GEZİYORUM
Ankara'nın
canı sayılan su havzası ilçesi, Jeolojik,
doğal ve kültürel zenginliği ile hayranlık uyandırıyor.
ÇAMLIDERE
|
|
Çamlıdere, bir tarafı İstanbul – Ankara otoyolu,
diğer tarafı Ankara - İstanbul kara yoluna açılan
iki kapılı bir ilçe.
Her iki girişte de ilçenin tarihi değerlere sahip
olduğu sarı tabelayla belirtilmiş. İlçenin belirgin
özelliği ise ışığı, suyu bol, aydınlık, doğası,
çevresi, sokakları, evleri tertemiz, ferah ve
jeolojik değerler arasında bir yerleşim olduğu.
Deniz seviyesinde yüksekliği 1175 metre olan ve
Ankara’ya 104 km mesafede olan vadiler, yaylalar
bölgesi, 625 kilometre kare yüz ölçümü. İlçe,
eşsiz güzellikte göletlere, doğal gölcüklere,
emsalsiz bitki örtüsüne, örneğine dünyada ender
rastlanan fosil ormanlarına ve şifalı sulara sahip.
Haliyle Ankara’yı besleyen en büyük Çamlıdere
Bayındır Baraj gölü ve su havzası olması, yaylalar
diyarı ilçenin önemini daha da artırıyor.
İstanbul yönünden Çamlıdere'ye
Çamlıdere gezisi için Gerede’den Kızılcahamam
yönünde ilerlerken sağınızda ayrılan sapaktan
girerek ulaşıyoruz.
Doğanın içinde uzakları görerek yapılan yaklaşık
20 dakikalık yolculukla ilçeye varılıyor.
Çevrede yayla köyleri, havanın ve çevrenin temizliği
hemen dikkat çekiyor.
İlçe girişinde yeni yapılan dağ evlerini hayranlıkla
seyredip özlenen tipte sessiz, sakin, düzenli
güzergâhtan ilçe merkezine giriliyor. Hepsi ışık
alan ve birbirinin manzarasını kesmeyecek düzende
yamaçlara kurulu evler arasında göz okşayan eski
yapılara da rastlanıyor.
Çamlıdere Saat Kulesi önüne geldiğiniz zaman zaten
ilçenin göbeğinde her yeri görebilir durumda oluyorsunuz.
Çamlıdere
Belediyesi de burada hizmet veriyor. Dört katlı
belediye binasının temizliği, konuklara olan ilgi
ve yardımseverliği ilçeye daha da sempati kazanmanızı
sağlıyor.
Yola devam ettiğiniz rampayı çıkmaya başladığınız
andan itibaren içinde süs havuzları, oyun bahçeleri
gezi ve dinlenme alanlarına sahip imrendirici
güzellikte bir park düzenlemesi ile karşılaşıyorsunuz.
Yolun tepe noktasında cami ve Seyh Ali Semerkandi
Hazretlerinin Türbesi yer alıyor.
Türbe sonrası ise yolun her iki tarafı bakımlı
yeşil alanlarla kaplı, ahşap bahçıvan heykelleri
ile süslü, ilçenin sembolü kabul edilmiş bir heykel
grubuna geliyorsunuz.
Çamlıdere’nin Sembolü Cibilli Dede
Çamlıdere Belediyesi tarafından Cibilli Dede'yi
gelecek nesillere anlatmak ve çevre bilincini
yeni kuşaklara aktarmak için Çamlıdere ilçe merkezinin
Anadolu Otoyolu girişine Cibilli Dede'yi temsili
için yapılan anıtsal çevre düzenlemesinde, Cibilli
Dede, sırtındaki küfe ve elindeki azığıyla, çevresinde
bulunan dokuz adet geyikle heykel grubu hazırlanmış.
Rivayete göre Cibilli Dede’nin, ormanlarda yaşayan
geyiklere ve yaylalarda bulunan diğer hayvanlara
tuz, su, yiyecek dağıtan bir gönül eri, çevre
dostu olduğuna inanılıyor.
Fiber malzemesinden yapılma şirin heykelin yanında
yer alan taş panoda “Dünyanın İlk Çevre Dostu”
olduğu belirtiliyor. Ayrıca Şeyh Ali Semerkandi
hazretlerinin “Niyet hayr, akıbet hayr” sözü de
taşa nakşedilerek abideleştirilmiş.
Şeyh Ali Semerkandi Hazretleri Türbesi
İnanç turizminin önemli bir noktası olan türbe,
çevreye hâkim bir tepede yer alıyor. Girişte kocaman
bir taç kapı var, kapının solunda ki araç park
yeri bulunuyor, merdivenleri inerek ilerliyor,
oğlu tarafından yaptırılmış olan Seyh Ali Camii’e
geliyoruz.
Çamlıdere
merkez mezarlığı arasından geçerek patikanın her
iki yanında yapılmış kanaletlerden gürül gürül
akan sular boyunca yürüyor, minik tahta bir köprü
geçerek sık bitki dokusu arasında bulunan Seyh
Ali Semerkandi Hazretleri Türbesine ulaşıyoruz.
Türbe giriş kapısının tam karşısında sanduka,
her iki yanda ise Seyh Ali Semerkandi soyundan
gelenlerin mezarları yer alıyor.
Türbenin ahşap oymalı tavan göbeği görsel değer
taşıyor.
Çevrede 750 yıllık anıt ağaçlar da bulunuyor.
Türbe çıkışında yöresel otlar, nane, kekik gibi
baharat ve bitkiler satan köy kadınlarından alış
veriş yapılıyor.
Çamlıdere
Bitki Örtüsü
Her mevsim ayrı güzelliğe bürünen, renk cümbüşü
yaşanan tepeler, göletler, vadilerde başta Ankara
Çiğdemi olmak üzere yöreye özgü, 26 endemik bitki
türü tespit edilmiş.
Sarıçam, Karaçam, Göknar, Meşe, Kavak ormanların
en çok rastlanan ağaç türleri olurken, böğürtlen,
yaban eriği, akçaağaç, alıç, kuşburnu, ardıç,
ahlat, dişbudak, gibi çok sayıda ağaç ve çalı
türleri, şifalı bitkiler, otlar görülebiliyor.
Ankara’nın
en fazla yaylası olman ilçesi ünvanını elinde
bulunduran Çamlıdere’de Konaklı, Meşeler, Çamköy,
Atça, Kuşçular, Alakoç, Dörtkonak, Eldirek, Tatlak,
Elvanlar, Özmüş, İnceöz, Yoncatepe, Kurt ve Tepe,
Dağardı, Çal, Çit, Akpınar Çatağı, Kadı ve Eldelek
yaylalarına ulaşıma elverişli yolları kullanarak
günübirlik geziler yapılabiliyor.
Jeolojik Oluşumlar
Çamlıdere Anadolu’nun farklı yüzey şekillerine
sahip ender yerlerden biri Çevrede yapılan gezilerde
hiç farkında olmadan volkanik lavtabakaları yanından
geçiyor, kimi yerde yeşil, gri renkte kiltaşı
vadileri, kimi yerde kireçtaşı, kumtaşı tepeleri
görüyorsunuz. Tortullar, tüf oluşumlar, volkanik
dikitler, alüvyal topraklar, kısaca jeolojik oluşumların
tümü konuya olan ilginizi, merakınızı körüklüyor.
Dünya üçüncüsü durumundaki “Pelitçik Fosil Alanı’na
sahip, volkanik bir alan üzerinde yer alan ilçeyi
gezmek isteyen gruplara Çamlıdere Belediyesine
müracaatlarında rehber veriliyor ve yine belediyece
çeşitli yönlendirmelerle yardımcı oluyorlar.
Çamlıdere konusunda daha geniş bilgi edinimi için
Abdülkerim Erdoğan tarafından yazı ve fotoğraflarıyla
yıllarca takip ve titiz bir çalışmayla ortaya
çıkarılmış ansiklopedi değerinde “Çamlıdere Tarih
ve Kültür Atlası adlı bir de kaynak kitap bulunuyor.
|
|