ATAKÖY
- GELİK RESTORAN
sihirlitur'un lezzet yolunda bu defa Bakırköy’den
bir alternatif kaşarlı köfte, mantarlı pilav
zevki ile yemek sonrası veya öncesi İstanbul’un
ilk büyük alış veriş merkezlerinden biri olan
Galerya gezisi ve marina manzaralı kafeler
var.
Bakırköy sahil yolu üzerinde yer alan Ataköy
Gelik Restoran 80 li yılların başına kadar
denize kıyısı olan bir restorandı. Bahçesinde
ahşap bir kayık, bir de üzerinde can yeleği
ve flama asılı müstakil direk vardı. Sonraki
yıllarda o alanın önüne kazıklar çakıldı,
deniz ötelendi, üzerine toprak doldurup Galerya
inşa edildi, Ataköy Marina yapıldı. İlk yıllarda
Fame City, Regetta ile bir anda popular yerlerden
biri oldu. Gelik Restoran denizden uzaklaştı
ama kocaman bahçe ve fast food bölümüyle genişledi,
masa sayısı arttı.
Gelik denince akıllarda iz bırakan ağız tatları
aynı kaldı. Güveçte verilen dereotlu, mantarlı
Gelik pilav, Gelik kaşarlı Köfte, toz hardaldan
kendi yaptığı rakipsiz süper acı hardalı.
Bu kadar mı derseniz değil tabii. Gelik Restoranda
kuzu tandır, döner, bıldırcın ızgara, şiş,
pirzola gibi ızgaralar da yiyebilirsiniz.
Hatta sahanda tereyağlı mantar, taze ve dinç
mevsim salataları, köpüklü ayranı, fırından
yeni çıkmış küçük, kabarık puf ekmekleri hepsi
güzel ve yemek üstüne henüz yapılmış kaymaklı
künefe. Hatta bu kadar çeşit arasında bazen
kararsız kalıp, hepsinden tatmak için aynı
porsiyona kaşarlı köfte, dönerden yarımşar
porsiyon da isteyebilirsiniz.
Gelelim detaylara Gelik Restoranın sürekli
tüten bacası iştah açıcı, davetkâr bir koku
yayıyor. Restoranın yanında 30 arabalık bir
otopark bulunuyor, ne kadar isterseniz o kadar
ödüyorsunuz. Galerya katlı otoparkı ise biraz
yürümeyi göze alanlar için bir başka seçenek.
Restoran
girişinin sağ tarafı fast food bölümüne ayrılmış,
isterseniz siparişlerinizi tepsinize koyup
masalardan birine oturup yiyorsunuz, isterseniz
paket yaptırıp alıp götürüyorsunuz.
Restoran girişinden ilerleyenler sağ tarafta
yer alan yemeklerin hazırlandığı mutfak bölümü
ve vitrinin önünden geçiyorlar. Salonun solundaki
ve sağa dönüp genişleyen her iki bölümünde
çok seçenekli masalar bulunuyor.
Turlarla gelen turistlerin yoğunluğunda ve
kalabalık günlerde alt kat devreye giriyor.
Bir başka seçenek ise açık bahçe kısmı. Bu
bölümde kademeli taraçalardan oluşuyor, özellikle
yaz aylarında ağaç altı kuytu masalarda yemek
yemenin zevkine doyum olmuyor.
Gelik Restoran’da gün boyu servis yapılıyor.
Öğlen kalabalığı geçsin, saat 14.00 gibi giderim
derseniz, nispeten restoran tenhalaşıyor,
bu biraz da servis elemanlarının değişim saatine
rastlıyor, bunun sakıncası öğle servisinde
çalışan elemanların, mesai devir saatlerine
rastladığı için siparişleri getirdikleri müşterilerin
hesaplarını, bahşişlerini akşamcı arkadaşlarına
bırakmaları endişelerinden kaynaklanıyor.
Gelik Restoranda oturduğunuz anda sipariş
alınıyor ve hepsi birden masanıza geliyor.
Yemek yeme hızınıza dikkat edilmiyor, örneğin
tereyağlı mantarınızı, gelik pilavınızı, salatanızı
yerken, ızgaranızın da aynı anda masaya gelmesi
gereksiz yere soğumadan hızlı yemenize sebep
oluyor. Dolaysıyla siparişi verirken ana yemeğinizi
daha sonra söylemek gerekiyor. Gelik Restoranda
yaprak döner kıymadan hazırlanıyor, yemek
sonrası hararet yapıyor. Bıldırcın her gün
bulunmuyor. Yemek bitiminde çay kahve ikramı
yapılıyor. Hesap kolonyalı mendil beraberiyle
geliyor. Ataköy Gelik Restoran: Tel. 0212. 560
72 82
HAMDİ RESTORAN
- Eminönü Meydanı
Eminönü
turu sonrası nerede yemek yiyelim diye
kararsızsanız işte size manzarası ve
damak zevkine hitap eden çeşitleriyle
Panoramik manzaralı Hamdi Restoran.
Yeni Cami yanında ki meydanda bulunan
Hamdi Restoran'a girip asansörle beşinci
kata çıkıyorsunuz. Kapalı alan 320 kişiyi
ağarlayacak sayıda oturma
kapasitesine sahip.
Ön çephe teras Haliç kıyıları, Galata
Rıhtımı, Boğaziçi Köprüsüne uzanan panoramik
görüş açısına sahip. Yoğun yemek saatleri
dışında ön tarafa yakın bir masaya yerleştikten
sonra siparişleri vermeye başlıyorsunuz.
Hamdi Restoranın en tanınmış kebablarının
başında fıstıklı Kebab geliyor. Bulgur
pilavı, ızgara domates, pul biberli
kıyılmış soğanla ve yanında sıcak pidelerle
servis ediliyor.
Sebzeli Kebab, Birecik, Urfa, Domatesli,
Beyti, Oruk, İskender, Döner, Yoğurtlu,
Alinazik, Altı ezmeli, Patlıcan Kebabı
ve Tavuk şiş, Kuzu şiş diğer seçeneklerden
bazıları. Fındık lahmacun, İçli köfte,
peynirli su böreği de çeşitler arasında
yer alıyor. Sofranızı şakşuka, yoğurtlu
semizotu, soslu mantar, patlıcan salata,
yeşillik çeşitleri ile takviye edebilirsiniz.
Ayrıca Baklava çeşitleri, kahve bu engin
manzara seyrini tamamlayacaktır.
Yanınızda kamera getirdiyseniz ve hava
net ise, öğlen saatlerinde ışığı arkanıza
alıp bu güzel manzarayı çekebilirsiniz.
Giriş katında ki baklavacıdan tatlı
alabilirsiniz. Hamdi Restaurant Tahmis Caddesi Kalçın
Sokak No: 17 - Eminönü. Tel: 0 (212)
528 03 90
KURU
FASULYE'li SÜLEYMANİYE
GEZİSİ
Başlıktan da anlaşılacağı gibi
bu defaki gezi seçeneği kuru Fasulye
odaklı Süleymaniye’ye yapıyoruz.
Beyazıt’dan, İstanbul Üniversitesinin
arkasına doğru kısa bir yürüyüşle ahşap
evlerin arasından Süleymaniye Camisinin
tam karşısında yer alan Meşhur Kuru
Fasulyeci ALİ BABA Kanaat Lokantası
1939 tabelası taşıyan lokantaya
geliyoruz. Kuru Fasulyecinin açık ve
kapalı bölümleri var. Camiyi ve Süleymaniye
Çeşmesini seyreden manzaraya sahip.
Müşterilerin çoğu, lokantanın İstanbul
Üniversitesine yakınlığı nedeniyle öğretim
görevlileri ve öğrenciler.
Buna rağmen fasulyenin methini duyup
gelenlerle, üniversite yıllarını anımsamaya
gelenler de çoğunlukta.
Lokantanın
ana yemeği kuru fasulye yapımında Erzincan
getirilen iri taneli Dermason fasulye
kullanılıyor, yemeğin salçalı suyu kıvamlı
ve fazla, her porsiyonda bir tanede
kırmızıbiber ilavesi oluyor. Lokantanın
çok fazla yemek çeşidi yok, şehriyeli
pilav ve de karışık turşu kuru fasulyenin
olmazsa olmazlardan.
Dolu dolu bir porsiyon fasulye ve fırından
yeni çıkmış çıtır çıtır francala için
beş TL ödeniyor. Doyurucu mu evet. Gelelim
fasulyenin tadına. Fasulye gayet iyi
pişmiş, taneler yumuşak, lezzetli, biraz
kırmızıbiberin acılığı hissediliyor,
acı sevmeseniz bile yenmeyecek gibi
değil. Ne kadar pişerse pişsin bu tür
bakliyat gaz yapıcı özelliğe sahip,
ayrıca hararet için yemek sonrası su,
soda içmeyi gerektiriyor. Demli bir
çay içimiyle yemeği noktalayabilirsiniz.
Küçük bir not: Fasulyenizi tabağa
büyükçe bir tencereden kepçeyle yemeğin
suyu ile birlikte koyuyorlar, masaya
çatal ve kaşık veriyorlar, yerken iri
fasulye tanelerini çatalınızdan tabağa
düşürmemeye bakınız, sos içinden sıçrayan
damlalar üstünüze gelebiliyor. Bu nedenle
tercihen kaşık kullanılmalı.
Yemek sonrası Süleymaniye Camii, bahçesi
ve Osmanlı Padişahları ailesinin türbeleri
görebilirsiniz, İsterseniz Kapalıçarşı
veya Mercan ve Rıza Paşa Yokuşundaki
alışveriş dükkânlarına bakabilir, Mısır
Çarşısına kadar yürüyüp çarşıyı da gezebilirsiniz.
İşte zevkli olduğu kadar ekonomik bir
gezi. ALİ BABA Kanaat Lokantası:
Prof Sıddık sami Onar caddesi No:7/3
Tel No: 0(212) 52076 55
Dermason
Fasulye: En fazla tüketilen
dermason fasulye çeşidi, Erzincan,
Konya, Çumra, Niğde, Kayseri,
Ankara, Malatya, Doğanşehir, Elbistan
ve Tokat´ta yetiştiriliyor. Erzincan
Dermason fasulyesi, toprak özelliği
ve kar suyu ile beslenmesi, ince
kabuklu olması, çabuk pişmesi
ve lezzetli olmasından dolayı,
tüketicinin en çok tercih ettiği
fasulye. Uzun süre dayanma özelliğine
sahip ve böceklenme riski çok
az olduğu biliniyor. Erzincan
fasulyesi diğer yörelerin fiyatlarından
yaklaşık % 30-40 yüksek fiyatlanıyor.
Erzincan fasulyesini diğerlerinden
ayıran özelliklerin başında tanelerinin
ucu kesik, dolgun yapıda, renkleri
canlı beyaz olması geliyor.
ALİ MUHİTTİN HACI
BEKİR
1977
yılından bu yana hizmet veren Hacı Bekir
akide şekerleri, lokumları ile ağızları
tatlandırmaya devam ediyor. Eminönü,
Bahçekapı, Kadıköy, Beyoğlu, Bakırköy
satış mağazaları bulunan, yılların şekercisi
Hacı Bekir’in Bahçekapı’da bulunan tarihi
dükkânı kadar yapının bilhassa şeker
kaynatılan ocağın devasa bacası olmak
üzere, şeker almaya gelenleri eskiyi
yaşatıyor. Türkiye’nin en eski firması
olan Hacı Bekir’e, II. Mahmut Döneminde
Topkapı Sarayı’nın “Şekercibaşılık”
unvanı verilmiş.
Hacı Bekir’de özellikle bayram arifesinde
yoğunluk yaşanırken yılın diğer zamanlarında
da mutluluk veren, ağız tatlandıran
çeşitleriyle konuklarını ağırlıyor.
Şekerci dükkânına girişte ilk göze çarpan
renk renk kristal görünümlü akide şekerleri
oluyor, cam gibi parlayan sarı bakır
kapaklı cam kavanozlar içindeki akideler
avuç içi küreklerle beyaz kesekâğıtlarına
doldurulurulurken ağızlar sulanmaya
başlıyor. Çeşitler derseniz hayli fazla,
limonlu, tarçınlı, güllü, sakızlı, naneli,
portakallı, çilekli, ananaslı, bergamotlu,
susamlı, fındıklı, kakaolu, kahveli
hepsi ayrı ayrı tadılmayı hak ediyor.
Çekmecelerde pudra şekerlerine bulanmış
lokumlar, dolaplarda hazır ambalajlar,
en az yurt içinde olduğu kadar yurt
dışına da gönderilen veya yolcu beraberinde
götürülen itibarlı hediyelikler yerine
geçiyor. Hacı Bekir’e hemen hemen herkesin
bir şekilde yolu düşüyor. Kimi günlük
tüketimi için akide, lokum çeşitlerinden
alıyor, kimi unutulan ya da çok sık
karşılaşmadığımız içeceklerden olan
demirhindi, turunç şerbeti içiyor. Bazısı
mevlit şekeri siparişi için geliyor,
bazısı doğum yapan annelere sütünün
artması ve gelen konuklara ikram
için loğusa şekeri alıp şerbetini evinde
kendisi kaynatıyor.
Çeşitler bir hayli fazla nane şekeri
de var, kişniş şekeri de, helvada, yine
de en çok satılanlar, lokum, akide,
lokum üzerine karışık şekerler
oluyor. Lokumlar
15.
YY dan beri Anadolu’da yapılan lokumda
önceleri tatlandırıcı olarak kullanılan
bal, pekmez ve su bağlayıcı dokunun
yerine sonraları kelle şekeri, şekerpancarı
şekeri ve nişastanın 1811 de keşfedilmesiyle
Hacı Bekir tarafından lokum imalinde
şeker, mısır nişastası kullanılarak
bugünkü lokum üretilmiş. Lokumlar arasında
sade, güllü, fıstıklı, ekstra fıstıklı
(çifte kavrulmuş), fındıklı, cevizli,
Hindistan cevizli bademli, bademli,
kaymaklı (kış sezonunda), tarçınlı kaymaklı,
naneli, sakızlı, meyve aromalı (vişneli,
çilekli, portakallı, kayısılı, limonlu),
hurmalı, tarçınlı, zencefilli, karanfilli,
kahveli seçenekler bulunuyor. Ezmeler
Klasik Badem Ezmesinin yanı sıra, kakaolu
badem ezme, kakao özlü badem ezme, portakal
özlü badem ezme, sakızlı badem ezme,
Antep fıstıklı açma, kakaolu açma, çocuk
badem ezme, ekstra badem ezme, Antep
fıstıklı ezme ve Sultan ezme çeşitleri
var. Helvalar
Ünlü helvalar şeker şurubunu susam tahini
ile karıştırıp yoğurarak, sade, fıstıklı
ve kakaolu olarak hazırlanan tahin helvaları
istenilen miktar kesilerek ambalajlanıp
sunuluyor. Drajeler
Badem şekeri, Antep fıstık şekeri, fındık
şekeri, Kişniş şekeri ve kurutulmuş
meyvelerden hazırlanan Marmara çakılı
gibi çeşitler mevcut. Demirhindi
Osmanlı'dan günümüze özel şerbetimiz
Arapça ismi "Temrihind" olan Hint Hurması
meyvesinden yapılan bu mayhoş şerbet
de Hacı Bekir'in vazgeçilmez tatlarından
birisi olarak 12 ay boyunca Hacı Bekir
mağazalarında sunuluyor.
Çikolata çeşitleri, pişmaniye, reçeller,
sakızlı çevirme, loğusa ve nöbet şekerleri,
çevirme fondan, jöle, baklavalar, pastalar,
kurabiyeler, kekler, şerbetler ve ünlü
Acıbadem Kurabiyesi diğer ürünlerden
bazıları olurken, talep doğrultusunda
yeni ürünlerle çeşit zenginliği yaratılıyor.
Bunlar arasında Kahveli Lokum, Hurmalı
Karışık Lokum, Elma Aromalı Lokum, Antep
Fıstıklı Hindistan Cevizli Lokum, Baharatlı
Lokumlar, Karanfilli Lokum, Zencefilli
Lokum, Tarçınlı Lokum, İkisi Bir arada
Gül & Limon, Nane & Limon, Zencefil
& Limon çeşitleri bulunuyor. Geleneksel
Türk şekerleri ve tüm mamuller Pendik’te
bulunan fabrikada üretilerek satışa
sunuluyor.
KARAKÖY GÜLLÜOĞLU
Tatlı
konusunda ilk akla gelen baklava, baklava
denince Güllüoğlu oluyor. 1976 yılından
bu yana Karaköy Kat otoparkı altında
yenilenip genişletilen salonunda hizmet
veren Güllüoğlu tatlı çeşitlerini de
yine Karaköy’de bulunan tatlı imalathanesinde
gerçekleştiriyor. Yemek bitiminde tatlı
yemek nasıl yerleşmiş vazgeçilmez adetlerden
biriyse, tatlı aynı zamanda bayramların,
mutlu günlerin, hediyeliklerin, ikramların
da ilk sırasında yer alıyor.
İstanbul’da yaptığımız en iyilerle lezzet
turunda baklava ve tatlı çeşitlerinde
haklı şöhrete sahip olan Güllüoğlu geleneksel
tatlılarda İstanbul’un ilk baklava dükkânı
olma özelliğini günümüzde lezzet durağı
olarak koruyor. 1871 yılında Gaziantep’de
Güllü Çelebi’nin kurduğu baklava imalathanesinin
uzantısı olan Güllüoğlu 4.kuşaktan hacı
Mustafa Güllü 1949 yılında Karaköy Güllüoğlu
olarak dükkânı açmış, 1990 yılında M.
Nadir ve Ömer Güllü şirketleştirmiş.
3000 m2 kapalı alanda günde 2
ton civarında baklava üretilen tesislerde
baklavanın yanı sıra su böreği, ezme,
lokum çeşitleri de yapılıyor. Güllüoğlu
baklavalarını farklı kılan unsurların
başında ustaların becerisi ve kullanılan
malzeme geliyor.
Baklava yapımında Konya ve Harran ovalarında
yetişen buğdayların harmanından elde
edilen özel baklavalık un, Orta Anadolu’nun
kıraç bölgelerinde yetişen pancarlardan
baklavaya şerbet olacak şeker, Şanlı
Urfa yaylalarının rayihalı otlarıyla
beslenen koyunların sütünden halis tereyağı
tedarik ediliyor. Gaziantep’in Barak
yöresinden henüz olgunlaşmadan toplanan
rayihalı Antep fıstığı, Şebinkarahisar’dan
ceviz, sütlü Nuriye ve güllaç için Giresun’dan
meşhur tombul fındığı, Ayvalık zeytinyağı,
Afyon’un cilasız mermerlerinden yapılma
hamur açma tezgâhlarında buluşarak usta
baklavacıların maharetli ellerinde tatlıya
dönüşüyor.
İmalathane ve Kat otoparkı dışında başka
yerde şubesi olmayan Güllüoğlu’na gelenler
ödeme sonrası siparişlerini hazırlatıyorlar.
Arzu edenler kapalı bölümdeki masalarda
veya ayakta iç ve dış bölümde porsiyon
olarak tatlı, börek yiyebiliyorlar.
Özellikle deniz yoluyla gelen yabancı
gemilerin gümrük kapısında bulunan Güllüoğlu’nun
yabancı müşteri sayısı da oldukça fazla
oluyor. Ruslar, Yunanlılar son yıllarda
ülkelerine dönerken şerbeti sızdırmayan
özel paketlerde baklava alıp beraberlerinde
götürmeyi ihmal etmiyorlar. Tatlı alanlar
ve orada yiyenlerin yüzlerinde beliren
tebessümden mutluluklarına, tatlı yiyip
tatlı sohbetlerine tanık olunuyor.
Çeşitler arasında sade baklava, Fıstıklı
baklava, Cevizli baklava, fıstıklı kuru
baklava, fıstıklı burma kadayıf, çikolatalı
baklava, fıstıklı dürüm, fıstıklı nadir
dolama, fıstıklı şöbiyet, ceviz burma,
fıstıklı tel kadayıf, fıstık ezmesi,
fıstıklı gelin bohçası gibi çeşitler
bulunuyor. Ayrıca fonksiyonel ürünler
başlığı altında diabak light baklavanın
fıstıklı ve cevizli çeşidi ile Medibak
zeytinyağlı fıstıklı ve cevizli baklava
türleri bulunuyor. Su böreği, dürüm,
şöbiyet, saray sarması, tel kadayıf,
ekmek kadayıfı, tulumba tatlısı, şekerpare,
fıstık ezmesi, rulo kaymak, lokum çeşitlerinden
alabiliyor, çay, limonata beraberinde
ayaküstü kendinizi bir porsiyon tatlı
ile ödüllendirebiliyorsunuz. Karaköy Güllüoğlu: Rıhtım Caddesi,
Katlı Otopark altı, İstanbul
Tel no: 0(212) 293 09 10
ÜÇ
YILDIZ ŞEKERLEME Beyoğlu - Balık Pazarı
İstanbul'un
tarihi Balık Pazarı'nda, tarihi bir
şekerci Üç Yıldız Şekerleme. Balık Pazarının
en eski
dükkanı olan şekerci 1926 yılından bu
yana aynı yerde, aynı dekorda, değişmeyen
tatlarıyla aynı sahiplerince hizmet
veriyor.
Geleneksel tatlar için vazgeçilmez bir
adres olan Üç Yıldız Şekercisi Beyoğlu'nda
Hacı Bekir ile iki şekerciden biri.
Baba mesleğini devam ettiren Feridun
Dörtler, kendilerine has lezzetlerin
başında kendi imalatları olan çilek,
vişne, gül, ayva, portakal, ağaç çileği,
yabani incir ve elmacık reçellieri olduğunu
belirtiyor. Bilhassa elmacık reçeli
için elma bahçelerinin ortasına dikilen
ve normal elma ağaçlarının oluşmasını
sağlayan damızlık elma ağacının, Napolyon
Kirazı büyüklüğünde olan elmalardan
yapıldığını, bilhassa çekirdeğinin de
yendiği zaman tam bir elma lezzeti alındığını
vurguluyor. Şekerci dükkanında kap getirenlere
87 yıldır aynı yerde duran metal reçel
kaplarından açık reçel satışı da yapıyor,
kavanoza da koyup veriyor. Beş yıldızlı
otellerin bazıları kahvaltılarında bu
reçelleri tercih ediyorlar. Ayrıca ceviz,
karpuz, mandalin, patlıcan, zeytin,
domates, begamut, greyfurt reçelleri
de bulunuyor. Reçel fiyatlarınının yarım
kiloluk kavanoz fiyatları 8,5 ila 10.00
TL arasında değişiyor.
Yüzde
65 badem, yüzde 35 şeker ile yapılan
Badem Ezmesi, Fıstık Ezmesinin katkısız
saf oluşu, lokum çelitlerinin, çifte
kavrulmuş fındıklısı, sakızlısı, güllüsü
ile Üç Yıldız mamüllerinin çok beğenildiğini
ekliyor. Akide şekerleri çeşitleri içinde
seçim yapmakta zorlanan müşteriler,
alaturka tatlılardan yassı kadayıf,
tel kadayıfı, ekmek kadayıfı, yufka
da alıyorlar. Şekerlemeler, İnembolu'dan
getirtilen marmelatlar, çocukluğumuzun
çikolatalarından muz çikolata, şemsiye
çikolata, drajelere varıncaya kadar
her tür şeker, çikolata çeşidi bulunan
şekerci, Pazar günleri de açık, on-line
siparisler
Aras Kargo ile adreslere teslim ediliyor.
Üç
Yıldız Şekercisinin müşterilerinin çoğunu
seçici olanlar, yabancılar ve buram
buram nostalji yaşamak isteyenler oluştururuyor.
Siparişler bir İstanbul beyefendisi
olan Galatasaray mezunu Feridun Bey
tarafından kefeli terazi de dirhemlerle
tartılıyor, özenle sarılıyor, arzuya
göre hediye paketi yapılıyor. Akidelerin
ilk günkü gibi kristal görünüşünü kaybetmemesi
ve birbirine yapışmaması için nemsiz
ortamda, hatta buzdolabında saklanması
bile tavsiye ediliyor.
87 yıllık şekerci, yurt dışında daha
fazla tanınıyor. Üç Yıldız Şekerleme: Duduodaları
Sokak No: 7 - Tel no: 0(212) 293 81
70
on line satış için www.ucyildizsekerleme.com.
MABEL
ÇİKOLATA - KARAKÖY
Mabel’in
temelleri 1947 yılında Mihail Payotis
ve Haralambos Küçük Anastasiadi
tarafından İstanbul Karaköy’de mütevazı
bir imalathanede atılmış. Markanın
büyük dönüşüm hikâyesi ise Ahmet
Tatlıcı tarafından 1981 yılında
satın alınmasıyla yaşanmış. Ağırlıklı
olarak Belçika ve İsviçre tatlarıyla
harmanlanan özel çikolata reçetesine
kavuşarak çikolatada lezzet devrimine
imza atan Mabel, kentin köklü kuruluşlarından
biri.
Kalite ve çeşitte yükseltilen çıta
ile ürün gamını 500’e çıkaran Mabel,
çikolata tüketicileri tarafından
çikolata gibi çikolata” olarak tanınıyor.
Ünlü çikolata markası, gerçek kakao
yağı ve kitlesi kullanılarak katkısız
şekilde üretilen ve 48 saatlik yoğun
bir konçlama sonrasında ortaya çıkan
Mabel çikolatalarının arasında Tabletler,
Baton çikolatin perla, Napoliten
Piramit, Küp Çikolata, batonet,
tops, yumurtacık, Topaz, Madlen&Spesiyal,
Draje Şekerleme, hediyelik özel
çikolatalar, çocuklar için üretilen
çikolatalar ürün yelpazesi içinde
yer alıyor.
Mabel’in rakipsiz nefasette ki gofleti,
portakallı çikolatası, nostaljik
ürünleri herkes tarafından beğeniliyor.
İstanbul'da Nişantaşı, Suadiye'de
de şubeleri bulunan Mabel, Karaköy
Şubesi Kemankeş Kara Mustafa Mahallesi.
Gümrük Sokak. No:1 yer alıyor. Tel
: 0212 244 34 62