Hırka-i
Şerif ve
Camii...
|
İstanbul'un
Fatih ilçesinde bulunan cami 1851 yılında Sultan
Abdülmecit tarafından Hz. Muhammet'in Veysel Karani'ye
verdiği Hırka-i Şerif'in muhafaza ve ziyareti için
yaptırılmış. Aynı isimle anılan camide saklanan hırka
17. yüzyıl başlarında, el-Karani sülalesinden Şükrullah
Üveysi'den Sultan I.Ahmed'in fermanı ile alınmış çeşitli
yerlerde korunduktan sonra bu amaçla yaptırılan cami
içindeki yerine konmuş. Hırka-i Şerif yılın sadece
Ramazan ayında Kadir gecesine kadar öğlen ve ikindi
namazları arasında ziyarete açılıyor. Cami avlusuna
abidevi görünüme sahip üç kapıyla girenler kesme küfeki
taştan yapılmış, tek şerefeli iki minareli, sekiz
köşeli caminin sekiz pencereli kubbesi ile karşılaşıyorlar.Bahçenin
sağındaki kapı üzerinde Sultan Abdülmecid'in tuğrası
altında Hattat Kazasker Mustafa İzzeddin'in hattıyla
bir kitabe yer alıyor. Kubbe altında ise aynı hattatın
8 adet ayet levhası sıralanmış. Abdülmecit'in yazarak
imzaladığı 8 levhası minberin üzerinde yer alırken,
vaiz kürsüsü, mihrabı ve minberi kırmızı somakiden
yapılmış.
Hz.
Muhammet'in Mirac'a çıkarken üzerinde bulunan hırka
her Ramazan ayında dualarla korunduğu bohçaların içinden
çıkartılarak ziyaretçilerin görüşüne sunuluyor. 8
parçadan oluşan, bol kolları bulunan, 1,20 cm boyundaki
bej renkli hırka genç develerin boğazları altındaki
ince tüylerden yapılan yünle dokunmuş.
Hırka-i şerif ziyareti için, camii girişinden çıkış
ve iniş merdivenlerinde uzun sıralar oluşturan ziyaretçiler
huşu içinde hırkaya yaklaşmak, görmek, hatta dokunmak
istiyorlar. Cam kapaklı ahşap bir çekmecede bulunan
hırka yanındaki küçük bir şişeden çevreye yayılan
ve hemen hemen hiçbir yerde rastlanmayan amber esansı
kokusu ziyaretçileri farklı bir ortama götürmeye yetiyor.
Hırka-i Şerif Kadir gününden sonra yine dualarla sarılarak
bir dahaki ramazan ayına kadar camideki muhafaza yerine
konuyor.
Not:
Hırkanın kat yerlerinde meydana gelen tahribat nedeniyle
Hırka-i Şerif, 2009 yılı Ağustos ayında Ramazan boyunca
ziyarete açılamamıştır.
|
|
|