GEZİYORUM
Saklıkent
Kanyonu ve Şelalesi
Yıldızı
hızla parlayan Saklıkent Kanyonu ve son yıllarda kanyona
alternatif olarak eklenen Saklıkent Şelalesine, doğanın
kalbine manzaranın, suyun, yeşilin derinliklerine uzanıyoruz.
Akdağ eteklerinde bulunan ve 1993 yılında bir girişimcinin
gayretiyle turizme kucak açan Saklıkent Kanyonu hızla
tanınıp, ünlenen bir gezi yeri. Son yıllarda kanyon gezisine
bir de yakında bulunan Saklıkent Şelalesi eklenmiş.
Fethiye Antalya karayolu üzerinde yer alan ve Seydikemer
kavşağından 21 km içeri girilerek ulaşılan ünlü kanyon,
yere dik inen kayaların yer yer 20-30 metre aralığında
jeolojik bir çatlağın oluşumuyla meydana gelmiş. Taban
gerek kopan gerekse suyun debiyle taşınıp gelmiş olan
kayalıklardan oluşuyor. Karaçay’ın geçtiği geçit vermeyen
dik kayalar üzerine alttan yan duvarlara takılı direklerle
yapılmış asma yaya yolu ile ulaşım sağlanıyor. Yoğun su
sesi ile yankılanan Saklıkent kanyonuna yapacağımız geziye
tüm detaylara değinerek başlıyoruz.
Turfandacılık
yapan çeşitli yerleşimler arasından geçen yolculuk boyunca
yolun her iki tarafında ayran evleri, rahat sedirler,
divanlar içerek istirahat kabinleri, kamelyalar arasında
ilerliyor ve büyük kentlerde gördüğümüz dev bir otopark
ile karşılaşıyoruz.
Bariyeri aşıp gölgeli tenteli geniş araç parkına araçlarını
bırakanların kanyona girişi alışveriş tezgâhları kulübeleri
önünden geçerek oluyor. Giriş ücreti ödenerek güvenlik
görevlileri arasından köprüye geliyor ve dar asma yolu
yürümeye başlıyoruz.
Kanyon girişi en çok fotoğraf çekilen yerlerin başında
geliyor.
Önceleri
ahşapken son yıllarda demir kullanımıyla yenilenen asma
yolda selfie çektirenlerin belemeleriyle yaya trafiğinin
tıkandığı bile gözleniyor. Yaklaşık 50 metrelik platformun
sonunda genişleyen alanda su üzerine konumlanmış çay bahçesi
teras ve oturma üniteleri ile kiralık suda yürüyüş ayakkabısı,
baret, can yeleği kiralayan dükkânlar bulunuyor. Karaçay’ın
kollara ayrılıp şelaleler yaparak aktığı yatağı, kışın
genişleyip su seviyesi yükselirken Haziran ayından itibaren
yatağına çekilmesi ile su debisi azalıyor, su seviyesi
düşüyor.
Buna rağmen kanyonun karşı tarafına geçiş için kanyonun
arasına gerilmiş olan halata tutunarak, dizi biraz geçen
sular içinden sevinç, neşe, heyecan çığlıkları içinde
okyanus aşarcasına geçilerek ulaşılıyor.
Kayalara Dikkat
Kanyonun
zemini yer yer kayalarla kaplı hatta bu kayalar bazen insan
boyunu da aşıyor ve ziyaretçilere kayalara tırmanma sporu
yaptırıyor.
Bu nedenle ayak bileği burkulmalarına, kayalara kayıp çarpma
riskine karşı yavaş hareket ediyor, adımları temkinli atıyoruz.
Düşmelere karşı telefon, kamera tutan iki elinizinin de
boş olması
önem taşıyor.
Oldukça esintili ve suyun geçtiği yerdeki kayaların yosunlanarak
kayganlaştığı, düşme riskinin arttığı, çamurlu alanlarda
yürümenin zorlaştığı gözleniyor.
18 kilometrelik kanyonun derinliklerine doğru birbirine
benzer yerlerde ilerlerken başlangıçta ki ziyaretçi sayısının
bir süre sonra yorulmaların da etkisiyle azaldığına tanık
oluyor.
Geniş ağızlı başlayan kanyonda ilerledikçe parkur daralıyor,
karaklıklaşıyor, şartlar zorlaşınca kalabalık azalıyor,
bu defa kanyon girişine doğru dönüşe geçiyorsunuz.
Aşırı yüklenme nedeniyle yorulan bacak kaslarınızı dinlendirmenin
en güzel yolu ayakları sulara sarkıtmak oluyor.
Bundan sonrası Karaçay üzerinde yer alan çeşitli restoranların
tatilcilere sunduğu ızgara veya tavada pişirilmiş balıkları,
kebapları yoğun su sesi eşliğinde yemek, çayları, kahveleri
içmek oluyor.
Saklıkent Şelalesi
Kanyon gezisi sonrası yol üzerinde Saklıkent Şelalesi yön
tabelası ilginizi çekecek buraya kadar gelmişken bir de
şelaleyi göreyim diyebilirsiniz. Öncelikle öyle görüp çıkılabilecek
bir yer olmadığını bir iki saatinizi buraya ayırmanız gerekeceğini
belirtmekte yarar var.
Şelale mevkiine bir kilometre sonra ulaşıyor girişte ki
park sahasına aracınızı bırakıyorsunuz.
Şelale girişinde bol çeşitler sunan dekoratif bir hediyelik
eşya standı var. Kısaca bahsetmek gerekirse satışa sunduğu
objeler arasında çeşitli yerlere özgü magnetler, rüzgârgülleri,
uzak doğu kökenli kamış ve sazdan yapılmış kuş evleri, amblemli
kupalar, kıyafetler sergileniyor.
Bunun
yanı sıra Saklıkent Şelalesinin oluşturduğu derinliklerden
çıkarılan bir de güzellik çamuru satılıyor.
Yöreye özgü kil maskesi çamur, sunulan tabelaya bakılırsa
migren ağrısından, cilt gerilmesi, siyah noktaların kaybolmasına
varıncaya kadar birçok probleme iyi geldiği iddia ediliyor.
Kil çamuru küçük 15 TL, büyük kavanozların fiyatı 25 liradan
satışa sunuluyor. İsterseniz suda yürümeye uygun yeni
terlik, ayakkabı da satın alabilirsiniz.
Hediyelik eşyalardan ayrılıp inişe doğru yürümeye başladığınızda
ağaçlara monte edilmiş ağaç evler de diyebileceğimiz birbirinde
cazip oturma terasları görüyoruz.
Kuş
misali bir ağacın tepesine kilimli sedirlere yerleşip
yiyip içiyor, yemek sonrası çöken rehavetle biraz da şekerleme
yapıyor, hatta çeşitli yerlere asılı olan rüzgar güllerinin
arasıra çıkardığı sesler eşliğinde mis gibi uyuyor, gerçekten
dinlendiğinizi hissedebiliyorsunuz.
Şelaleye inecek ve de indiğiniz zeminde 300 metre yürüyecek
kadar enerjik seniz ulu çınarlar su sesi, nemli ve sıcak
havada parke taşı döşeli (Keşke basamaklar ağaç kütüklerinden
olsaydıdiye düşünerek) merdivenlerden iniyor, şelele yolu
başında yine suda yürünebilir plastik ayakkabılardan kiralıyor,
şelale gezisine çıkılıyor.
300 metre yürüdükten sonra fotoğrafları çekip, şelaleyi
de görmenin huzuru ile indiğiniz taş basamaklardan bu
defa tırmanıyorsunuz.
Saklıkent Çevresinde neler yapılır
Saklıkent Kanyonu ve Şelalesi gezisinde yapılabilenler
bu kadarla sınırlı değil.
Karaçay’ın
serin sularında gerçekleştirilen rafting turlarına katılabilirsiniz.
Her ne kadar Antalya Köprüçay Kanyonu rafting turları
gibi olmasa da suyla yapılan her türlü aktivite tatilciler
için eğlenceli ve zevkli oluyor.
Çamur banyoları diğer alternatiflerden sayılıyor.
Jeep safari turlarıyla veya özel aracınızla antik kentlere
geziler yapabilirsiniz.
Seydikemer’den Tlos Antik Kenti 15 kilometre mesafede,
Araksa 15 km, Pınara 25 km, Sydma (Dodurga Mahallesi)
30 km, Letoon (Kumluova Mahallesi) 40 km, Pydnai (Karadere
Mahallesi) 45 km, Eren Dağı Kayak Merkezi 55 km, Oinoanda
(Yaya Ceylan Mahallesi) 65 km yer alıyor.
Saklıkent Kanyonu güzergahı üzerinde çeşitli kilim halı
üretimi yapan ve satan yerler de bulunuyor.
Cazip halıları yine yöresel özellikli dekorlarla sunuyorlar.
Tatil seyahatinizde hiç aklınızda yokken bile dikkatinizi
çekiyorlar.
Sunulan çeşitler arasında evinizde eksikliğini duyduğunuz
bir köşeye dekorunuzu tamamlayacak çeyrek bir halı, cazip
motifli ekonomik fiyatlı kilim, heybe, satın alabiliyorsunuz.
|