GEZİYORUM
Her tatilciyi memnun edecek
bir yer,
Düzce, Samandere Şelalesi
Ankara ve İstanbul'un arasındaki Düzce, en müşkülpesent
tatilciyi bile memnun edecek özelliklere sahip.
Gölleri, ırmakları, ormanları, korunmuş otantik yapısı,
müzeleri ve tarihi eserleriyle her zevke hitap edecek özellikleri
barındırıyor.
Düzce, dağları, ormanları, yaylaları, şelaleleri, gölleri,
akarsuları ve tarihi mekanlarıyla görülmesi gereken illerimizden
biri.
Ankara ve İstanbul arasında yer alan, sırtını eşsiz güzellikteki
bitki örtüsüyle Bolu Dağı'na dayamış Düzce'nin tarihi, tarihi,
turistik doğa cenneti iki noktasına gidiyoruz.
İlki heyecan verici, ürpertici olduğu kadar ziyaret edenleri
coşturup harekete geçiren özellikleriyle tabiat anıtı olan
"Samandere Şelalesi". Diğeri "Konuralp" ören yeri.
Tabiat Anıtı Samandere Şelalesi
Doğanın tüm güzelliklerini bünyesinde toplamış ender yerlerden
biri olan Samandıra Şelalesi, Milli Parklar Sınıfı'na alınarak
Orman Bakanlığı'nca "Tabiat Anıtı" olarak ilan edilmiş.
Vadi içini gezenler üç şelale, Cadıkazanı, anıt ağaçlar
ve ürpertici kayaları görebiliyorlar. Vadinin henüz ziyarete
açılmamış, yürüme platformu olmayan sarp kayalıklı alt kademelerinde
ise beş şelale daha bulunuyor.
Tarifi imkansız bir çoşku ve heyecan yaşanan bölgede, dağlardan
yuvarlanırcasına gelip metrelerce yükseklikten yıkılarak
düşen şelale sularıyla oluşan bir bölüm var.
Cadıkazanı
kuyuları
Korku filmlerini anımsatan ses ve görüntüye sahip vadinin
kalbine, demir basamaklı merdiven ile inmek biraz da cesaret
istiyor.
Su debisinin gücüyle şekillenmiş kayalar arasında bulunan
kuyulara ise "Cadıkazanı" deniliyor.
Bir buçuk metre derinlik 80 cm çapa sahip kuyular doğanı
yapısı ve suyun etkisiyle oluşmuş.
Samandere
Piknik ve mesire yeri
Günübirlik gezi ve dinlenme imkanı sağlayan alanda piknik
yapacak aileler tüm ihtiyaçlarını beraberinde getiriyorlar.
Girişte içilebilir kaynak suyuna sahip bir çeşme, tabiat
anıtı çevresinde piknik masaları bulunuyor. Şelale yanı
veya ağaçların altında bulunan kademeli bölümlerdeki masalara
yerleşmek de mümkün.
Şelalenin ilk bölümde kışın meydana gelen heyelan sonucu
bir bölüm toprak kayarak dere yatağını genişletmiş.
Şelale içinde kalan ağacın alınması için suların nispeten
azaldığı yaz ayları bekleniyor.
Çok zor şartlarda şelale çevresine yapılan demir merdiven,
yürüyüş yolları, seyir terası ve korkulukların yapımında
çalışan Milli Park görevlisi Numan Demirkol, şelaleye gelen
ziyaretçilerin yeşil renk hakimiyetinde ki bölgede hem dinlenip
hem de bol oksijen alarak zindelik kazanacaklarını, yürüyüş
yapabileceklerini, stresten kurtularak mutlu olacaklarını
belirtiyor.
Düzce ve Tarih
Tarihi 14. yüzyılda başlayan Düzce, Osman Gazi'nin beyliği
zamanında 1323'te Türk egemenliğine girmiş.
Bir zamanlar "Düz Pazarı, Tuz Pazarı" da denilen bölgeyi
Osman Gazi'nin Konur Alp'e vermesiyle 14. yüzyılın ilk çeyreğinden
sonra bu bölge Konur Alp ili, kısaca "Konrapa" olarak anılmaya
başlanmış.
"Dusana Pros Olypum" adıyla ilk çağlarda kurulan Düzce günümüze
kalıntıları ulaşan Üskübü Kalesi, Beyköyü, Kadifekale olarak
bilinen üç kalesiyle ünlü.
Tarım, orman, hayvan sanayi ürümlerinde canlılık yaşayan
Düzce, turizmde de birbirinden farklı yapıdaki doğal güzellikleriyle
gelecek vadederek, büyük atılımlar yapacak özellikler taşıyor.
Ağaç, inşaat gereçleri, ambalaj, kimya, otomobil yan sanayii,
gıda maddeleri imalatı, tavukçuluk, turizm, kaplıca işletmeciliği,
taşımacılık gibi işkollları, tütün ve çam kolonyaları ile
haklı şöhrete sahip.
Konuralp
Düzce'yi
Akçakoca'ya bağlayan geniş asfalt yolun 4. kilometresinde
yer alan Konuralp, Bitirya Krallığı'nın önemli bir yerleşim
merkezi.
Bölgesel özellikler taşıyan evlerin arasından ulaşılan açık
hava tiyatrosu.
Prusias ad Hypium'un (Üskübü) en önemli yapısı, Roma Dönemi
eserlerinden sayılıyor.
Bir tepenin yamacına kurulu tiyatroda sahne yıkılmış olmakla
beraber iki ucu kesik, yarım daire planlı oturma yerleri
aslan pençeleriyle süslü, birinci yüzyılda yapıldığı tahmin
edilen tiyatro 100 x 74 metre ölçülerinde.
Yolunuz üzerinde yer alan Konuralp Müzesi'nde ise Osmanlı
Dönemi eserleri çanak çömlek, çeşitli heykeller sergileniyor.
Müze bahçesinde yer alan üzerine hayvan kabartmaları, motifler
işlenmiş lahit, bazı mezar stelleri, sütun başları ve meduzalar
görülebiliyor.
1323 yılında Bizans Kilisesi yerine yapılmış Konuralp Camii,
şehrin en eski Türk yapısı olan ve altı küçük bölgeden meydana
gelen tonoz örtülü Konuralp hamamı, farklı mimari yapıya
sahip eski köy evleri diğer gezi yerleriniz olabilir.
|