğurt olduğu zamanlar içki seçiminde şarap tercih
edilmiyor. (Cunda Adası Deniz Restoranda ve Kalamış Cundalı
Ayvalık Balıkcısında yenebilir).
Girit Yahnisi
sirken, papulas, kazayağı, kuzukulağı, ısırgan, hindiba (radika),
akız (şevketi bostan), turpotu, hardalotu, istifno, muhliye
gibi mevsimine göre toplanan karışık otlardan yapılan Girit
Yahnisi için Çiporta denilen bu baharlı, aromatik ot karışımı
haşlanmadan, yağlı tavada hafifçe kavrulup Marine ediliyor
ve sarımsaklı yoğurt sosu dökülerek yeniyor. Otlar haşlanmadığı
için diri kalıyor, rengini kaybetmiyor. Özellikle rakı içilen
sofralarda ahenkli mezeler arasında sayılıyor. Toprak kapta
sunulması ise geç soğuması nedeniyle tercih ediliyor.
Girit Kebabı
Kınalıada
Gurme Boncuk Beach-Bar-Restoran’a ait olan özel meze çeşidi,
gerek görünümü ve pişirimi, gerekse lezzeti ile damağınızda
bambaşka bir tat bırakıyor. Kabakların ortasına açılan boşluğa
deniz ürünleri küçük karides, ahtapot parçaları konuyor, kıyılmış
domates, biber, patlıcan, mantar, maydanoz, uyumlu baharatlar
ve rende kaşar ilavesiyle fırında güveçte pişirilip lezzetlendirilerek
sunuluyor. Değişik tadının yanı sıra içi zenginlik, doygunluk,
sıcaklık içeriyor. Kendi suyunda fırında pişen Girit Kebabı,
güvecin sıcaklığı nedeniyle geç soğuyarak yemeğinizi yavaş
yavaş yemenizi sağlıyor. Doyurucu olduğu kadar bira, şarap,
rakı gibi içeceklerle de uyumlu olan ara sıcak çeşidi, mideyi
yormayan, hazmetmesi kolay bir hafiflik sağlıyor.
Lor
Böreği
Soğuk birayla son derece uyumlu bir ara sıcak olan lor böreği,
patlıcan dilimleri üzerine, içine ince kıyılmış dereotu lor
peyniri ile karıştırılıp sürüldükten sonra unlu sodalı sostan
geçirilip kızartılıyor. Sosun koruyucu olarak patlıcanın kızartma
yağını emmeden pişmesini sağlarken kızartılan lor böreğini
ortadan kestiğiniz zaman lor peynirinin beyazını, dereotunun
yeşil rengini kaybetmediğini görebiliyorsunuz. Puf gibi kabarık
görünümlü lor böreği olan ara sıcak mezenin peynirle patlıcanın
uyumlu halini yansıtan sevilen çeşitlerden olduğunu söyleyebilirim.
Rum Böreği veya Patlıcan Böreği
Tıpkı peynirli sigara böreği, patates köftesi, lor böreği
gibi bira içimine uyumlu
bir ara sıcak olan patlıcan böreği için lazım olan bir tane
dinç patlıcanı bir santim kalınlığında çapraz dilimleyip tuzlu
suda sırasını beklerken biz bir kap içine bir yumurta kırıp
üzerine küçük bir çay bardağı mısır nişastası, rende beyaz
peynir, kıyılmış dereotu, pul biber, karabiber tuz ile beraber
yoğun harcımızı hazırlıyoruz.
Kararmaması için tuzlu suda bekleyen patlıcan dilimlerini
kurulayıp, hazırlanan malzemeyi patlıcanların üzerine bir
parmak kalınlığında takriben bir kaşık miktarında sürüyoruz.
Kızgın tavada altlı üstlü çevirip fazla karartmadan yağını
süzerek alıyor, havlu kağıt üzerine yağın fazlasının emilmesi
için çıkarıyor tabağa dizip servise sunuyoruz.
Saganaki Peyniri
Meze
sofralarında peynir, olmazsa olmazlardan sayılıyor. Peynirin
her türlüsü hem karaciğer dostu olarak, hem de rakıyla, kırmızı
şarapla, birayla hem meze hem de yemek üstüne hazmettirici
yemeği tamamlayıcı özelliği nedeniyle çokça tüketiliyor.
Çeşitleri hayli çok olan peynirlerden biri de Saganaki Peyniri.
Mezeler arasında bir tür tarçınlı peynir olup, üzerine tarçın
serpilerek fırında güveç içinde pişirilen, homojen olarak
eriyip güveç dibine yayılan, bıçakla kesilip yenecek kıvamda,
yağda bekletilmiş Saganaki Peyniri ara sıcak olarak sipariş
verdiğinize değiyor.
Yunan mezesi olarak bilinen saganaki Peyniri limonla da yenebiliyor.
Kekikli Peynir
Meze
sofralarının vazgeçilmezi peynir olup ya Ezine tam yağlı beyaz
peynir, arzuya göre Erzincan, İzmir tulum peyniri veya bir
başka çeşit, alkolün vereceği harabiyete karşı karaciğerin
dostu olarak damak zevkini de tamamlamasıyla sofra mezelerinin
ilk beşe giren çeşididir. Hem antre meze olarak hem yemek
üstüne meyve yerine yenebilen peynir tabağı dışında, peynirlerin
fırında, kiremitte, tavada yapılan türleri de soğuk yenen
peynirleri ara sıcak olarak da tüketme imkanı veriyor. Kırmızı
şarap başta olmak üzere rakı ile de uyumlu peynirler içinde
Cunda Adasına özgü sepet peyniri tabir edilen kekikli beyaz
peynir de kendine has özel tadı ile fırında eritilip, meze
sofralarına söğüş domates dilimleriyle sunuluyor.
Yumurtalı Karnabahar Kızartması
Yıkanmış
karnabahar çiçekleri bölünmüş olarak kaynayan tuz ilaveli
suya konuyor. On dakika kaynama süresi sonunda haşlanmış karnabahar
çiçekleri dağılmadan kevgirle sudan çıkartılıyor ve soğuk
sudan geçirilerek süzülüyor. Tuz ilaveli iki yumurta çırpılıyor,
yumuşamış olan karnabahar çiçekleri zedelenmeden yumurtadan
geçirilip, fazlası süzülüyor ve hafifçe una bulanıp silkelenmiş
olarak kızgın yağda alt üst ederek kızartılıyor, süzülerek
kızartma kabından alınıp sıcak servis ediliyor, arzu edilirse
kızartılmış karnabahar çiçekleri yanında çırpılmış sarımsaklı
yoğurt sosu eklenebilir.
Karnabahar çiçekleri önceden haşlandığı için çiğ kalma problemi
olmayacaktır, bu nedenle hafif pembeleşinceye kadar kızartmak
yeterli olur. Karnabahar kızartması narin yapısı ile her tarafı
homojen yumuşak bir ara sıcak meze çeşidi. Çiğnemeye bile
gerek bırakmayan dil damak arasında ezilerek yenebilen biraz
börek, biraz, omlet, biraz çiçek çağrışımı yapan hafif bir
meze çeşidi.
Çiçek Böreği
İsminden de anlaşılacağı üzere bu börek için yufka kullanılmıyor.
Kabak çiçekleri sabah gün doğmadan çiçekler açıkken toplanıyor.
Kapanmaması için külahları sırayla dizer gibi çiçekler iç
içe geçiriliyor, börek yapılacağı zaman çiçek içlerine lor
peyniri doldurup yağda kızartılıyor. Kabak çiçeği narin bir
çiçek olduğu için gerek içine konacak peynir miktarına ve
kızartma süresine önemle dikkat etmek gerekiyor. Hem çiçek
yemek hem peynir lezzeti almak kızartma çeşitleri içinde farklı
bir hoşluk yaratıyor.
Peynirli Sigara Böreği
Yufkaları
sigara böreği olacak ölçülerde uzun ikizkenar üçgeni biçiminde
kesiyoruz. Bir kap içinde beyaz peyniri içine kıyılmış maydanozla
beraber karıştırıyoruz. Hazırladığımız bu malzemeden bir miktar
alıp yufkanın ortasına koyup rulo biçiminde sarıp, son yufka
katının ucunu ya çırpılmış yumurtaya, ya da sade suya batırıp
rulo haline gelen böreğin açılmaması için bu şekilde yapışmasını
sağlıyoruz, kızgın yağda kızartıyoruz.
Yağ yeteri kadar ısınmamış ise börek içine çok yağ çeker ağır
olur, Tavadan yağı süzülerek alınan börekler kağıt havlu üzerinde
bekletilip yağ fazlasının emilmesini sağlamak, yerken daha
hafif, elverişli bir hale gelmesini sağlayacaktır.
Sarılan sigara böreği yufkası üç dört turdan fazla olursa
börekler hamur olur dışı yanar, içi yeteri kadar pişmez.
Avcı Böreği
Avcı Böreği vakti olmayanlar için yapımı pratik olan bir börek
çeşididir. Kuru soğan doğranıp, zeytinyağında tava içinde
kavruluyor, üzerine kıyma ilave edilip kavurmaya devam ediliyor.
Bu malzemeye ıslatılmış bulgur, az miktarda salça, çekilmiş
ceviz, karabiber, tuz, kekik, kırmızı pul biber gibi arzuya
göre sevilen baharatlar ekleniyor, karıştırılıp pişiriliyor,
karışıma ince kıyılmış maydanoz eklenerek börek harcı hazırlanıyor.
Bir kaba yumurta kırıp, süt ilavesi ile çırpılıyor.
Şerit halinde kesilmiş yufkaya tavada hazırlanan karışımdan
bir miktar koyup şerit yufka rulo halinde sarıyor, üzerine
yumurta sürüp kızgın yağda kızartılıyor.
Sıcak
olarak yenen börekler galeta unu ile pane yapılabilir.
Yapımı yörelere, ustalara göre değişen ve esnek bir konu olan
börek çeşitlerinde şerit kesilmiş yufka içine harç olarak
hazırladığınız malzemede, kıyma, av eti, peynir, sosis, patates
püresi, mantar, sucuk, tavuk mevsim otları kullanılabilir,
arzuya göre yumurta sürüp parlatılan böreklerin üzerine, çemen
otu, susam da serpilebilir..
Paçanga Böreği
Yufkayı üç dört parmak genişliğinde şerit halinde kesiyoruz.
Şeritlerin içine çemenleri ayıklanmış pastırma dilimleri çeşitli
büyüklükte parçalara ayırıyor, kaşar peyniri ilavesiyle üçgen
şekilde katlıyoruz.
Ucunu suya batırıp yapıştırarak bol kızgın yağlı derin tavada
kızartıyoruz.
Börekler, yağ iyice kızmadan tava içine atılırsa börek yağı
çeker ve ağır olur, yağ yeterince kızgın olmalıdır.
Isırgan Otlu Börek
Ege mutfağı otlarıyla zengin meze seçeneklerine sahip. Isırgan
otlu börek bir tür ara sıcak olarak tüketiliyor.
İçki sofrasında midede alkol ile karışacak, hamurun alkolü
emmesiyle alkol etkisini uzun sürdürecek bu nedenle hamurlu
çeşitler mideyi şişirip hazım zorluğu yaratmaması için fazla
tercih edilmemeli.
Buna karşın az miktar yufkaya sarılı börekler tadımlık tüketilebilir.
Mevsiminde taze ısırgan otlarından toplanıp yıkandıktan sonra
çiğ olarak doğranıyor, lor peyniri, taze soğan, karabiber
karışımı hazırlanarak yufkaya sarılıp, yağda kızartılarak
servis ediliyor.
Sıcak olarak tüketilen muska biçimli ısırganlı börekler bira
içiminde ahenkli tat veriyor.
Ayvalık Cunda Adası restoranları başta olmak üzere, Ege Bölgesi
restoranlarında sıkça bulunabilir.
Soğan Kızartması
İrice bir baş soğan alınıyor, kabukları soyulduktan sonra
dilim dilim kesiliyor. Bu dilimler parmaklar yardımıyla halka
halka ayrılıyor.
Çırpılmış yumurtadan geçirilip, una bulanarak pane yapılıyor.
Kızartma tavasında pembeleşinceye kadar kızartılıyor.
Her biri dairesel biçimiyle kalamar tavası halkaları görünümüne
bürünüyor, hafif tuz ekilip, ara sıcak gibi yeniyor.
Soğanın hararet yapabileceği düşünülerek miktarı midenin yanma
ve hararet yapmadan hazmedebileceği oranda ayarlanmalıdır.
Közde Arpacık Soğan
Yemeklere
lezzet veren, lezzeti kadar sağlık dostu olup cildi besleyen
soğanı bu defa tek başına közleyip meze yapıyoruz. Arpacık
soğanları kabuklarını soyup bütün olarak kuru fasulye nohut,
türlü, etli patates gibi yemeklere kullanıp tükettiğimiz gibi
bu defa kabuklarını soymadan ızgara közünde, küle gömerek
veya fırında tepsiye dizerek, közmatikte ocak üstünde ızgara
yapıyoruz. İçi yumuşayan soğanların dış kabuklarını soyduktan
sonra meze tabağına diziyor, üzerine tuz, sızma zeytinyağı
ve limon gezdirip servise ılık olarak sunuyoruz. Soğanlar
cücüğüne dek piştiği için 7-8 tane de yense hararet ve koku
yapmıyor, birlikte yenen diğer rakı mezeleri ile uyum sağlıyor.
Arzuya göre meze tabağına dekoratif açıdan renk vermesi için,
dilim domates, dereotu, zahter konabilir.
Yumurtalı
Kabak Kızartması
Hafif, ekonomik bir yaz yemeği olan yumurtalı kabak yapımı
için sakız kabağı kabukları kabak sayacağı veya bıçakla şerit
olarak alınıyor.
Soyulmuş kabak çapraz olarak dilimleniyor. Tavaya konmuş zeytinyağı
içinde ince doğranmış soğanlar kavruluyor ve kabaklar, tuz,
karabiber ilavesiyle tavaya eklenip, beraberce kavurmaya devam
ediliyor.
Üzerine çırpılmış yumurta döküp üstü açık olarak pişirip servis
ediyor.
Bir başka kızartma şekli olan kabak kızartmada ise, soyulmuş
kabaklar, dilimlendikten veya şerit hale getirildikten sonra
una bulanıp, sodalı veya biralı sostan geçirilip kızgın yağda
kızartılıyor. Maşa yardımıyla tavadan süzülerek alınan kabakların
üzerine, sarımsaklı yoğurt sos olarak dökülüyor tabağın yanına
veya sos kabında ayrı olarak konup servis ediliyor.
Patates
Kızartması
Kebapların yanında garnitür olarak veya tek başına ara sıcak
olarak sofraların vazgeçilmezi olarak tüketiliyor. Kızartmadan
önce kabukları soyulmuş, tercihen taze patatesleri içinin
de kısa zamanda çiğ kalmadan pişmesi için kibrit patates denilen
ince uzun çubuklar halinde kesiyor. Elma gibi küçük parçalar
halinde doğranan patatesleri arzuya göre cips diye anılan,
patates yumrusunun bütününden kesitler halinde çok ince dilimlendirmek
mümkündür. Ciğer tava yanına ise çubuklar daha minik küpler
halinde de doğranabilir. Soyulmuş patatesleri bir süre buzlu
suda bekletmek hem nişastasından arınmasını hem de kızartılınca
dış kısmının çıtır çıtır olmasını saplayacaktır.
Kızartma sırasında yağın yanmaması için çiçek yağı yerine
ısıya daha dayanıklı
mümkünse mısır özü yağı kullanılabilir. İçine konacak patates
miktarı, yağın üstünde kalmamalıdır. Patatesler altın sarısı
rengine kavuşunca kızartma kabından süzülerek alınıp, kâğıt
havlu üzerine çıkartmak, fazla yağın emilmesini sağlamak,
sağlık açışından daha faydalıdır. Soğuk sudan çıkartıldıktan
sonra kurulanıp, kızgın yağda kızartılan patatesler, yarım
pişirme sonrası kızartma kabından çıkartılıp soğuduktan sonra,
servis zamanı yeniden kızgın yağda kızartılması sonucu çıtır
patates kızartması elde edilebilir. Kabın içine çok miktarda
patates koymak kızgın yağın ısısının düşmesine ve dolaysıyla
patateslerin hamur gibi yumuşak olmasına, fazla yağ emmesine
neden olur. Kızarmış patateslerin üzerine sıcakken tuz ekilebilir.
Kızartma yağının ateş üzerinde yanmamasına dikkat etmeli,
aynı yağı defalarca kullanmamalı, patates kızartırken yanına
bir başka sebze atmamalı.
Günümüzde en çok fastfood yiyeceklerle beraber tüketilen patatesler,
önce un haline getiriliyor, suyla karıştırılan patates unundan
kalıp yardımıyla hepsi eşit büyüklükte patates çubukları elde
ediliyor, dondurucuda bekletilen patatesler ihtiyaç halinde
fritözde kızartılıyor. Kızarmış patateslere ketçap, hardal,
mayonez sosu ile yeniyor.
İstavrit
Tava
Her mevsim bulunabilen bir balık çeşidi olan İstavrit, yağ
içinde tavası yapılarak restoran, meyhane, balık lokantalarında
meze sofralarına ortaya söylenen ve sevilerek yenen bir sıcak
meze türü. En az istavrit kadar, henüz büyümemiş olan ve "Kıraça"
tabir edilen küçük balıklar bile ayıklamadan yenebiliyor.
Özellikle İstanbul Boğazının hareketli sularında kıyıdan atılan
olta çapariyle veya az tuzlu suya sahip Karadeniz kıyılarında
gır gır motorlarından serilip çevrilen ağlarla bol miktarda
tutulan istavrit balıklarının derisi pulsuz olduğu için sadece
solungaçlarından tutup kuyruğuna doğru çekilerek karın boşluğu
temizleniyor, yıkanıp kızgın yağda pişiriliyor. Kıvırcık salata,
soğan eşliğinde bira, rakı ile uyumlu.
Papalina
Tava
Ayvalık, Edremit Körfezi gibi denizlerde yaşayan yöreye
has, bir tür sardalye yavrusuna benzeyen ama farklı karakterdeki
balık papalina, denizden tavaya çıtır çıtır çerez niyetine
yenen bir lezzet.
Papalinanın içi temizlenip kafası ayrılıp, una bulandıktan
sonra kendine has lezzetini kaybetmemesi için kızgın bolca
yağda yakmadan altın sarısı renge bürünene kadar kısa süre
kızartılıyor.
Rakı sofrasına sıcak meze olarak servis edilen çıtır papalina
tava olmuş balıklar, kılçığı kuyruğu ile beraber yeniyor.
Hamsi veya gümüş balığı büyüklüğünde olan balıklarda ağıza
batacak kılçık kalmadığı ve küçük olduğu için kızartılmış
papalinalar ayrıca ayıklama gerektirmiyor.
Eylül, Ekim ayları papalina mevsimi olup, Ayvalık, Cunda Adasına
papalina tava yemek için gelenler oluyor.
Gümüş, Tekir Tava
Gümüş balıklarının tavası ise bir başka lezzet.
Karın boşluğu hayli küçük olan gümüş balıkları temizlenmeden
tavada kızartılıyor, yerken temizleniyor.
Sofrada uğraşmamak için temizlenip sonra da kızartılabilir.
Kuyruklarından unla yapıştırılıp 3-4 tanesi tavada bir arada
kızartılıp çıtır çıtır yenen küçük tekir balıklarının, tadına
ise doyum olmuyor.
(Son yıllarda bilhassa Çeşme çevresinde metal şiş yerine sakız
ağacı dalına geçirilip ızgarada yapılan balık ilgi görüyor,
ateşin ısısı karşısında sakız çubuklarından çıkan koku balığın
etine transfer olarak balıkların sakız aroması kazanmasına
neden oluyor)
Uskumru Dolması
İşte
size yapımı çok zahmetli bir meze çeşidi olan Uskumru Dolması.
Öncelikle ithal olmayan yerli irice uskumru balığı seçiliyor,
derisi bozulmadan, yırtılmadan özenle bağırsakları, solungaçlarıyla
içi boşaltılıyor ve yıkanıyor. Kuyruktan tutup bel kemiğini
kırdıktan sonra kuyruktan başa doğru gövdeyi sıvazlayarak,
ovalayarak balığın içini derinin etten ayrılmasını sağlayarak,
tulum gibi boşaltmak hüner ve sabır istiyor. Balığın çıkan
eti ayıklanıyor, kılçıkları çıkarılıyor, fıstık, soğan, karabiber,
maydanoz, tuz, bir tutam yenibahar karışımından oluşan harcı
ile beraber ayrıca pişirilip sonra yeniden boşaltılmış balık
derisinin içine solungaç kısmından balığa dolduruluyor. Galeta
ununa bulanıp tavaya atılarak yağda kızartılıyor. Balık sofraya
bütün olarak, formu bozulmadan geldiği zaman, balıktan böylesine
farklı bir lezzetle karşılaşmak damak tadı sürprizi yaşatıyor.
Bu solungaç tarafından doldurma işi, dikişsiz ameliyat misali
uskumru dolması yapmanın zahmetli tarafı, bir de balığın karnını
kesip doldurduktan
sonra iplikle dikip, kapatılan basit yapımı var.
Balık Kebabı
Bazı balıkların ekonomik değeri diğer makbul türler kadar
olmuyor, bunların kimi balık köftesi, kimi balık çorbası,
kimi balık kokoreç olarak soframıza geliyor. Lezzet tabidir
ki çok önem kazanıyor, buna rağmen yapılan yemek türünde balığın
şekli belli olmuyor. Fener balığı leziz olmasına rağmen görünüşü
itibariyle doğranmış olarak kullanılıyor, kavurma, veya buğulama
gibi pişirim şekilleriyle servis ediliyor. Son yıllarda balık
yemekleri üzerine yeniliklerine de hız kesmeden devam ediliyor.
Bunlardan biri de balık kebabı. Balık eti küçük parçalara
ayrılıyor, sonra balık etinin türü ve cinsine uygun olan ot
ve baharatlarla karıştırılıp, suyunu kaybetmeden kurutmadan,
ızgarada pişiriliyor. Bu tür yemekler doymak için değil daha
ziyade tadını damakta hissetmek için ara sıcak olarak sofraya
renk katıyor.
Balık Köftesi
Levrek balığından yapılan balık köftesi için levrek balığının
derisini, kemiğini, kılçığını ayıklayıp, yıkadıktan sonra
zırhla, ete tatbik eder gibi fileto balık zırhtan geçiriliyor.
İçine az miktarda soğan, ince kesilmiş mantar, maydanoz piyaz
şeklinde kesilip bu karışıma karabiber, kimyon, kaşar ilave
ile ediliyor. Bir de malzemeyi bir arada tutması, dağılmaması
için içine bir adet yumurta kırılıyor, karıştırılıp dinlenmeye
bırakılıyor. Servis zamanı köfte şekline getirilip yağda kızartılıyor.
Balık mönülü yemeklerde ara sıcak meze olarak yeniyor. Büyükada
Kapri Restoranda sert ve yağlı bir balık olan levrekten yapılma
balık köftesi çok beğeniliyor.
Balık Kokoreç
Özel
çukur tabakta sunulan "Balık Kokoreç" bir başka ilgi gören
ara sıcak türü yemek çeşidi. Kokoreç yapar gibi balık eti
küçük parçalar halinde kıyılarak yapılıyor. Balık lezzeti
almasanız da yemeğe egemen olan kekik tadıyla kavrulmuş balıkla,
görsel ve tat olarak kokoreç yediğiniz izlenimine kapılıyorsunuz.
Soya Soslu Dil Balığı
Dil balığı pulu alınıp az miktarda haşlanıyor, kılçığı çıkarıldıktan
sonra zeytinyağı konuyor, soya sosu, biraz kekik dökülerek
hazırlanıyor.
Deniz Ürünü Krep
Avcı böreği gibi krep hazırlanıyor, mantar, soğan, ahtapot,
karides pişmiş olarak
uyumlu baharatlarla karıştırılıp beraber börek içine konup
kızartılıyor.
Balık Çorbası
Yarım kilo Kırlangıç balığının içi temizleniyor, suda kaynatılıp
pişirildikten sonra kılçıklardan temizleniyor.
Bir kap içine iki yumurta sarısı iki limonun suyuyla çırpılıyor.
Diğer tarafta bir çorba kaşığı un, iki çorba kaşığı zeytinyağı
ile tava içinde ayva sarısı olana kadar un, yağ ateşte karıştırılıyor.
Haşlanmış balığın suyuna ağır ağır ilave edilen karışıma çırpılmış
limon ve yumurtayı da katıp temizlenmiş balıkla beraber kaynatırken
içine bir demet maydanoz kıyılıp 3 dakika daha karıştırılıyor.
Sonra ateşten indiriliyor. Arzu edenler için balık çorbası
kaynarken içine doğranmış patates ve havuç hatta balık havyarı
da konulabiliyor.
Kremalı Mantar Çorbası
Mantar, un, süt, zeytinyağı, tereyağı, kırmızıbiber, karabiber,
nane, tuz, su kullanacağımız malzemeler. Mantarların yıkadıktan
sonra kuruluyor ve dış kabuğunu soyuyor küçük küçük doğruyoruz.
Çorba yapılacak kabımızın içine önce zeytinyağı ile tereyağını
koyuyor ve doğranmış mantarları ilave ediyoruz. Beş dakika
kadar orta hararetli ocak üzerinde kavrulan mantarlar beklemeye
alınıyor. Ayrı bir kapta bir kaşık zeytinyağı veya tereyağı
içinde erittikten sonra bir, buçuk kaşık un yağda hafif pembeleşene
kadar çeviriyor, karıştırarak bir bardak soğuk süt döküyoruz.
Arzu edilen kıvama göre iki veya üç bardak sıcak suyu ekliyoruz,
bir taşım kaynadıktan sonra, beklemekte olan mantar kabına
dökerek karıştırıyor, on dakika pişiriliyor. Ocaktan alırken
karabiber, pulbiber, nane konuyor.
Sebze Çorbası
Soğuk kış günlerinin sevilen vitamin değeri yüksek sebze çorbası
yapımı için kullanılacak malzemeler arasında kuru soğan, pırasa,
havuç, ıspanak kökü, karnabahar, kabak, yer elması, kereviz,
patates bir buçuk kaşık un, tuz, su bulunuyor. Çorba yapacağımız
derin kabın içine küçük doğradığımız soğanları koyup, bir
kaşık zeytinyağı, bir kaşık tereyağı içinde pembeleşinceye
kadar çeviriyoruz. Arzu edilirse bir kaşık domates suyu bir
miktar salça ilave ediliyor, üzerine kabın yarısına kadar
su koyarak bu karışımı kaynatıyoruz. Ayıklayıp iyice yıkadığımız
ve bir çorba kaşığına sığacak büyüklükte doğradığımız sebzeleri
kaynayan yemek suyu içine atıyoruz. Tat verilmesi istenirse
bir bardak tavuk veya et suyu konabilir. Yirmi dakika boyunca
orta ateşte pişen çorbamıza bir buçuk kaşık soğuk suda eritilmiş
unlu suyu karıştırarak ilave ediyor, iki dakika sonra çorba
hazır oluyor. İçilirken kırmızı pul biber, karabiber serpilebilir.
Farklı mezeler için Cunda
Adası, Ayaş, Çanakkale
Ne Yenir sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.
....... SOSLAR VE SOS YAPIMINDA KULLANILANLAR MALZEMELER .......
Sos Malzemeleri
Soslar, mayonez, ceviziçi, bal, tuz, zencefil, yoğurt,
akbiber, ince kıyım taze soğan, pul biber, elma, muz, peynir,
krema, toz şeker, limon suyu, toz anason, taze fesleğen, kıyılmış
veya rende domates, dereotu, tarhun otu, nane, maydanoz, hardal,
zeytinyağı, acı biber sosu (Tabasco), Worchester sos, ketçap,
salça, yeşil biber, yumurta akı, yumurta sarısı, kornişon
zeytin, limon suyu, limon kabuğu, üzüm sirkesi, soya sosu,
kapari, sarımsak püresi, portakal suyu, portakal kabuğu, Hindistan
Cevizi tozu, kemik suyu, şarap gibi malzemelerin karışımı
ile elde ediliyor.
Önemli olan sos yapımında hangi malzeme ile hangi malzemelerin
birlikteliği, uyumu, kıvamı ve kullanılacak miktardır.
Sos
Çeşitleri
Kumberland, Dereotu, Hardal, Aioli, Avokado, Limon, Ravigote,
Ballı nane, Sardalyeli Rokfor, Remulade, Tartar, Vinigret,
Thousand Island, Rus, Yayla, Domatesli hardal, Fesleğen, Anasonlu
tavuk, Rokfor, Soyalı mayonezli ceviz, Yoğurtlu karides sosu
gibi, daha birçok sos çeşidi bulunuyor. Bunlardan birçoğu
açık büfe veya salata sosu olarak kullanılırken, bazıları
dana panelerin yanında, bazıları tavuk, balık, patates, mantar
karışımı pişmiş salatalarda tüketiliyor. Karides, kalamar,
somon balığı gibi çeşitlere kullanılan soslarda ise limon
suyu, fesleğen, dereotu, hardal ve baharatlar ağır basıyor.
Marul Salatası Sosu
Klasik
çiğ salata soslarından olup, limon suyu, sızma zeytinyağı,
tuz karışımına çentilmiş, dövülmüş, rendeden geçirilmiş sarımsak
ilaveli, bu sosu marul salatası başta olmak üzere, tere, roka,
kuzukulağı üzerine de dökebiliriz. Salatamıza limon yerine
sirke kullanabilir, arzuya göre sosun acı olması isteniyorsa
acı biber sosu tabasco ile sosa bir kaşık hardal eklenebilir.
Hardal limon ve zeytinyağında erimez, sadece sirke içinde
karıştırılırsa erir. Soslar içine kapari, haşlanmış mısır
taneleri, kıyılmış zeytin, kıyılmış fesleğen yaprakları, dereotu,
maydanoz, nane, rezene ilave edebiliriz.
Sosa un haline getirilmiş veya rendelenmiş Zencefil karıştırabilir,
nar ekşisi, çeşnili nar sirkesi, tarhun otlu beyaz şarap sirkesi
koyabiliriz.
Limon sarımsak, zeytinyağ karışımı sosları deniz börülcesi,
brokoli, radika, hindibağ, turp otu ve benzeri otlarla yapılmış
salata ve mezelerde de kullanabiliriz.
Not: Deniz börülcesi kendinden tuzlu olduğu için pişirimi
ve sosunda tuz kullanılmaz.
Yoğurt Sosu
Kaymağı alınmış yoğurt sarımsak tuz ilavesi ile çırpılır.
Homojen kıvama gelmiş yoğurt sosunu, taze bakla, biber, kabak,
patlıcan kızartmalarında, etli dolmalarda, makarnada, mantıda,
bazı mantar yemeklerinde kullanılabilir.
Domates Sosu
Deniz börülcesine çok yakışan bir sos çeşidi olan domates
sosu için kabuğu soyulmuş, olgun bir domatesi rendeden geçiriyor,
püre haline getiriyoruz. Tuz, zeytinyağı, limon, sarımsak
ile karıştırıp deniz ve taze tarla börülcesi veya yeşil otlu
mezelerde kullanabiliriz.
Sarımsaklı
Domates Sosu
Kabak, patlıcan, biber, havuçtan oluşan kızartma çeşitlerine,
bir kaba koyup zeytinyağı ile beraber ocakta sarımsakla pişirerek
hazırladığımız domates sosu dökebiliriz.
Midye Tarator
Midye ve kalamar tava yanında tüketilen tarator, ekmek içi,
ceviz içi, yoğurt, süt, sarımsak, zeytinyağı ile yapılıyor.
Farklılık yaratmak isteyenler sosa kıyılmış dereotu karıştırabilirler.
Makarna Sosu
Fesleğenli, ıtır yapraklı, patlıcanlı, domatesli, kıymalı,
yoğurtlu, rende permasan peynirli, kıyılmış mantarlı soslar,
makarna üzerine çok yakışan soslardır. Bunları ocak üzerinde
pişirerek hazırlayıp, tabağa konan makarna üzerine dökebileceğimiz
gibi, önce yoğurt, sonra üzerine de tereyağlı, kırmızı biberli,
fesleğen, ıtır yapraklı kızgın sosu gezdirerek de kullanabiliriz.
Hardal Sosu
Başta ızgara etler, köfteler, hamburger, sosis olmak üzere
salata soslarına lezzet katan hardal, sofralarda sandviçlerde
önemli yer tutuyor. Tatlı, normal, orta acı, çok acı olmak
üzere açılık dereceleri bulunan hardalı isterseniz hazır halde
alıyor, isterseniz toz halinde alıp sirke, zeytinyağı, su
ilavesiyle karıştırarak, istediğiniz kıvamda kendiniz hazırlıyor,
15 dakika bekleterek kullanıma hazır hale getiriyorsunuz.
Hazır hardalı salatada kullanmak üzere sos içinde eritmek
için ise sadece sirke kullanılıyor, hardal sirkeden başka
hiçbir katkıyla erimiyor, sulanmıyor. İştah açıcı olan bu
sosun çok acı olanı başka hiçbir acı yiyeceğin yapamadığını
yaparak dilinizin yanmamasına rağmen, genzinizi etkileyip
burnunuzun zonklamasına, gözlerinizden yaş gelmesine neden
olabiliyor.
Toz hardal, ahtapot, karides, pavurya gibi deniz ürünleri,
sebzeli fırın yemeklerde, haşlanmış yumurtalı yeşil yapraklı
salatalarda, avokado salatasında, fırında yapılan av etlerinin
soslarında, lahana turşu salamuralarda, arzuya göre çorbalarda
bile kullanılıyor. Hardal, mayonez, ketçap üçlüsü olarak patates
kızartmalarında da sıkça tüketiliyor. Hardal soslu karnabahar,
hardal mayonezli patates salatası, otlu böreklerin yapımında,
hardal soslu salamlı salatalar, sebzeli tavuk, hardal soslu
somon balığı, hardal soslu levrek tava, kuşkonmaz, brokoli,
lahana saltası, makarna sosunda, mantar salata ve yemeklerinde,
haşlanmış bürüksel lahanası garnitürlerinde, hardal soslu
ballı tavuk yapımında, hindi yemeklerinde, hindi burgerde
kullanılıyor.
Hardalların markalarına göre tatlarında değişiklik gözlense
de, cam kavanoz veya plastik ambalajlarda kullanıma hazır
halde piyasaya sunulan hardal çeşitlerinin terkibinde hardal
tohumu, sirke, zeytinyağı ana maddeyi oluşturuyor. Miktarların
uyum ve ayarı ise tecrübeye, zevke, maharete göre beğeni kazanıyor.
Serin ve kuru yerde muhafaza edilmesi tavsiye ediliyor. İki
yıl kullanım süresi bulunuyor.
Sarı çiçekli otsu bitki olan hardal tohumları, hardal yapımında
hardal unu krem haline getirilerek kullanıldığı gibi taneli
hardal sosu da yapılıyor. Alman, Fransız, İngiliz zengin hardal
çeşitlerini Balık Pazarı "Şütte"de bulabilirsiniz.
Özyer toz ve krem hardalı
Türkiye'nin ilk hardal fabrikası Özyer Hardallarını 1933 yılından
bu yana 3. kuşak devam ettiren Mehmet Yaşar, yabani hardal
tohumundan ürettikleri hardalların yıllardır aynı lezzet ve
kalitede sürdüğünü belirtiyor.Hardal konusunda sayısız püf
noktası olduğuna değinen ünlü hardal markası temsilcisi, toz
hardal unundan krem hardal yapımında metal kaşığın hardalın
sulanmasına neden olduğunu, tahta kaşık kullanılması gerektiğini
vurguluyor. Büyük miktar yapımlarda kestane ağacından yapılma
ahşap fıçılarda bir ay süre ile bekleme süresine riayet ettiklerini
bu şekilde çelik veya plastik varillerde hardal yapımından
çok daha iyi randıman aldıklarını söylüyor.
Evlerde tüketilecek kadar Özyer toz hardaldan krem hardal
yapımında su ve pudra şekeri ile en lezzetli formülün bulunabileceği,
sevilen çeşitli baharatların ilavesiyle yeni çeşniler kazanabileceğine
dikkat çekiyor. Hazır krem hardal kavanozları üzerinde yer
darlığı nedeniyle ancak belli başlı beş altı baharat ismi
yazılırken, aslında adı yazılmayan başka çeşitlerin de olduğu
biliniyor.
Yabani hardal tohumu doğada kendi başına yetişiyor, suni üretim
denemeleri ise aynı verimde olmuyor. Doğada başta Balıkesir
çevresi olmak üzere her yerde kır kekiği
gibi hardal bitkisi yetişebildiğini görmek mümkün oluyor.
Yöre halkı bu hardal bitkisinin yaprağından hardal çorbası
ve bir tür deniz börülcesi gibi rakı mezesi yapıyor ve limon,
zeytinyağı, sarımsak sosu ile birlikte tüketiyor.
Ayrıca yabani hardal tohumları turşu kurulurken içine konarak
farklı, acı, hoş bir lezzet elde ediliyor.
Hardal tohumları ve toz hardallar uzun süre saklanabilirken
krem hardallar yapıldıktan sonra kısa sürede tüketilip, bekleme
süresinde buzdolabında muhafaza edilmesi tavsiye ediliyor.
Özyer Hardal 1933 yılından bu yana Karaköy Bankalar Caddesi
Eski Banka Sokak ta bulunan tarihi Sen Piyer Hanın ikinci
katında hardal meraklılarını ağırlıyor.
Pratik olarak tarif etmek gerekirse Karaköy’den Bankalar Caddesi
yönünde ilerleyenler Komondo Merdivenlerini geçtikten sonraki
sağ koldaki merdivenlerden 15 basamak çıkıp, sola dönerek
tarihi binaya ulaşabilirler
Özyer Hardal. Tel No: 90 212 244 59 91
“Diplomat” Hardalında yer alan çeşitler arasında
nişasta, yenibahar, kekik, karabiber, tarçın, anason, zerdeçal,
zencefil, tuz, karanfil, kimyon, kırmızıbiber, Hindistan cevizi,
havuç, sirke, zeytinyağı, soğan, maydanoz, salisilik asit
bulunuyor.
“Colman’s Mustard” varlığını 1814 yılından bu
yana sürdüren İngiltere’nin ünlü hardal firması imalatında
su, hardal unu, şeker, tuz, buğday unu, baharatlar kimyon,
asitliği düzenleyici, sitrik asit, dengeleyici, Xantham sakızı
kullanıyor.
“Colman’s
Norwich” hardalı terkibinde beyaz şarap sirkesi, bal,
sarımsak, hardal tohumu taneleri, soğuk su, bitki ve baharatlardan
zencefil, fesleğen, karabiber, kimyon bulunuyor.
“Kühne Acı Hardal”. Su, %22 hardal tohumu, sirke,
tuz, antioksidan Potasyum metabisülfit, asitlik düzenleyici
Sitrik asit ve taze dövülmüş hardal tohumlarından imal ediyor.
Almanya menşeli hardalın açıldıktan sonra buzdolabında korunması
gerekiyor.
“Delizia” Bekri tipi sofra hardalında ise zeytinyağı,
sirke, hardal tohumu, muhtelif baharatlar içeriyor.
" Dijon" hardalı, Fransızların isim yapmış hardal
çeşitlerinden biri olan ve Paris’in 195 km güneydoğusundaki
Dijon şehrinde, ilk defa 1856'da üretilmiş. Hardal yapımında
kullanılan sirke yerine koruk suyu kullanılarak yapılan bu
karışım daha az asidik ve haliyle daha yumuşak bir tada sahip
olmuştur.
Bundan sonrası hardalın yapımında kullanılacak baharat miktarları,
yapanın el becerisine, damak zevkine kalıyor.
"Rus Hardalları" Ülkemizde bulunmamasına
rağmen Rusların çok ekonomik fiyatlı, çok acı hardalları bulunuyor.
Hazır paket çorbalar gibi poşetlerde sunulan toz hardallar,
Türk hardalları gibi yapıldıktan 15 dakika sonra değil, ancak
bir gün bekletildikten sonra acılığın oluştuğu yenilebilir
kıvama gelebiliyor.
Yöresel
Baharatlar ve kullanım yerleri sihirlitur.com/mezeler, salatalar
bölümünde konu başlığı olarak yer alacak.
Peynir
Çeşitleri için lütfen tıklayınız.
Hazırlayan:
Haluk Özözlü
|