Sayfa 1 2 3 4 5 6

Turizmin Yıldızı Marmaris - Muğla


Sahilin yıllar önce çekilmiş panoramasına bakıp günümüz Marmaris sahil bandının böylesine sakin olduğuna kanmayın. En uzun sahil şeridine sahip illerimizden biri olan Muğla’nın dünyaca meşhur ilçesi Marmaris, turistlerin tatile odaklandığı merkez üssü. Otoparklarda araç koyacak, marinalarda tekne bağlayacak yer kalmayan, boş arsası olmayan birçok ilden daha büyük bir ilçenin, her yerinden denize girilebilen, tam anlamıyla tatil ve eğlence merkezi özelliği bulunuyor. Çevre koylara tekne turlarına katılanların geliş gidişleriyle, alış veriş yapan turistlerle gün boyu hareketlilik yaşayan Marmaris, gece ise tam bir eğlence merkezi haline dönüyor.

Foça Koyu İzmir


Foça İzmir’e yakınlığı ile hafta sonu tatillerinin vazgeçilmez nefes borusu.
Eski Foça evleri, küçük ve şirin koyu, lezzetli balıkları, deniz ürünü zengin meze çeşitleri, zeytinyağlı tatların tavan yaptığı Ege sofra kültürü örnekleri ile gönlümüzde taht kurmuş. Gün batımı renklerine karışan deniz kokulu akşamlarına restoranlardan dışarı taşan anason kokusu da eklenince koyda bulunmanın seyrine doyum olmuyor.
Doyumsuz olan bir başka yer ise Foça’nın Orak Adası kıyılarında yer alan muhteşem ötesi Siren Kayalıkları.

Dilek Milli Parkı'nın Arka Yüzü Çipura Cenneti Karine - Aydın


Kuşadası Dilek Milli Parkı Yarımadasının arka yüzünde bulunan Karine Ege'nin Kraliçesi Çipuraların doğal ortamı yani organik Çipura cenneti. Burada yumurta bırakan çipuralar doğal ortamda yetişiyor. Auynı zamanda kuş çenneti olan ve balıkçıl kuşların yaşadığı ortam henüz bakirliğini koruyor. Geçtiğimiz yıllarda önemli yangınlar geçiren Milli Park, fauna ve florasıyla zengin çeşitler barındırıyor.
Kelime anlamında olduğu gibi anlaşılması güç, karışık durum demek olan Karine'de nereden çıkış olduğu, neresinin kara, nerenin ada olduğu ilk bakışta anlaşılmayan bir dalyan içeriyor.

Ah Bodrum Vah Bodrum - Muğla


Sakin, huzurlu sürgün yeri gibiydi, 30 km lik yolu virajlı, gidişi saatler sürerdi. Bodrum 70’li yılların başına kadar böyle geldi, hemde her kes birbiriyle dost, tanımadık balıkçılarla kol kola girip halay çekecek kadar içten, samimi, dost.
Han Restoranı, sünger satıcıları, Bodrum içinde ki gulet tekne yapım yerleri, çekek yerleri günümüzün limanındaydı. Mavi beyaz boyalı Bodrum evleri, sınırlı sayıda pansiyonlar, faal olan yel değirmenleri, Bodrum Kalesi’nde, deniz altında bulunmuş eserin sergilendiği ziyarete açık üç beş salon, bahçesinde amforaların yığıldığı kalenin önünde ki, dalgakıran da ucuna kadar yürümenin serbest olduğu bir yerdi, çarşı girişinde ki kahve, çay bahçesi herkesi görebileceğiniz randevu verebileceğiniz merkezdi.
Halikarnas Disko pansiyondu, Bodrum Kalesi'nin diğer tarafında bir iki gulet yapım yerinden başka hayat yoktu.

Günübirlik Tekne Turu Orak Adası Bodrum - Muğla


Bodrum'da, saat 10.00'dan itibaren limandan kalkan günübirlik mavi yolculuk tekneleriyle Orak Adası çevresinde birbirinden gizemli koylara yolculuk yapabilir, Ege'nin berrak ve masmavi denizinde yüzebilirsiniz.
Balık, makarna, salata, karpuzdan oluşan tekne mönülü gezilerde, teknelerin Orak adası çevresinde en fazla mola verdiği yerlerden bazıları Akvaryum, Yasemin koyu, Tramplen burnu oluyor.


İztuzu Kumsalı ve İztuzu Gölü'yle Dalyan Ortaca - Muğla


Ekolojik dengeye örnek yerlerden biri. Labirent görünüşlü nereden geçeceğinizi bulmakta zorlanacağınız sazlıklar, sivrisineklerin, kurbağaların, kuşların balıkların, mavi yengeçlerin üreme ve barınma yerleri. Sadece bunlar da değil yüksek tepeleri, Ölemez Dağı’nın kayalıklarını kartallar mesken edinmiş. Her yıl dalga hareketleri ile yeniden şekillenen kumsalı carette carette lerin doğum yeri. Bir de bir denize, bir Köyceğiz Gölü'ne giriş çıkış yapan kefal balıkları var. Unutulmaması gerekenler arasında yeralan Sultaniye Kaplıcası da yine bu karenin içinde, Kaya mezarları ile ünlü Kaunos antik kenti de, çamur banyoları da.
Durum böyle olunca hepsini bir kareye sıkıştırmak için kameranızla çıkıyorsunuz en yüksek tepeye, nafile yetmiyor, bu defa daha da yükselmek için tırmanıyorsunuz TRT’nin o zamanlar yapılmakta olan verici anten kulesine.
Hah işte tam da burası dediğinizde çekiyorsunuz cennetin ta kendisi olan Dalyan’ı.

Gökova Körfezi'nin Çatısı Zamanın Durduğu Sivrikümes Tepesi - Muğla


Tepeye çıkışı zahmetli, manzarası doyumsuz, tarifi imkânsız. 180 derce değil 360 derece objektife sığmayan panorama. 1993 yılı Show dergisi için başladığım her hafta bir gizli cennet tanıtımına yeni bir yer bulmak için haritaları inceliyor, deltası bol yerlere sonu neye varacağını bilmeden VW ile dalıp çıkıyordum. Mazı’yı da öyle keşfetmiş, gece yarısı geldiğimde "hayrola yolunu mu kaybettin" diye karşılanmıştım. Çevreyi daha yakından tanımak için dolaşırken Sivrikümes Tepesinin manzarasından söz edenler olmuş, çıkışın meşakkatli olduğunu söylemişlerdi.
Yukarı Mazı Köyü'nden Gökbel Köyü'ne dönecek, bir süre yol var olduğu kadar gidecek, bitiminde oracıkta aracı bırakacak, ilkokul bahçesi arkasından bir süre de traktörle rampa yukarı yolsuz alanda yol alacak, daha sonra traktörün de çıkamayacağı alanda yürüyerek piren otları, dikenler, taşlar arasında tırmanacaktım.
Yazdıklarımı aynen yaptım, zirveye ulaştım. Harita noktası tahta direğe imzamı da attım, fotoğrafı çektim, Ören'de ki Termik Santrali, Çökertme'yi, Datça Yarım Adası'nı seyrettim. Beş dakika, on dakika, yarım saat değişen hiçbir şey yoktu, kartpostal gibi görünüyor, zaman burada duruyordu. Show’da yayın sonrası ne oldu biliyor musunuz? Bugüne kadar sadece denizden yatların geldiği Çökertme Koyu’na Bodrum’dan konvoylar halinde gelen araç kuyrukları görüldü. Yatlarla gelenlere sahilden Sivrikümes Tepesine traktör safariler düzenlendi, zirvede kuzu çevirmeler bile yapıldı!.

Saklı Cennet Mazı Bodrum - Muğla


Mazı korsan baskınlarına karşı denizden görünmeyecek tepelerin ardında bir yerleşim yeriyken sahili de pek fazla gelişme göstermemiş. 1992 yılında ilk ziyaretimde toprak yoldan 25 km sabırla ilerleyince sahilde ki bir kaç yapı, bir kaç ağaç kendi halinde bir koy ile karşılaşmış bu fotoğrafı çekmiştim. Meğerse yalnızlığı, bakirliği seven öyle çok kişi varmış ki, Show dergide yayınlandığı gün, başka yerlere tatile gidenlerin rotasını değiştirip kendine çekmiş.
Bodrum'a yakın temiz, berrak denizi, beyaz etli leziz sokkan balıkları, Milas tipi halıları ile Gökova Koyu'nun Çökertme, Sedef, Yasemin gibi koylarının arasında tepeleri yangın geçirmiş olmasına rağmen doğal cazibesini koruyor.

Adalar ve Rüzgarlar Ülkesi Ayvalık - Balıkesir


Her yıl turist çekebilen özelliklere sahip Ayvalık'ta gezilip görülmesi gereken yerlerin başında Şeytan Sofrası geliyor. Yazı, kışı ayrı güzellikte ki ünlü tepenin çevreye hakim panoraması içinde bir çok ada, haritada izler gibi görünüyor. Ayvalık silueti üzerinde batan güneşin seyrine doyum olmuyor. Şeytan Sofrasında gün doğumu da en az gün batımı kadar etki yaratıyor. Ege'nin otlu mezeleri ve balıkları, görsel şölene tat üstüne tat katıyor.

Efsanevi Alevler Çıralı - Antalya


Efsaneye göre: Bu, Belerefon tarafından öldürülen Kimera adlı canavarın dilidir.
Anlatılanlara göre: Bir zamanlar Belerefon adlı yakışıklı bir delikanlı vardı. En büyük isteği Pegasus denen kanatlı ata binmekti. Ancak çok zordu bu ata binebilmek. Pegasus'u ne yapıp yapıp ele geçirmek isteyen delikanlı uğraşır, didinir, sonunda karşısına çıkan iyi yürekli bir yaşlının öğüdü ile Athena'nın Tapınağında bir gece uyur ve rüyasında tanrıçadan bir gem alır. Uyandıktan sonra atı arar, bulur ve altın gemi takarak üstüne atlar. Böylece gökler hakimi olur. Bir gün kaza ile kardeşini öldüren Belerefon çok üzülerek gurbete çıkar. B ir çok serüvenden sonra baş tarafı arslan, ortası keçi, kuyruğuda yılan olup ağızından alevler saçan Kimera canavarı ile karşılaşmak zorunda kalır.
Yayını ve oklarını alarak uçan atına atlar, Kimera'nın bulunduğu yere gelir. Canavar üstünde uçan Belerefon ve Pegasus'a bir şey yapamaz. Delikanlıda onu oklayarak öldürür. Fakat canavarın ağızından çıkan alevi söndüremez. İşte bu alev yıllardan beri dağın yamacında hala yanmaktadır.
Homer ve diğer ozanların eserlerinde sözünü ettikleri alev bu efsanedeki alevdir...


Koyun Sürüsünün Eve Dönüş Heyecanı Anadolu


Anadolu Anadolu'nun her yerinde görülür. Bir sürü, başında bir çoban, yanında bir de ya çoban köpeği karabaş, ya da Kangal cinsi, sürüyü yönlendiren, meraya götürüp getiren. Gün ağarmaya başlayınca otlama biter sürü eve dönüşe geçer ya işte tam da o an başlar telaş, heyecan. Birazdan hasret özlem sona erecek, beklemekte olan bebek kuzular, anne buluşması melemelerde devam edecektir, ta ki her kuzu annesine kavuşuncaya, hatta sütten karınlar doyuncaya kadar sürer me lemeler. Sürü'nün koyun kokusu sürüden önce gelir burnunuza, kulaklarınız deve çanı sesleriyle dolar, bazen yolu enine nazlı nazlı geçer beklersiniz geçmesini, bazen dayanamaz dalarsınız içine köpek nereden çıkacak korkusu içinizde olsa da.

Sayfa 1 2 3 4 5 6
.