GEZİYORUM
Güney
sahillerinin gözdesi, Alanya
Her yıl gelişen Alanya, yerli ve yabancı turistlerin
gözdesi.
Antalya'ya bağlı ve birçok ilden daha büyük olan Alanya'nın
görkemli manzarasının en güzel seyredildiği yer, ilçeyi
ikiye bölen yarım adanın tepesinde yer alan kale çevresi.
Akdeniz'in önemli turizm merkezi Alanya, birbirinden cazip
aktiviteleri, görülecek yerleri, antik değerleri, renkli
gece yaşantısı, erken açılıp geç kapanan sezonu ve tertemiz
denizi ile yerli yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam
ediyor.
Her yıl biraz daha büyüyüp gelişen Alanya'nın 6.5 km uzunluğunda
ki kent surları ile çevrili kalenin yaklaşık 110 burçlu
duvarları Alanya'nın muhteşem manzarasını izlemek isteyen
turistlerin akınına uğruyor.
Alanya'da Tatil
160 bini aşkın yatağı ile konuk ağırlayan Alanya'da,
kahvaltı sonrası kilometrelerce uzanan kumsala erken saatlerden
itibaren yerleşen turistler, Akdeniz güneşi altında gün
boyunca denizin tadını çıkarıyorlar.
Su kayağı, jet ski, paraşüt, banana, kano, su bisikleti
ile gezip veya güneş şemsiyeleri altında kitap okuyarak
dinlenenler, öğlen yemeğini hafif geçiştirip akşama daha
iyi hazırlanıyorlar.
Plaj veya otel havuzlarını tercih edenlerin yanı sıra limanda
bekleyen teknelerle çeşitli yerlerde kumlanmadan denize
girmek isteyenler günübirlik turlara katılarak deniz üzerinde
esintinin avantajı ile değişik yerleri, koyları görme, bunalmadan
yüzme fırsatı buluyorlar.
Tekne
Turları
Alanya Yatçılar Kooperatifine bağlı 73 tekne iki sınıfta
toplanıyor ve 44 tanesi günlük tur için geri kalanı özel
tur için hizmet veriyor.
Sabah
10.30-11.00 arasında üzüm salkımı gibi dolup, birbiri ardına
kalkan teknelerde yerlerini alan yolculara "I Feel Good",
"Wonderful World", "Life is Life" gibi mutluluk hissettiren
melodiler eşlik ediyor. Günlük yemekli turlarda kişi başı
15-20-30 TL civarında ücret ödeniyor. Teknelerin ilk mola
yeri limanın dışında bulunan antik tersanenin önü oluyor.
Tertemiz ve dibi net olarak görünen denize sahip koyda yolcular,
Alanya'nın tarihi simgesi Kızıl Kuleyi, Alanya kıyılarını
seyrederek yüzme imkânı buluyorlar.
Mola sonrası yeniden demir alan tekneler, topluca Korsanlar
Mağarası, Fosforlu Mağara, Âşıklar Mağarasına, gidiyor,
antik darphaneyi görüyor, Kleopatra plajında, kale eteklerinde
ve yeni yapılan marina çevresinde yüzme molası veriyorlar.
Bazı tekneler İncekum'a kadar yollarına devam ederken, bazıları
yunusa çıkıyor!
Denizin açıklarında seyreden teknelere % 80 yunuslar yarışarak
eşlik ediyor.
Arzu edenlere tekneden gözlük, şnorkel veriliyor, üç metre
dipte yüzen, oyunlar yapan dost yunuslara yüzerek bakmak
mümkün olabiliyor. Akdeniz'in tertemiz ılık ve tuzlu sularına
kendilerini bırakanlar açık denizde serinliyorlar.
Teknede
verilen öğlen mönüsü tavuk but, kanat veya köfte ızgara,
spagetti, mevsim salatası ve iki çeşit meyve yiyen, dinlenmiş,
mutlu ve bronzlaşan tenleri ile limana saat 16.00 da geri
dönenler, akşam hazırlıkları için otellerin yolunu tutuyorlar.
Yağmur isimli tekne haftada üç gece mehtap turu da yapıyor.
Yağmur Boat Tour
Tel: 0(242) 512 55 81
Plaj yerine çevre gezilerini tercih edenlerin başlıca eğlenceleri,
rengi ve berraklığı ile denizden olduğu kadar, karadan gelen
konukların da yüzmeye ve piknik yapmaya doyamadıkları yeniden
düzenlenen "Ulaş Dinlenme Kampı" oluyor.
Meraklılar donanımlı dalış tekneleri ile su altını seyre
gidiyor veya 4x4 araçlarla safari turlarına katılıyorlar.
Kiralık motorlar, atv çeşidi araçlarla, faytonlarla geziye
çıkıyorlar. Alanya'da turistler Kızıl Kule, Tersane, Alanya
Kalesi, Alanya Müzesi, Damlataş Mağarasını görmeyi de ihmal
etmiyorlar. Özellikle Kızıl Kule şehir merkezinde olması
ve gizemli hali ile ziyaretçi akınına uğruyor.
Kızıl Kule
Giriş katı sergi galerisi olarak kullanılan, ışık efektleri
ile donatılmış kulenin ilginç mimarisi içindeki merdivenlerle
kule terasına çıkanlar, burada bol bol anı fotoğrafları
çekip, burçların arasından Alanya'yı tepeden seyrediyorlar.
Kızıl Kule'nin yanından ayrılan dar patika ise
eski Alanya evlerinin çokça bulunduğu kale içi semti Tophane'ye
ulaşıyor.
Burada bulunan çardak altı kafe ve büfelerde verilen kısa
molalarda limanı seyrederek tost, demli bir çay, soğuk bir
meşrubat içerek dinlenme imkânı bulunuyor.
Antalya yönünden başlayıp Gazipaşa sahiline kadar devam
eden kıyı bandı üzerindeki konaklama ve eğlence merkezleri
ile ilçeyi ikiye bölüp, yarım adanın tepesinde yer alan
Alanya Kalesi ziyaretçilerin vazgeçilmezleri gezi yerlerinin
başında geliyor.
Alanya
Feneri
Alanya'da yapılacak yürüyüşlerin en keyif veren yerlerinden
biri de kızıl Kulenin
devamında Dalgakıran üzerine çıkıp, bir tarafınıza denizi,
bir tarafınıza Alanya sahilini alarak yüksekten etrafa bakarak
yürümek olabilir.
Diğer yerlere nazaran daha esintili ve iyot kokulu temiz
havalı dalgakıran boyunca limanı, Alanya kıyılarını kaleye
uzanan genel manzarasını, limana giriş çıkış yapan teknelerin
fotoğraflarını çekmek, seyretmek bile dinlendirici oluyor.
Son yıllarda yapılan üç katlı deniz feneri gölgesinde veya
kayalıklardan çipura, zargana gibi balıkları tutmak, amatör
balıkçılar için oldukça zevkli dakikalar yaşatıyor.
Alanya Kalesi
Adeta koca bir fuar kent görünümü kazanan Alanya'da gün
batımında bambaşka bir atmosfer yaşanıyor. Sakin, keyifli,
serin geziler için akşam saatlerinde Alanya Kalesine çarşı
içinden veya Damlataş mağarası önünden çıkanlar, kale içindeki
Bizans kilisesi, sarnıçlar, kale burçlarını görüyor, kale
surlarında yürüyor.
Denizden 250 metre yükseklikteki "Adam Atacağı Kulesi"nden
denize taş yetiştirebilmeyi deniyorlar, gün batımını izliyorlar.
Restorasyon çalışmalarının devam ettiği kalede Kale giriş
kapısı ise bu yıl içinde restore edilen yerler arasında
bulunuyor. Kaleye çıkışta ve inişte bir birinden sempatik
hediyelikler haline getirilen su kabağından yapılma bebekler,
su kabağı tavşanlar, abajurlar, çeşitli dokumalar, el işi
oyalar, takılar ilgi görüyor.
Alanya merkezinde gezilecek yerlerden biri de çok renkli
sarkıt ve dikitlerin süslendiği Damlataş mağarası.
Çevresi yeniden düzenlenen restoran, otopark, plaj bölümü
daha kullanılır hale getirilen ünlü mağara ziyaret yerlerinin
bir başkası olarak ilgi çekiyor.
Beş gözlü Tersane, Bizans, Roma, Helenistik uygarlıklarına
ait eserlerin sergilendiği Alanya müzesi, Atatürk Müze Evi,
ilginç olduğu kadar iç ve dış modern mimarisi ile dikkat
çeken merkezdeki Kuyularönü Camii görülecek başka gezi ve
ziyaret yerleri olarak öne çıkıyor.
İlçe
merkezinde bulunan ve su parklarından biri olan Damlataş
Agua Center'ın su kaydıraklardan kaymak, su tünellerinden
geçip, rafting botlarında yol almak gençlerin rağbet yerlerinden
sayılıyor.
Alanya Belediyesinin yeni çalışmalarıyla halkın kullanıma
kazandırılmış ve palmiye ağaçlarıyla, kaktüsler, çiçeklerle
bezenmiş yüzme havuzlu, fıskiyeli su havuzlu, parklarda
dinlenmek, yürüyüşler yapmak, kortlarda tenis oynamak, oldukça
keyif veriyor.
Cuma günü pazar kurulan Alanya'da alışveriş bir başka zevk
sayılıyor. Daimi açık dükkânların, butiklerin, kuyumcuların,
halıcıların, dericilerin hediyelik eşya dükkanlarının bulunduğu
çarşılar ise dünyanın çeşitli yerlerinden gelen turistlerin
ayrılamadıkları yerlerin başında yer alıyor.
Alanya
Geceleri
Sahil boyunca ve çarşı içinde çeşitli restoran, bar, diskoların
yer aldığı Alanya Merkezine akşam saatlerinden itibaren
yoğun bir turist akını başlıyor.
Otellerin
yeni uygulaması ile her şey dâhil sistemde yemeklerini yiyen
turistlerle, yemeyi otel dışında yemeyi tercih edenler ve
bilhassa eğlence için barlara geliyorlar.
En çok rağbet gören yerlerin başında eski "Tek" binasının
yer aldığı alanda hizmet veren "Queen Garden" bulunuyor.
Etrafı alt katları bar olan binalarla çevrili bir meydan
içindeki restoranda yemek yiyenler, hem kaliteli servis,
hem de müzikli, eğlenceli, renkli bir akşam yaşıyorlar.
Yusuf Açlan ve Hasan Akyürek işletmesi olan restoran barda
servis elemanları ile barmenlerin katılımıyla çeşitli aktiviteler
düzenleniyor. Rusya, Almanya, Hollanda ve İskandinav ülkeleri
başta
olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden gelip, kısa sürede
birbirleri ile kaynaşan turistler, danslar, alevli yemeklerin
hazırlanışı, maytaplı içkilerle coşuyor, masalar arasında
kuyruk olup, halay çekiyorlar.
Müzik kabini olarak kullanılan eski model bir otomobil içinden
yapılan yayına, ülkelerinde duydukları popüler müziklere
hep bir ağızdan eşlik eden turistler, memnun ayrılıp, defalarca
aynı yere geliyorlar. Barın gözde ve sevilen kokteyl içkisi
Majito yeşil limon, nane, bakardi, limon suyu, soda, kırık
buz ilavesi ile hazırlanıyor ve çok seviliyor. Gece 00.03
'e dek sürüyor.
Queen's Garden Rez: 0(242) 511 15 82
"Bistro Elite" restoran bar ise bir başka gözde yer sayılıyor.
Kalabalıktan ayrı bahçe içi, havuz çevresinde bulunan masalara
yerleşenlere
saat 10.30 dan itibaren canlı müzik yapan bir grup eşlik
ediyor. Konuklar, Alanya gecelerine renk katan saksafon
nameleri arasında caz, rock, cauntry rock müzik örnekleri
arasında coşuyorlar.
Meşaleler yakılıyor, kâğıt peçete makinesi ile suni kar
yağdırılıyor, sis makinesinin çıkardığı dumanlar arasında
yerli yabancı turistler coşarak dans ediyorlar.
Barın en çok siparişi verilen içkisi ise bardaksız içiliyor.
Kocaman bir karpuz veya kavunun içi boşaltılıyor. İçine
tropik meyve suları, buz ve çeşitli kokteyl malzemesi konuluyor.
Portakal dilimlerinden kulak takılan karpuza, bıçakla ağız,
göz, burun yapılıp içine pipetler konuyor üzerine de maytaplar
yakılıyor.
Bu servis ve show masaya gelen doğum günü pastası gibi ilgi
çekiyor.
Bistro Elite. Hükümet Caddesi Tel: 0(242) 513 56 64
Bistro Bellman
Saatlerin 24.00'e yaklaştığı sırada restoran ve barlardan
ayrılanlar bu defa sabahı karşılayacakları diskolara akın
etmeye başlıyorlar.
Kıyı bandı üzerinde yer alan diskolar içinde en gözde olanlarının
başında "Bistro
Bellman" geliyor.
Diskonun uzun barı ve bar çevresinde oturanlarla, üst kat,
yan taraf, balkon, kapalı salon gibi çeşitli bölümleri dolduranlar,
ritmik müziğin akışına kendilerini kaptırıyorlar. Sıcağın
tetikledi atmosferde durgun hava dev vantilatörlerle dağıtılmaya
çalışılıyor.
Gecenin ilerleyen saatlerinde kırmızı meşaleler yanıyor,
sürekli ışıklarla çevreye renkler saçılıp, lazer Show yapılıyor.
Her an yeni bir şey oluyor veya olacakmış gibi bir intiba
yaratılıyor. Çoğunluğu genç hanım turistlerin doldurduğu
diskoda, fıçı bira başta olmak üzere içki çeşitleri ve enerji
içecekleri su gibi tüketiliyor.
Bistro Bellman. İskele Caddesi. Tel: 0(242) 512 19
92
Etkinlikler
İlçenin tarihi eserleri Kızıl kule, Alanya kalesi ve surları,
Tersane başta olmak üzere geceleri ışıl ışıl aydınlatılıyor.
İskele caddesinde çeşitli sponsor firmalar ürünlerini tanıtırken
çeşitli turnuvalar, etkinlikler, konserler düzenliyorlar.
Alanya'da her hafta turist değişiyor. Baş döndürücü güzellikte
turist hanımlar ara sokaklarda ki konaklama tesislerinden
plaja gidip gelirken, alış verişe çıkarken plaj kıyafetleri
ile dolaşıyorlar.
Cuma günü turist getiren İsrail gemileri limana yanaşıyor.
Bu nedenle güvenlik için özel gayret sarf ediliyor.
Gümrük sahası olan limanın kapıları girişlere kapatılıyor.
Gece görüşüne sahip 162 adet kamerayla kontrol altında tutulan
ilçede % 40'ı sivil giyimli özel güvenlik birimleri turistlerin
rahatsız edilmemeleri ve huzuru kaçıracak bir olay çıkmaması
için sürekli görev yapıyor.
|
1 Nisan'da turizm mevsimini açan Alanya, Kasım ayına kadar
yazı yaşıyor. Yabancı konukların ilgisiyle yıl boyu oturulan
ilçe soğuk, kar gibi mevsimsel olaylarla karşılaşmıyor.
Royal Garden Hotel, Gardenia Beach Hotel, Grand Kaptan Hotel
gibi oteller, arberetum benzeri bahçeleri, yüzme havuzları,
voleybol sahaları, sağlık salonları, saunaları, alışveriş
dükkanları toplantı salonları ile hem tatile hem de konferans
toplantılarına da olanak tanıyorlar.
Gedevet Yaylası
Deniz haricinde gezi, piknik yapmak isteyenler için Türkiye'nin
merkezden en çabuk ulaşılan yaylalarından olan Gedevet Yaylası
deniz seviyesinden 1100 rakımda ve ilçeye 21 km uzaklıkta
bulunuyor.
Tüm yolları asfaltlanmış kimi apartman, kimi villa, kimi
çiftlik evi ile dolu yayla, 2006 yaz aylarında günü birlik
piknik alanına kavuşmuş.
Kalem gibi düz ve uzun boylu sık çam ormanı içine kurulan
mesire yerinde
kamelyalar, hamaklar, tuvalet, piknik masaları bulunuyor.
Geniş araç park yerine sahip alana, ücretsiz giriş yapanlar,
Park Orman isimli restoranda yemek yerlerse yediklerinin
ücretini ödüyorlar.
Çam kokulu mesire yerinde, yaz aylarının simgesi Ağustos
böceklerinin korosu altında tatilin, pikniğin tadını çıkarıyorlar.
Bilhassa Alanya nemli havası ve sıcağı ile etkilerken, Gedevet
Yaylası klimatik ortamı, nispeten serin havasıyla soluk
aldırıyor.
Yayla yolunda bulunan Dokuzoluk Köyünün, yan yana dokuz
çeşmesinden akan suyu beğeniliyor.
Yaşları 900 olduğu sanılan Dokuz anıt çınar ağacı ulu gövdeleri
ile hayret uyandırıyor. Yaşayan anıt ağaçların birinin boşalan
gövdesi, yazlık berber dükkânı olarak işlev görüyor!
Köyün misafirperver yerlileri esintili, gölgeli çınar ağaçları
çevresinde yaptıkları ahşap terasları, kahve ve buluşup
sohbet ettikleri yerler olarak kullanıyorlar.
Soğuğun ve sıcağın işlemediği doğal kovuklar:
Mağaralar
Hava şartları ister yağışlı ister soğuk olsun hiç üşümeyeceğiniz,
etkilenmeyeceğiniz yerlere, Antalya'nın güzel ilçesi Alanya'da
ki Dim mağarasına gidiyoruz.
Dim Mağarası
Yağmur sularının Kireçtaşı kayalarında neden olduğu yarık
ve çatlaklar boyunca oluşmuş doğal bir mağara Dim Mağarası.
Son jeolojik zaman diliminde mağarayı şekillendiren yeraltı
suları günümüzde daha da derinlere, yani Dim çayı seviyesine
inmiş.
Buna bağlı olarak mağara hacminin genişlemesi durmuş, fakat
damlataş oluşmalarının yer yer devam ettiği görülmüş. Yağmur
suları havada ki ve toprak örtüsündeki karbondioksitin bir
kısmını içine alarak, karbonik asit oluşturmuş. Karbonik
asitli sular kayaların yarık ve çatlakları boyunca sızarken,
kireç taşlarını eritmiş. Bu kireçli sular mağara başlangıcına
girdiğinde, basıncın azaltılmasıyla birlikte karbondioksitin
bir kısmı tekrar havaya geçerek ve kireç çözeltisi tortulanmasını
sağlamış.
Bu sürecin binlerce yıl devam etmesiyle, mağara tavanından
aşağı doğru dikitler oluşmuş.
Dikitler, zamanla büyüyerek ve bazen de birleşerek doğal
sütunları oluşturmuşlar.
|
Dim mağarasının oluşum yaşı hakkında araştırma yapılmakla
beraber, yaşının Türkiye'deki diğer karstik mağaralar gibi,
yaklaşık 1 milyon yıl olacağı tahmin ediliyor.
Dim mağarası, 360 m uzunluğunda ve 10-15 m genişliğinde.
Deniz seviyesinden 232 metre yukarıda yer alıyor.
İçindeki damlataş oluşumlarının zenginliği ve gölcükleri
ile Avrupa'nın sayılı, Türkiye'nin ise ikinci büyük mağarası
olma özelliğini taşıyor.
Eski çağlardan beri yöre halkı tarafından bilinen ve barınak-ağıl
olarak kullanılan Dim mağarası, mağara bilimcileri tarafından
araştırılarak 1986'da ortaya çıkarılmış.
Dim mağarası yurdumuzda özel girişimcinin açtığı işlettiği
ilk mağara olması açısından da önem taşıyor. Mağ. Tur. A.Ş.
mağarayı turizme kazandırmak amacıyla, 1997 yılında bakanlık
onayı ile Orman Genel Müdürlüğü'nden kiralamış.
Dim mağarası, 1990 yılında doğal sit alanı ilan edilerek,
1998 yılı Eylül ayında ziyarete açılmış.
Yıl boyu her gün 09.00-17.00 arası açık ve girişi ücretli
olan Dim Mağarası içinin sıcaklığı, yaz - kış 18 derece.
Mağaraya ilk giren, planlarını çizen ve ölçümlerini gerçekleştiren
Dr. Nuri Gürdal, yürüme platformlarını yaparken mağara oluşumlarının
spot ışıklarından zarar görmemesi için olağanüstü dikkat
gösterdiklerini belirtiyor.
Yürüme parkuru, metal korkulukları ile gezi alanları belirlenirken,
ısıyı arttırıp yosunlanma ve kararmaya neden olabileceği
için ışıklandırma ölçülü tutulmuş.
Damlataşlar tel örgülerle korunmuş, ücretsiz olan fotoğraf
çekimi için sehpa ve yüksek asa film gerektiren mağarada,
elektrik kesilmesi halinde, 5 saniyede devreye giren jeneratör
bulunuyor.
Gişede ise broşür ve kartpostallar satılıyor.
Dim mağarası gezi yolu
Mağaralar genellikle kasvetli, nem oranı yüksek basık tavanlı
olur ama Dim mağarasında içinizi daraltan bir atmosfer ile
karşılaşmıyorsunuz. Mağara ağzına merdivenle çıkıp patikaya
girince, yol içerde ikiye ayrılıyor. 50 metrelik galeriyi
görüp geri dönüyor ve uzun bölümü geziyorsunuz. Sonunda
yeşil bir göl bulunan 300 metrelik yürüme alanına sahip
galeride şaşırtıcı oluşumlar ziyaretçileri hem büyülüyor,
hem de hayran bırakıyor. 18 derecede gömlekle gezebiliyor,
üşümüyorsunuz.
Klip çekimi için ideal bir mekân olan mağara inişli, çıkışlı
bölümlerinde sarkıt, dikit, perde ve makarna oluşumları,
Pamukkale salonundaki mağara gülleri, travertenleri ile
görülmesi gereken mağaraların başında geliyor. |