GEZİYORUM
Av Bahane, Göl Şahane; Terkos Gölü
Terkos
Gölü sadece avcıların değil doğa tutkunklarının da favorisi...
Meraklılar bilir, ama biz yine de hatırlatalım; Av mevsimi
mart ayında bitiyor. Uzaklara gidecek vaktiniz yoksa, İstanbul'a
yakın av bölgelerini tercih edebilirsiniz. Çatalca yakınlarındaki
Terkos Gölü ve çevresi bunlardan biri. Yaban ördeği ve yaban
kazı avının yapıldığı Terkos, sadece gezmeye gidenleri de
memnun ediyor. Değişik kuş türlerini de barındıran bölge,
küçük bir Manyas Gölü sanki...
Av tutkunları için en heyecanlı an, kuşların yükselmesiyle
düşmesinin bir olduğu o kısacık zaman dilimidir. Bu anın
tadını bir kez alan, adeta büyüye kapılır. Bu yüzden de
avlanmak, insanoğlunun en eski tutkularındandır. Yağmur
çamur, kar kıyamet demeden yollara düşer avcılar. Keyifli,
ama bir o kadar da meşakkatli bir hobi avcılık. Bazen uzak
diyarlara gidilir. Neyse ki, metropol sınırlarında avlanmaya
uygun, bakir sayılabilecek alanlar var hala... İstanbul'a
sadece 62 km. uzaklıktaki Terkos Gölü ve civarı da bunlardan
biri. Çatalca yakınlarındaki Terkos, doğal güzelliği tertemiz
havası ve çeşitli av hayvanlarıyla başta avcılar olmak üzere
doğa meraklılarının da favorisi. Avcılar şu günlerde bir
hayli aktif. Av malzemelerini ve av köpeklerini alan, kendini
"Vahşi" doğanın kucağına atıyor. Gölde avlanmayı seçenler
ise bir tekne kiralayıp safariye çıkıyor. Zaten buraya gelenlerin
çoğu sularda avlanmayı sevenler...
Terkos
Gölü'nün etrafı sazlık, kıyıları ise oldukça sığ. Zaman
zaman teknenin gövdesi dibe vuruyor. Motorlu tekneler sazlıklar
arasında yol alırken, avcılar ne zaman ve nereden fırlayacağı
belli olmayan ördekleri kaçırmamak için tetikte. İnsanın
boyuna ulaşan sazlar, başlarını iki yana doğru saygıyla
eğip yol veriyor tekneye. Avcılar havanın durumuna göre
bazen bir kaç yaban ördeği vuruyor, bazen de eli boş ve
yorgun dönüyor. Ama tertemiz hava stresinizi yok edip gece
deliksiz bir uyku çekmenize yetiyor.
Eğer gölde tekneyle dolaşacaksanız sizi hemen uyaralım;
Hava kıyıdakinden çok daha soğuk. Ne giyerseniz giyin yetmiyor,
dondurucu soğuk içinize işliyor. Bu yüzden avcılar gün boyu
özel takviyeli elbiseler, botlar ve başlıklar giyerek kendilerini
korumaya çalışıyorlar. Karadan avlananlarsa kamp ateşi yakarak
ısınıyor.
Avcılığın incelikleri
Avcılık göründüğü kadar kolay değil. Hele hedef küçücük,
hareketli bir kuşsa... Teknedeyseniz siz de hareket halindesiniz,
ama avın nereden, nasıl ve hangi yönde karşınıza çıkacağı
pek belli olmuyor.
Hava koşulları, rüzgarın hızı gibi başka etkenleri de hesaba
katarsanız işiniz zor. Avcılık kurallarına göre avcı kuşu
gördüğünde hangi cins olduğunu bilmek zorunda.
Çünkü
bazı kuş türlerinin avlanması yasak. Ayrıca av mevsimi martta
bitiyor ve yasak 15 ağustosa kadar sürüyor. Bu yüzden yaban
ördeği ve yaban kazı avlamanın mümkün olduğu bu kısa zamanı
iyi değerlendirin. Av kuşları genellikle gölün kanal denilen
rüzgarlı ve dalgalı kısımlarında, yani teknelerin kolay
ulaşamadığı yerlerde barınıyor. Karınlarını doyurmak için
kıyıya gelenler ise fişeklerden üzerlerine bulut gibi dağılarak
gelen saçma tanelerinin sesini duyunca tabanları yağlıyor.
Kaçamayanlar, avcıları mutlu ediyor doğal olarak... Uçuşan
saçmalardan kurtulmaya çalışan ama yaralandığı için suya
düşen yaban ördeklerinin seçtiği son, çok hazin ve düşündürcü:
Suya dalıp, gagalarıyla dipte bir saza tutunarak intihar
ediyorlar...
Gölde balık keyfi
Avlanmaya değil de, gezmeye gelenler için Manyas Kuş Cenneti'ni
aratmıyor Terkos Gölü. Değişik kuş türlerini bir arada görebilirsiniz;
karabatak, sakarmeke, beyaz ve gri balıkçıl, martı, kaşıkçı
pelikan, sülün, arı kuşu, kartal... Çoğu "göçmen" olan bu
kuş türlerinin avlanması yasak.
Göl çevresi, yürüyüş yapmak için de ideal. Bitki örtüsü
meşe, dişbudak, gürgen, kızılağaç, defne, kocayemiş ve kamışlarla
kaplı salkım söğüt ağaçlarından oluşuyor. Yarı beline kadar
suya gömülü ağaçlar sık sık karşınıza çıkıyor. Dallarından
köklerin çıktığına bile tanık olabiliyorsunuz. Fotoğraf
makinenizi yanınıza almanızda yarar var; arşivinize hoş
kareler ekleyebilirsiniz.
Kuşlar bir yana, göldeki çeşitli balıklar da aklınızı çeliyor.
Karnınızın acıktığınızı hissediyorsunuz. Neyse ki bu tatlı
su balıklarının pek çoğu yenebiliyor. Sudak, yayın, turna,
alabalık, kızılkanat, çapak, sazan, kadife balığı, karagöz,
gökçerez... Mangalı yanınıza aldıysanız sorun yok. "Vahşi"
doğanın ortasında, ızgarada balık keyfi yapabilirsiniz.
Ancak bazı türlerin aşırı kılçıklı olabileceğini unutmayın.
Av yemekleri
Açık havada mangal sefası yapmak her zaman mümkün olmayabilir.
Üstelik avın tadı eve gidince çıkar. Avladığınız ördek ve
kazlarla mükellef bir avcı sofrası kurabilirsiniz. Av etinin
nasıl pişirildiğine gelince... İşte Terkoslular'ın zevkle
yapıp yedikleri Balaban mantısını tarifi:
Önce yaban ördeğinin eti kıyma haline getiriliyor. İçine
kara biber, kekik, maydanoz, yağlı ise ekmek içi konuyor.
Üç baş soğan doğranıp iyice yoğruluyor. Hamur ununa 2-3
yumurta ve 3 kaşık yoğurt konup börek kadar ince olmayacak
kadar açılıyor. Kare şeklindeki kesilen hamurların üzerine,
kaşık ucuyla, hazırlanan malzemeden konuluyor. Uçları bohça
şeklinde birleştirilip büzülüyor. Üzerine tereyağı ve et
suyu dökülüp fırında pişiriliyor. Üzerine sarımsaklı, kırmızı
biberli yoğurt dökülerek servis yapabilirsiniz. Ama hanımlara
sorarsanız Balaban Mantısı yoğurtsuz daha leziz. Böyle bir
akşam yemeği günün yorgunluğunu unutturmaz mı?..
Kiralık av malzemeleri
Tüfek, av malzemelerini ve av giysilerinizi yanınızda getirmediyseniz,
gölde rehberlik hizmeti veren Kadir Çınar'a başvurabilirseniz.
Çınar ziyaretcilere gezi için tekne de buluyor ve gezdiriyor.
Kadir Çınar.Tel: 0535.243 86 76
Kaçak av cezaları
* Geyik, alageyik, yaban koyunu, yaban keçisi, çengelboynuzlu
dağ keçisi, karaca, ceylan, 3 milyar.
*
Şahin, doğan, kartal 3 milyar
*
Diğer yırtıcı kuşlar 1 Milyar
* Toy, yaban horozu, urkeklik, mezgeldek, sülün, turaç,
1 Milyar
* Pelikan, turna, flamingo, balıkçıllar, kuğu 1 Milyar.
* Çil, kervançulluğu, korunan yaban ördekleri, yaban kazları
250 Milyon
* Avı bütün yıl yasak olan diğer türler 200 Milyon
* Tilki, sansar hayvan başına 300 Milyon
* Keklik, kumkekliği, tavşan, yaban kazları, yaban ördekleri,
güvercin, üveyik, çulluk, kızkuşu, hayvan başına 200 Milyon
* Bıldırcın, su çullukları, hayvan başına 75 Milyon
Av yasağı olmasına karşın avlananlara avcılık kanununa göre
aykırı hareket edenlere para ve hapis cezası veriliyor.
(Sadece zehirle avlanmada)
Avı, avcılığı, canlıları bir kenara bırakalım, şimdide çevrede
ne var ne yok bir bakalım.
Durusu’nun adeta simgesi olmuş, genellikle her açıdan çok
uzaklardan görünmeye başlayan bir kuleye gidelim. Burası
Durusu Park sahası içinde bulunan üstelik elinizi cebinize
atmadan gezebileceğiniz bir müze! Kapıda müracaata isminizi
söyleyip giriyorsunuz, hayranlık uyandıran, gayet düzenli,
göz okşayan nadide bitkilerle düzenlenmiş yoldan sağa kıvrılıp
aracınızı yol kenarına bırakıyorsunuz. Görevli sizi karşılayıp
gezdirmeye başlıyor.
Durusu Park Yaban Hayatı Müzesi
Görkemli
bir kulenin giriş katında bulunan av müzesinde dünyanın
çeşitli yerlerinde avlanmış, içi doldurulup, ilaçlanmış
200 e yakın hayvan türü sergileniyor. Görevlinin ziyaretinizle
beraber devreye soktuğu kaset eşliğinde müzeyi gezerken
hem bilgi sahibi oluyor, hem de doğal hayatta kaydedilmiş
çeşitli hayvan seslerini duyuyorsunuz.
Ne var ki loş ışıklı müzede flaşlı ve flaşsız fotoğraf çekimine
izin verilmiyor. 1997 yılında bugünkü yerine taşınan müzede
Ali Üstay’ın altı kıta 30 ülkeden 25 yıllık birikimini oluşturan
türler elde edilmiş.
Müze girişinin sağ tarafında Kuzey Amerika, sol tarafta
Güney Amerika hayvanları, sergilenirken diğer reyonlarda
kompozisyonlu olarak Asya, Kutup, Türkiye avları yer alıyor.
Galeride ilerleyenler sırasıyla Avrupa, Güney Pasifik, trofeleri
ile Afrika kıtası hayvanlarının trofelerini görebiliyorlar.
Doğrusunu isterseniz etkilenmemek mümkün değil. Hayvanlar,
yaşam alanlarını yansıtan kompozisyonlar arasında öylesine
gizemli bir ruh taşıyorlar ki aslan, kaplan, kutup ayısı,
timsah ve diğerleri sanki aniden canlanacak gibi bakıyorlar!
Durusu Park alanında birbirinden güzel bahçeli çiftlik evleri,
turistik otel, at binme sahası ve otelin diğer hizmet üniteler
bulunuyor.
Durusu Park – Kule Tel no: 0(212) 767 90 00
Av müzesinden ayrılıp deniz yönüne 12 km daha yol alırsanız
Karadeniz sahilinde Karaburun Köyü’ne geliyorsunuz. Burada
da kilometreler boyunca uzanan kumsallarda ücretsiz deniz
banyosu, temiz deniz havası, Rumeli Deniz Fenerini görme
imkânı var.
|