Bu yazı ve fotoğrafları Gezi ve Tatil sitesine koymadan önce
düşündüm ve gördüm ki etrafımızda ne zaman, nereden geleceği belli
olmayan birçok tehlike bulunuyor. Amacım içinizi ürpertmek değil.
Fakat yaşanmış tecrübeleri nakletmenin bir vazife olduğunu düşünüyorum.
Özellikle doğa yürüyüşlerine çıkanlar çok da alışık olmadıkları
kent yaşantısından farklı ortamlarda daha tedbirli ve daha dikkatli
olmalıdırlar. Özellikle takılar, seçilen kıyafetler, taşınan büyük
sırt çantaları, ulaşım araçlarında ve yürüyüş sırasında bazen sorun
yaratabilir. Sık ağaçlı ortamlardan geçerken esneyen bir ağaç dalının
kulakta, kaşta, göbekte bulunan geniş halkalı bir küpeye (ya da
bir başka yere takılıp) girip yırtılmalara sebep olabileceği gibi,
dolu haliyle vücuttan büyük, ağır sırt çantalarının dar geçitlerden
geçişlerde, atlamanın, koşmanın gerektiği yerlerde ve anlarda kişiyi
zorladığı, riziko yarattığı yaşananlar arasındadır. Süs için parmağa
takılan şövalye yüzüklerinin çeşitli yerlere sıkıştığı, hareket
kabiliyetini engellediği görülmüştür. Hatta otostop yaptıktan sonra
kamyondan atlayan bir gencin şövalye yüzüklü parmağı kamyon kasasına
sıkışarak kopmasına neden olabilmektedir.
Doğa sporlarının tümüne katılanlar şartlara uygun giyinmeli, ekstra
aksesuarlardan kaçınmalı, uzun saçlar yerine göre toplanmalı, görüşü
engelleyecek biçimde bırakılmamalıdır.
Buna örnek olarak faal gazetecilik yıllarında rastladığım bir olayı
nakledeceğim.
Çalıştığı fabrikada dağınık saçlarını yün kurutma makinesinin millerine
kaptıran üç çocuklu bir hanımın kafa derisi kaşlarının altından,
ense bitimine kadar 50x30 ebadında tek parça halinde kopmuş, kaşları,
ense derileri ve bir kulağı ile beraber Fransız Pasteur hastanesinde
9 saat süren bir ameliyat sonucu yeniden yerine dikilmişti. Ender
rastlanan bu kazada, vardiya işçisi olarak çalışan genç kadın yün
kurutma bölümünde bantları harekete geçiren millerin yanına yaklaştığı
sırada merdane gibi dönen saçların ucunu kapan sistem, kısa sürede
kaptığı parçayı tamamen koparana kadar dönüşünü sürdürmüştü.
Saçlı
kafa derisi ayrı olarak hastaneye gelen ve doktorlara kanlar içinde
ki derisi yüzülmüş başı ile konuşan, genç olduğunu bu durumda kalmak
istemediğini ağlaya yakara anlatan genç kadın, mikro cerrahi ekibi
tarafından hemen ameliyata alınmıştı.
Narkozla uyutulan genç kadının önce saçı steril olarak yıkanmış,
saç derisi içine kopup yapışan saç telleri teker teker ayıklanmış
ve kopan parça ve saçlı deriyi besleyen sekiz ana damar mikroskobik
cihazlarla doğanın kusursuzluğuna benzer bir ameliyatla yerine dikilmişti.
Ameliyatı baştan sona fotoğraflamış, hasta kendine geldikten ve
daha sonraki günlerde de ziyaretine gitmiş, saçlarını tekrar taramasının
kendisine verdiği mutluluğu görmüş, sonraları kuaföre bile gittiğini
öğrenmiştim.
|