GEZİYORUM
Music:
The Beatles - Across The Universe |
Renklerin dans ettiği
şehir: Bolu
Kış aylarında kahverenginin eşsiz tonlarıyla güzelleşen
Bolu, nereye bakarsanız bakın yağlı boya tablo gibi bir
görüntüye sahip. Eşsiz güzellikteki Gölcük, Bolu'nun Pamukkale'si
Akkaya, elma deposu Seben, kaya evlerini gizleyen Solaklar
köyüyle; renklerin dans ettiği Bolu'dayız.
|
Bal teknesi, goldfinger sarısı, ahşap sıcaklığı... Ne derseniz
deyin, ben bu renge iyice alıştım. Sonbahar deyince herkesin
aklına Yedigöller gelir ama, Bolu'da heryer aynı güzellikte.
Öyle bir göl düşünün ki, her mevsim, hergün, her saat güzel
olsun. İzmir ve Bilecik'teki Gölcük'ten sonra, yine Gölcük.
Ama bu kez Bolu'dan. İkinci durak, Bolu'nun Pamukkale'si
Akkaya. Sonra da kaya evlerini görmeye Seben ilçesi Solaklar
köyüne gideceğiz.
Turumuz boyunca dağ havası iştah açıp acıktırdığı için Bolu
dağında kebap yiyecek, Akkaya'da maden suyu çeşmesinde hazmettiren
sudan içecek, yemek üstüne de Seben'de kokulu elmalardan
alacağız.
Kasım ayı kışkırtıcı güzelliği ve çıldırtan
renkleriyle, sanki ışıklandırılmış gibi bir mekan oluşturuyor.
Yani bu yolculuğa başlarken, ışıltılı ve aydınlık fotoğraflar
çıkacağını biliyordum. Gölcük'e dönmeden önce bir zamanlar
Bithynialılar'ın yaşadığı Bolu'nun kültür merkezi olan,
Arkeoloji Müzesi salonlarında yer alan "Su Perisi" heykelini
fotoğraflamayı çok istedim. Ne yazık ki 17 Eylül 1999'da
çatlayan müze duvarları, eserlerin paketlenip depoya kaldırılmasına
ve müzenin ziyarete kapanmasına neden olmuş.
Müze görevlileri, bina önüne kurulan geçici kulübelerde
görev yapmaya çalışıyorlar. Şimdilik beklemedeler.
Bolu'dan Mudurnu yoluna Çepni köyüne giderken, girişte Akmina
maden suyu dolum tesisleri var. Kaynaktan alınan su burada
şişelenirken, suyun bir bölümü 300 metre cephesi olan travertenlere
bırakılıyor.
Su, seyri hoş ve Pamukkale travertenlerine benzer oluşumlar
meydana getirmiş. Çevrede gezebiliyor, traverten mağaralara
girebiliyor, balık pulu gibi mercan görünümlü ıslak ama
kaymayan kayalarda dolaşabiliyorsunuz. Mesire yerinde bir
de maden suyu çeşmesi var. Hava temiz, bölge ağaçlarla kaplı,
ulaşımı kolay olan Akkaya boğazı mevkinde travertenler daha
çok su alabilse, genişleme ve beyazlama daha da artacak
gibi görünüyor. Bir de cafe, büfe tarzı yerler olsa...
|
Bolu-Gölcük
Seben karayolunun 10. km'sinde yer alan ve piknik için alt
yapıya sahip orman içi göl çevresinde, sadece bürokratların
ağırlandığı Orman Bakanlığı'nın
misafirhanesi ve halkın yararlanabileceği bir gazino hizmet
veriyor. Gölcük aslında suni bir gölet. Yüzeyi 45 bin metrekare,
çevresi 1350 metre ve deniz seviyesinden 950 metre yükseklikte
bulunuyor. Bölgede piknik masaları, ocaklar, çeşmeler, wc
ve otopark var. Abant'ta olduğu gibi, gölet etrafında araçla
dolaşılmasına izin verilmiyor. Yol yaya yürüyüş alanı olarak
kullanılıyor.
Her mevsim ayrı güzelliklere bürünen Gölcük'te, köknar cinsi
çam ağaçları, ışık efektleri ile parıldayan göl özellikle
Ankara-Bolu-İstanbul-Sakarya'dan gelen hafta sonu piknikçileri
ile dolup taşıyor. Bölgede (Karacasu) M.S. 1. yüzyıla dayanan
tarihiyle içme, inhalasyon ve banyo olarak kullanılan termal
suya sahip kaplıca da bulunuyor.
Kıbrıscık
Gölcük çıkışında ikiye ayrılan yolun sol tarafını Kıbrıscık
yönünde takip ederseniz otomobil kullanmanın zevkli sürüş
sağlayacağı farklı bir güzergahta yol alarak İnözü Kanyonuna
bitiminde ise Beypazarı'na ulaşılıyor. Bu yol boyunca Seben
Kızıkköyü yaylasında yazın köylülerin yayla evi olarak kullandıkları
kışın bom boş duran ağaç
evler hoş
görünümlü olup, işi bilen bir işletmecinin elinde küçük
bir tadilatla hafta sonu turizm amaçlı kullanılabilir güzellikte
gelecek vaat ediyor.
Yolun sola dönen kısmında ilerleyenler, Ayman Yaylası içinde
cılız bir derenin akışına paralel orman ağaçları arasında
yol alıyorlar. Bakırlı Yaylası iki küçük yerleşim arasında
geçilirken, Karaköy de dişli ve yosunlu kayalar dikkat çekiyor.
Kıbrıscık sonrası yosunlu yeşil kayalar bu defa uzak tepeleri
süslüyor. Cuma Deresi yatağında bulunan köprü, kanyonun
iniş ve çıkışında geçit görevi görüyor. Karşınıza çıkacak
olan Yazıcıada köyü hepsi aynı renk olan ağaç evleri ile
şirin ve sıcak bir görünüm sergiliyor. Yol üzerinde küçük
bir gölün çevresinde yer alan "Karagöl Orman İçi Dinlenme
Tesisleri" Beypazarı'na 34 km kala görülüyor. Bu noktadan
itibaren başından beri devam eden asfalt yol 1650 rakımlı
yüksekliğe erişip Taşocağı geçidi ile aşıldıktan sonra İnözü
Kanyonu tüm güzelliği ile Beypazarı öncesinde ilçeye hoş
geldiniz diyor.
Solaklar Köyü, Kaya Evleri
Gölcük'ten çıkışta sağa dönerek Alabarda yaylası, Seben
yoluna girip devam ettiğinizde, yamaçları kar kaplı orman
denizinden Seben ilçesine 3 km kala Solaklar köyüne geliyorsunuz.
Yoldan 1 km içerde bulunan köy, iki mahalleden oluşuyor.
Son sayımlarda 54 kişinin yaşadığı tespit edilen köyün erkekleri,
çalışmak için şehirlere göç etmişler. Kalanlar, 100-150
yıllık estetik ahşap evlerde oturup, elma deposu olarak
ünlenen Seben çevresinde elma yetiştiriyorlar.
Köyün
genç ve aydın imamı, köye gelen turistlere kaya evlere gitmeleri
için yardım ediyor.
500 metrelik yürüyüşle ulaşılan kaya evlerin toprak bir
yolu da var ama, birkaç çukur yüzünden araç geçişine imkan
vermiyor. Küçük bir kepçe çalışması ile turist otobüslerinin
kaya evlerin yanına kadar gelebilmeleri köylülerin de dileği.
Kaya evler, büyük bir kütle içinde birbirleriyle baca bağlantılı
5x5 m ebadında odalardan oluşuyor. 4-5 katlı bir apartmanı
andıran kaya evlere, künk döşenip su getirilmiş. 1.5 adam
boyu yükseklikteki düz tavanlı odalara yatma yerleri oyulmuş.
Çevrede Peri Bacaları ile atmaca türü yabani hayvanlara
da rastlanıyor (Koyun ve keçi sürüleri için ağıl olarak
kullanılan yerlerde sürü köpeklerine dikkat etmek gerekiyor).
Eski ismi Çarşamba olan Seben'e 7 km uzaklıkta olan "Muslar
mağara evleri" ise bir başka antik yerleşim yeri. Köy içinden
20-25 dakikalık bir yürüyüş sonucu ulaşılabiliyor.
Seben'den Nallıhan-Beypazarı'na devam edenler ise önceki
sayılarımızda yer verdiğimiz renkli kayaların ve kuş cenneti
olarak tanınan Nallıhan Kuş Cenneti ve erozyon bölgesini
görebiliyorlar.
Bolu çevresinde gezilecek yerler arasında, il merkezine
42 km uzaklıkta Yedigöller yer alıyor.
Bolu'ya 38 km uzaklıkta ilin güneyinde bulunan ve Köroğlu
dağlarının en yüksek tepesindeki Kartalkaya ile ilin 34
km güneybatısında, çam ve köknar ağaçlarıyla kaplı bölgedeki
Abant gölü, yeni yılın gözde mekanları arasında yer alıyor.
Bolu'nun Karadeniz sahili Akçakoca, Fadıllı mağarası ve
Aktaş şelalesi ile ünlü. Aynı yol üzerinde Konuralp müzesi
ve antik tiyatro ziyaret edilebiliyor.
Düzce'de Samandere şelalesi, Efteni gölü, sivil mimarinin
en güzel örnekleriyle süslü Göynük, Dokurcun yaylasının
incileri Sülüklü göl, Sünnet gölü, Mengen, Mudurnu yaylası
ve kaplıcalar, diğer uğrak noktalarınız olabilir. |