GEZİYORUM
Şelale
Pikniği,
Bursa'nın Osmanlı izlerini
taşıyan Cumalıkızık Köyü'nün biraz ilersindeki Saitabat
Şelalesi'nde sakin, serin ve tarihi bir yolculuğa çıkıyoruz...
Coşkun
bir şelale... Gürül gürül sesi ile akarak önünüzden koşarcasına
geçiyor. Su sesine karışan alabildiğince kuş sesi... Yemyeşil
çimenler ve çınar ağaçlarıyla çevrili bir alan... Saitabat
Şelalesi işte böyle bir atmosfer sunuyor sizlere...
Bu ortamda piknik ve spor yapmak, yemek yiyip yürüyüşe çıkmak
ve dinlenmekten başka yapılacak pek bir şey yok.
Uludağ eteklerindeki bu mekan büyük bir bahçe görüntüsünde.
Şelalenin aktığı kanyon ve suyun yarattığı serinliği yaşamak
insanın yaşama arzusunu da artırıyor.
Çevredeki kır lokantalarında piknik yapmanın tadına doyamazken,
doğa harikası ortamda ayrılmak istemiyorsunuz.
Saitabat Şelalesi'nin diğer ayrıntılarına geçmeden önce
yol üzerindeki uğrak noktalarını gezip, şelale pikniğine
bu şekilde döneceğiz.
Yola İstanbul'dan sabah çıktıysanız öğlen saatlerinde Bursa'ya
ulaşmış oluyorsunuz. Hazır buraya kadar gelmişken İskender
Kebapçısı ilk uğrak noktanız olabilir.
Acıkan mideniz, artan iştahınız, sabırsızlığınızı körüklese
de ünlü kebapçının her nedense yüzleri hiç gülmeyen garsonları
siparişinizi alıp hazırlandıktan sonra kebabınızı geçte
olsa sofranıza getiriyorlar. Bursa'dan ayrılıp Ankara yönüne
devam ederken ikinci uğrak noktanız Cumalıkızık Köyü olacak.
Yol
üstü bir mola Cumalıkızık
Tarihi evleri, camisi, çeşmesi, daracık sokakları, çağa
ayak uyduran yaşantısıyla Osmanlılar'dan kalan bu sevimli
köy, yabancı turistlerin de ilgi odağı olmuş.
Tamamı sit alanı olan köy içinde beton yapı apartman hiç
yok. 350 haneli Osmanlı köyünün şirin ve sağlıklı yapıları
çeşitli restorasyonlarla günlük hayata ayak uydurmuş.
Kimisi gözlemeci, kır lokantası, bazısı pansiyon olmuş.
Köyün daracık sokaklarında yürürken kendinizi tiyatro dekoru
içinde sahnede hissediyorsunuz. 700 yıl öncesine dayanan
tarihi evlerde film çevirenlere bile rastlıyorsunuz.
Yerli köy halkı köylerini ziyaret eden turistlere evlerine
gelmiş konuk misafirperverliği gösteriyor.
Narenciye dışındaki kiraz, ceviz, kestane başta olmak üzere
ahududu, meyve ve sebzeleri yetiştirmek için yaptıkları
çalışmaları gözlemliyorsunuz. Çalışkan köy halkının
bir kısmı ise köy evlerinin bahçelerine açtıkları gözleme
üniteleri ile konukları hem soluklandırmak, hem köy atmosferini
yaşatmak, hem de tanesi 1 milyon liradan satılan patatesli,
peynirli, patlıcanlı, tahinli çeşitli otların ilavesiyle
hazırlanan gözlemeleri damak zevkinize sunuyorlar. Fotoğraf
çekmek, resim yapmak gibi sanatsal faaliyetlere imkan veren
Cumalıkızık Köyü'nden ayrılıp bu defa 3 km öteye, Bursa'dan
12 km uzaklıkta yer alan Saitabat Şelalesi'ne geliyorsunuz.
Saitabat'ta şelale pikniği
Suyun debisine yıllarca meydan okuyan sert kayalardan oluşan
kanyonun gözünden tepinircesine dökülen şelale suyu yüzünüze
serinlik olarak yansırken eğer varsa kafanızı kurcalayan
tüm sorunlardan, stresten daha oracıkta kurtuluyorsunuz.
Çevreye
yayılan botanik kokusu Ege, Akdeniz bitki dokusunu çağrıştırırken
bu kokuya karışan tereyağlı alabalıklar iştahınızı kışkırtmaya
yetiyor.
Şelalenin yokuş aşağıya aktığı bölümde her iki yakada yer
alan kır lokantalarının davetkar masalarına konuk oluyorsunuz.
Ve gün boyunca siparişlerinizi temiz havada yemenin zevkine
varırken, kulaklarınızda uğuldayan su sesi nedeniyle hiçbir
şey düşünemiyor ve tüm yorgunluğunuzun vücudunuzdan süzülüp
gittiğini fark ediyorsunuz.
İstanbul'dan çıkışta, rahat bir yolculuk için Bayramoğlu
- Darıca Sapağı'na kadar otoyolu tercih edilebilir.
Gişelerden geçip eski yoldan feribot iskelesine ulaşanlar,
dolunca kalkan feribotlarla yaklaşık 40 dakikada Topçular
İskelesi'ne yanaşıyorlar.
Gidişte ve dönüşte eğer hafta sonu seçilmişse gişelerden
geçmek, vapur sırasında beklemek gerekiyor.
Bu beklemelerde ve feribot içinde mevsim meyveleri, Trabzon
ekmeği, güneş gözlüğü, su, meşrubat, korsan kasetçi, pişmaniye,
cep telefon adaptörü, gazete gibi satıcılar, Eskihisar-Yalova'ya
otostop yapanlar dahil otonuzu bir çok kişi ziyaret ediyor!...
Meraklı bakışlarıyla dolaşıyor.
Türkiye'nin hiçbir yerinde görülmemiş bir uygulama olan
Yalova yönünden gelip, Topçular İskelesi'ne dönecek araçlara
ayrılmış orta şerit uygulamasına nihayet son verilerek üst
geçit yapıldığı için, çevrede yol standartlarına uygunluk
göze çarpıyor.
Gemlik rampası asfaltlama çalışmasıyla düzenlendi...
Çevre
yolları Bursa kent içine girmeden, Ankara ve Çanakkale yönüne
dönenlere kolaylık sağlasa da anayola birleşme noktaları
pratik değil.
Bursa kent girişi genişletme ve asfaltlama çalışması gibi
nedenlerle araçların tek sıra dizilerek trafik yoğunluğu
yaşamanıza neden oluyor. Bursa merkez girişi göbekten sola
Ankara yönüne dönerken 9 km sonra Cumalıkızık, 12 km sonra
Kestel'e girmeden Saitabat girişini takip ederek çimento
fabrikasının arkasındaki yoldan hafif meyilli rampayı birkaç
keyifli virajla çıkılıyor.
Keyifli yolun devamında önce Derekızık Köyü'nü geçerek şelale
bölgesine ulaşılıyor.
Şelale Dere Restoran'a gitmek isteyenler, köprüyü geçip
sola aşağı dönerek restoranın içine kadar araçlarıyla girebilirler.
Özellikle Kestel ayrımı şelale arası araç sürücülerine olduğu
kadar motosiklet sürücüleri içinde zevkli yol sürüşü yaşatacak
zemin ve manzara güzellikleri sergiliyor.
|