GEZİYORUM
ÇİFTLİKKÖY
Türk
ve Alman doktorlarının reçetelerinde ilk sırada yer alıyor.
Astım ve kalp hastaları için doğal hastane olarak nitelendirilen
Çiftlikköy'de denizden süzülmüş gelen bol iyotlu hava iştahsızlık
ve uykusuzluk çekenlere de birebir... Rüzgar, sörfçülerin
tam isteğine göre... Ulaşım, konaklamada ise çok elverişli
olanaklar sunuyor.
Çeşme
yerli ve yabancı turistlerin göz bebeği . Özellikle festival
zamanı iğne atsanız yere düşmeyecek kalabalıkta. Bununla
beraber güzel, canlı, tarihi, turistik tatil merkezinin
yanı başında sakinliği, doğası, denizi, havasıyla ön plana
çıkıp, hem şifalı hem de görsel lezzet sunan Çiftlikköy
yer alıyor.
Osmanlı Döneminde "Melek Paşanın Çiftliği" olarak
geçen köy, daha sonraları Çiftlik köy olarak anılmaya başlamış.
Zamanında 110 haneli, 650 nüfuslu köy, yaz aylarında binlerce
yazlıkçıyı ağırlar olmuş.
Mayıs ayında başlayan deniz mevsimi, sonbahar aylarına kadar
tadına doyulmaz bir zevk sunuyor.
Akdeniz'den gelen rüzgarların geçiş yeri olan yarımadanın
ucunda bulunan Çiftlikköy üç tarafı denizlerle çevrili olduğundan,
ziyaretçilerine ilaçsız doğal tedavi imkanı veriyor.
Hatta bu yararlı bol oksijenli hava Türk ve Alman doktorların
reçetelerine ilaç niyetine yazılıyor. Astım ve kalp hastaları
uykusuzluk çekenler burada kaldıkları süre boyunca problemlerinin
en aza indiğini ve iştahlarının açıldığını fark ediyorlar.
Sörf Cenneti
Denizden denize bir kilometrelik yükseliş ve bir kilometre
alçaklık toplam 2 km lik mesafeyle yarımadanın en dar yerinde
yer alan Çiftlikköy rüzgar konumuyla sörf sporuna gönül
verenler için değişen rüzgar yönleriyle kış aylarında bile
ideal parkur oluşturuyor, Avrupa sörf kulvarlarında adından
sıkça bahsettiriyor.
Kafa dinlemek için bu köyü seçenlerin, akşamın tatlı nağmeleri
ile hoşluk yaşarken üşümemeye özen göstermeleri gerekiyor.
Yazın bile sürekli esen rüzgar kazak giydirecek kadar etkili
olabiliyor.
Damla Sakızı
Ağız kokularını yok eden sakızın, Yunanistan da rakısı bizde
ise dondurması, reçeli, şekeri, muhallebisi yapılıyor, balık
buğulamalara ilave edilip, içme suyuna konduğunda bile hoş
bir rayiha kazandırıyor. Fakat Çiftlikköyde ticari üretimi
yapılmıyor ve daldırma yöntemi ile yetiştirilen sakız ağaçlarına
hala sayıları azalsa da rastlanıyor. Ana sakız ağacı gövdesi
yanına toprak dolu bir kova getirilip ağacın bir dalı teneke
içindeki toprağa daldırılıyor. Kök veren filizlenen dal
tek başına yaşayacak duruma gelince ana gövdeden ayrılıp
kendi yerine kovadan çıkarılıp dikiliyor.
Çeşme yöresinde genellikle yazlıkçıların villa bahçelerine
diktikleri moda ağaç sakız. Eskiden daha çok olan sakız
ağaçları ihmal sonucu azalmış. Alaçatı Belediye sınırları
içinde 200 ağaçlık koru haricinde bu ağaç türü azalmışken
yeniden üretilmeye başlamış. Yaprağını dökmediği ve etrafı
kirletmediği için gerek koku, gerekse estetik görünümü ile
asil bir ağaç olan sakız ağaçlarına en çok Çeşme Çiftlikköy
açığında yer alan sakız adasında rastlanıyor.
Adanın ağaçlarından sakız toplamak bir çeşit aile ziraatı
olup, her ağacın ilgili bir çocuğu oluyor. Sabah erken saatlerde
uyanan çocuklar güneş doğmadan ve sakızların yumuşamasına
neden olacak hava ısınmadan seher vakti damlalar kıtır kıtırken
ağaçlardan toplanıyor. Çocuklar küçük oldukları için sık
ağaç dalları arasına rahatça uzanıp girebiliyor, topladıkları
sakız damlalarını kavanozlara dolduruyorlar. Bu onların
harçlıkları oluyor. Büyükler ve hanımlar ise saçlarına yapıştığı
için bu işi çocuklar gibi yapamıyorlar.
Arı kuşları ve bal
Yörede görülen, arıları yiyerek beslenen, arı kuşları köyün
ününün artırmaya yetiyor. İlkbaharda yuva yapıp yavrulayan
kuşlar bu dönemde arıları yiyerek besleniyorlar. Çok renkli
tüyleri ile kırlangıç boyundaki kuşların etinin lezzeti
de bir kez tadanın damağından yıllarca gitmiyor. Kekik,
anason, ot, ve sakız ağaçları arasında dolaşan arıların
yaptığı bal ise tedavi için kullanılıyor. Mide ile ilgili
tüm rahatsızlıklara iyi gelen ve özellikle ülser problemi
olanların gözdesi olan bu bal mide içinde yarayı merhem
gibi kapattığı anlatılıyor. Köyde balcılıkla uğraşan çok
az kişinin bulunması nedeniyle az üretilebilip, yüksek fiyatlarla
satılıyor.
|