GEZİYORUM
Huzurlu, güvenli ve ekonomik
bir tatil için.
Bozcaada
Koylarda serinlemek, plajlarda oturup güneşlenmek, karadan
özel araçla, bisikletle, motorla ya da yürüyerek doğanın
tadını çıkarmak, bir tekne kiralayıp dilediğiniz yere
demir atmak, oltayla balık tutmak, dalmak, Bozcaada kalesini,
Polente Fenerini, gün batımını seyretmek...
Bunlar, Ege'nin ortasında tertemiz havada ve denizde gün
boyu yapabileceklerinizden sadece birkaçı...
Akşam saatlerinde yapılan bir kale gezintisi ve karşısındaki
restoranlarda değişik lezzetlerden tatmak da cabası...
Eğer sizde şehir stresinden uzakta, dumandan ve isten
arınmış tertemiz havayı solumak istiyorsanız, rotanızı
Bozcaada'ya çeviriniz...
|
Kaymakam ve Belediye Başkanı, Bozcaada'nın daha da gelişmesi
ve ziyaretçilerin keyifli bir tatil geçirmesi için canla
başla çalışıyorlar.
Size de sadece adayı ziyaret etmek kalıyor.
Türkiye'nin köyü olmayan yegane ilçesi Bozcaada'ya, günübirlik
veya haftasonu gidenlerin tercihi, Ayazma Plajı. Adanın
en çok rağbet gören yerlerinden olan kıyı bandı ise kum
kürüne girenlerin şifa kaynağı.
Eşsiz kumsalı, sığ ve ılık denizi, tarifi zor mavi rengiyle
Bozcaada, büyüleyici güzellikte.
Feribot limana yanaşır yanaşmaz, taksiler, minibüsler kısa
sürede yolcuları plaja ve piknik yerlerine taşıyorlar.
Özel araçlarla gelenler araçlarını plajın üst kısmında yol
kenarına park edip, gün boyu denizin tadını çıkarıyorlar,
kır lokantalarında ve çardaklarda yorgunluk atıp, plaj voleybolu
veya tenis oynuyorlar.
Daha sakin koylar arıyorsanız, Ayazma'dan sola devam ederek,
Mermer Burnu'na ulaşabilirsiniz. Denize dil gibi uzanan
ilginç coğrafi yapısı ve mermer kayalarla kaplı koy, durgun
denizi ile rağbet görüyor.
Ada çervresinde, hiçbir ücret ödemeden otomobilinizden inip
birkaç adımda denize girebilecek daha birkaç koy var.
Yürüyüşe çıkanlar, kayalıklarda dolaşanlar ve günbatımını
izleyenlerin son durakları, Bozcaada Kalesi'nin bulunduğu
liman. 4 yıl önce aydınlatmaya başlanan kalenin muhteşem
manzarası karşısında liman içinde yer alan restaurantlar
açık havada yemek yemenin zevkini çıkaranlarla doluyor.
Konuklar, kirlenmeyen deniz ve havanın verdiği mutluluğun
tadına, Bozcaada şaraplarıyla varıyorlar.
Bölgeye has kalamar tava, siparişlerin başında yer alıyor.
2-2.5 kg.lik lipsos buğulama ve çorbası, barbunya, sinarit,
orfoz ve levrek ise mutlaka tadılması gereken balıklardan.
Farklı
lezzetler
Bozcaada'da dalmaya uygun, görüş mesafesi fazla, doğa manzarası
güzel bölgeler var. Bozcaada'lı balıkçı-kaptan Kemal Şahin'le
tekne turuna çıkarsanız, ilginç tatlarla tanışma imkanınızda
olabilir.
Bunlardan en keyiflisi kaptan ile birlikte dalıp bu temiz
sularda yaşayan deniz kestanelerinin üzerinde küçük taşlar
bulunanlarını çıkarmak ve içindeki havyarı hemen oracıkta
yemek. Bu ağızda eriyip giden havyarın besleyici değeri
oldukça yüksek.
Bir başka besin ise, fuska.
Yumurta sarısı rengindeki fuskalar, taşlık bölgelerde bulunuyor
ve guatr hastaları için iyot tedavisinde kullanılıyor. Buranın
bir başka spesiyali ise "Kulfada köftesi". Beyaz renkte,
kıyılara yapışık yaşayan ve çatalla çıkarılabilen bir bitki
olan kulfada, ekmek kullanılmadan köfte malzemesi ilave
edilerek yoğrulup biçimlendiriliyor. Karnıbahar tadına benzeyen
ve genellikle Rumlar'ın kullandığı bu meze, rakı ile tüketiliyor.
Bozcaada sokaklarında dolaşırken burnunuza sadece, deniz,
çam, balık, ve baş döndüren kokusu gelmiyor, fırından yeni
çıkmış poğaçalar, kurabiyeler de var. İşte bunlardan bir
tanesi de Bozcaadalı Veli Dede'nin pasta fırını. Ali Bey
Mahallesi, Cumhuriyet Meydanı no 9'da hizmet veren Veli
Dede'nin sakızlı kurabiyelerinden bir kaç tane alıp ada
sokaklarını dolaşıp, fotoğraflarken atıştırmanın zevkine
doyum olmuyor. Yemeklere, mezelere sihirlitur.com'un
"Ne Yenir" sayfasında klip, yazı ve fotoğraflarla
geniş yer veriyor, dönüyoruz hediyeliklere.
Hediyelikler
Adada dekoratif ürünlerin sergilendiği bir çok dükkan ve
stand görülüyor. Domates reçelleri, kavanozlarda sıralanırken
ada şarapları şarap kültürüne sahip kişilere adadan alınacak
en kıymetli hediye sayılıyor. Rüzgar çanları, ada görünümlü
tablolar, takılar, biblolar daha neler neler.
Bir de becerikli ev hanımlarının yaptığı ürünler var. Adanın
yegane kabaktan abajur yapan sanatçısı Gülcan Güzel'in,
bir çok restoranda dekoratif aydınlatma aracı olarak kullanılan
su kabaklarından yapılma abajurlarının her biri sanat eseri
ayarında. Kabak abajurların içinden çıkan ışıklar, boncuklardan
geçerken renklenip, şekillenirken romantik akşam yemeklerine
ayrı bir atmosfer, mistik bir hava sağlıyor.
Fiyatlar ise 50 TL'den başlıyor, bir çok restoran salonlarında
özel olarak sipariş verip yaptırdıkları kendi renklerini,
temalarını taşıyan bu abajurları kullanıyor, konuk ağırlıyorlar.
Üzüm
ve şarap
Haziran ayı ortalarında tatlı bir esinti başlıyor Bozcaada'da.
Ruhunuzu bunaltmayan, teninizi yakmayan rüzgar, sabah 10:00'da
başlayıp 17:00 'ye kadar sürüyor. Ada genelde kurak. Ama
Dünyaca ünlü üzümler bu nemli rüzgarla beslenip lezzetini
buluyor.
Bozcaada'da bağcılık, adının tarihi kadar eski. Evliya Çelebi
ünlü seyehatnamesinde Bozcaada'dan söz ederken, Dünyanın
en güzel çavuş üzümlerinin yetiştiği yer olarak tanımlıyor.
Adanın
18.500 dönümü, bağlarla kaplı. Güneş, toprak ve rüzgarın
etkisiyle bu günkü kalitesine ulaşan üzümlerden yapılan
şaraplar, Bozcaada şarapları olarak ünlenmiş. Sofralık Çavuş
Üzümü poyraz rüzgarlarının etkisiyle ince kabuklu, tatlı
ve lezzetli. Karasakız ve Vasilaki gibi çeşitler şaraplık
olarak kullanılıyor.
Bölgede üç fabrika faaliyet halinde. Hüseyin Pehlivan Talay
(Truva), Ataol (Eski) ve Rağbet (Yunatçılar) şarapları dinlenmiş,
yıllanmış, mantar kapaklı ve sek şaraplar.
Limanda yeralan Volkan Büfe'de ikili-üçlü hediyelik ambalajlardan
da alabilirsiniz. Salhane, Bira Bar ve restaurantlar, şarapların
yerinde tadıldığı yerler. Adanın sahilinde ise barlar sıralanıyor.
Eğer bu baş döndürücü güzellikler karşısında bir bağ evi
alıp, Bozcaada'ya yerleşmek, bir tarla veya Rum evi fiyatları
hakkında fikir edinmek isterseniz, Hüseyin Pehlivan'la (286)
697 83 33 veya (286) 697 86 05 no'lu telefonlardan bağlantı
kurabilirsiniz.
Sokaklar,
Evler ve Kargalar
Bozcaada zaman içersinde gelişme gösteren tatil merkezlerinden
biri. Pansiyonculuk yapanların sayısı da buna paralel artmış,
eski evler daha bakımlı daha dekoratif hal almışlar, çiçekler,
sarmaşıklar bir güzel sarıp sarmalamış, ara sokaklarda dolaştığınız
zaman kapı önünde semizotu ayıklayan bir hanım veya akşam
yemeği için restoranlara kabak çiçeği dolması hazırlayan
hanımlara rastlıyorsunuz.
Bozcaada'nın
kalesi olduğu kadar kedileri ve kargaları da ünlü.
Kargalar bu yaz mesken edindikleri iskele karşısında ki
çamlık alanda koro halinde gaglarken, elinizdeki yiyecekleri
kapıp kaçacak kadar cesaretlenmişler.
Çay bahçesinde peynirli tost yerken elinden tostu kapıp
kaçan karganın yaptığı dilden dile dolaşıyor.
Arabalı vapura binip siz adadan uzaklaşana dek peşinizi
bırakmıyorlar.
Kediler yazın restoranların bolca bulunduğu sahile gidip
verilenlerle karın doyururken, kışın iç kısımlara yerli
halkın verdiklerinle yetiniyorlar. Bozcaadanın en renkli
en canlı, en cazip yeri iskele çevresi bu yıl belediye sahilin
bir bölümünü doldurup iki restoranın önünde yer kazanmış.
Her yeri aynı yere benzetme telaşını anlamak zor olsa adanın
sakinleştirici havasıyla kamuya açılan yerlerde dolaşma
imkanı ile teselli buluyorsunuz.
Gün Batımı Şöleni ve Tadım Molalı Ada Turu
Bir tür şarap adası olan Bozcaada
da, son derece keyifli dinlendirici bahçelerde, yüksek ağaçlar
altında içecekleri yudumlamak, akşam güneşini adanın Polente
Fenerinin rüzgar güllerinin bulunduğu Batı Burnunda batırmak
zevkli aktivitelerden bazıları.
Geçmiş yıllarda ünlü deniz fenerinin yanı başına kadar gidilebilirken
günümüzde devamlı rüzgarlı olan Batı Burnuna dikilen rüzgar
gülleri nedeniyle fener de elektrik üretim santralı sınırları
içine alınmış, giriş yasaklanmış.
Bu uygulama nedeniyle fenerin yanına gidebilmek için rüzgar
güllerinin yanından uzunca bir süre yürümek gerekiyor.
Yolun son bölümü ise kumlu patika olduğu için motosikletle
bile yol almak zorlaşıyor.
Akşam gün batımı turuna katılanlar veya özel araçlarıyla
bu doyumsuz şöleni izlemek isteyenler santralin yanındaki
alanda uygun buldukları yerde oturuyorlar.
Daha önce gelmiş deneyim kazanmış olanlar portatif koltuklarıyle
gelip zamanı daha keyifli geçiriyorlar. Güzel anlar tripotlar
kurulup kameralara, fotoğraf makinelerine,telefonlara kaydediliyor.
Tur boyunca tadım molası veren 14 kişilik gruplar daha sonra
ada turu yaparak kalkış noktaları olan limana geri dönüyorlar.
Batı
Burnu Polente Feneri
1861 yılında inşa edilmiş ve bir ada feneri olan Polente
Feneri Bozcaada'nın güneydoğu burnunda yer alıyor. Yürüyerek
gidenler fener sahasını 1,5 metre yüksekliğinde tel örgü
ile çevrili olarak görüyorlar. Çevrede egemen olan rüzgâr
sesine karışan santralin sayıları 17'yi bulan rüzgârgüllerinin
pervane dönüş sesi, deniz kokulu temiz hava, Polente Fenerine
ayrıcalık kazandırıyor.
Denizden
yüksekliği 32 metre olan fener, çakar sistemli olup, 100
mm billur tipinde ve güneş enerjisi ile çalışırken, ışığının
görünme mesafesi 15 deniz mili olduğu belirtiliyor.
Çok önceki yıllarda Bozcada çevresinde gece seyir halindeki
tekne ve gemilerin kayalıklara çarpıp batmaması, gemicilere
yön göstermesi amacıyla burunlarda yağlı kandiller, bezler
yakıldığı anlatılıyor.
Tuzburnu Feneri
Bozcaada'nın diğer ucunda ise Tuzburnu Feneri yer alıyor.
Polente Fenerine göre daha az ziyaret edilen ve adayı çevreleyen
yolun biraz altında bulunan Tuzburnu Feneri yanına gidebilmek
için ise dar ve engebeli yolu kullanmak üzere altı yüksek
araç veya motosiklet kullanmak veya ana yolda aracı bırakıp
yola yayan olarak beş yüz metre devam etmek gerekiyor.
Bozcaada Kalesi
Adanın kuzey burnu üstünde kurulmuş olan kalenin, kimler
tarafından yapıldığı bilinmiyor. Venedik, Ceneviz ve Bizanslılar
döneminde kullanılan kale, Çanakkale Boğazı'nın önemi nedeniyle
Fatih Sultan Mehmet tarafından onarılmış. Kanuni Sultan
Süleyman ve 2. Mahmut tarafından genişletilen kale, 1965-70'te
Turizm Bakanlığı tarafından gözden geçirilmiş.
10
metre genişliğinde ve 250 metrelik su hendeğiyle adadan
ayrılan Bozcaada Kalesi, iç ve dış olmak üzere iki kısımdan
oluşuyor. Surlarla çevrili bölümlerde su sarnıcı, cephanelik,
revir, karargah, kuyu, çeşme, camii, atölye ve kışla binası
bulunuyor.
Kale, görkemli görünüşüyle dışardan olduğu kadar içerden
de etkileyici. Ilık havada taş basamaklarla surlar ve burçlara
tırmanan ziyaretçiler, Bozcaada'nın panoramasını farklı
açılardan izleyip, fotoğraflama olanağı buluyorlar. Kale
içinde bulunan müzeyi gezmek isteyenler ise sergilenen çeşitli
amforalara hayran kalıyorlar.
Gün batımından hemen sonra, güçlü spotlarla ışıklandırılan
Bozcaada Kalesi, Baba Kale'ye nispet yaparcasına, Ege'nin
ortasında ışıl ışıl parlıyor.
Son güncellemeler 19 Haziran ve 20
Temmuz'da 2014 yapılmıştır.
Diğer klip Ne Yenir sayfasında görülebilir.
|