|
GEZİYORUM
Hem tarih hazinesi,
hem de doğa cenneti Selçuk;
Yolculuğumuz Ege'nin kültür ve sanat merkezlerinden biri
olan Selçuk'a. Ülkemize gelen turistlerin büyük bir bölümünün
görmeden geçmedikleri, gerçek bir tarih hazinesi Selçuk.
Efes Antik Kenti, Efes Müzesi, Saint Jean Kilisesi, Artemis
Tapınağı, İsabey Camii, Selçuk Kalesi, Meryem Ana ve Yedi
Uyurlar gibi tarihi güzellikler, İzmir'in bu şirin ilçesini
dört mevsim ziyaret edilebilecek bir turistik merkez konumuna
getiriyor.
Selçuk gezimize, Efes Antik Kenti'nden başlıyoruz.
Bir zamanlar liman kenti olan, ancak Menderes nehrinin taşıdığı
alüvyonlarla denizden uzaklaşan ve Selçuk-Kuşadası yolunun
başında bulunan Efes'e anayoldan bir
kilometre içeri girerek ulaşılıyor.
Kentin bir başka giriş kapısı ise Meryem Ana'ya çıkan yol
üzerinde bulunuyor. Efes Antik Kenti'nde geziye kapalı olan
liman caddesi dışında, kentik büyük bir bölümü gezilebiliyor.
Kuruluşunda bir Yunan şehri olan Efes, daha sonra Lidya,
Pers gibi kavimlerin istilalarına uğrayarak uzun süre Roma
kenti olmuş ve dönemini Bizans şehri olarak kapatmış.
Bugün görülen eserler arasında Roma dönemine ait olanlar
oldukça fazla.
Gezginlerin en çok ilgi gösterdikleri eserlerin başında,
Efes valilerinden Tiberius Jullus Celcius'un anısına oğlu
tarafından anıt mezar olarak yaptırılan Celcius Kütüphanesi
geliyor.
Günümüzde
bir çok konser, gösteri ve sanatsal faaliyetlere sahne olan
büyük tiyatro, Yunanlılar döneminde (M.Ö 5. yy) yapılıp,
dekorasyonu Roma döneminde tamamlanmış.
Tiyatro mükemmel akustik ses düzenine sahip ve 24 bin kişi
kapasiteli.
Hadrianus Tapınağı, Trajen Çeşmesi, Sütunlu Cadde, Yamaç
Evler, Domition Tapınağı, Anıtsal Çeşme, Memmius Anıtı,
1400 kişilik Odeon (küçük tiyatro) ve Varius Hamamı ise
görülmesi gereken diğer kalıntılar.
Turistlerin büyük ilgi gösterdiği ve fotoğraflarını çekmeye
doyamadıkları Efes'in Selçuk kapısı, son yıllarda sayıları
ile dükkanlardan oluşan bir çarşı görünümünde. İlgi gören
gezi yerlerinden biri de, Saint Jean Kilisesi. Kilise kalıntıları,
sütunlar, kemerli kapılar, taban mozaiklerinin çokça görüldüğü
ören yerinin eteğinde, leyleklerin yuva yaptığı Artemis
Tapınağı ise bir başka gezi alanı.
Selçuk'a gelirken yol üzerinde dikkati çeken bir kale daha
var.
Stratejik öneme sahip Keçi Kalesi. Kalenin dilden dile dolaşan
bir de öyküsü var...
Dimdik
bir yamacın tepesinde bulunan ve konumu nedeniyle bir türlü
zaptedilemeyen, gözcülerin beklediği bu kaleyi kuşatmak
isteyenler, bir plan yapar ve boynuzlarına şamdanlı fenerler
bağlı yüzlerce keçiyi dağ eteklerinde kaleye doğru sürerler.
Kaledeki gözcü ve askerler, gece karanlığında keçileri kendilerine
yaklaşan yüzlerce kişilik bir ordu zannedip arka kapıdan
kaçınca, kale zaptedilir.
Keçilerin katkısıyla alınan bu kaleye de "Keçi Kalesi" adı
verilir.
Selçuk ve çevresinde Meryem Ana, Yedi Uyurlar, Belevi Harabeleri,
Türkite genelinde çalışmış 6 ülkenin lokomotiflerinin sergilendiği,
Buharlı Tren Müzesi gibi gezilecek daha birçok yer var.
Ama Selçuk en çok, her yıl düzenlenen "Deve Güreşleri Festivali"
ile anılıyor.
Her
yıl Ocak ayının ilk Pazar günü yapılan festival için Ege
ve Akdeniz'in değişik yörelerinden getirilen develer, özenle
süslenerek güreş öncesi Selçuk caddelerinde dolaştırılıyor.
O gece hemen hemen her restoranda dansözler oynatılıyor,
sokaklarda davul-zurna çalınıyor, halaylar çekilerek sabaha
kadar eğleniliyor.
Gecenin sonunda bu kez de tarihi Efes Stadı'nın saha kenarında
önceden yer kapanlar, eğlenceye mangallarda çöp şiş ve sucuk
pişirerek, piknik yaparak devam ediyorlar.
Tribünleri dolduran binlerce seyircinin gözleri önünde anonslarla
piste çağırılan develer, güreşe başlıyor ve güreş ancak
birinin yaralanması veya kaçması halinde son buluyor.
Gün batımına kadar süren ve yerli yabancı turistlerin görüntüledikleri
bu güreşler, yörede haftalarca sürüyor.
Eğer Selçuk geziniz deve güreşi zamanına rastlamıyorsa,
çeşitli halı ve kilimlerin satıldığı, sokak, cafe ve restoranlarının
sıralandığı renkli çarşıda dolaşabilir, 1860 yılında İngilizler
tarafından inşa edilen Selçuk Tren İstasyon'undaki çay bahçesinde
çayınızı yudumlayabilir, Cumartesi günleri kurulan semt
pazarından yöresel yiyecekler alıp alışveriş yapabilirsiniz.
Selçuk'un kurutulmuş incirininde yakınlarıza hoş bir armağan
olacağını unutmayınız.
Bir de unutulmaması gereken nefis çöp şişler var ki tüm
detayları Selçuk Ne Yenir sayfasında görebilirsiniz.
Dip not:
Selçuk Efes
Müzesi 2013 yılından bu yana restorasyon nedeniyle kapalı
bulunuyor. 2016 yılı itibariyle müze ziyarete açılabildi,
özellikle sıcak günlerde müzenin kapalı klimalı salonlarında
rahat bir gezi yapılabilir.
|
|
Selçuk'un Eğlence Merkezi
Pamucak sahiline uzanıyor, kendimizi Aqua Fantasy'nin büyüsüne
bırakıyoruz. Su aktiviteleri, oteli, barları, kafeleri,
havuzları, restoranları ve tüm üniteleri ile kendi başına
bir yaşam şekli. Uzaktan bakınca kaleleri, kuleleri, şatoları
ile masalsı bir dünya içine girenler için zamanı
|
unutturan, adranalin artırıcı, oyunlar, mutluluk ve heyecan
verici su ve eğlence merkezi. Belki de bir galakside tahmin
edilmez bir rüya ülkesi.! Ücret ödeyip turnikeden girilen
bu su dünyası rüya kentte isterseniz tatlı su havuzlarında
yüzüp güneşleniyor, isterseniz plaja gidebiliyorsunuz.
Oyunların
çevresini tercih edenler dik açılı su kay kaylarından uçarak
havuzlarla buluşuyor, dalga havuzlarında şişme botlar içine
kurulup dört ayrı dalga çeşidi içinde fırtınaya yakalanmışçasına
sularla oynuyor, bir inip bir çıkıyorsunuz.
Neşe içinde atılan sevinç çığlıklarına tezat, nehir içinde
usul usul akan, hatta aktığı belli bile olmayan sakin su
kanallarında zahmetsiz botlarına kurulup dolaşanlar, karşıdan
karşıya gerilmiş iplere tutunarak, yüzer dubalar üzerinde
kalmaya çalışarak geçmeye çalışanlar, kadırga içinde yol
arayanlar bulunuyor.
Bir
başka köşede ise lavabonun su giderini andıran çukurda dönerek
kaybolup karanlık tünellerden geçerek havuzdan çıkanlar
görülüyor.
Dik açılı su kay kaylarını sevmeyenler için havuz ortasındaki
kalyon içinde kısa yolculuklar, fıskiyeli şelaleli bölümler,
şişme timsahlar animasyonlar tahmin bile edilemeyecek anda
mesela kayma sırası beklerken başınızdan aşağı dökülen fıçı
dolusu sular gibi sürprizler de yaşanıyor.
Tüm eğlenceleri seyrederek sezlonglara uzanmak, soğuk içecekler
ile tüm yaşanan çılgınlıkları, yüzlerde okunan mutluluğu
seyretmek bile, gün boyunca gülümsemenize sebep oluyor.
Yılların
deneyimli turizm işletmecisi Kahraman Arkun yönetiminde
ki Aqua Fantasy, uyumlu disiplinli elemanları ile hizmet
verirken giriş için kişi başı 25 milyon TL ödeniyor.
Sezonluk, fotoğraflı üye kartı çıkaranlar 90 milyon, eşi
ile üye olanlar 160 milyon TL karşılığı sınırsız giriş imkanına
sahip oluyorlar.
Tesis alanı içinde aerobik, tenis, plaj voleybolu, gibi
birçok spor yapma imkanı bulunurken kısa süre sonra bunlara
golf seçeneği de ekleneceğini belirtiliyor.
Aqua Fantasy: Pamucak/Selçuk Tel: (0-232)
893 11 11
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
© Sihirlitur'daki tüm yazılar ve fotoğraflar
Haluk Özözlü'ye aittir, izinsiz kullanılamaz.
|
|
|
|
Şarap,
Likör Yapımı,
kokteyller |
| |
|
|
Kitaplık
>>
Atatürk Evleri
Gezi
yazarı fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Haluk Özözlü'nün
18.200 km. yol katederek fotoğrafladığı çok geniş
kapsamlı bir çalışma. Kitabı seçkin kitapçılarda bulabilirsiniz. |
| |
|
|
Bu
sayfalarda günlük yaşamdan komik kesitler bulabilirsiniz.
|
| |
|
|