anasayfagezisergiolaylarunlulernostaljifotosakasihirligazetebiyaografi

Abant
Acarlar Gölü
Adatepe
Adana
Adrasan
Afyon-Gazlıgöl
Ağva
Akçakoca
Akçay
Akyaka
Alaçatı
Alanya
Altınoluk
Altınova
Amasra
Amasya
Anadolu Feneri
Anadolu Kavağı
Anamur Bozyazı
Ankara
Antalya
Aphrodisias
Armutlu
Assos
Avşa Adası
Ayaş
Ayvalık
Babakale
Bafa Gölü
Bandırma
Bağırganlı
Balıkesir
Bayramoğlu K.C
Belek-Kurşunlu
Bergama
Beşkardeş
Beykoz
Beynam-Köprü
Beypazarı
Bilecik-Söğüt
Bodrum
Bolu-Gölcük
Bozburun
Bozcaada
Bördübet
Burgazada
Bursa
B.Kemikli Burnu
Büyükçekmece
Cumalıkızık
Cunda Patriça
Çanakkale
Çandarlı
Çamlıdere
Çayağzı
Çıralı-Olimpos
Çiftlik-Bayır
Çiftlikköy
Çilingoz Yalıköy
Çomakdağ K.
Çorum
Çökertme
Dalaman
Dalyan
Datça
Demre-Myra
Denizli
Devrek
Didim
Dikili
Dilek M.P Karine
Dim Çayı
Diyarbakır
Domuz Çukuru
Düzce
Eceabat
Edirne
Efes Antik Kenti
Eğirdir
Ekincik
Enez
Erdek-Kapıdağ
Erikli
Ermenek
Eskihisar
Eskişehir
Fethiye
Finike
Foça
Garipçe Köyü
Gazipaşa
Gebekum
Gedelek Köyü
Gelibolu
Gerede-E.tepe
Geyikli-Dalyan
Gideros Koyu
Göcek
Gömbe Yaylası
Gökçeada
Gölcük-Birgi
Gölyaka Kardüz
Göynük

Gümüşlük
Gümüştepe
Gelibolu Güneyli
Güney Şelalesi
Güre
Hatay
Hayıt B. Knidos
Heybeliada
Hisarönü
Hurma Sahili
Ihlara Vadisi
Ildırı - Erythrai
Ilıca-Şifne
İassos
İçel (Mersin)
İğneada
İnbükü Koyu
İstanbul
İzmir
İznik
Kalkan Kaputaş
Kalkım Kazdağı
Kapadokya
Kapuzbaşı
Karaburun
Karagöl Taşlıca
Karamaka
Kaş-Kekova
Katrancı Koyu
Kayaköy
Kaynaşlı Topuk
Kazdağı-A.Dere
Kefken-Cebeci
Kemaliye(Eğin)
Kemer-Olimpos
Kemerburgaz
Kerpe
Kınalıada
Kırkpınar S.Gölü
Kıyıköy
Kızılcahamam
Kilyos
Koçarlı-Cincin
Konya
Kömür Limanı
Köprüçay
Köyceğiz.G
Kula
Kumburun
Kuşadası-Çine
Kuşça Beldesi
Küçükkuyu
Kütahya
Labranda
Maden Deresi
Mandalya Körfz.
Manyas Gölü
Mardin
Marmara Adası
Marmara Ereğli
Marmaris
Maşukiye
Mazı
Meke Gölü
Milas Euromos
Mudanya
Mudurnu
Mürefte
Nallıhan
Nazarköy
Nemrut Dağı
Orhaniye
Ortahisar
Oylat-İnegöl
Oymapınar
Ölüdeniz
Ören
Patara-Kınık
Phaselis
Polonezköy
Poyrazlar Gölü
Prens Adaları
Rumeli Feneri
Safranbolu
Saitabat Şelale
Saklıkent
Salda Gölü
Samandere Ş.
Sandras Dağı
Saraylı Köyü
Sarıgerme
Saros Körfezi
Selçuk-Efes
Selimiye
Sığacık
Side-Manavgat
Silifke-Y.Koyu
Silivri
Sinop-Gerze
Sivas Divriği
Soğanlı
Sokakağzı
Söğüt
Sultaniye
Suuçtu Şelalesi
Sünnet-Sülüklü
Spil Dağı M.P.
Stratonikaie
Şile
Şirince
Tahtakuşlar K.
Taraklı-Çubuk
Tarsus
Taşkale
Taşucu
Tekirdağ
Terkos Gölü
Tire
Tokat Zile
Trabzon
Trilye
Truva
Türkbükü
Turunç
Uçmakdere
Uluabat Gölü
Uludağ
Umurbey
Urfa-Harran
Urla Karaburun
Uşak
Uzunkum İbrice
Uzunya Dalia K.
Üçağız Kaleköy
Varda Köprüsü
Yalancı Boğaz
Yalıkavak
Yalova
Yalvaç
Yedig
öller
Yeniköy Köyü
Yenipazar
Yenişehir
Yeşilyurt
Yörük Köyü
Zekeriyaköy



GEZİYORUM
Çatalca’nın deniz feneriyle ünlü balıkçı köyü
TAM KEŞFEDİLMEMİŞ CENNET KARABURUN


İstanbul’a bir saat uzaklıkta Karadeniz sahilinde, nasıl olmuşa olmuş yıllarca gizli kalmış bir balıkçı köyüne gidiyoruz.
Çatalca ilçesine bağlı deniz feneriyle ünlü Karaburun Köy’ü, tarihi camisi, çeşmesi, emsalsiz güzellikte kumsalları, tadına doyulmaz kalkan balıkları, iyot yüklü havası, tablosu yapılacak liman görünümleri ve daha bir dolu cazip imkânları ile köyden ayrılırken “Yine gelmeliyim” dedirtecek güzellik ve özelliklere sahip.



Geleceği çok önceden gören zevk sahibi kişiler, aldıkları arsalara evlerini yapmış, hafta sonları gelip kafa dinliyorlar. Günübirlik gelenler temiz havada ciğerlerine iyot kokulu deniz havasını doldurup, kısa zamanda sıkıntıları bir kenara bırakıyorlar. Tatil için gelenler en ekonomik şartlarda bu ihtiyaçlarını giderebiliyorlar.
Köy bakımlı, geniş bir alana yayılmış, gece kondu yok, köy içi yolları düzgün kilitli parke taşı kaplı. İnsanlar misafirperver, yabancılık çekmiyor, stres yaşamıyor, gerilmiyor, kısa sürede ortama uyum sağlıyorsunuz.

Neler yapılır
Konum olarak köy ve çevresi birçok aktiviteye olanak tanıyor. Yürüyüş, koşu, kros için çam ağaçlı orman içi parkurlara sahip. Yamaç paraşütü, sörf yapmak isteyenlere imkânlar bol.
Kara ulaşımı olmayan kumsallı koylarda denize girebilir, çevre gezilerine meraklı olanlar, Terkos gölüne, Durusu’ya, Av Müzesine gidebilirler. Kamp yapmak isteyenler çadır kurabilir, bisiklete binebilir, piknik yapabilir. Dahası uçurtmasını beraberinde getirenler uçurtup uçurtma zevkine varabilir, balık tutar, resim yapar, yer, içer.



Köyün girişinde karşılaşılan siluette önce evleri, apartmanları görüyor, hafif bir yokuşla yerleşim alanına, denize yüksekten bakarak iniyorsunuz. Panoramanın genelini gördüğünüz anda nerelere gideceğinizi, nerede vakit geçireceğinizi önceden kestirmek, planlamak kolay oluyor. Kıyı bandı Yeniköy’ü takiben veya Kilyos’a doğru uzanıyor.

Uğrak noktaları arasında liman bunlardan ilki.
Sahile omuz omuza yanaşan ve Karadeniz insanının coşkusunu yansıtırcasına canlı, zıt renklerle boyanmış tekneler ahenkli bir armoni oluşturuyorlar.
Balıktan, trol avından dönen balıkçı motorları ara sıra limanın durgun sularına hareket getirerek balıkhaneye yöre balıklarını taşıyorlar.
Birbirini kucaklayan iki dalgakıran üzerinde en uç noktalara kadar yürüyebiliyor, hatta Karadeniz’e sırt veren diğer uzak kol üzerinde uç noktaya dek araçla gidebiliyor, köyü karşınıza alıp doyasıya seyredebiliyorsunuz.

Yeniköy’e uzanan sahil yolu boyunca kumsala, asfalt sahil yoluna paralel lokanta, pansiyon, kamp alanı, alışveriş dükkânları, evler sıralanıyor.
Karadeniz Rivierası olarak tanımlanan kıyı bandı gelecekte Antalya’nın Konyaaltı Plajı gibi olmaya namzet ve müsait gibi görünüyor.
Zaten arsa fiyatları için de daha şimdiden “uçmuş” deniyor!
Üçüncü köprü güzergâhının köye yakın geçmesi, ulaşımın kolaylaşması bu konuda hayli etkili olmuş.
Arsayı satın alan yatırımcı, hemen yaşayacağı bir ev yapma telaşına giriyor!
Karaburun’a ilk kez geliyor, başka neler yapabilirim derseniz, fotoğraf çekecek birçok kompozisyon bulunduğunu söyleyebilirim. Deniz Feneri bunlardan en önemlisi.

Karaburun Deniz Feneri
Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü, Rumeli Karaburun Tahlisiye İstasyonunun hizmet verdiği fener, Karaburun eski kale ucunda yer alıyor.
Fener ışık gücü bakımından dünyanın üçüncü güçlü feneri.
Fenerin ışık gücünü uzaklara yansıtması için kristal mercekler kullanılmış.
Gündüz güneş ışığı yansımasından zarar görmesin diye de kristallerin üstü örtü ile kapatılıyor.
Fenerin denizden yüksekliği 54, kule yüksekliği 12 metre.
Çakar fener 15 mil mesafe görünüme sahip. Küçük bir detay belki ama Yeşilköy Fenerinde olduğu gibi, kulenin estetik kubbe çatısı çevresinde yağmur sularının ağzından döküldüğü aslan kafaları var.
Kulenin içine girmek için İstanbul Kıyı Emniyetinden yazılı izin gerekiyor. Buna rağmen etrafı tel örgülü sahanın dışında her tarafından fotoğraf çekebiliyorsunuz. Sınırlı sahaya girmeye gerek kalmıyor.
Bahçe içinde bulunan direk ve direğe gerili bulunan uzun halat, kötü hava şartlarında sığ zemine oturan bir gemi mahsur kalırsa, roket tarzı ip, geminin üzerinden aşacak şekilde atılıp bağlandıktan sonra, teleferik sistemiyle yolcular kurtarılıyor.

Deniz fenerinin denize doğru eteğinde tel örgü ile çevrili “Kimsesizler Mezarlığı” yer alıyor. Tarih boyunca denizden çıkan, kim olduğu bilinmeyen, sahipsiz cesetler buraya gömülmüş. Yöre halkının ifadesiyle denizde bulunmuş beş Arap gemicinin mezar taşları da burada yer alıyor. Fenerin yer aldığı burun önceki yıllarda daha ilerdeymiş, liman yapımı için dinamitle patlatılan kayalar buradan alınıp kullanılmış. Kıyıdan deniz fenerine doğru veya fenerden aşağı bakanlar burun çıkıntısının törpülenmiş yerlerini görebiliyorlar. Bu arada eski fener yerinin temel kaidesi kalıntıları da yeni fenerin biraz önünde olduğu fark ediliyor.

Fener kulesi dibinde iki büklüm haliyle, meydan okurcasına yaşam savaşı veren ağaç, hava şartlarının sertliği, denizden esen rüzgârın, kuvveti ve sürekliliğinin göstergesi sayılıyor.
Karaburun’un simgesi olan ve burunda kuğu gibi duran, Mart ayında başlayıp Nisan ortasında kaybolan çiğdem çiçekleri arasında yükselen deniz feneri çevresinden ayrılıyor, fener sokağının önünde ki yokuştan geçerek cami meydanına iniyoruz.

Karaburun Köyü ve Çevre Gezisi

67. Piyade alayının taşınmasıyla yörede kalan subaylar yerleşim yapmışlar, bu şekilde 1826 öncesi oluşan köy gelişmiş.
Cami Meydanında bayrak direği ve tarihi iki top arasında Atatürk Anıtı, bulunuyor.
Meydanın ortasında bir zamanlar cephanelik ve ambar olarak kullanıp Süleyman binbaşı yardımıyla camiye dönüştürülen yapı yer alıyor. Günümüzde de aynı amaçla kullanılan, dışı mozaik kaplı yapının, içten duvarlarına dokununca kontrplak, tahta yapım olduğunu fark ediyorsunuz. Buna rağmen iç duvar ve kubbe tavanı amatör bir hat ustasının içinden geldiği gibi yaptığı motiflerle süslenmiş.
Cami içinde klima var, abdest alacak olanlar için sıcak su tesisatı bulunuyor.
Cami minaresi sonradan yapılmış yeni, karşısında ise Osmanlı izleri taşıyan tarihi bir çeşme yer alıyor. Çeşme yapı olarak yenilenmiş, tarihi kitabesi içine yerleştirilmiş. Her iki yapı da 1850 tarihini taşıyor.


Hava Deniz Toprak

Karaburun sahiline genel olarak bakacak olursak denize iskele gibi dik uzantılar görüyoruz. Taş malzeme kullanılarak yapılan dikkat çekici uzantıların asıl amacı, dalgaların gücüyle taşınarak limanın ağzında birikecek kumları frenlemek. Damarlar halinde belirli aralıklarla uzanan mendirekler sığ kısımlarda kumu sabitlerken, denize giren tatilciler tarafından da güneşlenme, balık tutma amaçlı kullanılıyorlar.

Köyün yüksek kısımlarına rüzgâr marifetiyle taşınmış olan kumlar üzerinde ihale usulü, kozalakları fıstık olarak değerlendirilen, fıstık çamlarından oluşan kum çamı ormanı bulunuyor.
Kumlu ortama uyum sağlayan kum çamları 30 yılda oluşmuş, zemini de sabitlenmesini sağlamış. İçinde yürüyüş ve koşu için 7 km lik çam kokulu bir parkur barındırıyor.
Pansiyon ve kamp alanlarında kalanlar, sabah yürüyüşü yapıyorlar, bisiklete biniyorlar.
Güzergâhın bir bölümünde sazlıklarla çevrili, su kuşların görüldüğü göl kıyısında ilerliyor, köyü dışardan dolaşıp, asfalt yola bağlanıyor, yeniden Karaburun’a giriyorsunuz.
Kum Çamı ormanının deniz tarafında ise Aygır Limanı olarak adlandırılan sahil kesimi var. Tesis bulunmayan kumsal, karaya oturan gemi mürettebatını kurtarma amaçlı çelik ip atılan rokethane, yamaç paraşütü yapılan kalkış platformu olarak kullanılan tepeler barındırıyor.

Rüzgârı karşılarına alan yamaç paraşütü meraklıları bu hava koridorunda kalkış yapıyorlar. Aynı hava koridoru, Hadımköy, Avcılar, Ambarlı mevkiine Karadeniz havası sirkülâsyonu sağlıyor, temiz deniz havası taşıyor.
Kartalların hücumuna uğrayıp telef olmamak için deniz üzerinde klimatik hava yardımıyla kümeler halinde yol alan onbinlerce leyleğin göçü de bu hava koridoru üzerinde gerçekleşiyor.
Mart ayının son haftasında Karaburun sahilinde yol yorgunu leyleklerin, alçak seviyeden yaptıkları geçişlerine tanık olabiliyorsunuz.
Rüzgârın düzenli estiği bu sahillere, yol üzerinde gelirken rastlanan Taya Kadın piknik alanı altında olduğu gibi rüzgâr fırıldakları dikilse elektrik de elde edilebilir.

Yazın Karaburun'da yoğun hareketlilik yaşanıyor.

Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında deniz mevsimi yaşayan köye denize girme amaçlı gelecekseniz, öncelikle Karadeniz’in dalgaları, zemini, havası farklılık taşıdığı için, çok iyi yüzücü de olsanız kıyılardan fazla açılmamayı gerektiriyor.
2008 Haziran ayı itibariyle kumsal boyunca 11 adet can kurtaran kulesi dikilmiş.
Ayrıca bilhassa Habibler, Mahmutbey, Hadımköy'de oturanların deniz ihtiyacı için bu sahillere gelmeleriyle büyük yoğunluk yaşanan hafta sonlarında, olası boğulmalar, bayılmalar için ambulans bekliyor, bölgede araçlı jandarma devriye görevi yapıyor.

Denize giriş için üç bölge bulunuyor.
Karaburun merkez sahili üç kilometre uzunlukta, vücuda yapışmayan, iri taneli kuma sahip.
Deniz, aracı yolun kenarına park edip 20 adımda denize girilebilecek kadar yakın.
İkinci kumsal “Arka Deniz” olarak anılıyor, fenerin arkasında yer alıp, bir kilometre boyunca uzanıyor.
III. Plaj “Gölağzı Mevkii” Terkos Gölü baraj altı yakınında bulunan kumsal iki kilometre.
Yöre halkının tabiriyle yüzülecek deniz olarak anılıyor. Araçla gidilmeyen sahile Orman Bölge Müdürlüğü kapısından izinle, yaya olarak girilebiliyor. Doğal kıyı bandında hiçbir tesis yok, merkezden tekne tutup deniz yoluyla ulaşmak için 45 dakikalık bir yolculuk yaparken, kiraladığınız tekneye 50 TL civarında bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Tekne sizi bırakıyor, istediğiniz saate gelip alıyor.
(Tekne kiralamak için Ömer Gürel gsm: 0535 448 45 64 ile kontak kurulabilir).
Arkası çam ormanı kaplı kumsalda su bile yok. Ateş yakmadan, soğuk kumanyalı piknik yapacaksanız, yemek ve içecekleri eksiksiz beraberinizde getirmeniz gerekiyor.

Karaburun merkezi hafta sonu yoğun şekilde ziyaretci ağarlıyor.
Her yer renkahenk, canlı, hareketli.
Kumsal, bir yana dalgakırandan ve kumların yürümesini önlemek için denize yapılmış taş uzantılardan denize girenler, jet skiye, bota, motora binenler, kıyıda bulunan lunaparkın gondolunda sallananlar, top oynayanlar, kamp yapanlar, bisiklete, motosikletle dolaşanlar, plaj malzemesi satanların oluşturdukları malzeme sergileri, büfeler çok renkli bir görüntü yaratırken, trafik tıkanıyor, yeni gelenler araç park edecek yer bulmakta güçlük çekiyorlar.
Denizden uzak tatil yapmak isteyenlerin tercihi ise Taya Kadın piknik alanı oluyor. yolun her iki yanında yer alan orman içinde günü geçirenler büyük kalabalıklar oluşturuyorlar, halaylar çekip, düğün eğlenceleri düzenliyorlar.

Fotoğrafa meraklı olanlar için 8–10 km kıyı boyunda ilerleyince Yeniköy mevkiine geliniyor.
Sahil yolunun buradan sonrası kömür havzası olduğu için geçit vermiyor.
Yeniköy tepelerine çıkanlar, sahil panoramasını seyrederken arazide yapılan kazılarda kum ve toprak tabakanın alınması sonucu kömür tabakaya ulaşıldığını görüyor, havada hafif bir kömür kokusu hissediyorlar.
Yasaklı sahaya girmeden tepelerdeki zeminde traverten benzeri yer çatlakları, yüzey şekilleri, erozyon tabakası farklı ışık efektlerinde çeşitli fotoğraf kompozisyonlar oluşturabilirler.

Durusu Park Yaban Hayatı Müzesi
Karaburun’a kadar gelmişken Durusu Park sahası içinde bulunan Yaban Hayatı Müzesini de gezebilirsiniz. Görkemli bir kulenin giriş katında bulunan ve ücretsiz gezilen av müzesinde dünyanın çeşitli yerlerinde avlanmış, içleri doldurulup, ilaçlanmış 200 e yakın hayvan türü sergileniyor. Görevlinin devreye soktuğu kaset eşliğinde müzeyi gezerken hem bilgi sahibi oluyor, hem de hayvanların doğal ortamlarında kaydedilmiş seslerini duyuyorsunuz.
Ne var ki loş ışıklı müzede flaşlı ve flaşsız fotoğraf çekimine izin verilmiyor. 1997 yılında bugünkü yerine taşınan müzede Ali Üstay’ın altı kıta 30 ülkeden 25 yıllık birikimini oluşturan türler elde edilmiş.
Müze girişinin sağ tarafında Kuzey Amerika, sol tarafta Güney Amerika hayvanları, sergilenirken diğer reyonlarda kompozisyonlu olarak Asya, Kutup, Türkiye avları sıralanıyor. Galeri koridorlarında ilerleyenler Avrupa, Güney Pasifik, trofeleri ile Afrika kıtası hayvanlarının trofelerini görebiliyorlar.
Durusu Park alanında birbirinden güzel bahçeli çiftlik evleri, turistik otel, at binme sahası ve otelin diğer hizmet üniteler bulunuyor.
Durusu Park – Kule Tel no: 0(212) 767 90 00



Karaburun’da Balıkçılık

Özellikle Karadeniz’in tuz oranının diğer denizlere göre düşük olması balıkların lezzetli olmasını sağlıyor.
Göç balıkların yumurta bırakmaya gelmesi, balık çeşitliliğinin artmasına, bolluğa mevsimsel akım balığına neden oluyor. Balığın beslendiği deniz meralarının kumluk zeminlerinde başta kalkan, tekir, barbunya, mezgit olmak üzere yerli balık türleri yuvalanıyor.
Denizden bazen sürpriz olarak değerlendirilebilecek tatlı su balıkları da çıkıyor!
Sırası gelmişken kısaca bahsedeyim Terkos Gölü, fazla beslenince su seviyesi deniz seviyesinin üstüne çıkıyor, emniyet tedbiri olarak baraj kapakları açılıyor. Bu sırada deniz suyuna alışık göl balıklarından tatlı suya özgü çeşitler, Karaburun sahillerinde atılı bulunan balık ağlarına yakalanıyorlar. Ağları çeken balıkçılar mezgit, çipura, palamut, lüferlerin arasında somon, kefal, turna, çapak, levrek türleriyle de karşılaşıyorlar. Bu arada yaşanan kuraklık nedeniyle gölde iki yıldır su seviyesi yükselemiyor, su seviyesi tehdit oluşturmadığı için de baraj kapakları açılmıyor.

Balıkçılar ve balık üzeri çalışan restoran ve denizde ağları olan lokanta sahipleri hava durumu ile işleri gereği pek bir ilgililer.
Cep telefonlarına sürekli gelen mesajlarla hareket ediyor, irtibat halinde oldukları merkezlerden bir sonraki gün için ön bilgiler alıyor, denizde avlanmakta olan teknelerle tutulan balıklar hakkında iletişim içinde oluyorlar.
Merak bu ya ben de bu yoğun iletişim nedenini sordum.
Hafta sonu olunca İstanbul’dan balık yemeye gelenler Cuma akşamı restoranları dolduruyor, kimisi hafta sonu kalıp balık kürüne giriyor, Karadeniz’in hırçın dalgalarına bakarak iyot kokulu havasında alkolden fazla etkilenmeden ve araç kullanma mecburiyetinde olmayacakları için istedikleri kadar içebiliyorlar.
Müşterilere taze balık sunabilmek için denizden dönen teknelerin yolları Perşembe akşamından itibaren gözleniyor.
Balıkçılar bilhassa kalkan balık ağlarının dibi kurşunlu, üst kısmı mantarlı olup denizin 20–25 kulaç derinliğine pencereye perde asar gibi seriyorlar. Kumluk zemine yakın dolaşan kalkanlar bu ağa takılıyor. Dayanaklı bir balık olan kalkan, ağda 15 gün de takılı kalsa ölmüyor. Balıkçılar da uygun hava koşullarında gidip ağları topluyorlar, limandaki balık mağazalarına getiriyorlar.
Dalgakıran da bulunan balık mağazalarından isteyenler de balık alabiliyor.

Balık takvimine göre Mart – Mayıs ayları kalkan mevsimi. Nisan ayında deniz suyu ısınmaya başlayınca balık hareketleniyor, bolluk başlıyor. Mayıs ayında lüfer gelmeye başlıyor az bulunsa da kıymetli oluyor, Ağustos ayında Palamut akını görülüyor. B
alık avlama yasağı dönemi Eylül ayına dek sürdüğü için, küçük çaplı kıyı balıkçılığı yapanların tuttukları balıklar sofraları süslüyor.

Tarihçesi
Köy sakinleri Karaburun un tarihi 1860 öncesi yıllara dayandığını anlatıyorlar.
Fransızların deniz fenerini inşa ettikten sonra İngilizler de 1870 yılında tahlisiye (Uluslararası Can Kurtarma Teşkilatı)’yi kurmuşlar.
Fener teşkilatının kurulmasıyla teşkilata ilgili memurlar alınmaya başlamış. Köye ilk olarak Karadeniz’den gelip yerleşen hızarcılar, önceleri balıkçılık, ormancılık, çiftçilikle uğraşırken tahlisiye’nin memur almasıyla birlikte tercihlerini bu yönde kullanmaya başlamışlar.
Günümüzde bile köyde birçok kişi kuşaktan kuşağa tahlisiye de çalışma geleneğine devam ediyor.
Köyün ilk camisi 1850 yılında yapılmış.
O tarihlerde kalede görevli askerlere ekmek pişirilen fırının un deposu olan yapısı, kalede binbaşı olan Hüseyin Bey tarafından cami haline getirilmiş. Hacca giden Hüseyin Binbaşı, Peygamber Efendimizin sakalını getirmiş ve o tarihe kadar saklamış, cami yapım aşamasında iken sakal-ı şerifi camiye hediye etmiş.
Şimdilerde bu emanet ilk gün ki gibi muhafaza ediliyor.

Karaburun da bulunan fenere yakın Rumeli, Anadolu ve daha sonra Şile Feneri sıralanıyor. Bu fenerlerin her biri farklı saniyelerde yanıp sönüyor. Karaburun da bulunan fenerin çakış hızı her 5 saniyede bir gerçekleşiyor. Bu çakışların sebebi de teknolojinin gelişmediği zamanlarda, seyir halindeki gemiler, gidecekleri limanları bu fenerlerin çakışlarına göre buldukları belirtiliyor.
Liman varken yeniden liman yapmak isteyen deniz işletmeleri, Karaburun burnunu taş almak için dinamitlerle havaya uçurmuş, hatta birçok kişinin evi de, dinamitleme sırasında hasar görmüş. İhalesi 1962 de yapılan limanın ilk temeli 1965 de atılmış, 1978 yılında biraz zaman ve biraz da kısıtlı maddi olanaklar nedeniyle küçültülmüş olarak tamamlanmış.
Limanın tam karşısında bulunan ve günümüzde kamp olarak kullanılan arazi, çok eskilerde gemilerin amforalarda sakladıkları yağ deposu olarak işlev görmüş. Liman yapılırken, bu yer işçilere barınak olarak verilmiş ve liman bitene kadar bu amaçla kullanılmış, daha sonra 1984 yıllarına doğru kamp haline gelmiş.


© Nisan 2008, Sihirlitur'daki tüm yazılar ve fotoğraflar
Haluk Özözlü
'ye aittir,
alıntı yapılamaz, izinsiz kullanılamaz.


Ayasofya Mz.
Altınoluk

Bördübet
Cunda Adası
Cunda Adası Pazarı
Cunda'da Taverna

Alaçatı
Gökçeada
Kerpe
Pembe Kayalar
Rumeli Feneri
Garipçe Köyü
Vatozlar
Çayağzı Köyü
Suuçtu Şelalesi
Uluabat Gölü
Ortaköy
Sultanahmet Myd.
Kapalı Çarşı
Mısır Çarşısı
Çiçek Pazarı
Hayvanat Bahçesi
Pamukkale
Pamukkale Eğlence
Karaca Arboretum
Sarıyer Börekçisi
Turşucu Hacı Salih
Pulculuk
Filateli'de Sanat
Asım Can Gündüz
Tanker Yangını
Dondurma Show

 
Saat Kuleleri
Kuş Cennetleri
Antikalar
Fotoğrafçılık
Halılarla Türkiye

Yol Boyu lezzet

Kartpostallar
Köprüler
Deve Güreşi
Kuş Sarayları
Kaleler
Bacalar
Deniz Fenerleri
Zil Dünyası
Hediyelikler
Sembollerle Anadolu
Çeşmeler
Kapalıçarşı
İstanbulun Heykelleri

 
Sağlık
Denizin Sırları
Mangal Kömürü
Patchwork
Yumurta Şapkası
Çerez Haritası
Turşu
A La Minute
Yel Değirmenleri
Bal
Dilimizdekiler
İstanbul Boğaz Geçişi
Kum Midyesi
Dekorlar
Yapılacak İşler
Hırka-i Şerif
Kutsal Emanetler
Sigortalı Hayat
Türk Hamamı
BlueJean Çanta
Cephe Kaplama
Kumaş Klasiği
Pat Pat
Sebastian Bach Konseri
Çarpıcı Resimler
Korkuluklar
Mavi Yolculuk

Kamp - Karavan
Damla Sakızı
Mısır Çarşısı
Pulculuk (Filateli)
Neşejoy Fashion Line
Masal Butikler
Bogaz Turu
Deniz Malzemesi
Dalış ve Vurgun
Antikacılar Pazarı
Çukurcuma Zamanı
Horhor Antika Çarşısı
Şapkacı Madam Katia
Piknik Alanları

Kent Kuşları
Zeki Müren Sergisi
Sarımsak Baş Tacı

Kahveler Çaybahçeleri
Pera'nın Heykelleri
Pera Duvar Resimleri
Pazarlar
Kızkulesi Gezisi
Levrek ve Tarihi
Dev Gemiler
Çiçeklerin Bakımı
Guguklu Saatler

Karpuzun Faydaları
Dondurma
YürüYORUM 1

YürüYORUM 2
Dekoratif Hediyelikler
Haydarpaşa Garı
Kubbe İstanbul
Kurabiye Fırınları

 
çorba&zeytinyağlılar, sebzeli,etli,yumurtalılar hamur işleri&pilavlar, balıklar, tatlılar...
Mezeler&Salatalar
Balık Yemekleri
Köfteler&Köfteciler Peynirler Ekmekler&Fırınlar
Karides Yemekleri
Lezzet Turu

 
Şarap, Likör Yapımı,
kokteyller
 

Kitaplık >>
Atatürk Evleri

büyütmek için TIKLAYINGezi yazarı fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Haluk Özözlü'nün 18.200 km. yol katederek fotoğrafladığı çok geniş kapsamlı bir çalışma. Kitabı seçkin kitapçılarda bulabilirsiniz.

Anıtkabir Müzesi
Anadolu Med. Mz.
Topkapı Sarayı
Ayasofya Müzesi

Antalya Müzesi

Efes Müzesi
Side Müzesi
Ihlamur Kasrı
Yerebatan Sarnıcı
Dolmabahçe Sarayı
Beylerbeyi Sarayı
İst. Arkeoloji Müzeleri
Mevlana Müzesi
Gelibolu Mevlevihanesi
Sağlık Müzesi
Kariye'nin Müzesi

Lokomotif Müzesi
Sadberk Hanım Müzesi
Rahmi Koç Sanayi Mz.
Pera Müzesi
T.D.İ. Merkezi

Yesemek Açık Hv. Mz.
İst. İtfaiye Müzesi
İş Bankası Müzesi
Beşiktaş JK Müzesi
Madame Tussauds Mz.
Özdilek Balmumu Mz.
Boukoleon Sarayı İstanbul Sirkeci Garı Tekfur Sarayı Müzesi Atatürk Arboretumu Beykoz Mecidiye Kasrı

Gülse Birsel
Hülya Koçyiğit
Tülin Şahin
Vatan Şaşmaz
Çağla Şikel
Aysun Kayacı
Tan Sağtürk
Gülşen
Doğkan
Nil Karaibrahimgil

Bu sayfalarda günlük yaşamdan komik kesitler bulabilirsiniz.