|
|
Araçta yol arkadaşlığı çok önemlidir. Sürücü için araçta konuşulan
konular, konuşmanın ses tonu, dozu, şiddeti, yol boyunca sürücü üzerinde
tesirlidir. Akla hayale gelmedik istekler, kavgaya varan münakaşalar,
kıskançlıklar, sürücüyü gerer, reflekslerini, dikkatini, sürücülüğünü
olumsuz yönde etkiler. Bir de yolculukta hiç konuşmayanlar vardır
ki, onlarla yol hiç bitmez. Sürekli önüne bakanlar, sürücüye emirler
yağdıranlarla ise yol çekilmez olur. En kötüsü yolda siyah camlı gözlükleri
takıp uyuduğunu belli etmeyenlerdir. Bir çoğu gece yaşantısına alışık
olup, gündüz ışıklarından rahatsız olur. Ya da geç yatıp torbalaşan
göz altlarının makyajsız halinin görülmesini istemez. Takar kara gözlüklerini,
füme renkli oto camlarının arkasına saklanır. Bu yolcularla yolculuk
bir nevi cesetle gitmeye benzer, çoğu zaman sürücünün de uyumasına
neden olur.
Tek başınıza yolda yürürken eğer genç bir erkekseniz hanımlar pek
bakmaz, ya da bakmaya cesaret edemez, baktığı çakılsın istemez, karşı
taraf baksın diye bakmaz. Fakat yanınızda bir hanım varsa bu defa
nasıl olsa yanındakini bırakıp bana asılamaz, düşüncesiyle bakanların
sayısı bir anda artar. Otomobille yolculuklarda ise durum bambaşka
bir hal alır. Gidiş ve gelişte (aynı yönde giden araçları kastetmiyorum)
Hanımlar sürücüye, sürücüler ise sürücünün yanındakine bakar.! Bu
bakışmanın sebepleri şöyle sıralanabilir. Sürücü yola baktığı ve dikkatini
trafiğe verdiği için yanındakinin nereye baktığını, gözbebeklerini
nereye odaklayıp netleştirdiğini göremez. Bakmanın bir tehlikesi yoktur,
iki araç aksi yönde uzaklaşırcasına seyir halindedir, olay birkaç
saniyede son bulacaktır. Bu kısa sürede araç içindeki ünlü biri mi,
yakışıklı mı, değil mi, aracın plakası ne, nereli, modeli ne, nasıl
bir zevk seçimi sahibi gibi her sorunun cevabı için zihinde fotoğrafı
çekilmiştir. Sürücü ve yanındaki birbirlerine hissettirmeden rahatça
bakmışlardır. Bu onların yaya olarak, bu rahatlıkta yapamadıkları
yükümlülüğü olmayan bir bakışmadır. Yol boyunca defalarca tekrarlanır.
Herkesin özeli bir başkası için merak konusudur ya, bir de meraklılar
vardır, bunlar hiç bir arabayı kaçırmaz, gözleri fıldır fıldırdır.
Araç içinde kaç kişi var, ne giymişler, yüz ifadeleri nasıl, mutlu
mu, bedbin mi, kavgalılar mı, hepsini incelerler. Bu meraklı bakışların
başka nedenleri de vardır. Sizin gittiğiniz yönden gelen aracın üzerinde
yağmur damlaları veya kar tanecikleri varsa bu sizin biraz ilerde
nasıl bir hava ile karşılaşacağınızın ön habercisi olur. Araçların
üzerindeki bazen toz, bazen zift birazdan gideceğiniz yönde karşılaşacaklarınız,
yol hakkında bilgi verir. "Eyvah ilerde asfalt çalışması var"
fikri buradan çıkarılabilir. Trafikte yoğunluk artarsa, bu ya çalışma,
ya da kaza habercisi, hatta ilerde radar var, her kez yavaşlıyor,
demek olur.
Ege, Akdeniz tatil merkezleri güzergahlarında ten rengi, tatil sonrası
dönenlerin yüz ifadeleri, sürücü yanında oturanların suratlarının
asıklığı o amaçla o yöne giden bir başkası için hep bir şeyler ifade
eder. Yazının başından beri anlatmaya çalıştığım aslında ihanetin
ta kendisidir. Günün birinde biri size "Sen benim gözümün göz
bebeğisin, gözüm senden başka kimseleri görmüyor, derse de, siz yine
tam inanmayın. Kaçamak bakışmalar için mutlaka bir ihanet payı bırakın.
Bugüne dek yazılmamış bu bakir konu için "Bunun böyle olduğunu
sen nerden biliyorsun" derseniz, direksiyon başında bir milyon
kilometre yapmış kamera gözlü bir sürücü olarak bende size "Bu
saçları bu yollarda ağarttık derim".
|
|