GEZİYORUM
Akdeniz'i tepeden
seyreden kuytu tatil beldesi Kalkan
Kalkan, ekonomik tatil imkanı, zengin tarihi çevre dokusu,
yatların konaklayabileceği ve her türlü ihtiyaçlarını
karşılayabilecekleri marinası, barları, yat limanı çevresindeki
balık lokantaları, incik boncuk ve el işi satan tezgâhları,
dükkânları, pansiyonları ve otelleriyle belde gürültüden
uzak, sakin bir tatil geçirmek isteyenlere değişik bir
atmosfer sunuyor. Teraslar üzerine kurulu restoranları
ile de “Teras Cenneti” olarak da adlandırılan Kalkan’da
yemek yerken doyumsuz deniz ve günbatımı manzarası sizlere
eşlik ediyor.
Kalkan’ın marinası günü birlik tekne turlarının sefere
çıkışı, seferden dönüşü, konaklama yapacak yatların
giriş çıkışları ile sürekli bir canlılık yaşıyor. Kalkanın
küçük, ama koyun yanı başında bulunan küçük çakıl taşlarından
oluşan sahilli halk plajı ise Kalkan içinde denize girmek
isteyenlere hizmet veriyor. Mavi Bayraklı berrak ve
serin denizi ile Kalkan’da yılın 9 ayı denize girebilirken,
Halk plajı olarak bilinen şehir merkezindeki plajda
şezlong ve şemsiye kiralayarak tüm gününüzü kumlanmadan
geçirebiliyorlar. Yılın 300 günü güneşli geçen ve deniz
suyu sıcaklığının 16 derecenin altına düşmediği Kalkan,
yüzücüler ve dalış tutkunları için 9 ay boyunca, yerli
yabancıların sağlıklı yaşam için yıl boyunca tercih
ettikleri bir yer olarak biliniyor. Yaz aylarında 10.000’i
aşan nüfusun bir kısmını Kalkan’da mülk edinen İngiliz
vatandaşları oluşturuyor.
Konumu
Antalya ili sınırları içinde yer alan Kalkan, Fethiye’ye
de çok yakın olan, yokuşları ile ünlü olmasıyla ve küçük
bir alan dışında etrafında dik yamaçları üzerine yerleşmiş
konumu sebebiyle her mekândan emsalsiz güzellikte bir
manzara’ya sahip.
Belde başlıca 3 ana bölgeye ayrılmış, koruma altında
olan eski evlerden oluşan dar sokaklı tarihi evlerin
bulunduğu yerleşim yeri günümüzde çarşı ağırlıklı olarak
kullanılıyor. Yükselen yamaçlara doğru yapılan tatil
villalarının oluşturduğu yeni yerleşim yerleri, manzara
seyir amaçlı yamaca doğru kurulmuş. Kalkan’ın Kalamar
olarak adlandırılan Batı kısmı, mavi bayraklı koylara
sahip güzel otellerin ve villaların bulunduğu kısım.
Kalkan merkezine ters yönde olan panaromik ve gün batımı
manzaralı Kışla ise, her geçen gün daha fazla gelişme
gösteriyor.
Kalkan merkezde eski bir Ortodox kilisesi olan yapı
günümüzde Cami olarak hizmet veriyor. Eski Kalkan evleri
begonvil çiçekleri ile sarılmış olup, dar sokaklar ile
kıvrılarak limana iniyor.
Genellikle
beyaz duvar, karşıt, küçük bir avlu ve bahçe içeren
evler, taş binalar, küçük ahşap pencereleri, panjurları,
tahta balkonları ile tipik Kalkan yapılarını oluşturuyor.
Dar sokaklar ve iç içe geçen evler tipik Kalkan görüntüleri
sergilerken, yazın aşırı sıcağından korunmak için evlere,
serinleme amacına yönelik balkonlar, teraslar, avlular,
serin alanlar kazandırılmış.
Eski evlerin çoğu alt katlar dükkân, üst katlar konut
olarak kullanılıyor. Kalkan’dan açık denizi seyretmek
kadar, sahilinde dalgakıran boyunca Kalkan’ı yürüyerek
seyretmek ise başlı başına bir zevk sayılıyor.
Tarihçesi
Günümüzden yaklaşık 3000 yıl önceki Likya Uygarlığı’nın
yaşadığı ve sayısız kentler kurulmuş olan Antalya ile
Fethiye arasındaki topraklarda bulunan Kalkan, bu döneme
ait şehir kalıntısı veya yerleşim görülmüyor. Kalkan’ın
bundan 150 – 200 sene önce yakınında bulunan Meis isimli
Yunan adasından gelen tüccarlar tarafından kurulduğuna
inanılıyor.
Tarih boyunca güvenilir bir liman olması sebebiyle Elmalı-Gömbe-Bezirgân
yörelerinden gelen tarım ve orman ürünlerinin pazarlandığı
ve yüklendiği bir liman olarak önemini korumuş olan
Kalkan Limanına gelen mallar, develerle iç kesimlere
(Elmalı, Xantos) taşınmış.
Bölgeye deniz yolu ile gelen gemiler kömür, ipek, zeytinyağı,
şarap, pamuk, hububat, susam, un, üzüm gibi ürünlerin
ticaretinin yaparken Kalkan limanını kullanmışlar.
1942 yılı mübadele döneminde o günün yerli halkının
Kalkan’dan ayrılmasıyla nüfusu eksilen Kalkan, çevre
köylerden gelen yeni sakinleriyle tekrar canlanmış ve
1970'li yıllardan sonra Antalya karayolunun açılmasıyla
deniz ticareti zayıflayarak hemen hemen yok olma noktasına
gelmiş. Turizmin gelişmesi ve yabancı uyruklu kişilerin
beldeyi ziyarete gelmeye ve bir kısmının burada yaşamaya
başlamasıyla birlikte, değişik yan sektörler ve iş kolları
oluşmuş ve çevre yerleşimlere bağımlılık azalmış.
Kalkan beldesi,1920'li yıllara kadar Kalamaki adıyla
anılan eski bir Rum balıkçı köyü olup, günümüze kadar
gelebilen köyün kilisesi, bugün cami olarak kullanılmaktadır.
Kalkan’ın sırtını yasladığı dağlara doğru yayılan kentin
eski dokusunun bulunduğu bölüm, koruma altında bir bölge
olup, ‘Köyiçi’ olarak adlandırılır. Beldenin batı bölgesinde
Kalamar, doğusunda Kömürlük ve Kışla, kuzeyinde ise
Kızıltaş Mevkii yer alıyor.
Bölgenin halkı güzel vadideki Bezirgân adlı dağ köyünde
yaz aylarını geçirip, kış aylarında da deniz kenarı
Kalkana iniyorlar.
Çevrede gezilecek yerler
Antalya ile Fethiye arasındaki toprakların hemen hemen
ortasında bulunan beldemizde bu döneme ait şehir kalıntısı
veya yerleşim olmamasına rağmen yakın çevresinde bir
sürü antik kent ve kalıntı bulunuyor.
Fethiye’den Antalya’ya kadar süren 509 Km’lik Likya
Yolunun üzerinde olan Kalkan, Fethiye’ye doğru Patara,
Xantos, Letoon, Pınara, Sidyma ve Tlos antik kentlerine,
Antalya’ya doğru ise Simena ve Myra antik kentlerine
çok yakın olması sebebiyle günübirlik geziler yapılabilir.
Kalkan çıkışlı turlarda Kaş ilçesi başlı başına görülmesi
gereken yerlerin başında yer alıyor.
Fethiye Saklıkent, 8 Km içerilere kadar giden kanyonu
ile sıcak yaz günlerinde, ahşap asma yollardan geçip,
dinlendirici su içinde kanyonun derinliğinde ilerleyebileceğiniz
serin bir alternatif.
Caretta kaplumbağalarının da üreme bölgesi ve 18 km’lik
Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise en büyük 2. büyük
plajı olan Patara Plajı görülmesi gereken yerlerden
biri olarak rağbet görüyor.
Kalkan belde sınırları içinde olan Mavi Mağara ve Güvercin
Mağara’sı da turistlerin yoğun ziyaret ettiği yerler
arasında yer alıyor. Yayla turizmini sevenler için Gömbe
Yaylası, Elmalı ve çeşitli köyler bulunuyor.
Kaputaş Plajı
Kalkan sınırları içinde olan Kaputaş Plajı altın sarısı
kumları ile Türkiye’nin tanıtım afiş ve filmlerinin
vazgeçilmez ve en imrendirici plajlarından birisi olarak
yakın çevreden gelen deniz severleri ağırlıyor.
Kalkan’a 10 dakika mesafede olan ve Kaş sahil yolu üzerinde
bulunan kanyon ağzı plaj, karayolundan transit geçenlerin
bile tepeden durup seyrediyor fotoğraf çekiyorlar. Plaja
187 adet basamaktan oluşan dik beton merdivenlerle iniliyor.
Plajın en önemli özelliklerinden birisi ise, kıyıdan
kısa sürede denizin derinleşmesi nedeniyle deniz suyuna
dalgalarla kum karışmıyor ve sürekli berrak derin mavi
rengini koruyor olması.
Kanyon’dan gelen ve yer altına inerek akmakta olan suyun
deniz kıyısında kumlar arasından süzülmesi sonucu suyu
genel olarak serin ve türkuaz renginde görünüyor. Kanyon
içerisinde bahar aylarında küçük bir şelale oluşuyor.
Yaz aylarında güvenlik için jandarma karayolu üzerinde
nöbet görevi yapıyor. Kaputaş Plajına Kalkan’dan sürekli
olarak minibüs seferleri yapılıyor.
Bu
tarihi ve doğal güzellikteki yerleri ziyaret için Kalkan’dan
yapılan günlük turları seçebilir ya da araç kiralama
yolu ile günübirlik ziyaret edilebilir.
Ayrıca Yat Limanından her gün tekne gezilerine katılabilir
ve bölgeyi bir de denizden keşfe çıkabilirsiniz. Dünyanın
nadir bölgelerinde bulunan deniz çayırları ile Kalkan
eşsiz bir denizaltı manzarasına sahip olması, bölgede
en önemli spor etkinliği olan ve profesyonel eğitmenler
tarafından gerçekleştirilen Dalış sporunu destekliyor.
Bölgede hüküm süren iklim özellikleri sebebiyle yılın
9 ayı dalış yapılabiliyor.
Coğrafi olarak çevresinde yükselen tepelerin yamaçları
üzerine büyümeye devam eden Kalkan üç tarafının dağlarla
çevrili olması sebebiyle çanak şeklinde bir yapıya sahip,
bu nedenle rüzgârın bu çanak içerisinde termik oluşturması
Yamaç Paraşütü sporuna da olanak sağlıyor. 1,050 metre
yüksekliğindeki platformdan yapılan atlayışlar, hava
şartlarına göre 15 dakika ile 25 dakika arası sürebiliyor.
Kalkan’a yarım saat uzaklıktaki Eşen Çayı’nda Rafting
ve Kano sporları da yapılıyor. Bundan başka Su Kayağı,
Jet ski, Ringo vs. gibi her türlü su sporları profesyonel
firmalarca düzenleniyor.
Bezirgân Köyü
Kalkan’a uzaklığı 17 km olan ve Beldenin en eski köylerinden
olan Bezirgân’ın tarihi hakkında çok fazla bir bilgi
bulunmuyor. Köyden 15-20 dakika yaya olarak ulaşabileceğiniz
Pirha antik şehri, Orta Likya’nın en büyük kentlerinden
birisi olarak gösteriliyor.
Denizden
850 metre yükseklikte kurulan kentin bulunduğu dağın
yamacında, çok sayıda kaya mezarı, çevreye dağılmış
lahitler yer alıyor. Burada bulunan üç tane kadın heykeli
bugün Antalya Müzesinde sergileniyor.
Köyün yakınlarında olan İnbaş mevkiinde yine aynı isimle
anılan oldukça büyük bir mağara da bulunuyor. Köy turizminin
en güzel örneklerinden olan Bezirgân’a, yerli yabancı
birçok turist ziyaret ediyor. Eski Kalkan’lıların yaz
aylarında, sıcak ve kavurucu Akdeniz ikliminden kaçarak
köyde ki evlerine gelişleri ile yaz aylarında nüfusu
artış gösteren, Bezirgân’da yaz aylarında turistler
için at ve dağ yürüyüşü turları da düzenleniyor.
Turistler tur sırasında köy evlerine konuk ediliyor,
bahçelerde ağaç altına kurulmuş direkler üzerindeki
esintili teraslarda yapılan gözlemeleri yiyip, köy ayranı
içiyorlar.
Yayla köylerinde diğer seçenek ise keçi peyniri fırında
alabalıklarıyla beğeni kazanan, İslamlar Köyü Bodamya
olabilir. Tarihi Miras olduğu için devlet arşivlerine
alınan yüzyıllardır tahıl koymak için kullanılan Tarihi
Tahıl ambarları günümüzde bir dönem kışı sahilde geçiren
köylülerin değerli eşyalarını koruduğu birer ‘kasa’
olduğu ortaya çıktı.
İçinde değerli eşyaların da bulunduğu ambarları yaz
kış bekleyen görevlinin ücretinin de ‘tahıl’ olarak
ödendiği söylenmektedir. Üçgen alınlıklı ahşap yapıları
ile Çok ilginç olan ambarların en büyük özelliği hiç
çivi kullanılmadan birbirine geçme usulü ile yapılmış
ahşap malzemelerden oluşması.
Likya döneminden kalan, evlerinin ve mezarlarının üçgen
formunu yaşama yansıtan geleneğin bir mirası olarak
kabul ediliyor.
Köye gidenlere, Güneyin mıhlaması sayılan sündürme,
yöresel otlardan yapılan gözleme, bazlama, bölgeye has
çam balı, süzme yoğurt ve keçi peynirini tatmaları tavsiye
ediliyor.
Kalkan’da Alışveriş
Kalkan’ın tarihi özellikleri olan binaları ile çevrili,
begonvillerin süslediği dar sokakları olan çarşı’da
alışveriş için her türlü eşyayı ve el sanatları ürünlerini
bulabiliyorsunuz. Beldede bulunan Büyük marketlerden
ya da Perşembe günleri kurulan pazardan da ekonomik
bir şekilde alışveriş yapılabiliyor.
Villalarda apart dairelerde kalanlar ve yerli halkın
büyük rağbet ettiği pazarda sebze meyveden lokuma her
ihtiyaca cevap verecek taze ve zengin çeşit bulunabiliyor.
Kalkan çarşısı içinde, sabah kahvaltısı veren küçük
çaplı işletmeler, lokanta ve nargileci, çeşitli dükkânlarda
ise yazlık hafif kıyafetler, plaj giysileri, plaj malzemeleri,
güneş gözlükleri, şort, mayo, pantolon, çantalar, sandalet,
ayakkabılar satın alınabiliyor.
Yabancılar ve yat yolcusu turistlere yönelik hediyelik
ve yöresel eşyalar da düşünülmüş. Bunlar arasında antika
abajurlar, takılar, boncuklar, çini fayanslar, çini
tabaklar, çerez kâseleri, fincan, cezve, bardak ve kupalar,
bakır ve ahşap yapım dekoratif süs eşyaları, kilimler,
heybeler, halı ve çeşitli örtüler, dokumalar, yöresel
bezler, dekoratif özellikli cam mamuller, kalkan resimleri,
kuyumcu ve büfeler her ihtiyacı karşılamaya imkân sağlıyor.
Sağlık ocağı, üç eczane bulunan Kalkan’da altı banka
şubesi hizmet veriyor.
|