NE
YENİR?
Bölge;
incirleriyle ve Kula'da toprak kapta yapılan küçük güveçleri
ile ünlü. Bir de Salihli Kula arası var ki bu güzergah 'Odun
köftesiyle' nam salmış. Adımbaşı köfteci ama içlerinden
biri rağbet görüyor.
Tüm araçlar orada park edip köfte molası veriyorlar.
İzmir asfaltı üzeri Salihli Yolu Sard antik kenti Sinagog'u
biraz geçince, yol seviyesinin biraz altındaki Değirmen
Restoran'ın sahibi 30 yıllık köfteci Necati Soyugür'e sordum.
'Nedir bu işin sırrı?' diye… Üşenmedi, çekinmedi, gezdirdi.
Etin sıyrılışını, köfte oluşunu, pişirilişini, hatta biberleri,
domatesleri, kavunları sakladığı yerleri bir bir gösterdi.
'İsteyen gezer gönül rahatlığıyla yer' diyor.
Sincanlı'da ve Bozdağlar'da kendi hayvanlarını yetiştiriyor.
Hayvanları, ilk defa kekikli yaylada otlatıyor. Kesime bir
ay kala yağlanmaları için arpa, buğday yediriyor.
Etin tamamını köfteye kullanıyor, içine de hiçbirşey koymuyor.
Et, kesimden sonra bir gün, kemikten sıyrıldıktan sonra
bir gün, kıyma olduktan sonra da bir gün bekletilip kanın
tamamen inmesi sağlanıyor. Şişlere dizilen köfte, meşe odunu
közünde pişiyor.
İki tabak arasında soğumadan
sofranıza getirilip yanınızda açılıyor, sonra da 'İlave
ister misiniz?' diye soruluyor ama ondan öncesi de var.
Siz köfte dedikten hemen sonra bir tabak kıyılmış maydanoz,
soğan geliyor. Kimyon, kırmızı biber, tuz zaten sofrada.
Sonra da közlenmiş bir bütün domates, közlenmiş üç-dört
adet etli kalın cidarlı şalvar biber.
İsterseniz yanına koyun yoğurdu, cacık, ayran söyleyin,
hepsi de leziz. Kendi tarlasında doğal gübre ile yetiştirdiği
domates hormonsuz.
Şalvar biber Alaşehir'den, kavun Balıkesir'den, sanki bal.
Restoranın kapalı ve fıskıyeli havuz çevresinde bahçeli
bölümü var.
Masalar örtüsüz, sandalyeler plastik, servis hızlı, elemanlar
saygılı, otoparkı da var, gelmeye de değiyor yazılmayı da
hak ediyor. |