GEZİYORUM
Tarih, balık ve
serin sular diyarı; Enez...
Edirne İli'ne bağlı sınır kasabası Enez, Cenovalılaradan
kalma surları, Bizans Kiliseleri ve Osmanlı mimari eserleriyle
bir kültürler mozaiği konumunda. Şirin kasaba uçsuz bucaksız
sahilleri, türlü çeşit balıklarıyla gözlerden uzak olmanın
yalnızlığını yaşıyor...
|
Edirne'nin Yunanistan sınırına komşu kasabası Enez, 1960'lı
yıllara kadar unutulmuşluğun acısını yaşamış. Eski çağlarda
İlyada Destanı'nda, tarihçi Herodot'un
eserlerinde adına "Aions" olarak rastlanan Enez, yola kavuştuktan
sonra antik kent olarak Türk turizminin gündemindeki yerini
almaya başlamış.
Ancak antik kent sınıra yalınlığı dolayısıyla askeri bölge
kapsamında kendini pek duyuramamış. Adnan Menderes iktidarı
döneminde Meriç'in taşmasını önlemek için nehre paralel
bir set inşa edilmiş. Setin üstünde dolaşmak, nehre ve vadiye
doğru uçuşan göçmen kuşları izlemek oldukça enteresan gelebilir
ama sınırda olmanın bazı yasakları da beraberinde getirdiğini
unutmamak gerekiyor!
Sanat ve kültür merkeziydi
Belde
M.Ö.7500 yıllarına uzanan tarihi zenginliğe sahip. M.Ö.
1000 yıllarında Poltybria bir trak kenti olarak ünlenmiş.
M.Ö. 7 yüzyılda ise Aiolialılar tarafından tekrar kurulmuş
ve Ainos adını almış.
M.Ö. 513-478 yılları arasında tüm Anadolu ve Trakya toprakları
gibi, Pers hakimiyeti altına girerek, Helenistik Çağda,
Plolemayosların egemenliğini kabul eden Enez, sanat ve kültür
merkezi olarak gelişmeye başlamış. M.Ö.190
yılında görece bağımsızlığını elde etmiş.
Ortaçağda kent Cenovalıların eline geçip uzun süre liman
olarak kullanılmış.
1456 yılında Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarından Has
Yunus Bey tarafından Osmanlı topraklarına bağlanan Enez'de
daha sonraları bu komutan adına bir türbe yapılmış. Bugün
Enez'de toprak üzerinde görülen en önemli kalıntı ortaçağa
ait kaledir. Cenovalı Gattelusi ve Doria ailelerine ait
olan surlarda bu ailelere
ait armalara da rastlanıyor.
Kale giriş kapısının doğusunda ise Bizans çağına ait Ayasofya
Kilisesi'nin, daha sonra Fatih Camii haline dönüştürülmüş
izlerine rastlanıyor. Türkiye'deki Bizans Kiliselerinin
en önemlilerinden biri olan kilise Apsis (Mihrab kısmı)
kuzeye bakarken müslümanlarca kıble yönünde çevrilerek yapıya
bir minare eklenmiş.
Denize atık ulaşmıyor
Enez, denizle nehrin flörtünden doğan irili ufalı pek
çok gölün kaynaştığı 483 kilometrekarelik alana sahip bir
ilçe. Gala Gölü, Tuz Gölü, Karagöl ve Peso Gölü bunlardan
sadece bir kaçı. Bir başka deyişle Enez suların kavşak noktası.
Bir yanda deniz, diğer tarafta nehir ve alüvyonların oluşturduğu
göller...
4
km uzunluğundaki Altınkum sahili gerçek anlamda tertemiz
bir suya sahip. Arıtma sorunu yıllar önce çözüme kavuştuğu
için denize atık ulaşmıyor.
Kıyı şeridinde bulunan barakalar yıkılmış, yaz aylarında
Enezliler denize Villalar sahilinden giriyorlar. Zengin
balık çeşitlerine sahip Enez'e, İtalyan avcılık dergileri
bile yer vermiş.
Her yıl Haziran ayında Enez'de av ve balık festivali de
düzenleniyor. Balıkçılık özellikle Sulataniçe ve Vakıfköylülerin
uzmanlık alanı olarak gösteriliyor. Bölgenin bir özelliği
de deniz ile göllerin birbirine karışmasından dolayı hem
tuzlu hem de tatlı su balıkçılığının gelişmiş olması. Meriç
Nehri'nde ve Gala Gölü'nde yakalanan yılan balıklarının
müşterisi İtalyanlar. Kılçıksız ve yağlı etiyle rağbet görüyor.
Enez'i dünyaya tanıtan bir başka balık ise "Üzmene Kefali".
Deniz ve bataklık arasında kalan Üzmene Gölü'nde yakalana
bu kefal türünün bembeyaz eti ızgara için ideal sayılıyor.
Enezliler, yıllar önce yakaladıkları ürünleri pazarlamak
için balıkçılık kooperatifi kurmuşlar.
Balıkçıl Cenneti
Bahar aylarında Enez'e gidenler, balıkçıl türü kuşların
kalabalıklığı ile karşılaşıyorlar.
Gerçektende
temiz hava ve balık türlerinin zenginliği bölgeyi kuş cennetine
çevirmesine neden oluyor. Kuğuların, flamingoların, balıkçıl
kuşların göl üstündeki danslarını seyrederken otonuzun radyosunda
Yunan müziği çalan istasyonları dinleyebilirsiniz.
Yüzünüzü okşayan ılık meltem mevsim yaz bile olsa akşama
doğru sertleşerek üşümenizde etken olabiliyor.
Fotoğrafa meraklıysanız askeri noktalarda ve objektifinizi
Yunan hududuna doğru çevirmemeye özen göstermelisiniz.
|