GEZİYORUM
Kendi kendini
temizleyen Saroz Körfezinde
bir doğa harikası "Uzunkum"
Ünlü denizaltı araştırmacısı Kaptan Cousteau'nun Dünyada
kendi kendini temizleme özelliğine sahip üç denizden biri
dediği Saroz Körfezi sahilinde yer alan Uzunkum ve tarihi
İbrice Limanını keşfe gidiyoruz...
|
Çağdaşlaşmanın yaratmış olduğu kirlilik ve kalabalıktan
nasibini almamış ender yerlerden biri Uzunkum. Bunu da
askeri bölge kapsamında korunmasına borçlu oluğu bakir
bir sahil. Koruma içinde olan bölgede imar izni ve tapulu
arazi olmadığı için çarpık ve plansız yapılaşma da olmamış.
İsmi birçokları için yabancı gelecek olan Uzunkum, Edirne'nin
Keşan ilçesine bağlı, balıkçılık ve su sporlarına gönül
vermişlerin, elektrik ve konfor aramayanların mekânı.
Ekonomik Tatil
1700 metre uzunluğunda, 200 dönüm arazi üzerinde yer alan
Uzunkum koyunun sağ tarafı meşelik, çadır kurma, kamp
yeri. Buraya aynı zamanda İtalyan Koyu, Kale de deniyor.
Hiç kazı çalışması yapılmamış Bizans dönemi kalıntılar
bulunuyor. Sol taraf ise 200 metrelik "Deniz
Arası" denilen bir başka doğal koy. Sahilin Mecidiye Beldesine
uzaklığı sadece 3 km.
Araçlarına binip gelenler sahil boyunca araçları park
ediyor, kaldıkları süre içinde araçlarını beraberlerinde
getirdikleri için, araçlar ev gibi de kullanılıyor.
Tesis bulunmayan doğanın bakirliğine âşık olanlar, temiz
deniz ve Kaz Dağlarından kopup, Edremit Körfezi'nden dönüp
gelen temiz havanın tadını pırıl pırıl kumlarda yaz boyunca,
hatta yıl boyunca doyasıya çıkarıyorlar.
Aslında hangi mevsim giderseniz gidin yörede mutlaka birkaç
dalgıç, amatör balıkadam görebiliyorsunuz.
Keşan
Mecidiye Beldesi belediye hizmeti olarak tuvalet, duş,
soyunma kabini, ağaç gölgelikler yapmış. Bir turizm görevli
tahsis edip çöpleri toplama gibi hizmetlerde bulunuyor.
Bütün bu işler için araçla gelen ziyaretçilerden giriş
ücreti toplanıyor.
Turizm görevlisi (Ümit Yaşar Ergen: Gsm: 0.544 513 43
38) Kışın Mecidiye Belediyesinde, yazın Uzunkum'da görev
yapıyor.
Dünya üzerinde kirlenmemiş deniz sayısı hızla azalırken,
sanayi bulunmadığı ve atık olmadığı için deniz dibi netlik
mesafesi olabildiğince uzun görüş sağlıyor.
Her yönden esen körfeze özgü rüzgâr, her gün taşıdığını
bir ertesi gün alıp açıklara geri götürüyor. Deniz rengi
ise tarifi imkânsız mavilikler barındırıyor.
Gözü
dinlendiren mavi tonlara sahip deniz Akdeniz'e oranla
daha az tuzlu olması balıkları da kendi sularına çekmeyi
başarıyor. Her çeşit balığın bulunduğu Saroz'da yörenin
en ünlü balığı ise tartışmasız Saroz Levreği sayılıyor.
Uzunkum'un olağanüstü güzellikte kumsalı üzerinde güneşlenip
piknik yapan aileler günübirlik kullanım alanında kurdukları
çadırlarda veya geçici süre için yapılmış ilkel gölgelikler
altında günlerini geçiriyor çam ve deniz kokulu rüzgârla
hem bünyelerini hem ruhlarını dinlendiriyor.
Sualtı cenneti
Saroz Körfezinin ve kıyı boyunca yer alan koyların en
büyük özelliği sualtı avcılığı ve su altı fotoğrafçılığı
için zengin bir plato olması, çeşitli kompozisyonlara
imkân vermesi. Çevrede yerleşim olmadığı için balıklar
insanlardan korkmuyor.
Belki
de bu nedenle körfezin açıklarında 30 kiloluk orfozlara
20 kiloluk mercanlara 4 kiloluk ıstakozlara rastlanabiliyor.
İnanması güç gelebilir ama karşılaşmalarda denizin karanlık
derinliklerine kaçmıyor. Korkmasını henüz öğrenmemiş balıklar
öylece durup size bakıyor, hareketlerinizi temkinli izliyorlar.
Temiz denizlerin göstergesi denizkestanelerinden bir kaçını
küçük bir taşla kırıp, etrafa içindeki havyarı dağıtırsanız,
önceleri deniz biraz bulanıyor, sonrasında çevredeki tüm
balıklar üşüşüyor.
İbrice Limanından Yunanistan'a kadar sığ olan koyda menekşeye
benzer 20 cm boyunda ki yosunlar bazı yerlerde sanki çim
tepeler oluşturmuş. Deniz dibi kumlu, bu yüzden kabukların,
salyangozların, minarelerin, istiridyelerin, midyelerin
su altındaki yumuşak, ahenkli hareketlerini, dansını çıplak
gözle bile görmek mümkün olabiliyor.
Bu arada yanınızdan uskumru veya kefal sürülerinin geçtiğine
tanık oluyorsunuz. Merakınıza yenilip bu zevki daha ileriye
götürmek isterseniz Uzunkum'da Uluslar arası ARGOS adlı
bir de dalış okulu faaliyet gösteriyor. Her türlü ihtiyaç
malzemesi araç ve gereçlere sahip okul clup kapsamında
yörede her hafta dalış talimleri, sualtı araştırmalarıyla
eğitim veriliyor.
Kuşların coşkulu konseri
Baharla beraber başlayan kuş göçünde kısa boylu maki türü
bitkiler florya, saka, kuşların yuvalandığı yerler oluyor.
Mevsiminde doğal hayatta beslenmiş, yağlanmış şişman bıldırcınlarda
uğruyor.
Yürekleri yaşama sevinci dolduran yörede deniz mevsimi
biraz geç başlıyor Haziran ayı ortasında ancak ısınmaya
başlayan mavi sular, deniz mevsimini 15 Eylül'e kadar
sürdürüyor.
Bu tarihten sonra artarak esen sert rüzgâr, su akıntılarına
bağlı nedenlerle deniz aniden soğuyor. Ekim ise yalnızlığı
sevenlerle balıkadam giysili dalgıçların tercih ettiği
ay oluyor.
|
Tarihi
İbrice Limanı
Uzunkum sahilinden batı yönünde asfalt yolu takip edenler
kısa süre sonra İbrice Limanına geliyorlar. Tarihi Liman
doğanın bir hediyesi olarak dalgalara kapalı bir haliç
etrafına kurulmuş. İzmir'den, Gökçeada ya
gelen gemiler geçmiş yıllarda yüklerini bu limana boşaltırlar,
develerle Uzunköprü'ye taşınan ticaret malları buradan
trenle İstanbul'a gönderilirmiş.
Limanda gümrük binası, hamam, ticaret mağazası gibi ünitelerde
bulunurmuş.
Şimdi sadece kalıntıları görünen binalar, bölgenin ikinci
derece sit alanı olması nedeniyle yıkılmış.
Günümüzde ciddi bir balık sirkülâsyonu bulunan İbrice
limanı sayısız balıkçı teknesini misafir ederken, lüks
bir restoranda kendilerine balık ziyafeti çekmek isteyen
aileleri ağırlıyor.
Mecidiye su ürünleri kooperatif işletmesi olan iki katlı
restoranda her tür balık yenebiliyor veya satın alınabiliyor.
Tel: 0(284) 783 42 74.
Limanda bir de balıkçı kahvesi hizmet veriyor.
Denize girmek, dalış yapmak isteyenler, taze balık almak
için gelenlerle limanın ziyaretçisi eksik olmuyor. Dostluk
kurarsanız balıkçıların anılarını da dinleyebilirsiniz.
İbrice limanı olta balıkçısı Şerif anılarını ziyaretçilerle
paylaşıyor, bir anısını anlatıyor. "200 kiloluk orkinosu
tuttum, çektim teknenin yanına. Balık yakalandığını anlıyor,
adeta ağlıyor, gözünüzün içine bakıyor, bırak beni diye.
3.5 milyar değeri var, denize geri atamıyorsun, balıkçısın,
işin bu. İçin gidiyor" ! Diye ekliyor. "Vedalaşırken liman
tarihidir bak zamanında Marsilya'dan bile kiremit gelirmiş"
diyip hala kalan kiremit parçalarını gösteriyor.
|