GEZİYORUM
Tarihi değerleri,
doğal güzellikleri, Kıbrıs'a açılan kapısıyla Taşucu.
Taşucu;
Antalya yönünden Akdeniz kıyısına paralel gelirken virajları
bitirdiğiniz anda Taşucu beldesi tüm şirinliği ile karşınıza
çıkıyor.
Ana yoldan sahile doğru kıvrıldığınızda net havalarda silueti
görünen yavru vatan Kıbrıs'a bu noktadan itibaren sadece
1 saat 45 dakikalık mesafe kalıyor. Kimlikle gidilebilen,
108 veya 118 YTL ödeyerek aldığınız gidiş geliş bileti Taşucu'ndan
kalkan feribot veya deniz otobüsleri ile İstanbulluların
Sirkeci'den Büyük adaya gidişi kadar yakın ve cazip görünüyor.
Kıbrıs gezisi yapmayacak olanlar için Taşucu ve çevresini
geziyoruz.
|
Sahil
boyunca uzanan kıyı bandı üzerinde, alış veriş dükkânları,
bilet satış acenteleri, manzaralı restoranlar, çeşitli heykeller
ve figürlerle hareketlendirilmiş temalı parklar, göz okşayan
fıskiyeli süs havuzları palmiye ağaçlı dinlenme üniteleri
ile devam ediyor.
Park
içinde bir zamanlar Taşucu'nda yaşadığı rivayet edilen,
efsaneleşmiş hikâyesi ile ünlü denizkızı heykelleri dikkat
çekiyor.
Liman içi Kıbrıs'tan gelen ve giden feribotların telaşlı
yolcu trafiğine sahne olurken, kıyı boyunca bağlı duran
teknelerin sayısı, günübirlik tekne gezilerine olan rağbet
ve yöre balıklarının zenginliği hakkında ipucu veriyor.
Uğurlamalar, karşılamalar, günübirlik gezilerden dönenler,
sahil boyunca gezintiye çıkanlarla liman
kendi atmosferini yaşarken, 27 km boyunca uzanan panoramik
plaj, altın kumsalı, Akdeniz'in en temiz denizine davetkâr
rengiyle ziyaretçileri kucaklıyor.
Plajın gerisinde Taşucu Belediyesi tarafından yapılmış ve
Kültür Merkezi olarak da hizmet veren Ulu Önder Mustafa
Kemal Atatürk'ün Selanik'te ki evinin Türkiye de yapılmış,
Ankara ve İstanbul da ki evlerden sonra 3. benzeri bulunuyor.
Sosyal ve kültürel etkinliklere uygun olarak düzenlenmiş
evin arkasında ise bazı antik kalıntılar, tarihi kilise
binası, eski Taşucu evlerinden günümüze gelebilen örnekler
ile kesme taş, ahşap kiremitli dam, kubbesiz bir yapı olan
1908 tarihli Haliliye Cami yer alıyor.
Liman karşısında bulunan baca ise, bir zamanlar faaliyet
gösteren un
fabrikası yıkılınca anı olarak bırakıldığı belirtiliyor.
Taşucu'lular tuğladan yapılma bacanın üzerine bir saat makinesi
monte ederek, bacayı saat kulesi olarak değerlendirmenin
planlarını yapıyorlar. Atatürk Caddesi liman karşısında
yer alıp, mutlaka gezilmesi gereken müze binası, Taşucu'na
has özellik taşıyan ve yöreye ait eserler barındırmasıyla
ilgi çekiyor.
Amphora Müzesi
Günümüzde bir kısmı kullanılan yüksek ve kemerli taş bina,
1800 lü yıllarda deniz ticareti ve ihracatında kullanılmak
üzere ambar olarak yapılmış.
Arslan
Eyce tarafından Vakfa bağışlanan değerli koleksiyonla beraber
1997 yılında Kültür Bakanlığı tarafından resmi olarak müze
haline getirilmiş.
Arslan Eyce'nin 40 yıl boyunca büyük özverisiyle koleksiyon
haline dönüştürülen, kırılıp yok olmaktan kurtarılan, kaçırılıp
satılmaktan korunan, yaklaşık 400 adet Amphoranın bakım
ve onarımları yapılmış.
2003 yılında estetik bir sergileme anlayışı içinde ziyarete
açılmış.
Müze çok kültürlü amphoraları barındırması ünlü. Roma ve
Bizans eserleri arasında en eskisi M.Ö. 6. yy, en yenisi
M.Ö. 12 yy tarihlenmesi, toprak ve taş heykelcikleri, gümüş
paralar, fosiller ile kendi konumunda dünyanın en zengin
müzesi olarak değerlendiriliyor. 3000 yıllık tarih süresinin
yaşandığı Amphora Müzesinin merkezde bulunması, Kıbrıs'a
gidip gelen yolcuları ağırlaması, yaz sıcağında taş bina
serinliğinde keyifle gezilebiliyor olması, yerli ve yabancı
turistler tarafından da büyük ilgi görmesine neden oluyor.
Günübirlik Tekne Gezisi
Marinada bağlı duran gezi tekneleri Taşucu çevresinde düzenledikleri,
gün boyu süren geziler için saat 10.00 da halat çözüp denize
açılıyorlar. 45 ve 80 kişilik, iki tuvaletli özel duşlu
teknelerle yapılan dört duraklı gezilerde ilk olarak NATO
iskelesi, Liman Kalesi önünden geçerek, dibi kum olan Barbaros
koyunda saat 10.30 da yüzme molası veriliyor.
İkinci durak olan Dana Adası saat 12.30 da yemek molası
olarak durulan mevkii oluyor.
Mönüde çipura veya kefal balık tava, balık yemeyenler için
tavuk sote, dört çeşit salata, makarna açık büfede yer alıyor.
Temiz havanın etkisiyle iştahla yenen yemekler sonrası saat
15.00 de Tisan Koyuna gelen tekneler iki saat boyunca yolcularına
yüzme molası veriyor, çay servisi yapıyorlar. Arzu edenler,
su sporları için ekstra ödemeyle, 8 kişilik muz (banana),
ringo (hamburger) binip, su kayağı, sörf yapabiliyor. Tavla,
okey, iskambil oynayıp, tekneden yapılan müzik yayınını
dinliyorlar.
Son durak olan Boğsak'a saat 17.00 de geliniyor. Tatilci
yolcular, yüzme ve meyve ikram molası sonrası 17.45 de Taşucu'na
geri dönüş yaparken içtikleri ekstraların hesabını da ayrıca
ödüyorlar.
Göktuğ
Yatçılık
Tel: 0(324) 741 30 11
Gsm: 0.536 985 79 53
Latife Sultan Yatçılık
Tel. 0(324) 238 51 08
Gsm:0 533 616 63 81
Göksu Deltası Milli Parkı
Bir doğa harikası olan Göksu Deltası ismini, yılın belirli
dönemlerinde yeşil ve mavi karışımı bir renge bürünen Göksu
nehrinden almış.
Gölleri, kumulları, nadir bitki türleri yerli ve göçmen
kuşlara ev sahipliği yapması, kaplumbağa yumurtlama alanları
ile biyolojik çeşitlilik gösteren doğa harikasında Türkiye'de
yaşayan 450 çeşit kuş türünün 334'ü göçün yoğun olarak yaşandığı
Nisan ve Eylül aylarında, sabahın erken saatlerinde görülebiliyor.
Yörenin sembolü olan saz horozu, Göksu Deltasında ve kuş
dünyasında farklı özelliği ile dikkat çekiyor.
Aile dayanışması gözlenen ve bir yaşına gelen genç saz horozları,
dünyaya yeni gelen yavruların beslenmesinde anne ve babalarına
yardım ediyorlar!
Ülkemizin 17 deniz kaplumbağası yumurtlama alanlarından
birisi olan delta, geleceğini Göksu kumsallarına bırakan
caretta caretta ve yeşil kaplumbağa türü chelonia mydas
için de ayrı bir önem taşıyor.
1996 yılında 1.Derece Doğal Sit Statüsü verilen, Akgöl,
İncekum Burnu, Deniz Kaplumbağası yumurtlama sahili, Paradeniz
Dalyanı, Göksu Nehri'nden oluşan Göksu Deltası, yöreye özgü
(endemik) bitkileri, kumul hareketleriyle doğaseverlere,
bilimcilerine olduğu kadar, foto safariciler için eşşiz
güzellikler sergiliyor.
Ayrıntılı bilgi için;
Taşucu Çevre Eğitim Merkezi Tel: 0(324) 741 40 09
Çevrede Gezilecek yerler
Holmi Harabeleri, Liman Kalesi, Boğsak Adası, Tokmar Kalesi,
Tarihi Kilisesi, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine
ait kalıntıları tarih ve doğa hazinesi olan Taşucu'nda çevre
gezisine çıkıyoruz.
Aya Tekla Bazilikası
Taşucu - Silifke kara yolunun 6. km sinden içeri girerek
bir km sonra ulaşılan Aya Tekla Basilikası özellikle dindar
Hıristiyanların uğrak yeri.
Su sarnıcı, hamam ve antik yol kalıntılarının
yanı sıra bir yeraltı kilisesi olan, Aya Tekla'nın saklandığı
mağara kilise görülebiliyor. Işıklandırılmış olan ve görevlinin
yardımıyla gezilen kilise içinde çeşitli sütunlar, bölmeler,
odalar, camlı dini bir tablo bulunuyor.
St. Paul'un kıymetli öğrencilerinden olan Aya Tekla, Hıristiyanlığı
yaymak için Konya ve Yalvaç'ta propaganda yaparken ölüme
mahkûm edilince kaçarak buraya gelip saklanmış, sonradan
kiliseye çevrilen bu mağarada yaşamış.
Mağara V yy. da ziyaretgâh olmuş. Yaşayıp öldüğü bu mağaranın
üzerine kilise inşa edilmiş.
Kilikya Aphrodisias'ı
Ovacık olarak bilinen antik alanlı yerleşim yerine Taşucu
- Antalya karayolunun 25. km'sinden, 14 km içeri giren asfalt
yol ile ulaşılıyor.
Girişte görülen yazlık villaların ve sitelerin çevrelediği
koyu sahil boyunca döndüğünüzde tabanı mozaiklerle kaplı
olup korumak amacıyla üzeri kum örtülü Panteleon kilise
kalıntısına geliniyor. Yarımadanın güneyinde sur duvarları,
batı yönünde şövalye evleri, kuzey yamaçlarda nekropol alanı
ile kumsalda sarnıç kalıntıları bulunuyor. Günümüzün gözde
tatil köylerinden biri olan Kilikya Aphrodisias'ı, antik
kentte tatil yaparak tarihle bütünleşenleri ağırlıyor.
Holmi Harabeleri
Taşucu - Antalya karayolunun 2. km sinde halk arasında manastır
olarak bilinen bölgede yer alıyor.
Boğsak Adası
Taşucu'nun 10 km batısında Boğsak Koyu girişinde görülüyor.
Liman Kalesi
Taşucu'na 7 Km uzaklıkta Taşucu- Antalya yolu üzerinde Osmanlı
Devri eseri olan ve 1471 yılında büyük boyutlu olarak inşa
edilen kale günümüze kadar az tahribata uğramış.
Kale yakın zamanda yapılan NATO İskelesi sahasında bulunuyor.
İskele karşısı, yol üzerinde en kolay görülebilen, restore
edilerek temizlenmiş Bizans Dönemi bir su sarnıcı yer alıyor.
Yanına park eden araçlar kıyıdan denize giriyorlar.
Tokmar Kalesi
Taşucu - Antalya karayolunun 15. km sinden ayrılan 4 km
lik yol ile ulaşılıyor.
Taşucu - Mersin karayolunun 30. km sinde yer alan Narlıkuyu
mevkiinde müzeye dönüştürülmüş bir yapı içinde üç güzeller
mozaiği, aynı yolun 35. km sinde Kızkalesi, yöre yakınlarında
Cennet ve Cehennem mağaraları, Astım ve dilek mağarası görülebiliyor.
Taşucu'nun 40 km kuzeyinde Uzuncaburç Beldesi ve Olba antik
kenti sınırları içinde Sütunlu Yol, Tiyatro, Zafer Takı,
Zeus Tapınağı, Tyche Tapınağı, Roma Kapısı, Uzuncaburç Kulesi,
Nekropol, Şehir Kapısı, Tören Anıtı bir başka gezi alternatifiniz
olabilir.
Asfalt yol ile ulaşılan Uzuncaburç yolu üzerinde Demircili
çifte anıt mezar bir başka mola durağınız.
Antik kent turu içinde başka ne var derseniz aynı güzergâh
üzerinde bulunup 10 km lik bir yoldan içeri girilerek ulaşılan
Cambazlı Kilise 5.yy ikinci yarısı Bazilika planlı, üç nefli
olarak inşa edilmiş bir kilise olarak Mut Yolunda ki Alahan
Manastırının küçük bir örneğini anımsatıyor.
Son gezi alternatifi ise yine Kız Kalesi yol tarafından
çıkılan ve yoldan ayrılıp 500 metrelik içeri girişle gelinen
Adam Kayalar.
Adam Kayalar
Aşağıya indiğinizde insan figürü kabartmalar göreceğiniz
Şeytan deresi vadisi yamacında, kayalara yontulmuş üç grup
halinde 13 tablodan oluşan rölyefler bulunuyor. Roma dönemine
ait olup I. ve II. yy dan dan kalma kalıntılara ulaşmak
hiç de kolay olmuyor.
Gezi için yaz aylarını seçtiyseniz Adam Kayaların bulunduğu
vadiye iniş, beceri, kuvvetli kas yapısı gerektiriyor. Araziye
bırakıp araçtan iniyor ve açıklamalı tabelanın yanından
inişe başlıyorsunuz.
Hiç kimsenin olmadığı kayalıklardan ilerlerken bir karış
boyunda 5 ila 15 metre aralıklarla kırmızı boya ile çizilmiş
oklar, kabartmalara gidiş yönünüzü gösteriyor.
Neredeyse dağcılık yapar gibi indiğiniz noktada bu defa
devasa bir mağaranın önünden yatay geçiş yaparak, nihayet
Adam Kayaların bulunduğu kaya kabartmaları önüne geliyorsunuz.
Seviye olarak insan boyundan yukarda kalan kabartmaları
aşağıdan yukarıya doğru fotoğraflayabilirsiniz fakat derinlik
kazanmak için geri gidecek mesafe bulunmuyor. Vadi dere
yatağına doğru sert iniyor.
Çıkış ise her zaman ki gibi inişten daha zor ve yorucu oluyor.
Adam Kayaların gezi yolunu, baş dönmesi, tansiyon, yaşlılık,
yalnızlık endişesi gibi durumlarda problem yaşayanlara tavsiye
etmiyorum.
Her şeye rağmen Adam Kayalara inecek olanlar yazın yanlarına
su, şapka, uzun pantolon, terleme sonrası için yedek t-shirt
almalılar.
|